CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Selin Sayek Böke, yeni anayasa çalışmalarına ilişkin, "Başkanlık sistemi masaya kesinlikle getirilmemelidir. Türkiye Cumhuriyeti'nin milli mücadeleden kalma kuruluş iradesinin yansıması olan anayasanın ilk dört maddesi bizim vazgeçilmezlerimizdir. Bu komisyonda oy birliğiyle karar alınması gerekliliği de aşikardır. Güçlendirmek istediğimiz parlamenter sistemin işler hale getirilmesini de çok önemsiyoruz" dedi.
CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK), Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında, parti genel merkezinde toplandı.
Böke, yaklaşık 3 saat süren toplantının ardından yaptığı açıklamada, İstanbul'daki asansör kazasında hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diledi. Türkiye'nin iş kazalarında Avrupa'da birinci, dünyada üçüncü olduğunu belirten Böke, bu tabloyu Türkiye'nin hak etmediğini ifade etti.
Selin Sayek Böke, güvenceli çalışma koşullarının sağlanması ve Türkiye'nin bu yeni ekonomik anlayışa kavuşması için Meclis'te teklifler verdiklerini, bunların takipçisi olmaya devam edeceklerini kaydetti.
Türkiye'nin geniş çaplı bir anayasa değişikliğini tartıştığını anımsatan Böke, CHP'nin asıl meselesinin bir anayasa değişikliği değil, darbe hukukundan yasal sistemden arındırılması, evrensel değerlerde özgürlüklerin inşa edilmesi ve demokrasinin özgürlükçü bir yapıya kavuşması olduğunu vurguladı.
Yarın toplanacak Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nun çalışmalarını, özgürlükçü demokrasinin inşasının bir parçası olarak gördüklerini anlatan Böke, şöyle konuştu:
"Mesele anayasadan ibaret değildir. Mesele, yasaların darbe hukukundan arındırılması meselesidir. Mesele, hukukun uygulanışına dair bir anlayış değişikliğine ihtiyaç meselesidir. Mesele, bunlarla birlikte anayasada değişiklik meselesidir. Bu, bir bütünün parçasıdır. Parçası olarak görülmediği takdirde de Türkiye'nin ihtiyacı olan özgürlükçü demokrasi çerçevesini inşa etmesi mümkün olamayacaktır. Ancak anlaşılıyor ki CHP'nin özgürlükçü demokrasi mücadelesine karşı saray vesayeti altında bulunan AKP'nin ise tek bir gündemi var. Bu gündem, adına başkanlık denen, tek adam yönetimini dayatma gündemidir."
- "Her gün yoksullaşıyoruz"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın geçen hafta, "Parlamenter sistem bitti" dediğini öne süren Böke, Türkiye'nin sorunlarının büyük olduğunu, terörün her gün insanları öldürdüğünü, dış politikada uygulanan politikaların maliyetinin canlarla ödendiğini savundu. Ekonomideki vizyonsuz çerçevenin sonucunda, duvara toslamış bir kalkınmayla karşı karşıya kalındığını ifade eden Selin Sayek Böke, "Her gün yoksullaşıyoruz, her gün hayat daha zorlaşıyor" dedi.
