BİZE ULAŞIN
Doğaya ve canlı yaşama zarar veren tüm yatırımların durdurulması için ’Anadolu’yu Vermeyeceğiz’ sloganı ile düzenlenen ve Ankara’da sona erecek 40 gün 40 gecelik yürüyüş için Hatay ve Muğla halkı yollara düştü. Yürüyüşe ayrıca İzmir, Trakya, Artvin, Hasankeyf ve Antalya’dan da duyarlı vatandaşlar katılacak.
Doğaya zarar veren yatırımların durdurulması için “Anadolu’yu Vermeyeceğiz” sloganıyla düzenlenen Büyük Anadolu Yürüyüşü’nün Hatay ayağı, Antakya'dan başladı.
Çevrecilerden oluşan bir grup, Antakya Uğur Mumcu Alanı'nda bir araya geldi. Grup adına açıklama yapan Nidal Özdemir, binlerce yıldır uygarlığın beşiği olan Anadolu'nun bugün eşi görülmemiş bir yıkımla karşı karşıya olduğunu ifade etti.
Doğanın korunması amacıyla başlatılan etkinlik kapsamında Ankara'ya kadar yürüyeceklerini belirten Özdemir, hedeflerinin vatandaşları doğa hakkında bilinçlendirmek olduğunu kaydetti.
Dünyanın büyük yıkımın farkında olmadığını savunan Özdemir, “Dağlarımızı maden şirketleri tarafından parsellendi. Yaşamımız, nükleer ve termik santrallerle tehlike altında. Binlerce yıldır ekip biçtiğimiz tohumlar, yok olmaya başladı. Ormanlarımız parça parça yok ediliyor” diye konuştu.
Doğaya karşı yapılanlara tepkisiz ve sessiz kalmayacaklarını belirten Özdemir, çocukların geleceği ve doğanın hakları için yürüdüklerini kaydetti.
"FERYADIMIZI DUYAN YOK"
Yürüyüşün Güney Ege Kervanı ise Marmaris’ten yola çıktı.
Bodrum, Datça, Marmaris ve Köyceğiz ilçelerinden gelen çevreciler, Muğla Sınırsızlık Meydanı’nda toplandı. Burada davul- zurnayla halay çeken, Karadeniz müzikleriyle horon tepen çevreciler tepkilerini dile getirdi. Sloganların atıldığı, dövizlerin taşındığı gösteriye Muğlalılar da büyük destek verdi.
At arabası, köpek ve eşekle yola çıkan yürüyüş grubu ilgi odağı oldu. Çevreciler meydanda bayram havası estirdi.
Güney Ege Kervanı sözcüsü çevreci Berkay Kuyzu basın bildirisi okuyarak eylemlerinin Ankara’da da süreceği mesajını verdi. Çevre Gönüllüsü Kuyzu şöyle dedi:
"Son 10 yılda tüm sularımız enerji şirketlerinin eline geçti. Üzerlerine hidroelektrik santralleri kuruldu ve kurulmaya çalışılıyor. Dağlarımız ormanlarımız maden şirketleri tarafından parsellendi. Delik deşik ediliyor. Yaşamımız nükleer santraller ve termik santraller tehdidi altında. Feryadımızı duyan yok. Zeytinimiz yetiştirdiğimiz toprağımızı hakir görenlerin, engin ağaçlarımızı odun olarak görenlerin karşısındayız. Bu talana karşı herkes karşı durmalı. Kaderimizi masa başında tayin ediyorlar. Böyle bir zamanda hep birlikte hareket edeceğiz. Ankara’ya yürümeyeceğiz de ne yapacağız?"
"ANADOLU'YU VERMEYCEZ"
Ekibe Marmaris’ten katılan yaklaşık 500 kişilik gönüllü topluluğunun ellerindeki ’Anadolu’yu Vermeycez’, ’Marmaris’i Vermeycez’, ’Tabiatı bozan kanunu istemiyoruz ve doğa tanrının yazdığı bir kitaptır’ yazılı döviz ve pankartlar dikkat çekti.
Anadolu’yu Vermeyeceğiz Marmaris Düzenleme Kurulu Başkanı Nurcan Bahar da binlerce yıldır insan uygarlığının beşiği olan Anadolu’nun, bugün eşi görülmemiş bir yıkımla karşı karşıya kaldığını belirtti.
Dünyanın, bu büyük yıkımın farkında olmadığını kaydeden Bahar, "Anadolu insanı 2011 Nisanı’nda köylerinden, kasabalarından ve şehirlerinden yola çıkarak Ankara’ya yürüyor. Güney Ege Kervanı Yuvarlakçay ve Bodrum’dan at arabaları ve eşekleri ile yollarına devam ediyorlar. Yol boyunca bu kervana katılımlar gerçekleşiyor. Bugün Datça’dan ve köylerimizden gelen dostlarla daha da çoğalarak kervanı Ankara’ya uğurlayacağız" dedi.
Son 10 yıl içinde tüm suların enerji şirketlerinin eline geçtiğini anlatan Bahar, "Üzerlerine binlerce HES ve baraj kuruluyor. Dağlarımız 40 binden fazla maden ruhsatları ile şirketleri tarafından parsellendi, delik deşik ediliyor. Yaşamımız, nükleer ve termik santrallerle tehlike altında. Feryadımızı duyan yok. Binlerce yıldır ekip biçtiğimiz tohumlar, yok olmaya başladı. Ormanlarımız, parça parça kesiliyor. Marmaris de bu olanlardan payını aldı" diye konuştu.
