HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Cuma mesajları, Cuma saati ve Cuma hutbesi – 4 Ağustos Cuma mesajı listesi

Bugün 4 Ağustos ayının ilk Cuma günü. Bu mübarek günde Türkiye'nin dört bir yanında Cuma mesajları paylaşılacak, Cuma saati geldiğinde de Cuma namazı için camilere gidilecek. Hutbe dinlendikten sonra da namaza geçilecek. Kimileri de bugünün anlamını ve önemini anlatan Cuma mesajları paylaşacak. İşte 4 Ağustos için en güzel Cuma mesajları, bugün okunacak hutbenin metni ve il il Cuma namazı saati ile Cuma namazı nasıl kılınır sorusunun videolu cevabı...

Cuma mesajları, Cuma saati ve Cuma hutbesi – 4 Ağustos Cuma mesajı listesi

Cuma günü İslam alemi için mübarek bir gündür ve Cuma denince akla pek çok şey gelir. Bunlar Cuma namazı, Cuma hutbesi ve son yıllarda yaygınlaşan Cuma mesajları. Bunların her biri ile ilgili bilgileri ve detayları haberimizin devamından edinebilirsiniz. Sizin için en güzel Cuma mesajlarını derledik ve il il Cuma namazı saati/kılınışı ile ilgili bilgileri paylaştık. Ayrıca Diyanet'in 4 Ağustos Cuma hutbesini de haberimizden okuyabilirsiniz.

Bir Cuma mesajı göndermek için yapmanız gereken aşağıdaki listeden beğendiğiniz bir tanesini kopyalayıp gönderi yapacağınız platformda ilgili yere yapıştırarak göndermek. Ayrıca bu Cuma mesajlarını durum olarak da kullanabilirsiniz.

CUMA MESAJLARI DERLEMESİ

Aşağıdaki kısa ve uzun çeşitli Cuma mesajları içinden beğendiklerinizi Whatsapp, Facebook, Twitter, Instagram veya tercih ettiğiniz başka sosyal paylaşım platformlarından paylaşabilirsiniz.

- Sağanak sağanak rahmet yağsın yuvanıza, her gün Resülullah girsin rüyanıza, melekler amin desin dualarınıza! Dualarda buluşmak dileğiyle.

- Ey Rabbim, bize Cennetin kokusunu duyur ve onun nimetlerinden nasiplendir. Bize ateşin kokusunu duyurma. Amin, hayırlı ramazanlar dilerim.

- Önce yoIIar uzanır hakka yürümek için; tomurcukIar, güIIer açar onu görmek için, dua eden biri var senin için… Sen de dua et Allah için…

- ÖyIe bir dua et ki günahın tövbenin büyükIüğünden ağIasın. Şeytandan yaradana sığınki nefsin seni değiI; sen nefsini yakasın.

- Bizi dostlarına dost, düşmanlarına düşman olanlardan ve sabreden ve şükredenlerden eyle! İşinde sebat eden, nimetine şükreden, ibadetini güzel yapan, doğru konuşanlardan eyle Ya Rabbim. Amin.

- Ben, beni seven ümmetimi almadan cennete girmem.' Diyen Sevgilinin (S.A.V) ümmeti olmanın hakkını verebilmek duası ile...

- Avuç içlerinizde sakladığınız bütün duaların kabul olması dileğimle.

- Allah'ım dualarımın kabul olmasını engelleyen tüm günahlarımı affet. Amin! Hayırlı
- Sevdiğiniz için bir kere mutlu olup, bin kere pişman olacağınız bir sevgiyi yaşamamanız dileğimle! Düşleriniz gerçek olsun ama gerçeğiniz asla düş olmasın.

- Ya Rabbi! Kıldığım namazı kabul eyle! Ahir ve akıbetimi hayır eyle. Son nefesimde Kelime-i tevhid söylememi nasip eyle. Ölmüşlerimi af ve mağfiret eyle. Duaların geri çevrilmeyeceği bu mübarek günde Rabbim dualarımızı kabul etsin. Bizleri Rahmetinden mahrum bırakmasın hayırlı cumalar inşallah.

- Bir gül kurur, kalpteki sevgi kurumaz. Yağan yağmur durur, gönüldeki fırtına durmaz. Her şey unutulur ama sevilen insanlar unutulmaz. Hayırlı, nurlu cumalar dilerim.

- Allah'ım, habibin Muhammed Mustafa'ya, ailesine ve dostlarına rahmet eyle ve onların katındaki hürmeti için dualarımıza icabet et. Amin, ramazanınız mübarek olsun. Cumanız hayırlı olsun.

4 AĞUSTOS İL İL CUMA NAMAZI SAATLERİ

Bulunduğunuz il için Cuma namazı vaktini Diyanet'in aşağıdaki bağlantı ile erişebileceğiniz namaz vakitleri sayfasından öğrenebilirsiniz. Menüden ilinzi seçtikten sonra Öğle namazı saatine bakıp Cuma namazı için kaçta camiye gitmeniz gerektiğiniğ görebilirsiniz.
İl İl Cuma namazı vakitleri için tıklayınız

https://diyanet.gov.tr/tr/namazvakitleri

CUMA NAMAZI NASIL KILINIR?

