TOKAT (İHA) - Çocuk Gelişimi ve Eğitimi Uzmanı Semra Öztürk, öğrenme güçlüğü çeken çocukları 'tembel' diyerek nitelendirmenin son derece yanlış olduğunu ifade ederek, "Bu tür çocuklara bireysel ilgi gösterilmelidir" dedi.
Öğrenme güçlüğünü, "Bir çocuğun zekası normal ya da normalin üstünde olmasına rağmen dinleme, düşünme, anlama, kendini ifade etme, okuma-yazma veya matematik becerilerinde yaşıtlarına ve zekasına oranla düşük başarı göstermesi" şeklinde özetleyen Çocuk Gelişimi ve Eğitimi Uzmanı Semra Öztürk, öğrenme güçlüğü çeken çocukların yanlış tanımlanması yani 'tembel' olarak değerlendirilmesi sonucu arka plana itildiklerini ve bunun yanlış sonuçlar doğurduğunu söyledi. Öztürk, öğrenme güçlüğü olan çocukların normal çocuklar gibi görünmesine rağmen okula başladıklarında ve akademik beceri kazanmakta başarısız olduklarını belirterek, "Okul öncesi dönemde kavram becerilerinde zayıflık, konuşmada bozukluk, algılamada zayıflık, bellek ve dikkat problemi gibi belirtileri vardır. İlkokul döneminde ise bazı derslerde başarısı normalken, bazı derslerde düşükse okuma hızı ve niteliği yaşıtlarından geri ise el yazısı okunaksız, çirkin ve yavaş ise harf ve sayıları, kelimeleri ters yazıyorsa, harf ve hece atlıyorsa, sınıf düzeyine göre basit aritmetik işlemlerinde zorlanıyorsa, bu çocukta 'öğrenme güçlüğü' vardır diye düşünülebilir. O nedenle sınıf öğretmenlerinin bu tür çocukları fark ettiğinde rehber öğretmen veya özel eğitim kurumlarıyla işbirliği yapması gerekmektedir. Çünkü, öğrenme güçlüğü olan çocukların tek tedavisi eğitimdir. Ancak, bu sorunun yanı sıra aşırı hareketlilik, depresyon, kaygı bozukluğu gibi psikiyatrik bozukluklar eşlik ediyorsa bunların ilaçla tedavisi düşünülmelidir" dedi.