Sol tarafında ağrı şikayetiyle başka bir sağlık merkezine başvuran S.İ.'nin yapılan incelemeler sonucunda sol böbreğinde 12 santimetre büyüklüğünde bir hidatik kist olduğu anlaşıldı. Sol böbreğinin alınması tavsiye edilen ancak ameliyatı kabul etmeyen hasta, daha sonra üroloji uzmanı Doç. Dr. Özcan Atahan'a başvurdu. Doç. Dr. Atahan, açık veya laparoskopik ameliyatı reddeden hasta S.İ.'ye, normalde böbrek taşlarında kullanılan bir yöntem olan mikro perkütan yöntemle ciltten bir iğne ile kist içine girilmesi, ardından bu deliğin genişletilerek aynen böbrek taşında olduğu gibi bir ucu ciltte, diğer ucu kist içinde bir boru konularak kistin içindeki kız veziküllerin boşaltılması ve kist duvarının koter ile yakılması, aynı boru deliğinden bir dren konularak ameliyattan sonraki günlerde kist içerisinin yoğun serum fizyolojik ile yıkanması ve sonrasında yüzde 96'lık etanolla tüm kist duvarının yakılmasını içeren ameliyatı önerdi.
Doç. Dr. Özcan Atahan, böylece böbreğinin alınmasına gerek kalmayacağını, sadece böbrek kist hidatiğin tedavi edileceğini hastaya söyledi. Hasta S.İ., mikro perkütan yöntemini kabul etti. Bunun üzerine hastaya özel hastanenin üroloji uzmanı Doç. Dr. Özcan Atahan tarafından dünyada ikinci, Türkiye'de ise ilk defa gerçekleştirilen mikro perkütan yöntemi kullanılarak böbrek kist hidatik hastalığı, güvenli bir şekilde hastaya en az zarar verilerek başarılı bir şekilde tedavi edildi. Ameliyat sırasında ve sonrasında hastada herhangi bir yan etki gözlenmedi. S.İ., yapılan tedavinin ardından ertesi gün hastaneden taburcu edildi.
Konu ile ilgili bir açıklama yapan üroloji uzmanı Doç. Dr. Özcan Atahan, hidatik kistin bir parazit enfeksiyonu olduğunu, normalde köpekgillerin ince bağırsağında yaşadığını, dışkı ile tarladaki sebzelere bulaşan parazit yumurtasının ağızdan alınması ile insana geçtiğini söyledi. Atahan, "Hidatik kist, en sık tutulan organ karaciğer olmakla beraber böbrek tutulumu yaklaşık yüzde 2 oranında bildirilmektedir. Hastalığın klinik belirtileri kistin yerleşimine ve büyüklüğüne bağlı olup küçük veya kireçlenmiş kistler ömür boyu şikayet vermeyebilir” dedi.
Hastalığın, özellikle gelişmekte olan ülkelerde önemli bir sağlık problemi haline geldiğini ifade eden Doç. Dr. Özcan Atahan, "Koyun ve sığır yetiştiriciliğinin sık olduğu Türkiye, Yeni Zelanda, Avustralya, Kuzey Amerika, Kuzey Avrupa ve Doğu Afrika'da sık olarak görülmektedir. Komplike olmamış kistler için cerrahi çıkarılma, tedavi seçeneği olmakla birlikte beyin, kemik ve birden çok sayıdaki kistlerde tedavi olarak ağızdan albendazole ilacı verilmelidir. Böbrek hidatidozu için perkütan yani cilt yolu ile drenaj ve alkol instillasyonu da güvenli ve en az zarar veren tedavi seçenekleri arasındadır. Bu ameliyatta böbrekte yerleşmiş 12 santimetre büyüklüğünde bir kist hidatik olgusu, ciltten girilerek böbrek taşına benzer yöntemle böbreğin alınmasına gerek kalmaksızın başarılı bir şekilde yapıldı. Yöntem Türkiye'de ilk kez uygulandı” diye konuştu.
İHA