Esenler Tepe Meydanı'nda halka seslenen Demirtaş, genel seçim sonuçlarının bereketli ve hayırlı olmasını temenni etti. Türkiye'de en zor siyasi mücadeleyi HDP'nin yürüttüğünü dile getiren Demirtaş, dilinden, inancından ve kimliğinden dolayı hor görülmenin ne demek olduğunu bildiklerini aktardı.
HDP'nin toplum içinde barışı sağlayacak tek parti olduğunu öne süren Demirtaş, kendilerinin insanları olduğu gibi kabul ettiklerini kaydetti.
Demirtaş, seçim beyannamelerini 45 gün boyunca her yerde detaylı anlatacaklarını ifade ederek, Türkiye'nin her yerinde dili, inancı, mezhebi ve yaşam tarzı farklı insanlar yaşadığını anlattı.
Türkiye'nin tamamında aynı renk insan yaşamadığını dile getiren Demirtaş, "Farklı olmak, başka dillere sahip olmak suç mu, günah mı? Değil elbette. Peki ne yapacağız bunları? Diyorlar ya 'Bu ülkede tek dil, tek millet olacak.' Peki tekleştirmek için ne yapacağız? Ya bir zamanlar olduğu gibi hepsini keseceğiz, soykırımla, katliamla yok edeceğiz. Bunu denediler. Dili, kimliği farklı olanları yok etmeye çalıştılar. Ya sürgün edeceksiniz, bu da çok denendi. Şeyh Sait'te de Seyit Rıza'da da denendi. Çorum, Maraş ve Sivas'ta denendi. 3 bin 500 köyü yaktılar, yıktılar ve sürgün ettiler. Demek ki sürgün ve katliam kar etmiyor" diye konuştu.
HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, devletin insanları tekleştirmek için politikalar uyguladığını savunarak, insanların dilinden ve inancından vazgeçmediğini söyledi. Kendilerinin çareleri ortaya koyduğunu belirten Demirtaş, tekliğin Allah'a mahsus olduğunu, insanların ise birlik olmaları gerektiğine dikkati çekti. Demirtaş, HDP'nin gelecek vizyonunun temelinin birlik olduğunu ifade ederek, kamuda ana dilde hizmet vereceklerini söyledi.
"Din dersi seçmeli olacak, Diyanet İşleri Başkanlığı kaldırılacak"
Devletin vergi alırken inanç ve kimlik sormadığını anlatan Demirtaş, şu değerlendirmelerde bulundu: "İnsanların seçme hakkı olsun. Desin ki 'Ben çocuğuma Aleviliğin öğretilmesini istiyorum.' Belki aranızda Hristiyan olan var. Diyecek ki 'Ben çocuğuma kendi dinimin öğretilmesini istiyorum.' Herkes kendi dinine göre okulda o hizmeti alacak. İşte biz buna 'zorunlu din dersinin kaldırılması' diyoruz. Yoksa din dersi isteyen herkes seçmeli olarak alacak. 'Dinde zorlama yoktur' diyen biz değil miyiz? Neden devletin okulunda istediğimiz din dersini okutuyoruz?"
Demirtaş, din dersinin seçimlik olması gerektiğini tekrarlayarak, bu söyleme karşılık "Dini kaldırıyorlar" tepkisinin verildiğini söyledi. Bu tür söylemlerde bulunanların "yalancı" olduğunu ifade eden Demirtaş, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın hükümetin emirleri doğrultusunda hareket ettiğini savunarak, "Oysa anlatacağı dinin emri bellidir. Allah'ın emirlerini anlatacaklar. Cumhurbaşkanının ve Başbakanın emirlerini anlatmayacaklar. Biz, bu yüzden 'Diyanet İşleri olmaz' diyoruz" ifadelerini kullandı.
Diyanet İşleri Başkanlığı'nın dini kendi elinde tuttuğunu iddia eden Demirtaş, cemaatlerin özgürce ibadetlerini yapmaları gerektiğini söyledi. Demirtaş, Diyanet İşleri'nin kaynakları israf ettiğini öne sürerek, harcamaları konusunda eleştirilerde bulundu.
