Kahramanmaraş ve çevre şehirleri etkisi altına alan depremin yıkıcı etkileri devam ederken uzmanlar bulaşıcı salgın hastalıklara karşı dikkatli olunmasının altını çiziyor. Bu zamanda ortaya çıkan yetersiz koşullar kolera gibi tehlikeli hastalıkların oluşmasına neden olabilir. Yardımı giden vatandaşların, depremzedelerin salgın hastalıklardan korunmasını sağlayacak malzemelere ağırlık vermesi gerekiyor.
Ülkemizde yıllardır kolera vakası görülmüyor. Ancak kolera vakaların korunmak için temiz su, maske ve sabun gibi temizlik malzemelerini kullanmak büyük önem taşıyor. Tehlikeli kolera salgınından korunmak için aşağıdaki bilgiler hakkında bilinçli olmak gerekiyor.
Kolera, modern olmayan kanalizasyon ve temiz olmayan su sistemlerinden tüm yiyecek ve içeceklere bulaşabilen Vibrio cholera bakterisinden kaynaklan bir hastalıktır. Vibrio cholera bakterisinin bağırsaklara bulaşması kişide şiddetli ishale, ciddi sıvı kaybına (dehidrasyona) neden olmaktadır. Çok hızlı yayılabilen bir hastalık olan kolera, tedavi edilmediği takdirde %50-75 oranında ölümle sonuçlanabilir.
Kolera bakterileri hastanın dışkısıyla çıkmaktadır. İnfekte bir kişinin dışkısıyla kirlenmiş yiyecek veya içeceklerle bulaşma gerçekleşir. Yeterli temiz su kaynakları ve kanalizasyon sistemleri olmayan gelişmekte olan ülkelerde bu durum daha sık görülmektedir.
Kolera olan kişilerde bakterileri aldıktan 12 saat ya da 5 gün sonra ciddi semptomlar gelişmektedir. Kolera hastalığı bazen pirinç suyu gibi tanımlanan, şiddetli, çok miktarda, sulu ishal veya kusma ile kendisini göstermektedir. Koleranın en önemli belirtileri şunlardır:
Koleranın yaygın görüldüğü bir ülke veya bölgelere seyahat edildiğinde şu önlemler alınmalıdır:
Kolera tedavi edilmediği takdirde hastada günde 10-15 litre sıvı kaybına neden olabilir. Ciddi sıvı kaybı yaşayan hastalar saatler içinde şok ve ölümle karşılaşabilmektedir. Kolera hastalarda şu sağlık problemlerine de neden olabilir:
Ayrıca tedavi edilmeyen koleranın hastada yarattığı ciddi dehidrasyon şunlara yol açabilir: