HABER

"Dava, salona değil hukuka sığmıyor"

ANKARA (ANKA) –CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, dün ilk duruşması görülen Ergenekon davasını değerlendirirken, "Dün duruşma başladı. Büyük davaymış, salona sığmamış. Siz davanın salona sığıp sığmamasını bırakın da o dava hukuka sığıyor mu, vicdana sığıyor mu?" dedi.

Baykal, partisinin TBMM Grup toplantısında Ergenekon davası ve yolsuzluk konusuna da değindi. Başbakan Erdoğan'ın, Deniz Feneri yolsuzluğu ile konuşmamasını eleştiren Baykal, kedi benzetmesini sürdürdü. Baykal, "Almanya'da ortaya çıkan Deniz Feneri davasında Başbakan dut yemiş bülbül gibi. Tek kelime söylemiyor, sanki böyle bir olay hiç yaşanamamış gibi. Deniz Feneri konusunda niye konuşamıyorsun? Her konuda maşallah aslan gibi kükrüyorsun ama burada süt dökmüş kedi gibi oluyorsun" dedi.

Dünyanın hiçbir demokrasisinde kalpazanlıktan dosyası olan kişinin Başbakan olamayacağına vurgu yapan Baykal, "Ağızlarının çalımına bakarsan haza Müslüman. Yani ahlaklı insan, dürüst insan, haramı helali bilen insan, yetim hakkını gözeten insan, kul hakkını yemeyen insan. Öyle mi acaba? Hem bunları yapıyor, hem de din imanı istismar ederek, dine imana en büyük zararı veriyor. Bu yanlışlığı milletimize anlatmalıyız" diye konuştu.

-"MUTLAKA "AMPUL" LAZIM"-
Deniz Feneri yolsuzluğu ile ilgili internette dolaşan "deniz feneri" fıkrasıyla eleştirilerini sürdüren Baykal, "Küçük hırsızlar el feneri, büyük hırsızlar deniz feneri kullanır. Şimdi bu çok yaygın. Bu çok yaygın da birisi buna katkı yapmış. Diyor ki, ‘Evet doğrudur, küçük hırsızlar el feneri, büyük hırsızlar deniz feneri kullanır ama mutlaka ampul lazım. Ampulsüz olmaz" diye konuştu.

-"DENİZ FENERİ KRAVATI"-

Öte yandan CHP Lideri Baykal, Grup toplantısının ardından bir çok yolsuzluk dosyasını gündeme getiren ve adı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı için yüksek sesle dillendirilen CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu'na dikkat çekici bir hediye verdi. Baykal, Amerika'da yaşayan bir Tür vatandaşı tarafından kendisine gönderilen ve üzerinde "deniz feneri" deseni olan kravatı "takması" şartıyla Kılıçdaroğlu'na verdi. Kılıçdaroğlu da Baykal'a teşekkür etti.

-"DAVA HUKUKA SIĞMIYOR"-
Baykal, dün ilk duruşması başlayan Ergenekon davasına ilişkin değerlendirmelerde de bulundu. Hukuka saygılı olduklarının altını çizen Baykal, hukuku uygulamakla görevli olanlarında hukuka saygılı olması gerektiğine dikkat çekti. Davanın, hukuki değil siyasi nitelik taşıdığını öne süren Baykal, özetle şunları söyledi:
"Bir önemli askeri şahsiyet, bir kuvvet komutanı çok büyük sağlık sorunları ile orada baş başa kalıyor. Felç durumunda cezaevi koşullarında. Ortada iddianame yok. Yeni tutuklamalar yapıldı, bu insanlarla ilgili iddialar yok. Aylar geçti hala bir iddianame yok. 2 bin 450 sayfa iddianame. Ne var iddianamede? Her şey var. Her şey varsa, olması gereken şey yok demektir. Bağlantılar kurulmamış, iddialar birbiriyle irtibatlandırılmamış. Adı geçenler, sanık mı, tanık mı? Her şey ortada.. Başbakanından anamuhalefet partisine kadar pek çok insanın adı geçiyor. Nasıl geçiyor? Kim süzgeçten geçirmiş?

-"DA VİNCİ ŞİFRESİ GİBİ"-

Hukuk çok ciddi bir olaydır. Hukuk herkesin mutlaka baş üstünde tutması gereken bir olaydır. Kendisi için başkaları için. Onun saygınlığını korumak hepimizin görevidir. Savcılık, iddianame bunlar önemli kavramlar. İnsanları itham etmek, insanlarla ilgili suçlama yapmak, çok önemli sorumluluklar bunlar. Dün duruşma başladı. Büyük davaymış, salona sığmamış. Siz davanın salona sığıp sığmamasını bırakın da o dava hukuka sığıyor mu, vicdana sığıyor mu? Yabancı basın, ‘Da Vinci şifresi gibi iddianame' diyor. Roman gibi, üstelik ne roman. Hayattan değil, efsaneden kaynaklanan bir roman.

-16 MART KATLİAMI ÖRTBAS EDİLDİ-

Salonun şartlarına göre dava şekillenir mi? Siyasetin şartlarına göre hukuk şekillenir mi? Bu hukuk konusunda çok ciddi sorunlarla karşı karşıyayız. Bakın daha yeni 16 Mart katliamı ile ilgili zaman aşımından dolayı dosya kapatıldı. Bir büyük katliam örtbas edildi. Birkaç gün önce bir yolsuzluk olayının üzerine yürüyen bir değerli gazeteci, Nurettin Kurt 1 yıl 6 ay 22 gün hapse mahkum edildi. Niye? Çünkü bir yolsuzluk iddiasıyla ilgili somut gerçekleri dile getirmiş. Yolsuzluk yaptığı için değil, yolsuzluğu haber yaptığı için.

Adalet bu Türkiye'de. APS ile istemiş Bakan dosyaları getirin diye. Daha talep Frankfurt'a gitmedi. Almanya'ya 15 günde Deniz Feneri yolsuzluğunun dosyasını talep etme mektubu APS ile 15 gündür gitmiyor. Niye gitmiyor? Adalet Bakanı ‘Bana ne kardeşim oradaki davadan' diyor. Bakan böyle söylüyor. Çok acı manzara. Bir büyük hukuk ve yargı krizi yaşıyor Türkiye. Bu krizden bir an önce ülkemizin çıkarmanın bir yolunu bulmalıyız. Ergenekon davasında 86 sanık yargılanmıyor. Yargılanan Türkiye'nin hukuk sistemidir." (ANKA)

En Çok Aranan Haberler