HABER

CHP'li Topuz'dan CIA ve FBI endişesi

CHP'li Topuz'dan CIA ve FBI endişesi

ANKARA (İHA) - CHP Grup Başkanvekili Ali Topuz, CIA ve FBI yetkililerinin Ankara ve Türkiye'deki temaslarını endişeyle izlediklerini belirterek, "Bizim isteklerimizi yumuşatıp kendi isteklerini kabul ettirmek istiyorlar. Hangi siyaseti izliyorlar, doğrusu tereddüt içindeyim" dedi.

CHP Grup Başkanvekili Ali Topuz, parlamento muhabirleriyle yaptığı sohbet toplantısında, gündeme ilişkin açıklamalar yaptı. Çarşamba gününden itibaren 2006 yılı bütçesinin ele alınacağını ifade eden Topuz, 1980 yılından bu yana bütçelerin, evvelki yıldan kalan borçların yönetilip yönetilemeyeceği planı olduğunu belirtti. Yıllardır bütçelerde üretime, yatırıma dönük kalemlerin gerektiği gibi yer almadığının altını çizen Topuz, bugün gelinen noktada makro ekonomik göstergelerin olumlu olmasına ve bunu kendilerinin de bir başarı olarak görmelerine rağmen, işsizliğe, üretime, istihdama çare bulunamadığını ifade etti. 2006 yılı bütçesinin açılışında ve kapanışında CHP Lideri Baykal'ın birer değerlendirme konuşması yapacağını, ayrıca 66 CHP'li sözcünün bütçe üzerinde konuşacağını kaydeden Topuz, 2006 yılı bütçesinin bir erken seçim bütçesi olduğuna da işaret etti. Erken seçim işareti veren bir takım gelişmeler olduğuna dikkat çeken Topuz, 2006 yılının başında, ortasında veya sonunda bir erken seçimin kaçınılmaz olduğunu söyledi. İktidarların seçim hazırlığına popülizmle başladığını ve AK Parti'nin de özellikle son dönemde popülizme kaydığını ifade eden Topuz, AK Parti'nin kendisinin yaptırdığı anketlerde de seçimde aldığı sonuçların çok çok altında olduğunu gördüğünü belirtti. Başbakan'ın "Atatürk'ün Nutku"nu okumasının önemli olduğunu, bu açıdan kendisini tebrik ettiğini belirten Topuz, Atatürk'ün "Toplumun çimentosunun din olduğuna" ilişkin bir ifadesinin bulunmadığını kaydetti.

CHP, YÜCEL AŞKIN'IN DAVASINI YAKIN TAKİBE ALIYOR Topuz açıklamalarında, Van 100. Yıl Üniversitesi Rektörü Yücel Aşkın'ın davasının görülmesine önümüzdeki günlerde başlanacağını ifade ederek, CHP olarak bu davayı yakın takibe alacakları mesajını verdi. Topuz, CHP Milletvekilleri Mustafa Özyürek, Hasan Fehmi Güneş, Mehmet Kartal, Mehmet Sevigen ve Gürol Ergin'in, Aşkın mahkemesini izlemek için Van'a gideceklerini söyledi. Basın mensuplarının sorularını da cevaplandıran Topuz, Başbakan'ın "Din toplumun çimentosudur" sözleriyle ilgili bir soruya karşılık, dinin milleti millet yapan bir unsur olarak düşünülmesinin son derece sakıncalı olduğunu belirtti. Bu sözlerin Başbakan'ın çelişkilerle dolu ifadelerinden olduğunu belirten Topuz, dinin, toplumun çimentosu olması için bir dönem çalışıldığını ve "Hizbullah" diye bir yapının oluşturulduğunu, ancak Hizbullah'ın neler yaptığının dehşet içinde izlendiğini, bu örgütün daha sonra kendi içinde 3'e ayrıldığını ve insanlara acı çektirmenin dışında bir etkisinin olmadığını ifade etti. Topuz, açıklamalarında dinin herhangi bir konuyla ilişkilendirilmesinin dine yapılabilecek en büyük haksızlık olacağının altını da çizerek, Atatürk'ün laikliği getirdiğini hatırlattı. Topuz, Başbakan'ın, söylediklerinin altında kalmamak için bu tür örnekler verdiğini, ancak kendisinin Nutuk'ta böyle bir söz olmadığını tahmin ettiğini de ifade ederek, din istismarı yapıldığını söyledi. Hükümetin 'laubali' bir yönetim anlayışı içinde olduğunu öne süren Topuz, hükümetin yaptığı yanlışların kendisini rencide ettiğini de belirtti.

Hükümetin ülkenin ve vatandaşların hükümeti olması gerekliliğini dile getiren Topuz, "Sayın Başbakan'ın yaptığı yanlışlardan ben de rencide oluyorum" dedi. Topuz, "solda yeni bir hareketlilik yaşandığı, hafta sonunda CHP'lilerin de içinde bulunduğu bir grubun toplantı yaptığı ve DİSK'in yeni bir parti kurma çalışması içinde olduğu" yönündeki bir soruya karşılık olarak bunların demokrasi içinde normal çalışmalar olduğunu belirtmekle yetindi. TBMM'de ana muhalefet partisi olarak CHP'nin bulunduğunu hatırlatan Topuz, bütün bu çalışmaların CHP içinde yapılması gerekliliğine de işaret etti.

Topuz, bir başka soru üzerine CIA ve FBI yetkililerinin terörle mücadele altında yapıldığının kamuoyuna yansıdığını ifade ederek, "Bizim isteklerimizi yumuşatıp kendi isteklerini kabul ettirmek istiyorlar. Abdullah Öcalan'ı Kenya'da yakalayanlar terörü bitirmek istiyorlarsa, Kandil Dağı'ndaki teröristleri kıskıvrak yakalayarak bitirebilirler. Hangi siyaseti izliyorlar doğrusu tereddüt içindeyim" şeklinde konuştu.

En Çok Aranan Haberler