HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

CUMA HUTBESİ KONUSU 10 Mart 2023: Diyanet Cuma hutbesi konusunu açıkladı: "Mümin güvenen ve güvenilen kişidir!"

Cuma hutbesi konusu dün, Diyanet İşleri Başkanlığı'na bağlı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından açıklandı. Hutbe, PDF dosyası, WORD belgesi ve MP3 olarak kurumun internet sitesinde yayımlandı. Diyanet İşleri Başkanlığı'na bağlı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü 10 Mart cuma hutbesi konusunu "Mümin güvenen ve güvenilen kişidir!" olarak belirledi. Birçok kişi internette konuya dair araştırma yapıyor. İşte 10 Mart cuma hutbesi...

CUMA HUTBESİ KONUSU 10 Mart 2023: Diyanet Cuma hutbesi konusunu açıkladı: "Mümin güvenen ve güvenilen kişidir!"

Cuma hutbesi konusu ile ilgili araştırmalar hız kazandı. Cuma namazı İstanbul'da saat 13:20'de, Ankara'da 13:04'te, İzmir'de 13:27'de kılınacak. Diyanet İşleri Başkanlığı'na bağlı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü cuma hutbesi konusunu "Mümin güvenen ve güvenilen kişidir!" olarak belirledi. İşte 10 Mart cuma hutbesi konusu...

CUMA HUTBESİ KONUSU (10 MART 2023)

Cuma hutbesi konusu açıklandı.

10 Mart 2023 cuma hutbesi konusu "Mümin güvenen ve güvenilen kişidir!" olarak belirlendi.

"MÜMİN GÜVENEN VE GÜVENİLEN KİŞİDİR

Muhterem Müslümanlar!

Okuduğum ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: “İmanlarına iman katsınlar diye müminlerin kalplerine huzur ve güven aşılayan O’dur.”
Okuduğum hadis-i şerifte ise Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) şöyle buyuruyor: “Sizin en hayırlınız, kendisinden hayır umulan ve asla kötülük beklenmeyendir.”

Aziz Müminler!

Hepimiz dünyaya gözlerimizi açtığımız andan itibaren kendimizi emniyette hissetmeyi arzularız. Kötülüklerden uzak olmak, endişe ve korkularımızdan sıyrılmak isteriz. Her birimiz güvenli bir ortamda, huzur içerisinde yaşamaya gayret gösteririz. Zira Cenâb-ı Hakkın imandan sonra bize lütfettiği en büyük nimetlerden birisidir güven duygusu.

Kıymetli Müslümanlar!

Güvenin yegâne kaynağı Cenâb-ı Hak’tır. Yüce Rabbimizin güzel isimlerinden birisi de “el-Mümin”dir. O Allah ki huzur ve esenlik verendir. Kullarını güven ve emniyet içinde yaşatandır. Kendisine güvenilmeyi en çok hak edendir. O’na sığınanları korku ve endişeden emin kılandır.

Muhterem Müminler!

Allah’a iman eden her mümin, O’nun himayesi ve koruması altındadır. Bu gerçek Kur’an-ı Kerim’de şöyle ifade edilmektedir:

وَتَوَكَّلْ عَلَى اللّٰهِۜ وَكَفٰى بِاللّٰهِ وَك۪يلًا “Allah’a güvenip dayan. Vekil olarak Allah yeter.”

Bu ayet-i kerimeye gönülden inanan müminler olarak biliriz ki; Yüce Mevlâmız bizleri asla kimsesiz ve çaresiz bırakmaz. Nitekim tevhid uğruna atıldığı ateşi Hz. İbrahim’e serin ve zararsız kılan O’dur. Kardeşleri tarafından kuyuya atılan Hz. Yusuf’u oradan çıkarıp Mısır’a sultan eden O’dur. Hz. Yûnus’u balığın karnından kurtuluş sahiline ulaştıran, Hz. Musa’ya denizi yol, kudret ve merhametini yoldaş eyleyen O’dur. Rahmet Elçisi Hz. Muhammed Mustafa’yı müşriklerin tuzağından kurtarıp emniyet içinde Medine’ye kavuşturan da O’dur.

Aziz Müslümanlar!

Mümin, söz ve davranışıyla bir güven insanıdır. Kardeşlerine emniyette olduklarını hissettiren bir iman kalesidir adeta. Gücünün yettiği oranda her şeyden ve herkesten sorumlu olduğunun bilincindedir. Bizler inanırız ki, iman güvendir. Mümin, güvenen ve güvenilendir. Kâinat insana, insan da birbirine emanettir. Nitekim Allah Resûlü (s.a.s) şöyle buyurmuştur: “Müslüman, diğer Müslümanların elinden ve dilinden güvende olduğu kimsedir. Mümin de insanların canları ve mallarını kendisine karşı emniyette bildikleri kişidir.” Onun içindir ki güven zedeleyici davranışlarda bulunmak, bir başkasının canına kastetmek, malına el uzatmak; ağır bir vebal, büyük bir günahtır.

