Can Dündar'a mektubu avukatlar götürmüş
ANKARA (İHA) - Adalet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, Alaattin Çakıcı'nın gazeteci Can Dündar'a gönderdiği belirtilen mektubun cezaevinden verilen yazılı bir metin olmadığını belirterek, Çakıcı'nın bu konuda ilgili savcıya yazılı ifade verdiğini ve mektubun muhtevasını avukatına sözlü olarak ilettiğini söylediğini açıkladı.
Bakanlar Kurulu toplantısının ardından bir açıklama yapan Adalet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Çiçek, toplantıda Ocak ayı içinde başlatılan bakanlıkların 2006 yılı çalışmaları ve 2007 yılı faaliyetleri ile ilgili değerlendirmelere devam edildiğini; Milli Savunma, İçişleri, Tarım ve Köyişleri, Sanayi ve Ticaret, Kültür ve Turizm ve Çevre ve Orman Bakanlıkları'nın 2006 değerlendirmesi ve 2007 faaliyetlerinin bugünkü Bakanlar Kurulu'nda gündeme geldiğini söyledi. Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül'ün ABD'ye bir ziyarette bulunduğunu kaydeden Çiçek, Gül'ün Bakanlar Kurulu'na bu ziyaretle ilgili kapsamlı bilgi verdiğini ifade etti.
Bakan Çiçek, açıklamalarının sonunda gazetecilerin sorularını cevapladı. Çiçek, Valiler ve Emniyet Müdürleri Kararnamesi'nin toplantıda gündeme gelip gelmediği sorusu üzerine bu konunun görüşülmediğini bildirdi. Alaattin Çakıcı'nın gazeteci Can Dündar'a tehdit mektubu yazdığı yönündeki haberlerin hatırlatılması ve Adalet Bakanlığı'nın bu konuda bir inceleme başlatıp başlatmadığının sorulması üzerine Çiçek, doğrudan doğruya cezaevi idaresiyle alakalı olduğu için konuyla özel olarak ilgilendiğini ve ilgili Başsavcılık'la konuştuğunu kaydetti. Hükümlülerin yazılı olarak cezaevi dışına gönderdikleri metinlerin cezaevi idaresi ve savcılıklar tarafından incelendiğini ve 'görüldü' damgası vurulduktan sonra dışarıya çıktığını anlatan Çiçek, yazılı bir metin tarzında cezaevinden çıkmış bir durumun kesinlikle sözkonusu olmadığını vurguladı. Çiçek şunları söyledi:
"Olayın şöyle olduğu bizzat hükümlü tarafından bugün ilgili savcıya yazılı ifade olarak verilmiştir. Avukatıyla yaptığı görüşme sırasında mektubun muhtevasını sözlü olarak söylediğini, avukatın da bunu not olarak aldığını söylemiştir. Dolayısıyla cezaevinden yazılı bir metin çıkmamıştır. Ancak avukat-müvekkil ilişkisi, savunma hakkı çerçevesinde özel bir durum arzettiğinden konunun dışarıya yansıması ve olayın meydana gelişi böyledir. Zaten ilgili savcılıklar da bu konuyla ilgili inceleme ve soruşturmayı başlatmışlardır. Yani bizim cezaevlerindeki yazılı metinler mutlaka üzerinde 'görüldü' damgası olduktan sonra işleme konur. Yazılı bir metin cezaevinden verilmiş değil."
Çiçek, 301. madde konusunda sivil toplum örgütlerinin hazırladıkları metinleri gönderip göndermediklerinin ve bu konuda nasıl bir yol haritası izleneceğinin sorulması üzerine, bazı sivil toplum örgütlerinin, '301 aynen kalsın' şeklinde talepleri olduğunu, bazı sivil toplum örgütlerinin de değişiklik için biraraya geldiklerini hatırlattı. Çiçek, kendisine gelen yazılı bir metin olmadığını, Başbakan'a da böyle bir metnin ulaşmadığını ifade etti. Çiçek, "Metnin gerekçeleriyle beraber Başbakanlık'a ya da bize iletilmiş bir durumu sözkonusu değil" şeklinde konuştu.
