Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında hakkında dava açılan tutuksuz sanık eski Bolu İl Jandarma Komutanı Albay Türker Yılmaz'ın yargılanmasına devam edildi.
Bolu Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından "görevini yerine getirmediği" ve "suçu bildirmediği" gerekçesiyle meslekten ihraç edilen ve daha sonra "silahlı terör örgütü üyesi olmak" suçundan hakkında dava açılan Yılmaz ve avukatı katıldı.
Duruşmada, 15 Temmuz darbe girişiminin olduğu gece Yılmaz ile görüşen bazı kişiler tanık olarak dinlenildi.
Darbe girişimi sırasında, Bolu 2. Komando Tugay Komutan Yardımcısı olan tanık Albay C.T, SEGBİS ile bağlandığı duruşmada yaşananları anlattı.
Tanık C.T, 12 Temmuz 2016'da Tugay Komutan Yardımcılığı görevini devraldığını belirterek, Yılmaz ile bu devir sırasında tanıştığını söyledi.
Darbe teşebbüsünden haberdar olduktan sonra Yılmaz'la telefon görüşmesi yapıp, yanına gittiğini aktaran Tanık C.T, "Kendisi bana garnizon komutanı olması nedeniyle yanına gitmemin uygun olacağını söyledi. Ben de talebi doğrultusunda gerekli hazırlıklarımı yapıp zannedersem saat 23.15 sıralarında İl Jandarma Komutanlığına geçtim. Oraya ulaştığımda bana sözde sıkıyönetim direktifini gösterdi. Birlikte direktifi incelediğimizde bunun uygulanamaz olduğu kanaatine vardım. Bu esnada o da ben de işin mahiyeti gereği birileriyle irtibat halindeydik. Yine Tugay Komutanı İsmail Güneşer ile bu sırada hem benim hem de kendisinin görüşmeleri oldu." dedi.
O gece 02.30 saatlerine kadar Yılmaz ile birlikte olduğunu belirten C.T. sanığın bu saatlerde Vali ile bir kez görüştüğünü ve herhangi bir sıkıntı olmadığı hususunda bilgi verdiğini hatırladığını kaydetti.
Tanık C.T, şöyle devam etti:
"Sıkıyönetim direktifine muttali olduğumuz saatten sonra bu direktifin hiçbir şekilde uygulanamaz olduğu konusunda Türker Yılmaz'la hem fikirdik. O gece hem benim hem de kendisinin sergilediği davranışların bunun en önemli kanıtı olduğunu düşünüyorum. İl Jandarma Komutanı ve Garnizon Komutanı Türker Yılmaz'ın kendisine ulaşan sıkıyönetim direktifinden ildeki mülki amirini haberdar edip etmediği konusunda bilgim bulunmamaktadır. Fakat valiyle yaptıkları bir telefon konuşmasında, birliklerle alakalı herhangi bir sıkıntı olmadığını, unsurların birlik binalarında bekletildiklerini aktardığını hatırlamaktayım."
Öte yandan Yılmaz'ın, amiri olduğu birliklere dışarıya çıkılmaması ve yalnızca kışlaların emniyetinin alınması konusunda talimat verdiğini de öne süren C.T, sanığın sıkıyönetim direktifine uyulması yönünde bir talimatı olmadığını bildiğini dile getirdi.
Tanık C.T, "İsmail Güneşer ile yaptığımız görüşme sırasında kendisi bana, Türker Yılmaz'a güvenmemem gerektiğini, sıkıyönetim direktifini uygulamayacağı yönünde bir izlenim edindiğini, gerekirse kendisini derdest etmeye hazır olmam gerektiğini bana iletmişti." dedi.
Darbe teşebbüsünün yaşandığı gece Bolu Valisi Aydın Baruş'un koruma polisi olarak görev yapan E.Ö de duruşmada tanık olarak dinlenildi.
Sanığın olay gecesi saat 03.00 sıralarında sivil giyimli olarak valilik makamına geldiğini belirten E.Ö, "Yanında bir kişi daha vardı. Makamda otomatik silahlı polisi görmesi üzerine. 'Sayın valim böyle şeylere ne gerek var.' dedi. Vali bey de televizyonu göstererek, 'Görmüyor musun insanları öldürüyorlar.' diye cevap verdi. İçeride vali bey sanığa darbe teşebbüsünden haberdar olup olmadığı konusunda sorular sormuştu. İçeriğini tam hatırlamakla birlikte vali beyin aldığı cevaplar karşısında kızdığını hatırlıyorum." diye konuştu.
- "Valiyi al deseler alacak mısın?"
Mahkeme Başkanı Seyfi Han'ın, "Sanığın darbeye destek verdiği kanaatine nasıl ulaştın?" sorusu üzerine E.Ö, şunları söyledi:
"Ben sanığın hal ve hareketlerinden darbenin engellenmesi konusunda tereddütlü tavırlar sergilediğini hissettim. Vali beyin sanığa, 'Valiyi al deseler alacak mısın?' şeklinde soru sorduğunu, sanığın da cevaben 'Valla Vali bey yapacak bir şey yok.' tarzında cevap verdiğini anımsıyorum. Bu cevabı duyunca oldukça gerilmiştim. O nedenle bu kanaate ulaştım."
Daha sonra kendisine söz verilen cumhuriyet savcısı, tanık beyanlarına bir diyeceği olmadığını belirtti.
Yılmaz'ın avukatı Ferit Atalay ise tanık E.Ö'nün " Vali beyin sanığa, 'Valiyi al deseler alacak mısın?' şeklinde soru sorduğunu, sanığın da cevaben 'Valla Vali bey yapacak bir şey yok.' tarzında cevap verdiğini anımsıyorum" yönündeki beyanının soruşturma aşamasından bu yana ilk kez dillendirildiğini, neden daha önce bu yönde ifade verilmediğini sordu.
Tanık E.Ö, mahkeme başkanının sorusu üzerine bu durumu hatırladığını, daha önce böyle bir soru sorulmadığı için bu hususun da aklına gelmediğini söyledi.
Mahkeme heyeti, dönemin İl Emniyet Müdürü Mustafa Kızılkaya'nın da tanık olarak dinlenilmesi ve dosyadaki eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı 4 Temmuz'a erteledi.
- İddianameden
Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, dönemin Bolu İl Jandarma Komutanı Albay Türker Yılmaz'ın, darbe girişimi sırasında aldığı sıkıyönetim mesajlarını Vali ve Cumhuriyet Başsavcılığı'na bilgi olarak iletmediği, eski Tugay Komutanı İsmail Güneşer ile darbeye ilişkin telefon görüşmelerinin içeriğini bildirmediği, olayların nasıl neticeleneceği anlaşılana kadar pasif ve kararsız bir tutum sergilediği ifade ediliyor.
İddianamede ayrıca darbe girişiminin başarısız olacağı anlaşılınca saat 05.00 sıralarında Vali'ye ayrıntılı bilgi veren Yılmaz'ın, Jandarma Genel Komutanlığı Harekat Başkanlığı'nın, darbe girişiminin engellenmesi amacıyla Ankara'ya takviye birlik gönderilmesi talebini geri çevirdiği ve verilen emri uygulamadığı belirtiliyor.
Yasa dışı emir ve mesajları personeline iletmediği, darbe karşıtı tavır gösterilmesi konusunda emir ve talimat vermediği kaydedilen Yılmaz hakkında, "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası isteniyor.