TBMM (A.A)Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, muhtemel bir sınır ötesi harekatın hedefinin, Irak'ın kuzeyindeki cinayet odakları olduğunu söyledi.
Davutoğlu, TBMM Genel Kurulunda, Irak'ın kuzeyine yönelik sınır ötesi operasyonlar için Hükümete verilen yetkiyi bir yıl daha uzatan Başbakanlık tezkeresi üzerinde yaptığı konuşmada, insanların bombalı saldırılara maruz kalmadığı, şiddetin ve zorbalığın sona erdiği bir Türkiye istediklerini bildirdi.
Vatandaşların huzur içerisinde yaşadığı güvenli bir ortam kurmayı hedeflediklerini belirten Davutoğlu, ''Oluşan yeni şartlar kapsamında yeni stratejiler hayata geçirmeye kararlıyız. Bu stratejilerin en temel hedefi herkes için güvenlik, herkes için özgürlüktür. Biz özgürlükle güvenlik arasında bir çelişki görmüyoruz. Her ikisi de insanoğlunun ikame edilemez doğal hakkıdır'' dedi.
Milletin, Türk'ü, Kürt'ü, Alevisi ve Sünnisi ile daha fazla özgürlüğü, insan hakları ve demokrasiyi hak ettiğini bildiklerini ifade eden Davutoğlu, şöyle devam etti:
''Bu nedenle, teröre rağmen daha fazla özgürlük, teröre rağmen daha fazla insan hakları, teröre rağmen daha fazla demokrasi yolunda ilerlemekte kararlıyız. Ancak bir yandan da herkes için güvenlikten taviz vermemek noktasında irademiz nettir. Bu nedenle, terörle mücadelede en ufak bir gevşeklik içerisinde bulunmayacağız. Türk Silahlı Kuvvetlerinin sınır ötesi harekat ve müdahalede bulunabilmesi için Hükümete yetki verilmesi talebi de terörle mücadelede bu yaklaşımın temel araçlarından birisini oluşturuyor. Zira, terör örgütünün saldırıları, bu kanlı örgütün komşumuz Irak'ın kuzeyinde yuvalanması ve sınırın öbür tarafında hiçbir engellemeye maruz kalmadan hareket edebilmesinden kaynaklanmaktadır. Muhtemel bir sınır ötesi harekatın hedefi tek ve açık, amacı belidir. Hedef, Irak'ın kuzeyindeki cinayet odaklarıdır. Hedefleri, kadınları öldüren cinayet odaklarıdır. Amaç, bu bölgeden Türkiye'ye yönelik terör saldırılarının bertaraf edilmesi, terör örgünün buradaki hareket serbestisi ve lojistik teminin engellenmesidir.''
Teröre bulaşmamış insanlarla dertleri olmadığını ifade eden Davutoğlu, Türkiye'nin hiçbir ülkenin toprağında gözü olmadığını vurguladı.
Türkiye'nin komşusu Irak ile herhangi bir sınır sorunu bulunmadığını belirten Davutoğlu, ''Ancak, hükümetimiz vatandaşının güvenliğini sağlamak noktasında her türlü tedbiri almakta kararlıdır. Vatandaşlarımız da diğer tüm ülkelerin vatandaşları gibi terör tehlikesini hissetmeden yaşama hakkına sahiptir. Milletimizin güvenliğini sağlamak için ne gerekiyorsa, yapmaktayız ve yapmaya devam edeceğiz'' açıklamasında bulundu.
Türkiye'nin, Irak'a yönelik tutumunun gayet sarih ve belli olduğunu belirten Davutoğlu, Irak'ın toprak bütünlüğü ve bağımsızlığının korunmasının esas olduğunu ifade etti.
Tezkerenin Irak'a ya da bu ülkenin halkının hiçbir unsuruna yönelik olmadığını vurgulayan Davutoğlu, ''Irak'ın kuzeyinden kaynaklanan terörün sona erdirilmesi, Irak ile ilişkilerimizin her alanda daha da güçlendirilmesi ve derinleştirilmesine katkıda bulunacaktır'' dedi.
Irak'ın, topraklarında Türkiye'ye yönelik bir terör tehdidinin devamına izin vermemekle sorumlu olduğunu ifade eden Davutoğlu, bu yapılmadığı sürece Türkiye'nin meşru ulusal güvenlik endişelerinden, uluslararası hukuktan kaynaklanan haklarını kullanmaya devam etmesinin doğal olduğunu söyledi.
Türkiye'nin bugüne kadar her zaman uluslararası meşruiyet çerçevesinde hareket ettiğini anlatan Davutoğlu, ''Nitekim, Irak dahil hiçbir ülke Türkiye'nin sınır ötesi harekatlarının uluslararası hukuk açısından meşruiyetini tartışma konusu yapamamıştır. Hükümetimiz, bunda sonra da aynı doğrultuda hareket etmekte kararlıdır'' ifadelerini kullandı.
-İNCE'YE YANIT-
CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce'nin, bugün CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile randevusuna ilişkin sarfettiği sözlere de yanıt vermek istediğini belirten Davutoğlu, ''Ben o konuşmada, bu misyonla ilgili 'taşeron' ifadesinin yanlış olduğunu söyledim. Yeni yasama döneminin başlaması dolayısıyla mutat olarak her yıl yaptığım ziyaretlerdendir'' diye konuştu.
İnce'ye seslenen Davutoğlu, şöyle devam etti:
''Sayın Genel Başkanınıza da konuşmamıza başlar başlamaz, 'taşeron' kelimesini Türkiye Cumhuriyeti'nin Dışişleri Bakanı misyonunu yürütürken kullanmanın devlet adabına yakışmadığını ifade ettim. Bunu söylemek istemezdim. Beni mecbur ettiniz. Çünkü, o konuşma belli mahremiyet içerisinde yürümüştü. Sizin Genel Başkanınızla yürüttüğünüz diyaloglara, 'aramızdaki İrlandalıları temizleyelim' ya da 29 Ekim resepsiyonuna gidip gitmeme konusundaki hususlara da dikkatinizi çekerim. Devlet adamı ciddiyeti içinde hepimiz birbirimizi saygı gösterelim.''
Başbakanlık tezkeresine AK Parti, CHP ve MHP milletvekilleri kabul oyu verdi. BDP Milletvekilleri ise ret oyu kullandı.
Tezkerenin kabul edilmesinden sonra TBMM Başkanvekili Akşener, BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder'e söz vererek, ''geç kaldınız'' dedi. Önder de ''acemeliğimizin kurbanı olduk'' karşılığını verdi.
TBMM Başkanvekili Meral Akşener, tezkerenin kabulünün ardından yarın saat 15.00'te toplanmak üzere birleşimi kapattı.