Cuma Namazı, farz namazlardandır. Öğle vaktinde kılınan Cuma namazının farzı 2 rekâttır. Diğer namazlardan farkı ise; namazdan önce hutbe okunmasıdır.

Cuma günü öğle vaktinde ezan okunduktan sonra Cuma namazının sünnetine niyet edilir. Cuma namazının ilk sünneti, öğle namazının ilk sünneti gibi kılınır (4 rekât). İlk sünnet kılındıktan sonra imam hutbe için minbere çıkar.

2 Rekât Farz Kılınışı

Öncelikle "Niyet ettim Allah rızası için Cuma namazının 2 rekât farzını kılmaya. Uydum hâzır olan imama." diye niyet ederiz. Daha sonra "Allahu Ekber" diyerek Tekbir getiririz ve namaza başlarız.
Tekbirden sonra elleri bağlarız ve sessizce Sübhaneke okuruz. Sübhaneke'den sonra bir şey okumayız ve imamı dinleriz.
İmam sureleri bitirdikten sonra "Allahu Ekber" diyerek rükûya gideriz. Rüku'da 3 kere "Sübhâne Râbbiye'l-Azim" der ve doğruluruz. Doğrulurken "Semi Allahu li-men hamideh", tam doğrulunca ise "Rabbenâ leke'l hamd" deriz.
Daha sonra "Allahu Ekber" diyerek secdeye gideriz. Secdede 3 kere "Sübhâne rabbiyel-a 'alâ" deriz. "Allahu Ekber" diyerek dizlerimizin üzerinde
otururuz. Tekrar "Allahu Ekber" dedikten sonra yine secdeye gideriz ve 3 kere "Sübhâne rabbiyel-a 'lâ" deriz.
"Allahu Ekber" diyerek secdeden ayağa kalkarız ve ikinci rekâta başlarız. Ayağa kalktıktan sonra ellerimizi bağlarız ve hiçbir şey okumadan imamı dinleriz.
İmam sureleri bitirdikten sonra "Allahu Ekber" diyerek rükûya gideriz. Rüku'da 3 kere "Sübhâne Râbbiye'l-Azim" der ve doğruluruz. Doğrulurken "Semi Allahu li-men hamideh", tam doğrulunca ise "Rabbenâ leke'l hamd" deriz.
Daha sonra "Allahu Ekber" diyerek secdeye gideriz. Secdede 3 kere "Sübhâne rabbiyel-a 'alâ" deriz. "Allahu Ekber" diyerek dizlerimizin üzerinde otururuz. Tekrar "Allahu Ekber" dedikten sonra yine secdeye gideriz ve 3 kere "Sübhâne rabbiyel-a 'lâ" deriz.
Secdeden kalkarken "Allahu Ekber" diyerek Tahiyyata otururuz ve Ettehiyyâtü, Allâhumme Salli, Allâhumme Bârik ve Rabbenâ dualarını okuruz. Dualar bittikten sonra imamla birlikte önce yüzümüzü sağa çevirir "Es selâmu aleyküm ve rahmet'ullah" der selam veririz. Aynı şekilde sola da selam verdikten sonra Cuma namazının farzı tamamlanmış olur.
Cuma namazının farzından sonra 4 rekâtlık son sünnet kılınır. 4 rekâtlık son sünnet, öğle namazının ilk sünneti gibi kılınır. Farzdan sonra zuhr-i ahir namazı kılınır. Bu namaz öğle namazının farzı gibi kılınır, ancak niyeti farklıdır. "Vaktine yetişip kılmadığım son öğle namazının farzını kılmaya" diye niyet edilir. Son olarak öğle vaktinin sünneti niyeti ile 2 rekâtlık sünnet namazı kılınır.

4 AĞUSTOS CUMA HUTBESİ: RAHMAN’A HAS KUL OLABİLMEK

Aziz Kardeşlerim!

Peygamberimiz (s.a.s) bir gün ashabıyla sohbet ederken müminin sahip olması gereken güzel hasletleri veciz bir benzetmeyle şöyle dile getirdi: “Mümin, bal arısına benzer. Bal arısı gibi hep güzel, temiz, helal şeyler yer. Hep güzel şeyler üretir, hep iyiliklerin peşinden koşar. Hiçbir şeyi ne döker, ne kırar, ne de ifsat eder”

Aziz Müminler!

Yüce Rabbimiz, Kur’an-ı Kerim’de mümin kullarından övgüyle söz eder. Onları gözlerin görmediği, kulakların işitmediği, zihinlerin tahayyül edemediği ebedi nimetlerle müjdeler. Geliniz bugünkü hutbemizde Rahman’ın bu büyük müjdesine mazhar olan has kulların özelliklerine hep birlikte kulak verelim.

Kardeşlerim!

