"Geçen sezon iki kupayı birden alan takımımıza takviyeler yapıp, gücüne güç kattık. Yeni sezonda aynı başarıyı tekrar etmek bizim için zor olmayacak. Biz daha büyük işlerin peşindeyiz."
Bu iddialı sözlerin sahibi, tarihinin en parlak sezonlarından birini geride bırakan Beşiktaş'ın başkanı Yıldırım Demirören...
- Herkes öncelikle Delgado'nun durumunu merak ediyor. Sözleşmesi dondurulacak mı?
Her sabah teknik direktörümüz Mustafa Denizli ile durum değerlendirmesi yapıyor, dertleşiyoruz. Zapotochny'nin gitmesiyle hocamız çok rahatladı. Takımımın en acil ihtiyacı, forvet arkası diye tabir edilen bölge. Mustafa Denizli hocamızın dediği gibi 10,5 numara futbolcu arıyoruz. Matias Delgado'nun aynı zamanda menajerliğini yapan babasıyla konuştuk. Bazı konularda ortak noktayı bulduk. Birkaç güne kadar anlaşma zemini oluşturacağız.
- Rakiplerimiz formalarının arkasına reklam aldı. Siz ne zaman alacaksınız?
Açıkçası, formanın arkasına reklam almaya sıcak bakmıyorum. Büyük takımlarla böyle bir olay olmaz. Mesela Avrupa'nın büyük takımlarında bunu göremiyorum. Fenerbahçe ve Galatasaray formalarının arkasına reklam alınca iş değişti. Yönetim kurulundaki arkadaşlarım konuyu araştırıyor. Kulübün menfaati neyi gerektiriyorsa, o yapılacak.
- İnönü Stadı ile ilgili projeniz ne durumda?
İnönü Stadı'nı yıkıp yeniden yapmak bizim için çok kolay. Şu anda bu konuyla ilgili önemli bir proje hazırlayıp Anıtlar Kurulu'na sunduk. Gerekli izinlerin çıkacağını umut ediyorum. Dünyanın en güzel konumuna sahip stadı olan İnönü Stadı, bölgedeki tarihi dokuya uygun olarak yapılacak. Bundan kimsenin şüphesi olmasın.
- Beşiktaş Üniversitesi kurulacak mı?
Beşiktaş Üniversitesi, Beşiktaş İlçesi'nde kurulacak. Bu konuda Beşiktaş Belediyesi ile çalışmalarımız var. Ayrıca, Bahçeşehir Üniversitesi ile ortak bir projemiz var. Bahçeşehir Üniversitesi ile Beşiktaş Spor Akademisi'ni kuracağız.
- Transfere çok para harcadınız mı?
Büyük başarılar ancak büyük paralar harcanarak kazanılır. İmkanımız olsa da Real Madrid gibi transferler yapsak. Ama iş sadece transfer yapmakla bitmiyor. Öyle zamanlar oluyor ki, kulüpler istedikleri kadar transfere para harcasın, istenen sonuç bir türlü gelmiyor. Bunları yaşadık. Geçen yıl ezeli rakibimiz Fenerbahçe, 50 milyon dolara yakın transfer harcaması yaptı ancak sezonu kupasız kapattı. Biz yeni sezon için yaptığımız transferlerin maliyetini sadece Şampiyonlar Ligi'ne kalarak karşıladık. Geçen sezon çifte kupayı alan ekibimizin üstüne takviyeler yapıp gücümüze güç kattık. Yeni sezonda aynı başarıyı tekrar etmek zor olmayacak. Biz daha büyük başarıların peşindeyiz.
- 2010 yılındaki kongre için hazırlık yapıyor musunuz?
Evet... 2010 Ocak ayındaki kongreye çok güçlü isimlerle hazırlanıyoruz. Camiamızın yakından tanıdığı önemli isimlerle görüştük. Onursal başkanımız Süleyman Seba'nın dediği gibi; kongre, kongrede kazanılır. Üzülerek tanık olduğum bir olay var; sayıları az da olsa camiamızın içinden bazı insanlar, sırf 'Yıldırım Demirören yaptı' olmasın diye takımımızın şampiyon olmasını istemiyor. Gerçi onları önemsemiyorum ama çok üzücü bir durum bu. Sevindirici olan bir şey de var ki, çifte kupa bizi birbirimize bağladı. Beşiktaş camiası, büyüğünden küçüğüne kadar birlik olma yolunda büyük adımlar attı. Beşiktaş'ın rakibi yine kendisidir. Beşiktaşlı birlik olursa, her türlü zorluğun üstesinden gelir.
- Başkanlık koltuğuna oturduktan sonra sizi en çok kızdıran olay hangisi oldu?
Beşiktaş Kulübü tarihinin en önemli yatırımı Fulya Projesi'dir. Bu bir milattır. Ama Fulya Projesi ile ilgili ortaya atılan iddialar canımı çok sıktı. Eski kamp binamız harabeye dönmüştü. Yaşar Aşçıoğlu ile anlaşmıştık; 2 milyon dolar harcayarak yeniden yapacaktı. Fakat bazıları, isim değişikliği oluyor diye imza topladı. Birileri de, "Biz aramızda para toplayıp yapacağız" dedi. Çıksınlar, paralarını koyup yapsınlar. Kulübü oraya taşıyıp, plazaları kiraya verecektik. Laf üretmesinler, icraat yapsınlar.
