Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, eski TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk'un 31 Mart seçimlerine ilişkin sözleriyle ilgili, "Bunun bedelini ödeyecek. Öyle 'intikam' dendiği anda her ne kadar kendisi hukukçu olduğunu söylüyorsa da bunun bedelini ödeyecek. Çünkü ben bunları karşılıksız bırakamam. Yasalar içinde neyse karşılığı bunu bunların vermesi, ödemesi lazım. Üzerlerine de gideceğim." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, A Haber- ATV ortak yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı, değerlendirmelerde bulundu.
CHP'nin Adalar Belediye Başkan adayı Erdem Gül'ün İstiklal Marşı'nı okumaktan imtina ettiği ifade edilerek, konuya ilişkin görüntülerin izletilmesinin ardından Erdoğan, CHP'nin Beyoğlu adayının da farklı olmadığını söyledi.
Erdoğan, "Bir çok terör olaylarına bulaşmış birisi. Bu şahıs biliyorsunuz şu anda yurt dışında olan Can Dündar ile beraberdi. İçeri de girdi. Fakat ne yazık ki yargı buna beraat verdi. Buradan bu yırttı işi. Şimdi orada Bay Kemal'in ve CHP'nin üst düzey yöneticileriyle beraber dururken İstiklal Marşı'nın okunuşuna dahi tahammülü yok. Öyle zor yutkunuyor. Şimdi bu adam Adalar'a belediye başkanı olacak olursa Adalar'ın vay haline." diye konuştu.
"Bir defa aday tespit ederken bile CHP'nin şu anda ilkeleri kaybolmuş" diyen Erdoğan, "Yok böyle bir şey. Altı oka uyuyor mu bu? Altı okun hangi maddesine uyuyor? Bu adam cumhuriyetçi mi, milliyetçi mi, halkçı mı, neci bu adam? Hiçbir şey yok. Fakat hala Bay Kemal bunları zorla savunuyor. 'Atatürk'ün partisiyiz' diyen bir partinin kimlerle yan yana ve işbirliği içinde olduğunu çok açık net şu kare gösteriyor. İstiklal Marşı bu ülkenin bağımsızlığının ve istiklalinin simgesidir, şehitlerimizin kanıdır, bu ülkenin namusudur. Buna karşı böyle duyarsız bir tavır içinde olan bu kişi şu anda CHP'nin Adalar'da belediye başkan adayı. Çok var, Beyoğlu'nu söyledim, o da öyle." ifadelerini kullandı.
-"Kimi aldatıyorsunuz"
Bu ülkede insanların İstiklal Marşı'nın okunduğunu duyunca o an ne halde olursa olsun bırakıp eşlik ettiğini belirten Recep Tayyip Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Çünkü İstiklal Marşı bizi biz yapan, vatanın ne şartlarda kurulduğunu gösteren en önemli değerlerimizden biri. Aynı şekilde Dünya Kadınlar Günü'nde malum Taksim Meydanı'na çıkış. Ama bu Taksim Meydanı'na çıkış örgütlü bir çıkış. İstiklal Caddesi'nin değişik ara sokaklarından girmek suretiyle meydana yürüyüş. Kimler var burada? CHP var. Başka kim var? Terör örgütlerinin mensupları var. HDP vesaire. Öyle bir ana bunu denk getiriyorlar ki ezanın okunma anı ve ezanın okunduğu anda da hemen düdükler öttürülmeye başlanıyor. CHP'nin sözcüsü ne diyor biliyor musunuz? 'O düdükler ezan için çalınmadı, polis için çalındı' diyor. Kimi aldatıyorsunuz?"
Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, benzer bir durumun Edremit'te de yaşandığını ifade ederek, "Artık biz bunları anlatıyoruz ama CHP'ye gönül veren kardeşlerime ben diyorum ki 'bak bu ezanlar ki şehadetleri dinin temeli, ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli.' Bu, İstiklal Marşı'mızın içinde. Bunu rastgele söylemiyoruz." dedi.
"Gerçi çok bilmediğiniz iddia ediliyor" denilmesi üzerine Erdoğan, "Bay Kemal öyle diyor, evet. Ama sonra Bay Kemal söylemek zorunda kaldığında da çarşaflıyor." ifadesini kullandı.
