HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

DHA İSTANBUL BÜLTEN - 5

1 - KANSER İLACI ÇALAN "BALYOZLU" HIRSIZLIK ÇETESİ YAKALANDI; HIRSIZLIK ANLARI KAMERADA...

1 - KANSER İLACI ÇALAN "BALYOZLU" HIRSIZLIK ÇETESİ YAKALANDI; HIRSIZLIK ANLARI KAMERADA...

Ali AKSOYER/İSTANBUL(DHA)
İstanbul'da, 19 ayrı hırsızlık olayına karıştıkları belirtilen 1'i çocuk 9 şüpheli yakalandı. Eczane ve cep telefonu mağazalarına gece saatlerinde balyoz ve taşlarla kapılarını kırarak girdikleri ileri sürülen şüpheliler, son işlerinde polisten kaçmak isterken çatışma sonucu yakalandı. Hırsızlık Büro Amirliği ekiplerince yakalanan şüphelilerin, eczanelerden kanser ilaçlarını çaldıkları tespit edildi.

SUÇÜSTÜ YAKALANDI
İstanbul'un Bahçelievler, Zeytinburnu, Güngören, Kağıthane, Kartal Kadıköy gibi birçok ilçesinde eczane ve cep telefonu mağazalarına girerek hırsızlık yapan 9 kişilik çeteyi yakalamak için 2 ay süren teknik ve fiziki takip yapıldı. Asayiş Şube Müdürlüğü Hırsızlık Büro amirliği ekipleri, aldıkları bir ihbar üzerine 13 Şubat günü Bahçelievler'de eczaneye giren şüphelileri tespit etti. Kaçmaya çalışan şüpheliler, silahla polise mukavemet gösterince uyarı ateşi açıldı. Kaçmaya çalışan 4 şüpheli olay yerinde yakalanarak gözaltına alındı. Diğer şüphelilerin ise, Güngören ilçesinde polis ekiplerinin yatığı uygulamaya takıldı yapılan sorgulama sonucu yakalandı.

KANSER İLACI ÇALMIŞLAR
Güvenlik kamera görüntülerinin incelemesinde yakalanan şüphelilerin, gece saatlerinde mağazalara gelip, kapılarını taşlarla ve balyozla kırdıkları, daha sonra içerdeki eşyaları adeta talan ettikleri tespit edildi. Ayrıca şüphelilerin, Güngören'de girdikleri bir eczaneden de 30 bin lira değerinde kanser ilaçlarını çaldıkları tespit edildi.

500 BİN LİRALIK HIRSIZLIK
Toplamda 500 bin liralık hırsızlık olayına karıştıklarının tespit edildiği belirtilen 1'i çocuk 9 şüpheli, polisteki işlemlerinin tamamlanmasının ardından adliyeye sevk edildi. Şüphelilerin daha önceden çok sayıda suçtan polise geliş kayıtları olduğu tespit edildi.

Görüntü Dökümü:
-----------------------
Güvenlik kamera görüntüleri
-Şüphelilerin balyoz ve taşlarla kapıları kırması
-Şüphelilerin içeri girip telefonları talan etmesi
-Kasayı karıştırmaları
AKTÜEL
-Şüphelilerin emniyetten çıkışları
-Ele geçen malzemeler

