Ankara (AA) - CHP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Özyürek, bağırıp, çağırarak Anayasa Mahkemesini yıldırmanın mümkün olmadığını, görevini yapan Cumhuriyet Başsavcısına linç uygulamanın, insafla bağdaşmadığını belirtti.
Özyürek, "AKP, telaş içinde, kendisiyle ilgili bir davayı düşürmek üzere anayasa değişikliği yaparsa, bu hukuk devletine, Anayasaya aykırı olur, AKP'nin hukuki meşruiyeti tartışılır hale gelir" dedi. Böyle bir düzenlemenin Anayasa Manhkemesinden döneceğini söyleyen Özyürek, yapılması gerekenin sağduyunun hakim olması ve olup bitenlerin soğukkanlılıkla karşılanması olduğunu söyledi. Özyürek, "AKP bütün enerjisini, çabasını, 'biz iddianamede öngörülen bir parti değiliz' şeklinde savunmasını yapmaya vermelidir. AKP'nin, Başbakanın çevresinde sürekli onu tahrik eden yakınları var. Bazı köşe yazarları sürekli Başbakanı dolduruyorlar, 'Siz Menderes, Erbakan gibi değilsiniz, siz yıkar geçersiniz' diyorlar. Bu söylemlerin kimseye faydası yok. Şimdi sükunet, sağduyu zamanı, herkesin aklını başına alıp, hukuk sürecini sağlıklı işlemesini sağlama zamanı" dedi.
Özyürek, CHP'nin daha önce, AK Parti'nin, kendisini iktidara getiren anayasal düzeni tahrip etmemesi, Anayasanın temel ilkesi olan laikliği zorlamaması gerektiğini söylediklerini anlattı. "AKP, her vesileyle laiklik ilkesini ortadan kaldıran, Türkiye'yi giderek laik cumhuriyetten, ılımlı İslam cumhuriyetine dönüştüren adımları atmaktan çekinmedi" görüşünü savunan Özyürek, Başbakanın, "Laiklik elden gidiyor diyorlar, millet istedikten sonra elbette elden gidecek" şeklinde konuştuğunu öne sürerek, bu sözün, Başbakan ve AK Parti'ye hakim olduğunu ifade etti. Özyürek, bu nedenle her fırsatta laikliği ortadan kaldıracak adımlar atıldığını, türban düzenlemesinin
bunlardan birisi olduğunu kaydetti.
Özyürek, AK Parti'nin, kapatma davasıyla karşı karşıya kaldığı andan itibaren, bütün dengesinin bozulduğunu, "freni tutmayan bir kamyon gibi" hızla gittiğini, herkesin, nereye çarpacağını, nasıl duracağını merakla izlediğini söyledi. CHP'li Özyürek, AK Parti'nin özeleştiri yapmak, ders çıkarmak yerine, Erdoğan'ın, il il dolaşarak, yargıya, Cumhuriyet Başsavcısına ve kendisi gibi düşünmeyen herkese yönelik bir linç uygulamasına gittiğini öne sürdü. Özyürek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sürekli darbe edebiyatı yapılıyor. Kim bu darbeciler? Türkiye'de darbeye teşebbüs suçtur. Sayın Başbakanın bütün güvenlik güçleri elindedir. Bu kişileri yakalayıp, emniyete teslim etmeliler. Bula bula bir Ergenekon davası buldular, İlhan Selçuk'u, 12 Mart şartlarını aratmayan bir yöntemle gözaltına aldılar. 9 aydır ortada bir iddianame yoktur. Ama AKP'ye yakın medyada, bu dosyada neler olabileceğinin bilgilerini edinebiliyoruz."