CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "İstanbul'u kim yönetiyor, CHP mi yönetiyor? Adam İstanbul'u yıllardır kendi partisinin yönettiğinin farkında bile değil. Bir de bakanlık koltuğuna oturmuş. Sen İstanbul'un farkında değilsen nasıl Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yapıyorsun." dedi.
Kılıçdaroğlu, CNN Türk'te katıldığı canlı yayında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Erken yerel seçim çağrısı yaptığı hatırlatılarak partisinin Ankara ve İstanbul için belediye başkanı adaylarının belli olup olmadığı, genel ve yerel seçimlerde "hayır bileşenleri" ile birlikte hareket edip etmeyecekleri sorulan Kılıçdaroğlu, milletvekili seçimlerine ilişkin iş birliğinin yasaya uygun olmadığını belirtti.
Cumhurbaşkanı seçimi döneminde kurulacak yeni yapının Türkiye'de demokrasiyi güçlendirme bağlamında oluşacak bir yapı olması isteğini dile getiren Kılıçdaroğlu, "Hayır bileşenleri diye özel alan yaratmak yerine aslında Türkiye'de demokrasiyi savunanlar, tek adam rejimini savunanlar... Olaya şimdi artık öyle bakıyoruz. Çünkü anayasa geçti. Şimdi önümüzde iki seçenekli bir yapı var. Bir; demokrasiyi savunanlar, iki; demokrasiyi değil, tek adam rejimini savunanlar." diye konuştu.
"Önümüzdeki seçimler bir demokrasi tercihi seçimleri" ifadesini kullanan Kılıçdaroğlu, seçimlerin demokrasiyi savunanlar ile demokrasiyi savunmayanlar arasında ayrım olacağını ileri sürdü.
Kılıçdaroğlu, partisinin İstanbul ve Ankara belediye başkan adaylarına ilişkin sorunun yinelenmesi üzerine, "Bugünden 'İstanbul adayımız budur, Ankara adayımız budur' diye bir tercihte bulunmak hemen hemen mümkün değil." değerlendirmesini yaptı.
Adaylarının CHP dışındaki partilere de mesaj verebilecek nitelikteki isimlerden olup olmayacağına ilişkin soru üzerine Kılıçdaroğlu, "Niye olmasın." dedi.
Partisindeki mevcut milletvekillerinin belediye başkanı adayı olmasına ilişkin soru üzerine Kılıçdaroğlu, "Şu ana kadar en azından bana gelmiş talep yok, yani 'Ben şuraya aday olayım' diye bir talep yok ama bazen bölge halkından 'Şu kişi olursa belediye başkanlığını kazanabilir' diye milletvekili ismini bildirenler de var ama çok erken bu, İstanbul haricinde benim söylediğim, İstanbul bağlantılı değil, Anadolu'daki bazı kentler için bu tür isimler zaman zaman bildiriliyor, dillendiriliyor." diye konuştu.
- "Yanıt verecek kıratta değil"
Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki'nin, "Cumhurbaşkanı'na söz söylemek CHP'nin hakkı değil, İstanbul'a en büyük ihaneti CHP yaptı, her tarafı kaçak yapı, gecekonduyla doldurmuşlar." ifadelerine ilişkin değerlendirmesi sorulan Kılıçdaroğlu, "Yanıt verecek kıratta değil, önce onu söyleyeyim." karşılığını verdi."Kayseri'de belediye başkanlığı yaparken neler yaptığını ben gayet iyi biliyorum." diyen Kılıçdaroğlu, "İstanbul'u kim yönetiyor, CHP mi yönetiyor? Adam İstanbul'u yıllardır kendi partisinin yönettiğinin farkında bile değil. Bir de bakanlık koltuğuna oturmuş. Sen İstanbul'un farkında değilsen nasıl Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yapıyorsun?" diye sordu.
