LEFKOŞA (CİHAN)- Davutoğlu, KKTC'nin kendi rüştünü ispat ettiğini, KKTC Cumhurbaşkanlığı'ndaki toplantıda da bunun anlaşıldığını söyledi.
Davutoğlu, son haftalarda gelişmelerin ileri doğru seyrettiğini, heyetler arası görüşmelerin de verimli geçtiğini dile getirdi.
Davutoğlu, temasları arasında BRT'ye yaptığı açıklamada, dünyadaki çok az sayıda demokrasinin Kıbrıs Türk toplumundaki demokrasi kadar dinamik, hareketli ve sürekli kurultay ve genel kurullarla ivmesini sürdürdüğünü dile getirdi.
Bunun bir halkın özgürlük ve bağımsızlığının yansıması olduğunu kaydeden Davutoğlu, KKTC'nin 30 yılını geride bıraktığını, Kıbrıs sorununun ise 60 yıla yakın bir geçmişi olduğunu belirtti.
Davutoğlu, çok konuşulması ve irdelenmesi nedeniyle Kıbrıs konusunda çok kapsamlı bir müktesebat oluştuğunu vurgulayarak, 2004 yılında bir planın referanduma sunulduğunu, ancak Rumlarca reddedildiğini hatırlattı.
Türk tarafının her zaman isteğini ortaya koyduğunu da belirten Davutoğlu, 2008 yılından bu yana görüşme trafiğinin devam ettiğini, İkinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'ın başlattığı görüşmeleri şimdi Cumhurbaşkanı Eroğlu'nun kaldığı yerden sürdürdüğünü vurguladı.
Güneyde bunun böyle olmadığına da dikkat çeken Davutoğlu, seçimler, ekonomik kriz ve ortak açıklama gibi nedenlerle Rum tarafının süreci ertelemeye çalıştığını belirtti.
BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Danışmanı Alexander Downer'ın daha önce de kendisiyle görüşme talebinde bulunduğunu vurgulayan Davutoğlu, bugünkü görüşmenin o zeminde yapıldığını söyledi.
Atina ziyaretinin önceden planlanmış bir temas olduğunu da vurgulayan Davutoğlu, "Lefkoşa'ya yol Atina'dan değil Ankara'dan gider.” dedi.
Türkiye'nin temel amacının KKTC halkı ve hükümetine yardım etmek olduğunu da dile getiren Davutoğlu, Kıbrıs Türk halkı için iyi olan her şeyin kendileri için de iyi olduğunu belirtti.
Davutoğlu, tüm bu birlikteliğin Anadolu'dan gelecek su ile pekişeceğini de anımsattı.
Rum lider Anastasiadis'in ortak açıklama ısrarına ilişkin olarak da konuşan Davutoğlu, Güney'deki seçimlerin ardından liderlerin vakit kaybetmeden bir araya gelmesi gerektiğini, ancak bir yıllık kayıp bir zamanın bulunduğunu hatırlattı. CİHAN