İSTANBUL (A.A) Hüseyin Çelik, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile rektörlerin yaptığı toplantıya ilişkin gazetecilere bilgi verdi. Bir soru üzerine, gençlerin, Erdoğan'ın toplantısını protesto gösterilerini değerlendiren Çelik, toplantı, gösteri ve yürüyüşün bir demokratik hak olduğunu ifade ederek, bunların belli bir düzen içinde, belli izinler alınarak, legal çerçevede yapılması gerektiğini söyledi.
Demokrasinin, her isteyenin, istediği zeminde ve zamanda, canı ne istiyorsa onu ifade edebildiği bir rejim ve sistem olmadığını ifade eden Çelik, şöyle konuştu:
''Bir üniversitede bir toplantı var, ben bunu sabote edeceğim, ben insanların bunu dinlemesine mani olacağım, kürsüdeki konuşmacıya da yumurta ile domatesle saldıracağım, ayakkabımı fırlatacağım, bunun adı da demokratik tepki olacak. Bunun adı demokratik tepki falan olmaz. Medeni insanlar, kendilerine yakışır şekilde tepkilerini dile getirirler. Demokratik ortamlarda da bu demokratik tepkilerin dile getirilmesi bir haktır ama dediğim gibi, bir toplantıyı sabote etmeye yönelik, bir paneli dinlemeye çalışan insanları rahatsız ve rencide etmeye yönelik tutum ve davranışlar olursa bunun adı demokratiklik olmaz. Sizin demokratik hakkınız, başka insanların demokratik hakkını engellemeye başladığı andan itibaren biter. Bu açıdan 'Gençler bir gösteri yapıyorlar niye mani olunuyor?' Gençler elbette gösteri, yürüyüş, miting yapabilir, pankart asabilir, kendini ifade edebilir, ama bunlar belli usul ve esaslar çerçevesinde yapılır. Hukuk devletinin ve demokrasinin mantığı da budur. Onun için bu meselelerin bu çerçeve içinde değerlendirilmesi gerekiyor. Her ülkede kamu düzeni diye bir şey vardır. Yaptıklarınızın kamu düzenine, başka insanlara zarar vermemesi gerekiyor.''