HABER

CHP'li Koç'tan önemli açıklamalar

İçerik devam ediyor
İçerik devam ediyor

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç, MYK toplantısı devam ederken bir basın toplantısı düzenledi.

ANKARA, (DHA) - Konuşmasında 12'nci Cumhurbaşkanı seçilen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın hala başbakan sıfatını kullanıyor olmasını eleştiren Koç, "Cumhurbaşkanlığı seçim sonuçlarıyla bağlı olarak resen görev yapması gereken tüm anayasal kurumlar, başta Cumhurbaşkanlığı makamı, TBMM Başkanlığı, Başbakanlık, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğü olmak üzere kanunsuz emir ve talimat yoluyla görevlerini yapamaz hale getirilmişlerdir. Felç edilmişlerdir. Toplumun hukuki anlamda hukuki karşılama noktasında nihai kurumlardan birisi haline gelen Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru yoluyla talepte bulunma aşamasına gelinmiştir. Bu konudaki çalışmalar sürüyor" dedi. Almanya'nın Türkiye'yi dinlediği iddiaları hakkında da değerlendirmelerde bulunan Haluk Koç, "Bunları biz Alman medyasından öğreniyoruz. Uluslararası medyada dile getirildikten sonra Türkiye'ye yansımalarını görüyoruz. Türkiye'de böyle bir haber yapma hakkı var mı? Maalesef yok. Dışişleri Bakanı, Sayın Recep Tayyip Erdoğan neden bu konuda hiçbir şey söylemiyorlar? Bütün yaptıklarınız uluslararası istihbaratın bilgisi dahilinde. Kayıtlarda demek ki. O zaman siz sadece IŞİD'in rehinesi değilsiniz siz uluslararası rehinesiniz. Alman istihbaratı da paralelcilerin eline mi geçti?" diye konuştu.

'TÜRKİYE'DE İLK DEFA RESMİ GAZETE'NİN LOKAVT İLAN ETTİĞİNİ GÖRÜYORUZ'

Haluk Koç, Resmi Gazete'nin lokavt ilan ettiğini söyledi. Koç, "Birinci temel konu, bir espri ile başlayalım isterseniz; Türkiye'de ilk defa Resmi Gazete'nin lokavt ilan ettiğini görüyoruz. Bu önemli bir tanım. Çünkü hepimiz biliyoruz yasal zorunluluk nedeniyle yayınlanması gereken YSK kararları bizzat Başbakanlık tarafından talimatla gizlenir, yayınlanmaz ve yayınlatılmaz hale getirilmiş durumda. YSK, geçen cuma günü mesai bitiminde cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili kesin, resmi sonuçları açıkladı ve ilgili kararını Resmi Gazete'ye yayınlanmak üzere elden götürdü. TBMM Başkanlığına da mazbatayı götürdü. 5 gündür Resmi Gazete susmuş, susturulmuş durumda. Onun için lokavt dedim. YSK'dan çıkış tarihi 15.08.2014 sayı 2014/3719…" dedi.

'ORTAKLAŞA HAREKET EDİLEREK ANAYASA İHLALİ YAPILMAKTADIR'

Türkiye'de tüm kurumların cumhurbaşkanlığı seçimlerinin kesin sonuçlarının açıklanmasından itibaren ağır bir suç işlediğini savunan Koç, "Anayasamıza göre tüm kurum ve kuruluşlar ve kişiler YSK kararlarına uymak zorundalar. Başkanalık ve Resmi Gazete maalesef bu işin üzerine yatar bir fotoğrafın içine girdi. Anayasa gereği olan emri yerine getirmiyor, getirmemekte de direniyor. Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürü Sayın Mustafa Özyar, nedense izne çıkıyor bu süre içerisinde veya izne çıkma talimatı alıyor. Yerine vekalet eden kişi, yardımcısı görevini yerine getirmiyor. Türkiye, cuma akşamından itibaren buharlaşmış bir ülke konumundadır. Tüm kurumlarıyla Türkiye siyaseten tarif edilemeyen bir ülke konumuna düşmüştür. Cumhurbaşkanlığı, TBMM Başkanlığı, Başbakanlık görevlerinin gereklerini yerine getirmez durumdadırlar şu anda. Ortaklaşa hareket ederek anayasa ihlali yapmaktadırlar. Ağır bir suç işlemektedirler" diye konuştu.

'SAYIN ÇİÇEK DE ANAYASAYI İHLAL SUÇUNA ORTAKLIK ETME DURUMUNDADIR'