DSP'nin CHP'yi Atatürk'ü istismar etmekle suçladığı hatırlatılarak, "Bunun ötesine biraz daha geçelim, İstanbul Büyükşehir adayı İmamoğlu, bir hanımefendiyi, Avcılar Belediye Başkanı Handan Toprak Benli'yi bir anlamda tehdit etti. CHP'de ya bir DSP korkusu var ya da bunu nereye bağlayacağız?" diye sorulan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Acaba böyle bir korku mudur, yoksa oradan biraz bir şey de alsa artık bu işi kaybederim endişesi midir? Ama hepsinden öte sen önce bu yarışmanın içerisinde bulunan bir hanımefendiye bu şekilde hakaret edemezsin, saygısızlık gösteremezsiniz." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugün Adana'da benzer bir olay yaşandığını anlatarak, şöyle konuştu:
"Adana'da daha da öte bir şehit eşine bu ahlaksızlık yapıldı. Bu tabii yenilir, yutulur bir şey değil. Ben öncelikle o şehidimizin eşine de geçmiş olsun dileğinde bulunuyorum ama cesaretinden ötürü de kendisini ayrıca tebrik ediyorum. Çünkü bu adamların inanın ruh köklerinde bu sakatlık var. Çünkü bunlar hiçbir zaman terbiye tarlasından geçmemişler. Bunlar için insanın değeri yok. Hele hele şehitlerin değeri hiç yok. Öyleyse benim milletim, benim vatandaşım, orada kalkıp da o hanım kardeşimize saygısızlık yapacağı yerde o kendi belediye başkan adaylarına haddini bildimesi gerekirdi. Bunun yapılması lazım. CHP'nin nereye gittiğini görmesi bakımından bu çok önemli."
-"Üzerlerine de gideceğim"
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay'ın hücrelerden söz ettiği, eski TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk'un "intikam seçimi" tabirini kullandığı hatırlatılarak, "Ortaklaşa bir tehdit dili mi yürüyor?" yönündeki soru üzerine Erdoğan, "Ortaklaşa bir tehdit dili. Burada ben Cindoruk'un bu yaklaşım tarzını... Tabii bunun bedelini ödeyecek. Öyle 'intikam' dendiği anda bunun her ne kadar kendisi hukukçu olduğunu söylüyorsa da bunun bedelini ödeyecek. Çünkü ben bunları karşılıksız bırakamam. Yasalar içinde neyse karşılığı bunu bunların vermesi, ödemesi lazım. Üzerlerine de gideceğim." dedi.
Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Neyin intikamı olabilir?" sorusu üzerine, şu ifadeleri kullandı:
"Şimdi yargıda gitsin, gerekeni orada söylesin. Öbürü, ismini anmayayım, onu da hemen büyük ihtimalle avukatlarım bugün onunla ilgili de davayı açmış olabilirler. Ona da hesabını soracağız. Çünkü eğer biz yargıyı iyi çalıştırmazsak, bunlar nerede meydanı boş bulurlarsa bu tür saldırılarını sürdürecekler. Onun için de biz yargıda bu noktada haklarımızı aramaya devam edeceğiz. Bunlara cevap vermeyi dahi ben lüzumsuz addediyorum. Diyorum ki hemen yargıda bunlarla ilgili dava sürecini başlatalım. Oradan bunlara hesabı soralım. Tabii şimdi bunların bir kısmını da ister istemez seçimden sonraya bırakıyorum. Şurada hemen seçim öncesi de bunlara bulaşmayalım. Hemen bu sefer diyecekler ki 'böyle böyle' bir mağduriyete oynamaya kalkacaklar. Onlara da o fırsatı veremem."
Muhalefetin, daha önce 31 Mart seçimlerinin beka seçimi olduğuna karşı çıkarken şimdi "intikam" ve "hücreler" ifadelerini kullandığının hatırlatılması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Demek ki beka seçimi olduğu çıkıyor ortaya." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bu tehdit dilinden, 15 Temmuz'un bir hesaplaşma alanı olduğu gibi bir ifade de ortaya çıkıyor." denilmesi üzerine ise şunları kaydetti:
"Onu kullanıyor zaten. Ama biz size o fırsatı verir miyiz? Siz zaten 16 saatte onun bedelini orada ödediniz. Şu anda malum on binler içeride, yargılanıyorlar. Bunların içerisinde ağırlaştırılmış müebbete mahkum olanlar var, müebbete mahkum olanlar var. Devam ediyor. Peyderpey bunlar yakalanmaya da devam ediyor. Silahlı kuvvetlerimizin içinde, polis teşkilatında, devletin diğer kademelerinde, nerede varsa, kadın, erkek, yakalanıyorlar ve cezaevine alınıyorlar. Yargılanmaları da orada devam ediyor. Bırakamayız. Sonuna kadar bunları kovalamaya devam edeceğiz ki bu millet çok çekti. Bunlar milleti böldüler, milleti parçaladılar. Bunların diğer arazideki figüranları da Bay Kemal, hanım, diğerleri, maalesef onlar da figüranlığa oynuyorlar ama biz bunlara fırsat veremeyiz. Çünkü biz bunların tehditlerine aldırış edecek değiliz. Ben ve arkadaşlarım bu millete hizmet yolunda zaten fedayı can ettik. Bunu kararlı şekilde de sürdüreceğiz."
(Sürecek)