"Hangi gökdeleni CHP'li yaptı?" sorusunu dile getiren Kılıçdaroğlu, "Cevap verecek kıratta değil, onun için diyorum. Bakan olsa böyle konuşmaz. Demek ki o koltuğa layık birisi de değil. CHP, ne yaptı?CHP şunu yaptı, Nurettin Sözen zamanında bir bina yapılmıştı, imara aykırıydı, Haliç'e bakıyordu ve Nurettin Sözen yargı kararını uyguladı ve o binayı tıraşladı. Danıştay kararına rağmen binayı tıraşlayamıyorlar." ifadelerini kullandı.
"İhanet" kelimesini Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşması sırasında dile getirdiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"Bakan bizi suçluyor. Efendim, 'hainlik yapmış' diye. İhaneti yapanlara hain denir. 'Ben ihanet yaptım, yapmaya da devam ediyoruz' diyen de Erdoğan, ben değilim ki. Hani ben olsam veya böyle bir konuşma olmasa, ben böyle bir suçlama yapsam, biliyorum Erdoğan bütün avukatlarını görevlendirir, 'Bana, cumhurbaşkanlığına hakaret etti, dolayısıyla derhal soruşturma açın' der. Tazminat davaları açtırır. Yapmıyor. Niye yapmıyor? Kendisi kullandı. 'Hainlik yaptık' dedi. Ben değil, o söylüyor. İtiraf ediyor, ben ne diyebilirim."
Bunun geçmişte İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapmış birinin özeleştirisi ve bundan sonra yapılacaklara karşı uyarı olarak görülüp görülmeyeceğinin sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, "Hayır" karşılığını verdi.
- "Değişen biz değil, karşı taraf" Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın görevine halkın oyuyla geldiği belirtilerek, Erdoğan'a karşı söylemlerinin çelişkili olup olmadığının sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, "Herkesin cumhurbaşkanı olmaktan çıktı. Ne zaman ki Adalet ve Kalkınma Partisi'nin genel başkanı oldu, tarafsızlığını kaybetti, namusu ve şerefi üzerine yemin etmişti, 'tarafsız olacağım' diye onları tamamen unuttu. Biz dedik ki 'Kusura bakmasın, herkesin cumhurbaşkanı değil'. Çünkü cumhurbaşkanı adı üzerinde, cumhurun başkanı." diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın milletin oyuyla karar verilen anayasa değişikliğinin ardından genel başkanlığına geldiğinin hatırlatılması üzerine ise Kılıçdaroğlu, "Meşru olmayan bir seçim. Biz o seçimi gayrimeşru ilan ettik. Bugün halkın, en son bir anket çıktı, büyük bir kesimi anayasa referandumunun meşru olmadığını, doğru, etik, ahlaki yapılmadığını kabul ediyor. AK Parti'lilerin içinde de önemli bir kesim kabul ediyor bunu." dedi.
"Gayrimeşru" olarak nitelendirdiği seçime partisinin de girdiğinin hatırlatılması üzerine Kılıçdaroğlu, "Biz 'hayır' oyu kullanılmasını istedik seçimde." karşılığını verdi.
Gayrimeşruluğu neye dayandırdığı sorulan Kılıçdaroğlu, "YSK'nın kararına, adaletsiz bir seçim olmasına ve OHAL koşullarında yapılmasına anayasa değişikliğinin." dedi.
Geçmişte MHP ile ortak cumhurbaşkanı adayı çıkardıkları hatırlatılarak, "Ortak bir aday çıkaracak kadar yakın iki partiyken şu anda MHP'nin en çok eleştiri yönelttiği partilerden biri haline geldiniz, aradaki makas kapanmayacak kadar açılmış görülüyor. MHP yönetiminin tavrını nasıl değerlendiriyorsunuz, MHP-CHP ilişkileri nasıl gidecek?" sorusuna karşılık Kılıçdaroğlu, "Biz durduğumuz yerdeyiz. Daha önce hangi pozisyondaysak bugün de aynı pozisyondayız. Bizim açımızdan değişen hiçbir şey yok. O dönemde neleri eleştiriyorsak bugün de aynı şeyleri eleştiriyoruz. Değişen biz değiliz, değişen karşı taraf." diye konuştu.