CHP'nin, esas gündem olan özgürlükçü demokrasinin inşasında, "önce Türkiye" diyerek çalışmaya devam edeceğini anlatan Böke konuşmasını şöyle sürdürdü:
"(Önce ben, hep ben) diyen saray ve saray vesayeti altındaki AKP'nin bu haykırışlarına karşı biz de 'önce Türkiye' diyen siyaseti, vatandaşının sorununu çözme zemini olarak kullanan bir yaklaşımla, Türkiye'yi bu ruh sıkışıklığından çıkartacağız. Biz, parlamenter sistemin olduğu söylenen aksaklıklarının giderilerek güçlendirildiği bir mücadelenin takipçisi ve öncüsü olacağız. Tüm vatandaşlarımıza bir kez daha seslenmek istiyorum. CHP burada, toplumun AKP tarafından dışlanan bütün kesimlerine kucak açan, toplumun, yarınını birlikte inşa etme isteği olan bütün kesimleriyle omuz omuza. Var olan parlamenter sistemi güçlendirecek adımları birlikte atacağımız bir döneme giriyoruz. CHP, Türkiye'yi bir tek adam rejimine teslim etmeyecektir. CHP, bunun olmaması için ne yapılması gerekiyorsa, toplumun bütün kesimlerini kucaklayarak hep birlikte yapılmasını sağlayacaktır. Asla umutsuz olmayın, hep birlikteyiz, bu işi hep birlikte güçlenerek yapacağız."
-"Tartışmalar parlamenter sistemde gelişmek zorunda"
Türkiye'nin darbe hukukundan arındırılması ve özgürlükçü demokrasinin inşa edilmesi sürecinin başlatılması gerektiğinin altını çizen Böke, şu değerlendirmelerde bulundu: "Biz yarın başlayacak olan Uzlaşma Komisyonu'na da Türkiye'nin sorunlarını çözme ve özgürlükçü demokrasiyi inşa etme kararlılığıyla oturuyoruz. Biz uzlaşma komisyonuna belli koşullarla oturuyoruz. Asıl amaç, Türkiye'de gerçek demokratik bir rejimi inşa etmektir. Bunun için anayasa sürecini beklemeye hiç gerek yoktur. Türkiye demokrasisi önünde engel teşkil eden yasal düzenlemeleri darbe hukukundan arındırarak başlayabiliriz."
Türkiye'nin bir siyasi sistem ve rejim sorununun bulunmadığını kaydeden Böke, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "tek adam olmak" gibi kişisel bir sorununun olduğunu iddia etti.
Tartışmaların parlamenter sistemde gelişmesi gerektiğine değinen Böke, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Başkanlık sistemi masaya kesinlikle getirilmemelidir. Türkiye Cumhuriyeti'nin milli mücadeleden kalma kuruluş iradesinin yansıması olan anayasanın ilk dört maddesi bizim vazgeçilmezlerimizdir. Bu komisyonda oy birliğiyle karar alınması gerekliliği de aşikardır. Aynı zamanda güçlendirmek istediğimiz parlamenter sistemin işler hale getirilmesini de çok önemsiyoruz. İhtisas komisyonları çalıştırılmalı, Meclis zemini işler kılınmalı, var olan parlamenter sistemin çözüm üretmesi için imkan yaratılmalıdır. AKP bunları yapmayarak, kendi 14 yılını inkar eden bir yaklaşım sergilemektedir. Siyaseten bu hem anlaşılmaz hem kabul edilemez bir durumdur."
- "Samimiyseniz gelin"
Anayasada basın özgürlüğünün koruma altına alınmış olmasına rağmen, basın özgürlüğünden bahsetmenin mümkün olmadığını savunan Böke, "Demek ki mesele anayasa meselesi değil. Mesele, o anayasanın uygulanmasını sağlayacak hukuk düzeni ve yargının bağımsızlığının tesisidir" dedi. Böke, CHP'nin, özgürlükçü demokrasiyi inşa edecek bağımsız yargının, basın ve ifade özgürlüğünün sağlandığı, milletin iradesinin Meclis'e yansıdığı, seçim barajının ortadan kaldırıldığı yasal düzenlemeleri talep ettiğini anlattı.
CHP'nin son iki yasama döneminde, bu konularla ilgili birçok kanun teklifi verdiğini hatırlatan Böke, "Samimiyseniz gelin, Türkiye'yi darbe hukukundan arındıracak bu düzenlemeleri hiç vakit kaybetmeden, hep birlikte Meclis'te yasalaştıralım" çağrısında bulundu.