Rahman’ın has kulları, yeryüzünde vakar ve tevazu ile yürürler. Asla kibirlenmezler, gururlanmazlar, üstünlük taslamazlar. Zira bilirler ki gerçek üstünlük, Allah’a karşı görev ve sorumluluk bilincine sahip olmaktan geçer. Gurura ve kibre kapılmak, insanlara üstünlük taslamak, kişiyi ancak Allah’ın rahmetinden, rızasından uzaklaştırır.

Rahman’ın has kulları, dünya ve âhiretlerine faydası olmayan boş söz, tavır ve tutumlardan kaçınırlar. Cahillerin, kendini bilmezlerin sataşmasına aldırış etmezler. “Selam” diyerek geçip giderler. Zira bilirler ki haddi aşmak, küstahlık ve hoyratlık etmek, mümince bir tavır ve tutum değildir. Mümine yakışan, ölçülü ve saygılı davranmaktır; basiretli ve ferasetli olmaktır; itidalden ayrılmamaktır. Onun bu konudaki hayat ölçüsü, Peygamberimiz (s.a.s)’in şu uyarısıdır: “Mümin, insanları karalayan, lânet eden, kaba ve kötü sözlü, hayâsız birisi olamaz.”

Kıymetli Kardeşlerim!

Rahman’ın has kulları, Allah’a gönülden teslim olanlardır. Bu teslimiyetin en belirgin tezahürü, gecenin sessizliğinde huşuyla kapandıkları secdelerdir. Onların imanlarına olan sadakatlerinin ifadesi, seherin bereketinde Allah’a ihlas ve samimiyetle arz ettikleri dua ve istiğfarlardır. Onlar, günah işlediklerinde gönülden pişmanlıkla “Ey Rabbimiz! Bizden cehennem azabını uzaklaştır!” şeklinde yakaranlardır.

Rahman’ın has kulları,

ne cimridirler, ne de savurgandırlar. Onlar, tasarruf ve harcamalarında bu ikisi arasında dengeli bir yol takip ederler. Yüce Rabbimizin kendilerine nimet olarak vermiş olduğu sağlığı, vakti, serveti israf etmekten kaçınırlar. İman ederler ki, her nimetin bir gün hesabı sorulacaktır. Onlar, gerektiğinde Allah yolunda hiçbir fedakârlıktan da geri kalmazlar.

Aziz Kardeşlerim!

Rahman’ın has kulları, her daim elif gibi dosdoğru olurlar. Sırat-ı müstakimden bir an olsun ayrılmazlar. Allah’tan başka hiçbir varlığa boyun eğmezler. Kulluğu sadece O’na özgü kılarlar. Zihinlerini, gönüllerini hiçbir faniye esir etmezler. Allah’ın haram kıldığı cana kıymazlar. Zinaya bulaşmazlar. İffet ve haysiyetlerine halel getirecek, insan onurunu zedeleyecek davranışlarda bulunmazlar.

Rahman’ın has kulları,

günahların en büyüklerinden olan yalancı şahitlikten kaçınırlar. Onlar, zihinlerini yersiz düşüncelerle kirletmezler. Dillerini yalan ve iftirayla zehirli bir ok haline getirmezler. Asılsız sözlere, olumsuz durumlara itibar etmezler. Zira bilirler ki bütün bunlar kötülüğün, fitne ve fesadın kaynağıdır; huzursuzluk ve çöküşün sebebidir. Mümine düşense her şartta hakkı savunmaktır. Her daim doğrunun yanında yer almaktır. Hakikatin tercümanı olmaktır.

Rahman’ın has kulları,

kendilerine Rabblerinin âyetleri hatırlatıldığı zaman, onlara kör ve sağır kesilmezler. Hayat kitabımız Kur’an’ı doğru bir şekilde anlamaya, en güzel biçimde yaşamaya çalışırlar. İçinde yaşadığımız kâinatı ve Allah’ın en mükemmel âyeti olan insanı tefekkür ederler. Hayata ve olaylara ibret nazarıyla bakarlar.

Kıymetli Kardeşlerim!

Rahman’ın has kulları,

“Ey Rabbimiz! Eşlerimizi ve çocuklarımızı bize göz aydınlığı kıl ve bizi Allah’a karşı gelmekten sakınanlara önder eyle” diye dua ederler. İşte onlar, sabretmelerine karşılık cennetin yüksek makamlarıyla mükâfatlandırılacaklardır. Orada hoş bir şekilde karşılanacaklar ve ebedi kalacaklardır. Orası ne güzel bir duraktır, ne güzel bir konaktır!

Ne mutlu Rahmân’a has kul olabilenlere! Ne mutlu yaratılış gaye ve hikmetine uygun yaşayarak Allah’ın rızasını kazananlara! Ne mutlu yolu huzura çıkanlara! Ne mutlu fâni âlemi bâki bir kazanca dönüştürenlere!

İbn Hanbel, II, 199.

Tirmizî, Birr, 48; İbn Hanbel, I, 405.

Furkân, 25/63-76.

Mynet Youtube


En Çok Aranan Haberler