Bozdağ, “Sayın Baykal, milletvekillerinin iradelerini ‘rehin’ almıştır. Milletvekillerinin, bu rehin alma dışına ‘çıkanlar olabilir’ endişesiyle de, ‘evet’ yönünde oy kullanmamaları için bir takım zaptiyeler görevlendirdi. Bahçeli, MHP’li milletvekilleri oylamalardan sonra, hayır oy renginin(kırmızı) dışında, beyaz ve yeşil oy pullarını parti yönetimine teslim etme mecburiyetini ortaya koymuştur” dedi.
Bozdağ, ANKA’ya muhalefet partilerinin Anayasa değişikliği teklifini, “engelleme taktikleri” olarak değerlendirdi.
Muhalefetin tutumunun demokrasiye, hukukla, milletvekillerinin hak ve hürriyetleriyle bağdaşır bir yönünün bulunmadığını belirten Bozdağ, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın kendi partisinde bulunan milletvekillerinin özgür iradeleriyle hareket etmelerini engellediğini öne sürdü.
Bozdağ, Baykal’ın partisi içinden herhangi bir milletvekilinin, Anayasa değişikliği teklifine oy kullanmaması için özel görevlilerle, özel teyakkuz halinde olduğu eleştirisini getirdi.
-BAYKAL ÖZEL TEYAKKUZDA, ÖZEL ZAPTİYELER GÖREVLENDİ
Bekir Bozdağ, Baykal’ın, Anayasa değişikliği teklifi oylamalarında milletvekillerine “Evet” deme özgürlüğünü vermediğini vurgulayarak şöyle dedi:
“Bu anlaşılabilir. Sayın Baykal ‘evet’ demiyor, ‘hayır’ diyor. Ama Sayın Baykal ve CHP yönetimi karşı oldukları ve hayır dedikleri teklife, milletvekillerine ‘hayır’ deme özgürlüğü tanımakta ancak, ‘evet’ deme özgürlüğü tanımamakta. Böyle bir demokrasi olur mu? Sayın Baykal, milletvekillerinin iradelerini ‘rehin’ almıştır. Milletvekillerinin, bu rehin alma dışına ‘çıkanlar olabilir’ endişesiyle de, ‘evet’ yönünde oy kullanmamaları için bir takım zaptiyeler görevlendirildi.”
Baykal’ın, AKP’yi “diktatörlükle” suçlayan sözlerini de anımsatan Bozdağ, “Asıl diktatörlük budur” diyerek, “Vekillerin iradesini tanımayan, onlara iradelerini ortaya koyma imkanı vermeyen, kendisinin iradesinin dışında, irade ortaya koymalarından şüphe ettiği için, zaptiyeler görevlendirdi” dedi.
Bozdağ, Baykal’ın tavrını, “Baykal’ın dilinden düşürmediği ‘antidemokratlığın’ tam da bir dışa vurumudur” şeklinde değerlendirdi.
-TEK PARTİ ZİHNİYETİNİN KALINTILARINDAN OLUŞAN CHP-
Bozdağ, Genel Kurul’da Anayasa değişikliği teklifinin görüşmelerini kilitlemeye çalışan CHP ve Baykal’a şu sert sözlerle yüklenmeye devam etti:
“Tek parti zihniyetinin kalıntılarından oluşan CHP’ye bu ‘diktatörlük’ fazlasıyla yakışmıştır. Sayın Baykal milletvekillerine güvenmiyor. Onların özgür iradelerine inanmıyor. Bu, CHP’li milletvekilleri açısından ‘kabul edilemez’ bir aşağılama yaklaşımıdır. Bir yandan hukuku dilinden düşürmeyeceksin, bir yandan demokrasi diyeceksin, bir taraftan da, hukuk ve demokrasinin işlemesine engel olmak için, her türlü engellemeyi yapacaksın. Bu yaklaşım tipik bir CHP klasiğidir.”
Bozdağ, MHP’nin tavrını da sert sözlerle eleştirirken, MHP’li milletvekillerinin oylamalardan sonra beyaz ve yeşil pulları parti yönetimine gösterme zorunda kaldıklarını kaydetti.
Bozdağ, MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin hem Genel Kurul’daki müzakerelere katıldığını, hem de milletvekillerinin oylamaya katılmalarına izin verdiğini, hem de “ne olur, ne olmaz” diye oturum boyunca, oy kullanan milletvekillerinin talimat dışına “çıktı mı, çıkmadı mı” diye kontrol ettiğini belirtti.
-MHP’Lİ MİLLETVEKİLLERİ “BEYAZ İLE YEŞİL” OY PULLARININ PARTİ YÖNETİMİNE TESLİM EDİYORLAR-
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural’ın, AKP’li milletvekillerinin oy kullanırken cep telefonundan yaptığı kamera kaydını da hatırlatan Bozdağ şöyle dedi:
“MHP’li milletvekilleri oylamalardan sonra, hayır oy renginin(kırmızı) dışında, beyaz ve yeşil oy pullarını parti yönetimine teslim etme mecburiyetini ortaya koymuşlardır. Bu da, başka bir dayatmanın ayrıca kendi vekillerine güvensizliğin açık itirafıdır. Demokrasi ve hukukla bağdaşmayan tipik MHP klasiğidir.”
BDP’nin de aynı yaklaşımı izlediğini dile getiren Bozdağ, “Milletvekillerini oylamaya sokmayarak, onların özgür iradesinin dışında, demokrasi ve hukuk dışı baskılar kurulmuştur. Sadece parti kapatmalara ilişkin maddeye 5 milletvekili takılmıştır. Beyaz veya kırmızı oy pulları parti yönetimine sunulma mecburiyeti doğmuştur” dedi.
Bozdağ, CHP, MHP, BDP ve DSP’nin, hukuk ve demokrasi dışı yöntemlerle, Anayasa ve İçtüzük haklarını kötüye kullanarak, Anayasa değişikliği teklifini Genel Kurul’da sabote etme ve engelleme girişimleriyle, teklife gölge düşürmek için her türlü iftira ve çarpıtmayı kamuoyu önünde gerçek bir şekilde yaptıklarını ifade etti.
Bozdağ, Anayasa değişikliği teklifinin her türlü engellemeye karşı görüşmelerinin devam ettiğinin ve edeceğinin altını çizerek, "Hukuk ve demokrasi dışı dayatmalara rağmen devam edecek” dedi.
-GENSORU ÖNERGESİ-
CHP’nin, Anayasa değişikliği teklifinin görüşmelerini sabote etmek için Başbakan Erdoğan hakkında verilen gensoru önergesini, “CHP’nin yeni bir oyunu” olarak değerlendiren Bozdağ, muhalefet partilerinin her gün grup önerilerini getirmek suretiyle, İçtüzük haklarını kötüye kullanmaya devam edeceklerine dikkat çekti.
Bozdağ, “Önergenin muhtevası; gerçek olmayan konuları gündeme taşıyarak, bir yandan hem Sayın Başbakanı yıpratmak, iftiralarla karalamak, diğer yandan da Anayasa değişikliğini sabote etmek için, engellemek için verilen bir gensoru” diye konuştu.(ANKA)