Haluk Koç, şunları kaydetti:"Cumhurbaşkanlığı makamı, artık kendi yol arkadaşlarının kendisine karşı hazırladığı resen emekliliğe sevk tuzağının duygusal tepkisi içerisinde. Cumhurbaşkanlığı makamının yansıması bu. Sayın eşleri ile beraber bu duygusal tepkilerini medyada izliyorsunuz, konuşmaları, açıklamaları biliyorsunuz. İçlerinden geçen tepkileri yansıtır vaziyetteler. Şu aşamada görevi nedir cumhurbaşkanının, Sayın Gül'ün hala? Boşalmış olan başbakanlığa atama yapması, gerekli bir nokta. Yapmıyor. Yapamıyor veya yaptırılmıyor. 28 Ağustos'a kadar bekleyeceği görülüyor. Cumhurbaşkanı anayasada öngörülen yetkilerini ve görevlerini tarif eden hükümleri alenen çiğniyor. Hukuk deyimiyle söyleyelim, anayasayı ihlal suçu işliyor. TBMM Başkanı Sayın Çiçek, görevini yerine getirmemekten doğan eleştirilerimiz karşısında zaman zaman tepki gösterdiği bize yansıyor ama üzülerek belirtiyorum Sayın Çiçek de anayasayı ihlal suçuna ortaklık etme durumundadır. Cuma akşamında itibaren seçilen cumhurbaşkanının meclis üyeliğinin bittiğini ilan etmek zorundaydı. O da anayasayı ihlal suçuna bu bildirimi yapmamakla ortaklık etmektedir."

'BU KANUNSUZ SÜREÇ YARGI ÖNÜNE MUTLAKA TAŞIYACAKTIR'

Erdoğan'ın başbakan sıfatıyla kongreye katılacak olmasını eleştiren Koç, "Başbakanlık YSK kararını yayınlatmamaktadır, suça ortaklık etmektedir. Bu kanunsuzluğa eğer bir telkin, emir varsa uyanların da yasal sorumlulukları ortadadır. Bir çift söz de Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na seçilen cumhurbaşkanının YSK'nın resmi sonucu ilan etmesiyle seçilenin siyasi parti üyeliğinin bittiğinin belirtilmesi gerekir. 27 Ağustos'ta gelecek hafta yapılacak AKP Kongresi'ne AKP Genel Başkanı sıfatıyla katılacak Erdoğan'ın bu sıfatla oraya yön vermesi, kurultayı açması ve idari ve siyasi tasarrufta bulunması yasal çerçeve içerisinde mümkün gözükmemektedir. Devlet, tüm kurumlarıyla tek kişinin siyasi hesapları üzerine buharlaştırılmış, sanallaştırılmış durumda. Hukuk işletilmiyor. Anayasa devlet kurumları ve organları eliyle ihlal ediliyor. En ağır hukuk suçu işleniyor. Tek bir kişi tüm anayasa ve hukuk sistemini ‘Ben böyle istiyorum kardeşim, git bak işine' tarzındaki değerlendirmelerle çiğniyor. Bütün bunları topladığınızda 17 ve 25 Aralık süreçleriyle beraber şimdi yaşatılan bu kanunsuz süreç eninde sonunda sorumluluklarını yargı önüne mutlaka taşıyacaktır" dedi.Haluk Koç, Cumhurbaşkanlığı seçim sonuçlarıyla bağlı olarak resen görev yapması gereken tüm anayasal kurumların görev yapamaz hale geldiğini ifade etti. Koç, "Başta Cumhurbaşkanlığı makamı, TBMM Başkanlığı, Başbakanlık, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğü olmak üzere kanunsuz emir ve talimat yoluyla görevlerini yapamaz hale getirilmişlerdir. Felç edilmişlerdir. Toplumun hukuki anlamda hukuki karşılama noktasında nihai kurumlardan birisi haline gelen Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru yoluyla talepte bulunma aşamasına gelinmiştir. Bu konudaki çalışmalar sürüyor" ifadelerini kullandı.

'HANGİ BİLGİLERİN ŞANTAJI ALTINDASINIZ?'

Türkiye'nin Almanya'yı dinlediği iddialarına yönelik hükümete eleştirilerde bulunan Koç, şunları kaydetti:"Bunları biz Alman medyasından öğreniyoruz. Uluslararası medyada dile getirildikten sonra Türkiye'ye yansımalarını görüyoruz. Türkiye'de böyle bir haber yapma hakkı var mı? Maalesef yok. Dışişleri Bakanı, Sayın Recep Tayyip Erdoğan neden bu konuda hiçbir şey söylemiyorlar? Dışişleri Bakanı'nın durumu kurtarmak adına söylediği bir iki cümleyi açıklama olarak kabul etmiyoruz. Neden konuşmuyorsunuz? Sen değil miydin Mısır için ortalığı ayağa kaldıran? Sen değil miydin Suriye'nin Irak'ın iç işlerine karışan? Sen değil miydin Dışişleri Bakanlığında yapılan bir iç toplantının dinleme kayıtlarının Süleyman Şah Türbesi'ne tezgahlanan Türkiye kaynaklı saldırının Türkiye'nin Suriye'ye saldırması için bahane yaratılma olayı gibi bu ortaya çıktığında ortalığı birbirine katan siz değil miydiniz? Benim mahremime girilmiş, ailemle konuşmalar dinlenmiş diye ortalığı birbirine katan sen değil miydin? Niye sesin çıkmıyor? Bütün yaptıklarınız uluslararası istihbaratın bilgisi dahilinde. Kayıtlarda demek ki. O zaman siz sadece IŞİD'in rehinesi değilsiniz siz uluslararası rehinesiniz. Alman istihbaratı da paralelcilerin eline mi geçti? Konuşsanıza. Hangi bilgilerin şantajı altındasınız? Sadece sizi değil, Türkiye'yi de o şantajın o rehineliğin içine soktunuz."

En Çok Aranan Haberler