Bu sistemle LPG’li araçlar kapalı otoparka girebilecek

Gizem KARADAĞ-Haluk KARAASLAN/ANKARA, (DHA)- Akaryakıt depolarına uygulandığında konut ya da iş yerlerindeki patlama riskini en aza indiren bir ürün geliştirildi. Yüzde 100 yerli olan bu ürün sayesinde artık LPG’li araçların otoparka girilmesine izin verilecek.

ALFOEX Savunma ve Güvenlik Sistemleri Anonim Şirketi tarafından LGP’li mutfak ve sanayi tüplerine uygulandığında iş yeri ve konutların yangın ve patlamalarının vereceği zarar en aza indirgenecek bir ürün geliştirildi. Şirketin Ankara’da bulunan Yıldırımlar Sanayi Sitesi’ndeki hizmet binasının açılış töreninde tanıtımı yapılan ürün sayesinde otogaz dönüşümlü araçların kapalı otoparklara güvenli bir şekilde park edebileceği ve seyahat halinin güvenli olacağı belirtildi.

Açılışa ALFOEX Savunma ve Güvenlik Anonim Şirketi Genel Müdürü Bayram Aytaşgın, İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İlhan Yaşar Hacısalihoğlu, İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Dr. Azmi Ofluoğlu, EXPROOF Kitabı’nın Yazarı ve Elektrik Yüksek Mühendisi Kemal Sarı ve İş Yeri Hekimliği ve İş Güvenliği Uzman Eğitmeni Halil Kutlu ile çok sayıda davetli katıldı.

ALFOEX-PLO 573 adı verilen sistemin, ulusal ve uluslararası standartlara uygun olarak yüzde 100 milli imkânlarla geliştirildiği, üretimi yapılarak yurt içi ve yurt dışında birçok ülkeye bayilik dağıtımı yapılacağı da açıklandı.

PARLAMAYI VE PATLAMAYI ÖNLEYEN SİSTEM

Basın toplantısında konuşan ALFOEX Savunma ve Güvenlik Anonim Şirketi Genel Müdürü Bayram Aytaşgın, ALFOEX 573 sisteminin Türkiye’de geliştirildiğini belirterek, bütün makine parkurlarının kendi mühendisleri ile tasarlandığını kaydetti. ALFOEX 573’ün yanıcı, parlayıcı, sıvı, gaz ve akaryakıt türevlerinin tamamını kapsayan; parlamayı ve patlamayı önleyen bir sistem olduğunu ifade eden Aytaşgın şunları söyledi:

“Sistemin kullanım alanı çok geniştir. Evimizdeki mutfak tüpümüzden, endüstriyel hayata; Savunma Sanayiinden, LPG’li araçlara, akaryakıt istasyonlarından, enerji kaynaklarının tamamına dek kullanım alanı bulunmaktadır. En önemli kullanım alanı da savunma sanayiidir. Ordumuzun operasyonlarda kullandığı kara araçları, havalimanları, askeri havalimanları ve uçaklarımızda kullanılabilir. Endüstriyel hayatta ise rafineler, akaryakıt dağıtım firmaları, karayolları ve demiryolları gibi pek çok alanda kullanılabilmektedir.”

“DÜNYADA TEK ÖRNEĞİ BİZİM ÜLKEMİZDEDİR”

Türkiye’de ve dünyada satabilecekleri bir ürün gamı geliştirdiklerini belirten Bayram Aytaşgın şöyle devam etti:

“Bu sistem, 1960’lı yıllardan beri Amerika, İtalya ve Almanya’nın da aralarında bulunduğu 7 ülkede kullanılıyor. Leopard tankları ilk olarak ülkemize geldiğinde bu sistemle birlikte kullanıldı. Sistemimizin ulaşılabilirliği ve uygulanabilirliği şeklinde iki aşamada değerlendirebiliriz. Bu sene iş yeri patlamalarından dolayı sigorta bütçeleri 20 milyonlara çıktı. Sigorta poliçelerinde indirimler alınabiliyor. Sistem sayesinde artık LPG dönüşümlü araçlar da kapalı otoparklara giriş yapabileceklerdir. Çünkü bu sistem ile artık patlama gerçekleşmeyecektir. Tüketiciye maliyeti ise, bayilerdeki maliyet analizinde üç gruba ayırıyoruz. LPG’li araçlarda 10 yıl ekonomik ömrünü dolduran tanklar değişime gitmek zorundadır. Ürünü burada değiştirirsek, 200 lira gibi bir maliyeti olacaktır. Ancak sıfırdan olacaksa, tankın hacmine göre 750 lira ya da bin lira arasında değişen bir fiyat politikamız var. Dünyada LPG’li araçlarda örneği yoktur. Dünyanın tek örneği bizim ülkemizde ALFOEX Mil Güç’tedir.”

Üretilen hiçbir şeyin küçümsenemez olduğunu belirten İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu, her alanda her ürüne dayalı üretime ihtiyacın olduğunu söyledi. ALFOEX-PLO 573 sisteminin insan canına ilişkin riski önleyen bir sistem olması açısından çok kıymetli olduğunu kaydeden Prof. Dr. Hacısalihoğlu, “Yerli ve milli karakteri de oldukça önemlidir. ALFOEX MİLGÜÇ’ü tebrik ediyorum. Bu zamanın ve Türkiye’nin ruhudur. Milli davranmak bizim geleceğimize sahip çıkma bilincimizin, şuurumuzun adıdır. Bu toprağın bereketini, cevherini işleyerek yüceltebilmek ve geleceğimize sahip çıkmak. Şunu net olarak biliyoruz ki, Türkiye dinamik ve ele avuca sığmayan yapısıyla koyduğu hedefe yürümek istiyor. Aslında bu bir İstiklal yürüyüşüdür. Bunu ancak üreterek başarabiliriz” dedi.

“HERKESİN ALIN TERİ VE EMEĞİNE İHTİYACIMIZ VAR”

Yeni Yüzyıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu Türkiye’nin her alanda sanayi modelini değiştirdiğini belirterek, üretmeyi üreten katma değeri yüksek ürün üreten bir sanayi modeline geçildiğini kaydetti. Prof. Dr. Hacısalihoğlu şöyle konuştu:

“Milli Savunma Sanayi’ndeki yerlilik oranının yakaladığı seviye bu özgüvenin her alana yayılmasının bir iklimidir ve vesilesidir. Bu sistemde Savunma Sanayi’nin içerisinde yer alacak önemli bir sistemdir. Üretimimiz kurumsallaşsın; anlayışımız, ilkelerimiz, değerlerimiz, inancımız yerleşik hale gelsin. 15 Temmuz’da çıkaracağımız dersler de bu noktada olsun. Şimdi bunu fırsata dönüştürerek, bu yolculukta, istiklal mücadelesinde herkesin alın terine ve emeğine ihtiyacımız var. Üniversitelerimiz üstlerine düşeni yapacaktır. Girişimciler, iş çevreleri, yöneticiler, sanayiciler bu rolü üstlenecektir. Devletimiz her türlü desteği, teşvik edici ve düzenleyici rolüyle pozisyon alacaktır. Biz geleceğimize sahip çıkma bilincini yerleşik kılacağız. Yeni nesil bizden bunu bekliyor. Çağın en ileri teknolojisini yakalayabilmek ve onu üretebilmek geleceğinize sahip çıkmak demektir. Bugün üretmezseniz, geleceğinizi şimdiden tüketmiş olursunuz. Ektiğimiz bu tohumlar yayılsın.”

(FOTOĞRAF)