Olay, 22 Ekim 2022’de saat 00.30 sıralarında, Mudanya ilçesi Esence Mahallesi Eşgel sahil bölgesindeki Otağ Restoran’da meydana geldi. Bir grup, iddiaya göre sahnede olan müzisyen Özkan Süslerer'den ikinci kez çiftetelli müziği çalmasını istedi. Süslerer, bir süre sonra parçayı tekrar çalacağını söyleyince grupla müzisyen arasında tartışma çıktı. O anlar güvenlik kamerasına yansıdı. Çalışanlar ve diğer müşterilerin araya girmesiyle tartışma sonlandı. Kalabalık grup, bir süre sonra mola vererek sahneden inen müzisyeni, gece kulübünün arka tarafında bulunan bahçede dövdü. Çalışanların fark edip araya girmesiyle, grubun elinden kurtarılan Özkan Süslerer, çağırılan ambulansla Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne kaldırıldı. Kaburgasında kırık oluşan ve omzu çıkan 3 çocuk babası 25 yıllık piyanist şantör Süslerer, 1 ay iş göremezlik raporu aldı.
Olayın ardından Mudanya İlçe Jandarma Komutanlığı tarafından soruşturma başlatıldı. Kamera görüntülerinden kimlikleri tespit edilen şüphelilerin, gece kulübünün bulunduğu Esence Mahallesi'nde yaşadıkları belirlendi. Olayla ilgisi olduğu tespit edilen Yakup A. (28), U.D. (17), Sait A. (23), Süleyman T. (28), Eray B. (28), Barış B. (32), Volkan K. (25), Ersel G. (32), Gökhan G. (35) gözaltına alındı. Jandarmadaki işlemlerinin ardından Mudanya Adliyesi'ne sevk edilen şüphelilerden 4'ü savcılık sorgusunun ardından tutuklama, 5'i ise adli kontrol talebiyle mahkemeye sevk edildi. 9 şüpheli de çıkarıldıkları mahkemece adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Soruşturma savcısının itirazı üzerine şüphelilerden 4’ü bir kez daha gözaltına alındı. Mudanya Adliyesi'ne sevk edilen 4 şüpheliden Süleyman T., çıkarıldığı nöbetçi Asliye Ceza Mahkemesi’nce tutuklanarak, cezaevine gönderildi. Diğer 3 şüpheli ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. 2,5 ay tutuklu kalan sanık Süleyman T. de yargılama devam ederken tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edildi.
Mudanya Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen karar duruşmasında savcı, esas hakkında mütalaasını açıkladı. Mütalaada, Özkan Süslerer’in taşkınlık çıkması üzerine sahneden inerek, restoranın arka bahçesindeki karanlık bir noktada saklandığına, sanıkların ise ellerindeki ışıkla Süslerer’i bularak, konuşma fırsatı vermeden saldırdıklarına dikkat çekilerek, “Sanıkların Özkan Süslerer’in yüzüne, kafasına ve vücudunun her yerine yumruk ve tekmeler ile vurdukları, Süslerer’in kendilerine direnme ya da kaçma imkanının olmadığı, darp nedeniyle bayıldığı, bu sebeple sanıkların olay yerinden kaçtıkları, Süslerer’in alınan kati raporunda basit bir tıbbi müdahaleyle giderilemeyecek ve kemik kırığı oluşacak şekilde yaralandığı tespit edilmiştir” ifadelerine yer verildi. Mütalaada kamera görüntüleriyle de suçun sabit olduğuna dikkat çekildi.
Esas hakkındaki mütalaanın ardından kararını açıklayan mahkeme, sanıklara ‘kasten yaralama’ suçundan 1 yıl 6’şar ay hapis cezası verdi. Bu cezayı mağdurun kemikleri kırıldığı için artırarak 1 yıl 9’ar aya yükselten mahkeme, ardından da verilen cezanın faillerin geleceği üzerindeki olumsuz etkilerini göz önüne alıp, ‘takdir indirimi’ uygulayarak cezayı 1 yıl 5 ay 15’er güne indirdi. Mahkeme cezaları, ‘sanıkların kişiliği göz önüne alındığında yeniden suç işlemeyeceği kanaati hasıl olduğu’ gerekçesiyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verdi.
Verilen karara tepki gösteren Özkan Süslerer, 1 yıl geçmesine rağmen olayın etkisinden kurtulamadığını söyleyerek yaşadıklarını şu sözlerle anlattı:
“Beni darbettiler, bana hayvanca saldırdılar. Ondan kurtulayım, ondan kurtulayım dedim, kurtulamadım. Yerlerde süründüm. Hiç bunu beklemiyordum. İnsan kavga edeceğini bilse, böyle bir olay olacağını bilse, ne bileyim insan bir hazırlanır, eline bir sopa alır, kavgaya hazırlanır. Benim hiç haberim olmadan 10 kişi bana arkadan saldırdılar. Ondan sonra mahkememiz oldu. 1 kişi içeri girmişti, 76 gün içeride yatmıştı. Ondan sonra ilk mahkemede o da çıktı dışarı. İlk mahkemede bir şey olmadı, hepsi yalan söyledi. Hepsi kıvırdı. ‘Biz dövmedik, biz yapmadık, sarhoştuk hatırlamıyoruz’ dediler. Yani kısacası karakolda doğru söylediler, mahkemede şaştılar. Bu cezaların caydırıcılığı yok. Daha çok ceza alması lazım. 1,5 sene bunlar için az. Ben 3 ay çalışamadım. Kaburgam kırıldı, omzum çıktı, kafam gözüm darmadağınıktı.”
1 ay iş göremezlik raporu aldığını ancak 3 ay çalışamadığını söyleyen Süslerer, olayın ardından müzisyenliği bırakarak, özel bir şirkette güvenlik görevlisi olarak çalışmaya başladığını belirtti. Bu nedenle gelirinin düştüğüne ve mağdur olduğuna dikkat çeken Süslerer, “Kazancım mükemmel derece düştü. Müzisyenlikte aldığım para ile asgari ücret arasında 3-4 kat fark var. 15 senedir güvenlik görevlisi kartım var. Böyle bir olay olacağı hiç aklıma gelmemişti. Bu meslekten soğuduğum için bıraktım. İnsanlar eskisi gibi değil. 2-3 bira içen mafya kesiliyor, huzur bozuyor, kavga çıkarıp ortalığı darmadağınık edip gidiyorlar. Güvenlik görevlisi olmadan önce, hiçbir şekilde kazanç elde edemedim. Zaten 1 ay raporum vardı. 3 ay çalışamadım. Ağrımdan, sızımdan perişan olmuştum. Resimlerimden de belli zaten. Doktor raporlarından da belli. Borçlarımı gazinoda çalışırken çok güzel ödüyordum. Bu 3 ay çalışamadığımda, 2 ay sonra uyarı aldım. 3’üncü ayda zaten çalışamadığım için hacizlik oldum. Aracımı satmak zorunda kaldım. Aracımı satıp bütün borçları kapattım. Ev kirası birikti. Bu sefer yiyecekler, içecekler birikti. Hiç kimse benim yanımda olmadı. Şimdi evdeyken cihazlarıma bakıyorum, orguma bakıyorum. Çalasım var, o günden beri org çalmıyorum. Tutkuyla çaldığım müzik aletim artık bana acı hatıralar anlatıyor” diye konuştu.
Kaynak: DHA