- "Takdir edecek olan halkın kendisidir" Genel Başkanlığını Meral Akşener'in yaptığı İyi Parti'ye yönelik değerlendirmesi sorulan Kılıçdaroğlu, siyasi partileri demokrasinin vazgeçilmez unsuları olarak nitelendirdi. Hayırlı olması temennisini dile getiren Kılıçdaroğlu, "Takdir edecek olan halkın kendisidir, biz halkın tercihlerine saygı duymak zorundayız." diye konuştu.
Akşener'in basın toplantısının CHP'li belediyeye ait bir salonda yapılmasına ilişkin "açıktan destek" ifadeleri hatırlatılan Kılıçdaroğlu, "Belediye Başkanımız Nazım Hikmet Kültür Merkezi'ni bütün siyasi partilere açıyor." ifadesini kullandı. Kılıçdaroğlu, şu ana kadar başka partilerin, sivil toplum kuruluşlarının da söz konusu merkezde toplantı yaptığına vurgu yaparak, "Meral Hanım veya İyi Parti için özel olarak yapılmış bir şey yok orada." dedi.
İyi Parti'nin amblemine ilişkin değerlendirmesi sorulan Kılıçdaroğlu, "Kayı Boyu'nun bir şekli olduğu ifade edildi, olabilir." karşılığını verdi.
CHP'den istifa eden Aytun Çıray'ın İyi Parti'ye geçtiği anımsatılarak, CHP'den bu şekilde başka isimlerin de çıkıp çıkmayacağı sorulan Kılıçdaroğlu, "Ben milletvekillerinin seçildikleri parti içinde görev yapmalarını arzu ederim, hangi parti olursa olsun. Yani bir partinin kimliği altında siyasete girmiştir, o partinin programını, seçim bildirgesini okumuştur, seçim meydanlarında, caddelerde, sokaklarda, sivil toplum kuruluşlarıyla muhatap olurken bizim getireceğimiz değişiklikleri anlatmıştır, oy almıştır, parlamentoya gelmiştir. Dolayısıyla parlamentoda görev yapmasını isteriz." diye konuştu.
Milletvekillerinin parti değiştirmelerini tutarlı ve sağlıklı bulmadığını ifade eden Kılıçdaroğlu, Çıray ile ayrılmadan önce görüşüp görüşmediği sorulması üzerine "Görüştük." yanıtını verdi.
İyi Parti'ye yönelik başka bir soru üzerine, bir kadının siyaset hayatında rol almasının, genel başkanlığa soyunmasının önemine değinen Kılıçdaroğlu, "Merkez sağdaki dağınıklığı toparlama gibi düşünceyle yola çıkması demokrasi açısından bir kayıp değil, tam tersine kazançtır diye düşünüyorum." dedi.
Cumhurbaşkanı seçiminde Akşener'in adaylığını mı destekleyecekleri yoksa kendisinin mi aday olacağı sorulan Kılıçdaroğlu, CHP'nin diğer partiler gibi olmadığını, demokrasiyi içselleştirdiğini savundu. Parti olarak kararlarını demokratik ölçüler içinde aldıklarını dile getiren Kılıçdaroğlu, "Cumhurbaşkanı adayı için de elbette oturulup, bakılacaktır." ifadesini kullandı. Kendilerinin elbette bir cumhurbaşkanı adayı çıkaracağını belirten Kılıçdaroğlu, "Bütün seçenekleri, bütün ayrıntılarına kadar masaya koyarız." diye konuştu.
Aday olmasına yönelik taleplerin olup olmadığı sorulan Kılıçdaroğlu, "Oluyor ama bu çok fazla konuştuğumuz bir olay değil. Zaman zaman medyaya kapalı toplantılar da yapıyorum, bunu seslendirenler de var, 'Bu daha erken bunu şimdiden seslendirmenin doğru olmadığını' söylüyorum o zaman öneriler bir şekliyle bitiyor. Biz gayet güzel, tutarlı çalışma yürütüyoruz." ifadesini kullandı.
(Sürecek)