Bir ameliyathane düşünün... Masada uyutulan bir hasta var. Karnına açılan küçücük deliklerden koca metal kollarla girilmiş. Ameliyathanenin diğer ucunda kokpite benzeyen konsolün başındaki cerrahsa, gözlerini 3 boyutlu kameradan ayırmadan, elleri hatta ayaklarını kullanarak, hastaya elini değdirmeden bağırsağın en uçundaki tümörü çıkarıyor. Bu hayal değil, çoktan gerçek oldu bile.
Ameliyat robotu Da Vinci'nin konsolünün başındaki Liv Hospital Medikal Direktörü Prof. Dr. Oktar Asoğlu, genel cerrahi uzmanlığını bitirdiği 1996'dan beri sindirim sistemi kanserleriyle uğraşıyor. Cerrahlığı kişisel terziliğe benzeten Prof. Dr. Oktar Asoğlu, "Cerrahlar her hastanın bedenine, yaşam tarzına, genetiğine uygun operasyon gerçekleştirmek zorunda.
Bu kişiye özel terzilik gibi” diyor. Kapalı ameliyat yöntemi laparoskopide edindiği deneyimle ameliyat robotunu zorlanmadan kullanıyor. Ülkedeki 22 ameliyat robotunu kullanan toplam 100 cerrahtan biri olan Prof. Dr. Asoğlu, "Bu mükemmel bir teknoloji. Güvenle kullanıyorum. Gelecek bunda” diyor.
Prof. Dr. Asoğlu ile birlikte 55 yaşındaki bir kadın hastanın rektum bölgesindeki tümörünü çıkarma ameliyatına girdik. Kare kare belgeledik. İşte adım adım robotla yapılan ameliyat:
Genel anesteziyle uyutulan hastanın karnında rahat çalışabilmek için karbondioksit gazı verilerek şişiriliyor. Daha sonra biri göbek deliği olmak üzere toplam 4 tane 0.8 mm'lik delik açılıyor.
Bu deliklerden robotun kolları sokuluyor. Kollardan karın içine ameliyatta kullanılacak kesici aletlerin yanısıra kamera, ışık da gönderiliyor.
Prof. Dr. Asoğlu, hastanın yaklaşık 2 metre uzağındaki ameliyat robotunun konsolunun başına geçiyor.
Robotun 16 kez büyüten, 3 boyutlu ekranına bakarak, joystick'e benzeyen aletlere kumanda ederek karın içinde ilerlemeye başlıyor.
Robotun altındaki 7 pedalın da ameliyatta önemli rolü var. Prof. Dr. Asoğlu, sağ ayağıyla 4, sol ayağıyla 3 pedalı kullanıyor. "Pedallarla adeta vites değiştiriyorum. Ameliyat sahasına yaklaşıp, uzaklaşabiliyor, sağa, sola yatabiliyor, görüntünün netlik ayarını sağlayabiliyorum. Robot kollarının ise hastada 360 derece hareket kabiliyetleri var” diyor.
Hastanın kalın bağırsağını karın duvarından serbestleştirmeye başlamadan önce çıkaracağı bölgeyi besleyen damarları klipsleyerek kan akımını durduruyor. Bu arada aynı bölgede bulunan, idrar yapma ve cinsellikle ilgili yapılar (sinir) gayet net görünüyor. Bunlara zarar vermeden ilerlemeye devam ediyor.
Kalın bağırsağın sol tarafını dokulara zarar vermeden, kanama olmadan serbestleştirip geriye çekiyor. Bu arada lenf bezlerini temizliyor. Dokuları hissetmeden ameliyatı nasıl yapabildiğini soruyorum. "Deneyim, dokunamasam bile hissedebiliyorum” diyor.
Serbestleştirmeyi tamamlayınca konsülün başından kalkıyor. Hastanın başında kalan ekibi robotun kollarını çıkarıyor. Hastayı çevirip ameliyat portlarını birkez daha yerleştiriyor. Hastayı çevirmenin nedeni robotun şimdilik 45 derece hareket edebilme yeteneği. Karnın diğer tarafında çalışabilmek için hastanın çevrilmesi gerekiyor. Prof. Dr. Asoğlu bu açı değişikliğini formüla yarışlarında ekibin büyük bir hız ve pratiklikle arabanın tekerleklerini değiştirmeye benzetiyor. "İlk başladığımızda bu işlem için 45 dakika beklerdik. Şimdi öyle pratikleştik ki 4.5 dakikada kollar yerleştirilmiş, ameliyatın ikinci bölümüne hazır hale geliyor” diyor.
Ayrıca karına 0.8 mm'lik bir delik daha açılıyor. Yeni girişten ameliyata yardımcı aletler sokuluyor.
Tekrar konsolün başına dönen Prof. Dr. Asoğlu, bu kez karının sağ bölgesinde, tümörün bulunduğu rektuma (bağırsağın anüse açılan son kısmı) doğru ilerlemeye başlıyor. Bir yandan da anlatmaya devam ediyor: "Robot özellikle erkek hastaların ameliyatını çok kolaylaştırıyor. Kadınlar doğuma programlı olduğu için karın bölgeleri geniş, erkeklerinse dar. Bu dar alanı robotla ameliyat etmek çok daha kolay oluyor” diyor.
Prof. Dr. Asoğlu, rektumu bir yumurtaya benzetiyor. "Aynen yumurta gibi kabuğunu kırmadan çıkarmak gerekir. Kırılma tümörün saçılmasına, nüksüne yol açabilir.
Prof. Dr. Asoğlu rektuma doğru ilerlerken bir cerrah anal yoldan tümörün bağırsağın tam olarak neresinde olduğuna bakıyor.
Tümörün yeri netleşince kalın bağırsak geriye doğru çekilerek rahat bir pozisyona getiriliyor. Bağırsak tümöre uzak bir yerden kesiliyor.
Prof. Dr. Asoğlu birkez daha konsolün başından kalkarak hastanın karnında bu kez yaklaşık 5 santimetrelik bir ameliyat girişi açıyor. Robotla kestiği tümörlü bağırsağı buradan dışarı alarak patolojiye gönderiyor.
Kalın bağırsağın iki ucu biri karından, diğeri anüsten sokulan iki alet kullanılarak zımbalanıyor (dikiliyor). Böylece anüse doğru yeni bir yol yapılıyor.
İnce bağırsak çıkışı karında açılan deliği bağlanıyor (geçici olarak torbaya alınarak, saptırılıyor). Yeni anüs yolunun dikiş sızdırması durumunda dışkıyla temas ederek karın içi enfeksiyon gelişmesi engelleniyor. 4-8 hafta sonra yeni bağırsak yolu iyileşince, ince bağırsaktaki saptırma ortadan kaldırılarak yine kalın bağırsak yoluyla dışkılaması sağlanacak.
Ameliyat 90 dakika sürüyor.