HABER

Çocuklarda görülen bulaşıcı hastalıklara dikkat

İSTANBUL (İHA) - Uzmanlar, özellikle anaokulu, yuva ya da okula başlayan çocukların topluma açılırken bazı bulaşıcı hastalıklara da maruz kaldığını belirtiyor.

VKV Amerikan Hastanesi Pediatri Bölümü'nde görevli Dr. Sinan Mahir Kayıran, özellikle anaokulu, yuva ya da okula başlayan çocukların topluma açılırken ister istemez bulaşıcı hastalıklarla karşılaşma risklerinin arttığını ifade ederek, çocuklarda en sık görülen bulaşıcı hastalıkların başında viral üst solunum yolları hastalıklarının geldiğini söyledi.

Dr. Kayıran, bunlar arasında öksürük, burun akıntısı, hapşırık, kulak ve boğaz ağrısı üst solunum yolu enfeksiyonu bulguları olduğunu belirterek, "Bu tablonun çoğunda etken viral ajanlardır. Üst solunum yolu enfeksiyonları öksürük-hapşırık esnasında havaya yayılır, çevredeki insanlar nefes alırken bu enfeksiyon ajanlarını da vücutlarına alır. Bazen vücudumuz bu mikroorganizmaların hastalık yapmasına izin vermez, bazen de hastalık oluşur. Grip aşısı korunmada faydalı olabilir. Sigara içen ortamda yaşayan çocuklar üst solunum yolu enfeksiyonlarına daha sık yakalanır, anne sütü ile beslenen çocuklarda ise üst solunum yolu enfeksiyonları daha azdır. Evde, kreşte, okulda ortak el-yüz havlusu kullanılmamalı, toplu yaşanan bu ortamlar sık havalandırılmalıdır. Bazı bakteri enfeksiyonlarında da yüksek ateşle birlikte benzer semptomlar görülebilir. Halk arasında beta mikrobu olarak bilinen streptokok enfeksiyonları, böbreklerde ve kalpte iltihabi reaksiyonlar gibi tehlikeli komplikasyonlara neden olabilir. Çocukların özellikle ateşin eşlik ettiği üst solunum yolu enfeksiyonlarında doktor tarafından muayenesi gerekir. Viral enfeksiyonlarda istirahat, sıvı gıda alımının arttırılması ve semptomları azaltıcı ilaçlarla takip planlanır, bakteriyel enfeksiyon düşünüldüğünde antibiyotik tedavisi gerekir. Balgamlı öksürük, göğüste hırıltı, hızlı nefes alma, yüksek ateş, alt solunum yollarında enfeksiyonu düşündürür. Bu durumda çocuğun en kısa zamanda doktor tarafından muayene edilmesi ve uygun tedavinin başlanması gerekir" diye konuştu.

"GASTROENTERİT KABUSUNUZ OLMASIN"

Bulantı-kusma ve sık sulu dışkılamanın gastroenterit tablosu bulguları olduğunu belirten Dr. Kayıran, "Çocuklarda en sık gastoenterit etkeni viral mikroorganizmalar özellikle de rotavirüsdür. Son 2 yıldır rota virüs aşısı ülkemizde de mevcut olup, yenidoğan döneminden sonra yapılabilmektedir. Gastroenterit tablosunda altın kural çocuğu bol sıvı gıda ile besleyerek, susuzluk gelişmesini önlemektir. Çocuk özellikle kanlı, mukuslu pis kokulu gaita yapıyorsa doktor tarafından muayene ve gaita analizi gerekir" dedi.

Dr. Sinan Mahir Kayıran, bir grup hastalığın ateş gibi nonspesifik bulgular dışında ciltte tipik döküntüler ile seyrettiğini söyleyerek, "Bu hastalıkların nedeni virüs ve bakteri enfeksiyonlarıdır ve toplumla temasın başladığı yaşlarda görülür. Bazı döküntülü hastalıklara karşı geliştirilen ve koruyuculuğu oldukça yüksek olan aşılar vardır. Kızamık, kızamıkçık, suçiçeği, kızıl, 5. ve 6. hastalık çocukluk döneminde sık görülen bulaşıcı özelliği olan döküntülü hastalıklardır. Bazen derideki alerjik
reaksiyonlar ve böcek ısırıkları da anne baba tarafından döküntülü hastalık zannedilir. Çocuğun vücudunda döküntü görüldüğünde tanı amaçlı doktora danışmakta fayda vardır" açıklamasında bulundu.

Çocukluk çağında en sık Hepatit A enfeksiyonunun görüldüğünü ifade eden Dr. Kayıran, "Ancak Hepatit A aşısının yaygınlaşması sonucu hastalık görülmesinde son yıllarda belirgin azalma vardır. Bir yaşından sonra 6 ay arayla iki doz aşı yapılır. Hepatit A enfeksiyonu mikrobun ağızdan alınması sonucu vücuda yerleşir, bulantı, kusma, halsizlik dönemini ciltte sararma ve idrarı koyu renk yapma takip eder. Hastalığın ilaçla kesin tedavisi yoktur bu sebeple korunma önemlidir. Çoğu hastada istirahat ve beslenme sonucu vücut hastalığı sınırlar ancak bazen hastalık sınırlanamaz ve karaciğer yetersizliğine neden olur. Hepatit B ve C enfeksiyonları kan ve kan ürünleriyle bulaşır. Her anne adayı gebelik öncesi kendisinde kan tahlilleri yaptırmalıdır çünkü erişkinlerde B ve C Hepatit taşıyıcılığı olabilmektedir. Hepatit taşıyıcısı anneden doğan bebeklerde Hepatit B ve C enfeksiyonu görülür. Taşıyıcı anneden doğan bebeğe doğar doğmaz yapılan Hepatit B immunglobulin ve aşısı bebeği hastalıktan koruyabilirken, Hepatit C enfeksiyonundan bebeği korumak için yapabildiğimiz rutin ilaçlar yoktur. Bu bebeklerin doğum sonrası yakın takipleri yapılır" şeklinde konuştu.

En Çok Aranan Haberler