Çin'de Eylül ayında enflasyon oranında kaydedilen düşüş, ekonomiyi canlandırma tedbirleri konusunda yetkililerin hareket alanını genişletti.
Eylül ayında bir önceki yılın aynı ayına oranla tüketici fiyatları %1,9 artış gösterdi.
Bu oran Ağustos'ta %2 olarak seyreden enflasyon oranında düşüşe işaret ediyor.
Küresel ekonomide yavaşlamanın yaşandığı bir ortamda Pekin'den iç talebi canlandırması ve ekonomik büyümeyi teşvik etmek için para politikalarını gevşetmesi bekleniyor.
İkinci çeyrekte Çin'deki ekonomik büyüme son üç yılın en düşük seviyesine inmişti.
Goldman Sachs Varlık Yönetimi Bölümü Başkanı Jim O'Neill, "büyümedeki zayıflamanın belli bir aşamada kaçınılmaz olduğunu" vurguladı.
O'Neill "Önümüzdeki 10 yılda Çin'deki büyümenin geçen 30 yılda olduğu gibi %10'larda seyretmeyeceği fikrine alışmak gözlemcilere zor geliyor ama Çin hala çok güçlü büyümeye devam ediyor. İhracat potansiyelimiz açısından da önemini koruyor." dedi.
İhracat ürünlerine talebin azalması ve ülkeye yatırımda yavaşlama Çin ekonomisini olumsuz etkiledi.
ABD ve Avrupa gibi en büyük pazarlarındaki ekonomik sorunlar nedeniyle Çin'in ihracat ürünlerine talep azaldı.
İhracat Eylül ayında bir önceki yıla göre %9,9 oranında artmasına, yani beklenenden fazla artış göstermesine rağmen ihracat sektöründe büyüme hala baskı altında.
Bu nedenle ekonomisini dengelemek ve büyümenin devamını sağlamak amacıyla Çin iç talebi canlandırmak istiyor.
Pekin'deki HSBC bankasından ekonomist Sun Junwie "Bu enflasyon rakamları, şu an için en büyük öncelik olan büyümeyi teşvik doğrultusunda para politikasını gevşetme önlemlerini destekler niteliktedir." dedi.
Çin kredi olanaklarını artırma ve büyümeyi tetikleme amacıyla bankaların rezerv olarak tutması gereken para miktarını son birkaç ayda üç kez düşürmüştü.
Tüketiciler ve işletmeler açısından borçlanma maliyetini azaltmak amacıyla Haziran'dan bu yana faiz oranları da iki kez düşürüldü.
Yatırım alanında ise yeni bir ekonomik gelişme dalgası yaratmak için 150 milyar dolar tutarında altyapı projesine onay verildi.
Uzmanlar uzun vadeli büyüme için daha fazla tedbir gerekebileceğini belirtiyor.