- Delgado'nun yerine Giovanni Dos Santos, Deco veya Sapara'dan birini alacağınız iddia ediliyor. Bunlar doğru mu?
Avrupa'nın en önemli futbolcu menajerleri her gün kapımızı aşındırıyor. Bize birçok isim öneriyorlar. Eski Barcelonalı Giovanni Dos Santos kesinlikle gündemimizde olmayan bir oyuncu. Hiçbir bilgimiz yok. Sapara için Rosenborg'la görüştük. İyi bir futbolcu ancak fiyatını sürekli yükselttikleri için transferi çıkmaza girdi. Taraftarlarımızın beklentisi Quaresma, fakat bizim o bölgede oyuncumuz var. Deco için Chelsea Kulübü'nden haber bekliyoruz. Son sözü onlar söyleyecek. Deco, teknik direktörümüz Mustafa Denizli'nin en çok istediği isimlerin başında geliyor. Chelsea'den müjdeli haber geleceğini umuyoruz.
- Bobo'yu Yunan kulüpleri çok istiyor. Satacak mısınız?
Bobo, daha fazla para kazanmak istiyor. Önceki gün kendisiyle özel olarak görüştüm. Kendisinden memnun olduğumuzu, kalmasını istediğimizi söyledim. Bana, Yunan takımlarından cazip teklifler aldığını anlattı. Ben de Beşiktaş Kulübü'nün ve kendisinin menfaatlerini düşünerek, "Seni isteyen kulüpler bana menajerlerle gelmesin. Kimseye yetki vermem. Seni isteyen kulüp varsa, gelsin oturup konuşalım" dedim. O da haklı olduğumu belirtti. Bobo'yu menajerlerin mezesi yaptırmam. Bobo'yu isteyen varsa kapımız açık; oturur resmi şekilde konuşuruz ve gerekli kolaylığı gösteririz.
- Hemen her antrenmanı izliyorsunuz. Yeni transferler nasıl?
Beşiktaş'a başkan seçildiğimde en büyük hayalim, kulübümüzün alt yapısından yetişen Nihat Kahveci'ye tekrar siyah beyazlı formayı giydirmekti. Nihat, İspanya'da inanılmaz olgunlaşmış, tecrübe kazanmış. İzlediğim antrenmanlarda kendisine olan hayranlığım bir kat daha arttı. Nihat, kritik maçların kilit adamı olacak. İsmail Köybaşı sıkıntı çektiğimiz sol kanatta en az 10 yıl başarıyla oynayabilir. İtalya'dan gelen Ferrari, defansımızın toparlayıcısı oldu. İbrahim Toraman ve İbrahim Üzülmez de takıma girdiğinde, savunmada sorunsuz bir sezon geçireceğiz.
- Bu transferleri yaparken en çok nelere dikkat ettiniz?
Beşiktaşlılık duruşunu hepimiz biliriz. Biz transfer edeceğimiz adamın futbolculuğundan çok karakteristik özelliklerine önem veririz. Sadece futbol yeteneğine bakıp transfer yapmıyoruz. Başkan olduğum günden bu yana hayalimde Şampiyonlar Ligi'nde en azından yarı final oynamak var. Yönetim olarak maddi ve manevi tüm imkanlarımızı bu amaç doğrultusunda seferber ettik.
- Göreviniz gereği futbol camiasından bazı kişilerle gerginlik yaşadığınız oluyor. Bu süreçte kimseye küstüğünüz oldu mu hiç?
Beşiktaş Kulübü Başkanı olarak kimseye küs olma hakkım yok. Küs olmak bana yakışmaz. Futbol Federasyonu Başkanı, yönetim kurulu üyeleri, rakip kulüplerin başkan ve yöneticileri veya kongre üyelerimizden kimseye küs değilim. Olamam da. Kulüpler Birliği'nin bir toplantısına katılmayınca Aziz Yıldırım ile küs olduğum iddiasını ortaya attılar. Sayın Aziz Yıldırım, Adnan Polat, Sadri Şener, İbrahim Yazıcı, İbrahim Kızıl ve Recep Mamur başta olmak üzere bütün kulüplerin başkanlarıyla iyi ilişkilerim var. Rekabet içinde olan büyük camialar arasında zaman zaman gerginlikler yaşanabilir. Ama dostluklar ebedidir.
- Kaptanlık için ne düşünüyorsunuz?
Bu işler hocamızın kontrolünde. Benim gözlemlediğim kadarıyla takımda herkes kaptan. Çünkü hepsi lider oyuncular. Rüştü bazen bir kaptan gibi herkese ağabeylik yapıyor. Yusuf, İbrahim Üzülmez ve İbrahim Toraman da lider oyuncularımız. Ernst bile gerektiğinde büyük sorumluluk aldı.