Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için Çerez Politikasındaki amaçlarla sınırlı olmak üzere çerez kullanmaktayız.
ANKARA (İHA) - TBMM Genel Kurulu'nda Dışişleri Bakanlığı'nın 2005 yılı bütçe müzakerelerinde Türkiye-AB ilişkileri ile Irak olayı gündeme geldi. CHP'li milletvekilleri her iki konuda da hükümeti sert bir dille eleştirdiler.
TBMM Genel Kurulu'nda Dışişleri Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı'nın 2005 yılı bütçeleri ele alınıyor. Dışişleri Bakanlığı bütçesi üzerinde söz alan CHP İstanbul Milletvekili Onur Öymen, Türkiye-AB ilişkileri ile ilgili hükümete yüklendi. Türkiye-AB ilişkilerinde 17 Aralık tarihinde Türkiye'nin şartlı bir tarih aldığını kaydeden Öymen, "Biz Türkiye'nin AB üyeliğini bir milli mesele milli dava olarak görüyoruz. Gerek yasal, Anayasa değişikliklerinde iktidara tam destek verdik, yurtiçinde ve yurtdışında AKP'li arkadaşlarımızla omuz omuza çalıştık. Ülkemize karşı olan cereyanları kırmak için" dedi. "17 Aralık'ta koşulsuz bir müzakere beklerdik" diyen Öymen, "Bu Türkiye Cumhuriyeti'nin hak ettiği bir sonuç değildir. Bunca çaba, bunca emekten sonra daha iyi bir sonuçla dönülmesini isterdik" diye konuştu. 17 Aralık tarihinden önce iktidar-muhalefet ile Çankaya Köşkü'nde Cumhurbaşkanının başkanlığında bir toplantı yapıldığını ve bu toplantıda koşulsuz tarih alınmasının deklare edildiğini belirten Öymen, "Maalesef koşullu tarih alınmıştır. Ağır koşullarla tarih alınmıştır" dedi.
"Tarih alınması gayet tabii bir başarıdır. Türkiye'yi ileriye götürecek bir tarihtir" diyen Öymen, "Türkiye'yi başka yerlere götürecek bir tarih alınmışsa bunu başarı olarak kabul etmek mümkün değildir. Beklentilerimizin çok gerisindedir bu doğru. 1999 Helsinki kararında Türkiye'ye diğer adaylarla eşit davranılacağı söylenmiştir. Bize getirilen kısıtlamaların hiçbirisi Hırvatistan'a uygulanmamıştır. Bu bakımdan biz hükümeti kutluyoruz; ama ne yazık ki Türk hükümetini değil, Hırvatistan hükümetini. Çok başarılı bir çalışma yapmışlardır, biz başaramadık. Hiç gitmeseydi Sayın Başbakan Brüksel'e ve deseydi ki '6 Aralık'taki tarihte yayımlanan metne katılıyoruz' çok daha ileriydi. Hemen hemen her paragraf Türkiye aleyhine ağırlaştırılmış" ifadelerini kullandı.
"AB'YE ÜYE OLMADAN REDDETTİKLERİ METNİ KABUL MÜ EDECEKLER, BU ÇÖZMEK DEĞİL, ÇÖZÜLMEKTİR"
"Biz Kıbrıs meselesini çözeriz de, ondan sonra nasıl çözeceksiniz? AB'ye üye olmadan reddettikleri metni kabul mü edecekler? Daha fazla taviz isteyecekler. Bunu sineye mi çekeceğiz? Çekersek buna çözmek değil, çözülmek denir" ifadelerini kullanan Öymen, "Kendimizi aldatmayalım. Ucu açık mücadeleler, sürekli hak kısıtlamaları. Görüyoruz ki Türkiye'ye hiç hak etmediği bir tarih verilmiştir. Bunu bando mızıkayla kutlamanın lüzumu var mı? 'Dik duracağız; ama dikleşmeyeceğiz' diyor sayın Başbakan, orada biz zaman zaman dikleşmişizdir; ama dik duramamışızdır. Bir tek maddeyi çıkardık mı? Sayın Bakan çıksın desin ki bir tek maddeyi çıkardık. Kıbrıs meselesi ağrılaştırılmış. Sürekli kısıtlamalarda hiçbir değişiklik yok. Hiç gitmeseydiniz Brüksel'e. Bir çıkış yolu bulmalıyız. Meclisi devreye sokmalıyız. İktidar muhalefet, eğer Meclisten bir karar alıp gitseydi Sayın Başbakan daha güçlü giderdi" dedi.
Bir başka CHP'li İnal Batu ise, Irak konusuna değindi. Bugün Irak'ta gelinen noktanın, bölge, Türkiye ve dünya barışı açısından son derece endişe verici olduğunu söyleyen Batu, "Irak'taki çatışmaların bir iç savaşa dönüşmesi muhtemeldir. Daha önceki açıklamalarımızda Irak'ın ikinci bir Filistin'e dönüşeceğini öngörmüştük. Bugün gelinen noktada Filistin'den daha kötü duruma düştüğünü görüyoruz. El Kaide örgütü Irak'a yerleşmiştir" ifadelerini kullandı.
Feluce operasyonu karşısında belli başlı Avrupa ülkesinde ses çıkmadığını belirten Batu, terör örgütü PKK/KONGRA-GEL'in ortadan kaldırılamamasını da hükümetin başarısızlığı olarak nitelendirdi. "Türkmenlerin durumu da daha endişe verici. 3 milyona yakın Türkmen vatandaşımız can güvenliğinden yoksun yaşamaktadır" diyen Batu, bölgenin etnik yanının değiştirilmesi çabalarının da gözle görüler bir hal aldığını kaydetti. Batu, hükümetin Irak konusunda başarılı bir sınav verdiği görüşünde olmadığını da belirtti.