CHP'li İnce: "4+4+4 bir yıkım projesidir"

ANKARA (ANKA) - Konuya ilişkin yazılı bir açıklama yapan İnce, kanun teklifinin AKP'nin diğer teklifleri gibi "Cumhuriyetin değerleriyle, çağdaşlıkla hesaplaşma mantığının, zihniyetinin ürünü" olduğunu iddia etti. Milli Eğitim Teşkilat Kanunu ile ilgili Kanun Hükmünde Kararname'den sonra sekiz yıllık kesintisiz eğitimi de bir şekilde yok edecek bir kanun tasarısı ya da teklifinin gündeme getirilmesinin kendilerini şaşırtmadığını da ifade eden İnce şöyle devam etti:

“TBMM Milli Eğitim Komisyonunda görüşülmekte olan teklif, alt komisyonun yaptığı değişikliklere rağmen bir yıkım projesi olma özelliğini tümüyle korumaktadır. Teklifin Milli Eğitim Komisyonu’ndaki süreci, Başbakan’ın ve Milli Eğitim Bakanı’nın açıklamaları bir arada düşünüldüğünde bir tür PR çalışması özelliği taşımaktadır. Çünkü teklifte neyin değişip değişmeyeceğine karar veren bizzat Başbakan Erdoğan’dır. Kamuoyu şunu iyi bilmelidir; bu kanun teklifi, tıpkı MİT yasasında değişiklik yapan teklif gibi tasarı görünümünde bir kanun teklifidir. Çocuklarımızın geleceğini ilgilendiren bir kanun teklifinin gündeme geliş biçimi ve içeriği sürecinin nasıl işlediğini bize göstermektedir. Sayın Milli Eğitim Bakanı önce kanun teklifiyle Bakanlığının bir ilgisi bulunmadığını, komisyon toplantısından sonra ise ‘teklife Bakanlık olarak bundan sonra destek vereceklerini’ söylemiştir. Birincisi bu doğru değildir.”

-“TEKLİF HAZIRLAYANLARIN İFADESİYLE; 28 ŞUBAT’A KARŞI BİR RÖVANŞTIR”

İki ay öncesinin çeşitli gazetelerinden Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer'in açıklamalarını hatırlatan İnce, "Bu açıklamalar da gösteriyor ki bu teklif; AKP Grubunda Milli Eğitim Bakanlığı bürokratlarınca hazırlanmıştır" diyerek şu hususlara dikkat çekti:

"-Hazırlanma aşamasında gizlilik esas alınmıştır. Öyle ki Nurettin Canikli’nin yürüttüğü bu çalışmadan diğer Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş’ın haberi olmamıştır. Bakan taslak halini görmemiştir.

-Teklifin eğitim sorunlarımızla uzak yakın bir ilgisi yoktur. Çünkü hazırlayanların ifadesiyle 28 Şubat’a karşı bir rövanştır.

-Temel kaygısı dini eğitimi ilköğretime taşımaktır. Bunun gerçekleşebilmesi için ise aşılması gereken sorun zorunlu eğitimin kesintisiz olma özelliğinin yok edilmesidir.

Bunun için açıkça bilgi yanlışı demiyorum, yalan söyleme gereği dahi duyulmuştur. Kanun teklifinin gerekçesine bu yalanlar yazılabilmiştir."

1997’de çıkartılan kanunun görüşmelerinde Abdullah Gül, Salih Kapusuz ve dönemin Refah Partili milletvekilleri tarafından "Gelişmiş ülkelerin hiçbirinde kesintisiz eğitim uygulamasının bulunmadığı görüşü" teklifin gerekçesi ne yazıldığını söyleyen İnce, "Bu yanlış demiyorum yalan bilginin Milli Eğitim Bakanı tarafından TÜSİAD’a soru olarak yöneltilmiş olması Milli Eğitim Bakanının bilgi donanımının düzeyini göstermektedir. Oysa öyle uzağa gitmelerine dahi gerek yoktur. Bakanlığın bazı yayınlarına -ki AKP döneminde hazırlanmıştır- PİSA sınavlarında başarılı olan ülkeleri inceleseler gelişmiş ülkelerde uygulanıp uygulanmadığını öğrenebilirlerdi. Kaldı ki eğitimin süresi bir başka ülkede olup olmadığıyla belirlenmez. Kendi ülkemizin eğitim hedeflerine ve bireyin biyolojik, psikolojik ve bilişsel, toplumsal gelişimi dikkate alınarak belirlenir” diye konuştu.

-“ÇOCUKLARIMIZI MEB’DEN KORUMAMIZ GEREKECEK”

Teklifin kesintisiz eğitimi ortadan kaldırdığı ve en önemli amacının da bu olduğunun açık olduğunu ifade eden İnce şöyle devam etti:

“Getirilmek istenenin ise hiçbir pedagojik gerekçesi bulunmamaktadır. Bu teklifin kanunlaşması halinde zaten yetersiz ve sonuçları itibariyle onur kırıcı olan eğitim sistemimiz yerlerde sürünmeye devam edecektir. Bu durumun olası sonuçları uzmanlarca sıkça dile getirildiğinden burada bunları yinelemek istemiyorum. Ama kesin olan şudur ki çocuklarımızı Milli Eğitim Bakanlığından korumamız gerekecektir. Kanun teklifi sadece kesintisiz eğitimle ilgili değildir. Çocuklarımızın daha erken yaşta mesleki eğitime yönlendirmek gibi bir amacı bulunuyor. Bunun savunulacak bir tarafı bulunmuyor. Eğitimbilimlerinin kenarından geçmiş, gelişim kuramlarından birazcık haberi olanların dahi önermeye cesaret edemeyeceği bir konudur bu."

AKP’deki sorunun "Cehaletle ilgili" olmadığının da altını çizen CHP Grup Başkanvekili İnce, "Ülkelerinin tarihine, değerlerine duydukları kin ve nefretle ilgilidir. O nedenle bu yasa teklifi kin ve nefret nesli yetiştirmek için atılan harç mahiyetindedir" dedi.

İnce, "Kanun teklifinin ortaöğretimden yükseköğretime geçiş için katsayıları tümüyle kaldırdığı"na da dikkat çekerek, "Oysa YÖK bu uygulamayı zaten kaldırmıştır. Uygulanmayan bir konu için kanun düzenlemesi yapılmasının tek gerekçesi konunun yargıda olmasıdır" açıklamasını yaparak düzenlemenin yargıda olan bir konu hakkında yasal düzenleme yapmak olduğunu ifade etti.