BİZE ULAŞIN
ANKARA (ANKA) - CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu'na, "Kendilerine verilen sözlerin tutulmaması sonucu mağdur olan ve baraj projesi nedeniyle tarımsal ve hayvancılık faaliyetlerine ara vermek durumunda kalan köylümüze sorunlarının çözümüne yönelik bir çalışmanız mevcut mudur?" diye sordu.
CHP'li Tekin, önergesinde, DSİ Genel Müdürlüğü'nün, yürütmekte olduğu baraj projeleri için Türkiye'de en fazla kamulaştırma yapan ve bu kamulaştırmalar sonucunda en çok mağduriyete neden olan kamu kuruluşlarının başında geldiğini ifade etti. Bu bağlamda, Hatay'da sürmekte olan, Reyhanlı Barajı inşaatının yapım sürecinde, projeden etkilenen taşınmaz sahiplerinin, taşınmazlarının kamu yararı kapsamında zorla ve gerçek değerlerinin altında kamulaştırılmalarının vatandaşların yoğun tepkisine neden olduğunu belirten Tekin, "Sulama amaçlı yapılan bu barajın asli amacı, tarımla uğraşan köylümüzün su sorununun giderilerek, tarım ile uğraşlarının devamının sağlanması olmalıydı. Oysa köylümüzün tek yaşam kaynağı olan toprakları zorla ellerinden alınarak ve rayiç olmayan bedeller teklif edilerek, evlerini ve arsalarını satmaya mecbur bırakılmışlardır" dedi.
Tarımla uğraşan çiftçilerin topraklarından koparılması ve kamulaştırma dışında alternatif çözümlerin kendilerine sunulmamasının, sosyal problemlere de neden olduğunu anlatan CHP'li Tekin, "Köylümüze, tarım faaliyetinde bulunacakları başka bir taşınmazla trampa edilmesinin imkânı tanınmış olsa, sosyal ve ekonomik açıdan daha makul sonuçlar oluşturacağı değerlendirilmektedir. Projede kapsamında sadece baraj göl alanında kalan bir kısım taşınmaz sahipleri ile trampa işlemleri yapılmış, baraj göl alanı dışında kalan yurttaşlarımız ise büyük ölçüde mağdur edilmişlerdir" ifadelerini kullandı.
-"KENDİSİNE ARAZİ VE KONUT TAHSİSİ YAPILMAYAN KAÇ VATANDAŞ VAR?"
Bakan Eroğlu'na, başlangıçta köylüyle yapılan anlaşma gereği, bin metre kare arsa, 140 metre kare ev ve 20 yıl süreli ödeme sözünün neden yerine getirilmediğini soran Tekin, "Köylülere yapılan bildirime göre; 80-85 metrekare ev 200-300 metrekare arsanın, 80-90 bin TL karşılığında verilebileceği ve 2 ay süre tanındığı, bu süre sonunda bu hakları kaybedeceklerini bildirmeniz hangi kanun hükmüne göre yapılmıştır? Bu bildirimi adil buluyor musunuz? Evleri, arazileri, yaşam yerleri kamulaştırılan ve başını sokacak yeri olmayan köylümüze, mağduriyetlerinin giderilmesi ve hayatlarını idame etmeleri için teklif edilen büyükbaş hayvan ve traktör temininden neden vazgeçilmiştir?" diye sordu.
Köylüye, imza atmaları koşuluyla iş imkânları, daha güzel evler ve farklı imkânlar sağlanacağı sözü verildiğini ve imzalarının alındığını kaydeden Tekin, şöyle devam etti:
"Bu sözlerin yerine getirilmemesi sonucunda tepki gösteren vatandaşlarımıza "Sizlerin psikolojiniz bozuk, size doktor getireceğim, tedavi ettireceğim' diyen DSİ yöneticileri hakkında yasal işlem yapmayı düşünüyor musunuz? Halen, kendisine arazi ve konut tahsisi yapılmayan kaç vatandaşımız bulunmaktadır? Takas yöntemiyle farklı bir arazi için yer gösterilmesinde aranan kriterler nelerdir? Takas işlemlerinde, Hazine arazileri yerine TİGEM' ait arazilerinin kullanılmasının sebebi nedir? Baraj bölgesinde kamulaştırılan ve takas yöntemiyle el değiştiren arazilerin ve evlerin her biri için biçilen değerler nedir? Yaşam yerlerini kaybeden ve mağdur olan köylülerimizden bakanlığınıza sirayet etmiş şikâyetler ve yargıya taşınmış ihtilaflar var mıdır? Kendilerine verilen sözlerin tutulmaması sonucu mağdur olan ve baraj projesi nedeniyle tarımsal ve hayvancılık faaliyetlerine ara vermek durumunda kalan köylümüze sorunlarının çözümüne yönelik bir çalışmanız mevcut mudur?"
