HABER

"Büyüme IMF programından çıkışla sağlanabilir"

ANKARA (ANKA) – Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ), IMF denetiminde sürdürülen ekonomik program çerçevesinde uygulanan düşük kur/yüksek faiz politikasının sıcak para girişine neden olarak sanal bir ekonomik büyüme yarattığına dikkat çekti. İç tasarruflara ve yatırımlara dayalı bir büyümenin gerçekleştirilmesinin IMF programından çıkışla sağlanabileceği vurgulandı.

TÜRK-İŞ Yönetim Kurulu tarafından yeni yıl nedeniyle yayınlanan mesajda, 2007 yılının tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de küreselleşme sürecinin olumsuz yansımalarının net olarak algılandığı bir yıl olduğu kaydedildi. Bu çerçevede sosyal devletin kaldırılmasına yönelik girişimlerin, özelleştirmelerin ve uygulanan ekonomik politikaların işsizlik ve yoksulluk oranını arttırdığı vurgulandı. IMF denetiminde ve gözetiminde sürdürülen ekonomik program çerçevesinde uygulanan düşük kur/yüksek faiz politikasının sıcak para girişine neden olduğu ve yaşanan ekonomik büyümenin de sıcak para girişinden kaynaklandığı belirtilerek, şu ifadelere yer verildi:
"Büyümenin iç tasarruflara ve yatırımlara dayalı bir büyüme olmaması sürdürülebilirliği konusunda endişelere neden olmakta, olası risklere karşı IMF programından çıkış için yeni hamleler yapılması gerekmektedir. Sanayi hamlelerinin yapılmadığı, tarım sektörünün gerilediği, buna karşın hizmet sektörünün payının giderek arttığı söz konusu konjonktürde, iç ve dış borçla birlikte cari açığın giderek büyüme risk oranını arttırmaktadır."

- IMF ENDEKSLİ POLİTİKA-

Açıklamada, çalışanların dolaylı vergi yükünü arttıran, sosyal kamu harcamalarının devre dışı bırakan, tarımdan desteğini çeken IMF endeksli programın 2008 bütçesine de damgasını vurduğu kaydedilerek, "Görünen o ki 2008 yılında da vergi adaletsizliği devam edecek, işsizliği ve yoksulluğu önleyecek politikalar uygulanmayacak, çalışanların talepleri gözetilmeyecektir" denildi.

Erken emeklilik uygulamaları, özelleştirmeler ve sendikalaşmanın önündeki engeller nedeniyle işçi örgütlenmelerinin 2007 yılında kan kaybettiği ve bunun da çalışma yaşamı açısından olumsuz bir etki yarattığı ifade edildi. Açıklamada, 2008 yılında Türkiye'nin kırılgan ve ekonomik sosyal yapısının ortadan kaldırılabilmesi için ülkenin öz kaynaklarına dayalı bir ekonomik ve sosyal yapılanmaya gidilmesinin gereğine dikkat çekilerek, "Türk halkının ihtiyaçlarının birinci planda gözetildiği, yatırım ağırlıklı bir ekonomik programa Türkiye'nin bugün he zamankinden çok ihtiyacı vardır" denildi.

- ÖZELLEŞTİRME POLİTİKASINDAN VAZGEÇİLMELİ-

Gelir dağılımı adaletsizliğinin giderilmesi, özelleştirme politikalarından vazgeçilmesi, örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılmasının çalışanların öncelikli talepleri olduğu vurgulanarak şunlar kaydedildi:

"Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık sigortası Yasası'nın çalışanların talepleri dikkate alınarak düzenlenmesi toplumun büyük bir kesiminin mağduriyetini engelleyecektir. İşsizlik ve yoksulluğu düzenleyecek politikalar, toplumsal huzura katkıda bulunacaktır. Kıdem tazminatlarına yönelik hak gaspı girişimleri ise tarafımızdan genel grev sebebi sayılacaktır."

En Çok Aranan Haberler