Böke, MYK'da Suriye başta olmak üzere Irak, İran ve Rusya ile ilişkilerin de kapsamlı olarak değerlendirildiğini kaydetti.
-"Hayat pahalanıyor"
Özgürlükçü demokrasinin inşa edilmiyor olmasının, Türkiye'nin ekonomik kalkınmasının, halkın zenginliğinin de önünde duran bir engel olduğunu ifade eden Böke, geçen hafta yayınlanan bazı uluslararası raporlarda, Türkiye'nin "yarı özgür" ve "basını özgür olmayan" ülke kategorisinde yer aldığını ileri sürdü. Bu koşullarda, Türkiye'nin çağın gereklilikleriyle uyumlu üretim yapmasının mümkün olamayacağını savunan Böke, "Türkiye fakirleşiyor. Ekonomi, demokrasimizle birlikte bir duvara toslama yolunda ilerliyor. Bir vasata saplandık" dedi.
İnşa edilecek özgürlükçü demokrasinin, Türkiye'yi bu vasattan kurtaracağını vurgulayan Böke, Türkiye'yi bu vasattan çıkaracak tek partinin CHP olduğunu savundu.
Türkiye'nin ihracatının, geçen yılın Ocak ayına kıyasla yüzde 14,4 düştüğünü öne süren Böke, bu düşüşle, 2023 hedeflerinden uzaklaşıldığını, 2011 düzeyine doğru gerilendiğini belirtti.
Böke, enflasyonun ise yüzde 9,58'e çıktığını, bu artışın en önemli kısmının gıdada gerçekleştiğini, hayatın pahalandığını ifade etti.
- "Asgari ücreti bin 500'e çıkardılar"
Türkiye'nin yeni bir kalkınma hamlesine ihtiyacı bulunduğunu belirten Böke, "İktidar sorun çözmüyor, sorun üretiyor. İktidar, siyaseti sorun çözme alanı olarak görmüyor. İktidar, siyaseti bir sorun üretme ve bu suni sorunlar üzerinden kendi iktidarını devam ettirme aracı olarak görüyor" iddiasında bulundu. Türkiye'nin çözüm üreten yeni bir siyasete gereksinim duyduğunu savunan Selin Sayek Böke, CHP'nin bu anlayışı temsil ettiğini kaydetti.
CHP'nin 7 Haziran seçimi öncesinde, "Asgari ücretin net bin 500 liraya çıkarılması" gerektiğini tespit ettiğini anımsatan Böke, "Bu tespitimizin hayal olduğunu söyleyenler, sonradan bu tespiti kopyalamaya karar verdiler. Bir öğretim üyesi olarak şunu ifade etmeliyim ki kopyalar anlaşılır. Kötü kopya çektikleri için de bin 500 lira değil, bin 300 lira dediler. Hem de bütüncül bir çerçeve ortaya koyamadıkları için o bin 300 liralık artışı ellerine yüzlerine bulaştırdılar" diye konuştu.
Böke, sözlerinin arkasında olduklarını, bu kapsamda İstanbul'daki CHP'li belediyelerin, kendi çalışanlarının asgari ücretlerini net bin 500 liraya çıkardığını açıkladı.
- "Suni gündeme karşı koyacağız"
Başkanlık sistemine ilişkin bir soru üzerine Böke, Türkiye'yi gerçek meselelerinden uzaklaştıracak her türlü suni gündeme karşı koyma yükümlülüklerinin bulunduğunu bildirdi. Uzlaşma Komisyonu'nun amacının Türkiye'ye özgürlükçü demokrasiyi getirmek olduğuna işaret eden Böke, "CHP'nin vereceği çaba bu yönde olacaktır. Bunun ötesinde bir başkanlık sistemi tartışması ihtiyacı olmayan gündemi, suni gündemle tıkamaya da kimsenin hakkı yoktur. Buna engel olmak yolunda elimizden gelen her şeyi yapacağız" dedi.