Bilim insanları, Avrupa, Ortadoğu ve Asya'da milyonlarca insanın belirlenmemiş deprem bölgelerinde aniden meydana gelecek büyük ve ölümcül deprem tehdidiyle karşı karşıya olduğu uyarısında bulundu.
Önde gelen iki deprem uzmanı, dikkatin ve kaynakların, iyi bilinen 'sıcak deprem noktalarına' değil, kıtaların iç bölgelerinde uzanan ve haklarında fazla bilgi sahibi olunmayan bu alanlara odaklanması gerektiğini söylüyor.
Uzmanlar, 'kıta içi' depremlerinin, Japonya ve California gibi levha sınırlarındaki bilinen tehlike bölgelerinde gerçekleşen depremlerden daha fazla can kaybına yol açacağını vurguluyor.
Oxford Üniversitesi'nden Profesör Philip England ve Cambridge Üniversitesi'nden Profesör James Jackson, son 120 yılda meydana gelen 130 depremi sınıflandırdı. Nature Geoscience dergisinde yazan uzmanlara göre, geçen asırda hareketli levhaların (Yerkabuğunu birbirinden farklı yönlere hareket eden parçalardan her biri levha (plate)) çarpışmalarının ve kaymalarının gerçekleştiği, büyük fay hatları üzerinde gerçekleşen depremler yaklaşık 800 bin cana mal oldu. Bu ölümlerin yaklaşık yarısına, mart ayında Japonya'nın kuzeydoğusunu vuran tsunami gibi tsunamiler yol açtı. Buna karşılık, kıta içlerinde meydana gelen ani depremler yaklaşık 1.4 milyon kişinin ölümüne neden oldu.
Uzmanlar, kaynakların, İtalya, Yunanistan, Türkiye, İran, Orta Asya ve Çin'i kapsayan on milyon kilometre karelik Alp-Himalaya deprem kuşağı gibi bölgelerdeki sismik tehlikenin saptanmasına yönlendirilmesi gerektiğini belirtiyor. Uzmanlar, "Levha sınırlarında, tehlike bölgesi iyi biliniyor ve burada en büyük belirsizlik, depremin zamanlaması. Kıta iç bölgelerin birçok bölümünde ise tehlikenin nerede olduğunu bile bilmiyoruz. Karasal iç bölgelerdeki tehlikeyle ilgili olarak Pasifik çemberi çevresindeki levha sınırları üzerinde temellenen bir modeli kabul etmek, faydasız olmakla kalmayıp, kesin olarak tehlikeli de olabilir" diyor.
Uzmanlar, Japonya'daki son depremin boyutuna rağmen ölüm oranının 'şaşırtıcı şekilde düşük olduğunu' belirtirerek, 'çarpıcı bir şekilde kıta içi bölgelerde meydana gelen depremlerde ölüm oranlarının yüzde 30 kadar daha yüksek olabildiğini' söylüyor.
Uzmanlar, Japonya ya da California'daki depreme karşı direncin bu bölgelere taşınması gerektiğini belirtiyor. İç bölge depremleri, az belirlenmiş, çok sayıda fay hattı ağını içeriyor, burada yerkabuğu hareketleri yavaşça birikiyor.
Diğer yandan levha sınırlarında meydana gelen depremler kesin olarak bilinen ve hareketin nispeten hızlı meydana geldiği dar fay hatlarında gerçekleşiyor.
Kıta iç bölgelerinde meydana gelen büyük depremlere örnek olarak, 2003'teki İran, Bam depremi (30 bin ölü), 2005'deki Pakistan, Muzafferabad depremi (75 bin ölü), 2008 Çin, Wenchuan depremi (70 bin ölü) veriliyor. Bilim insanlarına göre, her yıl milyonlarca insanın savunmasız bölgelerdeki mega kentlere göç etmesiyle tehlike daha da artıyor.