Kardeşlerim!

Yaşadığımız depremlerin yaralarını sarmaya çalıştığımız şu günlerde güven ve huzur kaynağı olmaya devam edelim. Zorluk ve meşakkatler karşısında birbirimiz için sağlam ve güvenli bir liman olalım. Dertli gönüllere derman, mahzun yüreklere sevinç taşıyalım. Aramızdaki şefkat, merhamet ve muhabbetle, zihinlerimiz ve gönüllerimiz inşirah bulsun. Unutmayalım ki Allah’a dayanır ve güvenirsek, kardeşlerimize karşı güven ve emanet bilincini kuşanırsak, Rabbimizin inayet ve nusreti bizimle beraber olacaktır.

Hutbemi hicret yolculuğunun en sıkıntılı anında Resûl-i Ekrem (s.a.s)’in Allah’a olan güvenini ifade eden şu ayet-i kerimeyle bitiriyorum: “Hani onlar mağaradaydılar; arkadaşına ‘Mahzun olma! Allah bizimle beraberdir’ diyordu. Derken Allah ona kendi katından bir güven duygusu indirdi...”

CUMA NAMAZI NASIL KILINIR?

Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan alınan bilgilere göre Cuma namazının kılınışı şu şekildedir;

Öğle ezânı okununca, önce dört rek'at Cum'a namazının ilk sünneti kılınır.

Niyet ederken

"Niyet ettim, Allah rızası için Cuma Namazının ilk sünnetini kılmaya" denilir.

Bu namaz aynı öğle namazının ilk sünneti gibi kılınır.

İlk rekatta önce Sübhaneke okunur. Sonra Euzü Besmele çekilir.

Bütün rekatlarda Fâtiha ve zamm-ı süre okunur.

İlk oturuşta sadece Etteahiyyatü okunur.

c2

Son oturuşta:

Sonra, câmi' içinde, ikinci ezân okunur

Sonra, İmam hutbe okumak için minbere çıkar. Hutbe okunur.

Hutbe okunurken cemâ'atin namaz kılması ve konuşması tahrimen mekruhdur.

Hatîb efendi duâ ederken, cemâ'at sesli âmîn demez. İçinden sessiz denir

Namaz kılarken yapması harâm olan her şey, hutbe dinlerken de harâmdır.

c3

Hutbe okunup bittikten sonra müezzin kamet getirir.

Sonra, cemâ'at ile iki rek'at Cum'a namazının farzı kılınır. Bu namaz aynı sabah namazının farzı gibi kılınır.

Niyet şöyle edilir: "Niyet ettim, Allah rızası için Cuma namazının farzını kılmaya, uydum hazır olan imama"

Sonra, dört rek'at son sünneti, Niyeti şöyledir: "Niyet ettim Allah rızası için Cuma namazının son sünnetini kılmaya".

Bu sünnetde aynı ilk sünnet gibi kılınır. Böylece esas itibariyle Cuma namazı farzı ve sünnetleriyle birlikte kılınmış olur.

Son sünnetin ardından zuhr-i ahir, niyetiyle dört rekat daha namaz kılınmaktadır. Niyet edilirken şöyle denilir: "Niyet ettim Allah rızası için edâsı üzerime olup da henüz üzerimden sâkıt olmayan en son öğle namazının farzına". Bu şekilde niyet edilirse, eğer o günün cuma namaz şartlarında bir noksanlıktan dolayı kabul olunmamışsa, öğle namazı kılınış olur. Kabul olunmuşsa, en son kazaya kalmış öğle namazına sayılır.

c4

Bundan sonra, iki rek'at vaktin sünneti kılınır. "Niyet ettim Allah rızası için Vaktin sünnetine" diye niyet edilir. Cum'a sahîh olmadı ise, bu on rek'at, öğle namazı olur. Bundan sonra, Âyet-el-kürsi ve tesbîhler okunup, duâ edilir.

c5

CUMA NAMAZI KAÇ REKAT?

Cuma namazının farzı iki rekâttır. Bunun yanında farzdan önce dört rekât, farzdan sonra dört rekât olmak üzere sekiz rekât da sünneti vardır (Kâsânî, Bedâî’, I, 269).

c6

İmam Ebû Yusuf’a ve İmam Muhammed’e göre ise farzdan sonra kılınacak sünnet bir selamla dört ve bir selamla iki rekât olmak üzere toplam altı rekâttır. Bu görüşün Hz. Ali’den rivayet edildiği nakledilmektedir.

Mynet Youtube


En Çok Aranan Haberler