Kamudaki harcamalar
Kamudaki harcamalara dikkati çeken Demirtaş, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Gidin bakın devletin hangi yetkilisi, kaymakamı bile yahu devletin bütün israf kaynaklarının musluğunu açmışlar. Nedir, 'Biz devletiz' diyorlar. Halk, halkın kendisi alınteriyle atölyede çalışıyor ama halk otobüsünde yer bulamıyor. 'Ben, bu halkı yönetiyorum' diyen kaymakam, vali forsundan geçilmiyor. Sadece bu israfı önlesek, Saray'daki ampullerin bir kaçını kapatsak bile yüzlerce asgari ücretlinin maaşı çıkıyor. Günlük 40 milyar Saray'ın elektrik faturası. Su içiyorlar ya su, bir tane su bardağı bin lira, asgari ücretten fazla. Altın kaplama olmazsa boğazından geçmiyormuş su."
"Zorunlu askerlik kaldırılacak"
Selahattin Demirtaş, iktidar oldukları takdirde zorunlu askerliği kaldıracaklarını anlatarak, isteyen vatandaşlara sosyal hizmetlerde bulunarak, vatani görevini yapması için seçenek sunacaklarını söyledi. "HDP geldiği gün Türkiye'ye barış geleceğini" dile getiren Demirtaş, "İçiyle dışıyla barışık bir Türkiye olacak. Bu kadar askere para harcamaya gerek yok. Asker sayısını yarıya düşürsek bile elde edeceğimiz tasarrufla bütün gençlere, tamamına 15 yaşından 25 yaşına kadar ayda 200 lira 'Genç Yaşam Kartı' vereceğiz. Onu istediği gibi kullanacak. 'Kaynak nerede?' diyorlar. Al sana kaynak. Her gün bir askerin, bir erin, bir erbaşın kışladaki maliyetini o gencin cebine koyacağız. Kışlada harcayacağımız parayı bu gencimiz sokakta, ulaşımda, internette, telefonda harcasın, günlük ihtiyaçlarını karşılasın" ifadelerini kullandı.
"Okullarda sabahçı-öğleci uygulaması sona erecek"
Demirtaş, tanka, topa, panzere, tomaya çok fazla kaynak ayrıldığını ileri sürerek, bu harcamaların kısılması konusundaki söylemlerinin eleştirildiğini söyledi. Okullarda öğrencilere ücretsiz öğle yemeği vereceklerini kaydeden Demirtaş, "Sabahçı öğlenci de kalkacak. Öyle sabahın 05.00-06.00'sında çocuklarımızın okul yollarına düşmesi de bitecek. Çünkü derslik sayısını da öğretmen sayısını da arttıracağız. Çocuklarımız 09.00-10.00'da okula gidecek, 12.00-13.00'te dönecek" dedi. Çocukların öğle yemeği için 2 milyar lira gibi bir bütçeye ihtiyaçları olduğunu anlatan Demirtaş, mahallelerde kuracakları gıda bankalarıyla küçük çocukların da beslenme ihtiyaçlarını karşılayacaklarını ifade etti. Demirtaş, insanın, Allah'ın yarattığı en değerli varlık olduğuna vurgu yaparak, devletlerin şirket gibi çalışmaması gerektiğini söyledi. Devletin ve hükümetin işinin kaynakları halka dağıtmak olduğunu dile getiren Demirtaş, kendilerinin lüksten bahsetmediklerini kaydetti.
"Kardeşliği Filistin' taşıyacağız"
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, parti olarak barışı Türkiye dışına taşıyacaklarını anlatarak, sözlerini şöyle noktaladı: "HDP olarak, kısmet olur bu ülkeyi yönetme görevi verilirse, bir daha asla bu topraklarda ne açlığa ne işsizliğe ne yoksulluğa ne kavgaya ne kana ne gözyaşına tanıklık edeceğiz. Burada sağladığımız barışı, kardeşliği inşallah Filistin halkının hizmetine sunacağız, Mısır'da ezilenlerin hizmetine sunacağız, Libya'da, Lübnan'da, Rojava'da, Kürdistan'ın dört bir yanında ezilenlerin hizmetine sunacağız. Ermenistan ile sınır kapısını açacağız, çünkü bizim için bütün komşularımız, bu topraklarda yaşayan herkes kardeştir. Geçmişte yaşanan bütün acıları telafi etmenin yolu, birbirimize daha fazla sarılmaktır."
A.A.