22.02.2018 - 17.17 Haber Kodu : 180222169

2- ATİLLA TAŞ: KARAKOLDA İMZA ATARKEN KANIT OLSUN DİYE BİR DE SELFİE ÇEKİYORUM

Haber: Ümit TÜRK / İstanbul DHA
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) medya yapılanmasına ilişkin "örgüt üyeliği" ve "darbeye teşebbüs" suçlarından haklarında dava açılan 19'u tutuklu 29 sanığın yargılandığı davada son savunmalar alınıyor. Tutuksuz sanık Atilla Taş, "Karakolda sabah erkenden gidip bir kere imza atmam gerekiyorken 3 kere imza atıyorum. Hatta kanıt olsun diye üstüne bir de selfi çekiyorum bir kere imza atmam gerekiyorken 3 kere imza atıyorum. Hatta kanıt olsun diye üstüne bir de selfie çekiyorum" diye konuştu.
İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi'ne yapılan duruşmada 19 tutuklu sanık cezaevinden getirildi. Atilla Taş, Murat Aksoy'un da bulunduğu bazı tutuksuz sanıklar da duruşmada hazır bulundu.
Mahkeme başkanı duruşmayı başlatırken, ilk olarak sanıkların esasa ilişkin savunmalarını yapmalarını, daha sonra avukatların beyanıyla duruşmaya devam edeceğini, son aşamada ise sanıklardan son sözlerini söylemelerini istedi.
Sanıklar Abdulah Kılıç, Ahmet Memiş ve Ali Akkuş'un ardından tutuksuz sanık Atilla Taş, son savunmasını yapmak üzere sanık kürsüsüne çıktı.

AVUKAT RAHATSIZLANDI... ATİLLA TAŞ; 'ŞARKI SÖYLEYECEĞİMİ SANDI'
Atilla Taş savunmasını yapmak üzere kürsüye çıkınca sanıklardan Gökçe Fırat Çulhaoğlu'nun avukatı rahatsızlanarak duruşmadan ayrılmak istedi. Bunun üzerine Taş, 'Mustafa ağabey şarkı söyleyeceğimi zannetti' deyince gülüşmelere neden oldu.

"BENİ HAPSE ATMAYIN"
Daha sonra savunmasına başlayan Taş, ilk olarak mahkeme heyetinin 'titiz ve adil bir yargılama yürüttüklerini' dile getirerek teşekkür etti. Mahkeme başkanı da 'İlk defa böyle bir şey duyduk sizden' dedi. Taş, 'Bunu samimiyetimle söylüyorum. Size çok güveniyorum. Çok iyi insanlarsınız' cevabını verdi. Hemen ardından da, 'Beni hapse atmayın' diye ekledi. Bu söz de gülüşmelere neden oldu.

"SAVCILIK ÖNCE TAHLİYEMİ İSTEDİ SONRA TUTUKLANMAMI…"
Atilla Taş, savcılık makamının önce tahliyesini talep ettiğini mütalaasında ise yeniden tutuklanmasını talep ettiğini hatırlatarak, 'Bu durumu anlayabilmiş değilim' ifadesinde bulundu.

"FOTOĞRAF ÇEKTİRMEK İSTEYENLERE 'BİR ÖRGÜTLE BAĞLANTINIZ VAR MI' DİYE SORUYORUM"
Taş, "Bugün bir kız benimle fotoğraf çektirirken zafer işareti yaptı. 'Eyvah bir dava daha geliyor' dedim. Artık fotoğraf çektirmek isteyenlere 'Bir örgütle bağlantınız var mı?' diye soruyorum. Bu ruh hali içinde yaşıyorum. Sanki her şey bir rüya" dedi.

"KARAKOLDA İMZA ATTIKTAN SONRA KANIT OLSUN DİYE SELFİ DE ÇEKİYORUM"
Taş, şartlı tahliye olduktan sonra imza atmak için 15 günde bir polis merkezine gittiğini hatırlatarak, "Sabah erkenden gidip karakolda bir kere imza atmam gerekiyorken 3 kere imza atıyorum. Hatta kanıt olsun diye üstüne bir de selfie çekiyorum" diye konuştu.
Taş, "Belki bazı konularda kastımı aşmış olabilirim ancak, ben terör örgütüne üye değilim. Sizden beraatımı istiyorum" şeklinde konuştu.
Duruşma diğer sanıkların savunmalarıyla devam ediyor.

ÖRGÜT ÜYELİĞİ SUÇLAMASI
Önceki celse esasa ilişkin mütalaasını açıklayan duruşma savcısı, 13 sanık hakkında istenen "darbeye teşebbüs" suçundan beraatlarına yönelik karar verilmesi talebinde bulundu. Savcı, aralarında Atilla Taş'ın da bulunduğu 24 sanığın ise "terör örgütü üyeliği" suçundan, 3 sanığın ise "örgüte yardım etmek" suçundan cezalandırılmasını talep etti.

==========================

3- STRUMA FACİASI'NIN 76. YILDÖNÜMÜNDE HAYATINI KAYBEDENLER ANILDI

Haber - Kamera: Enver ALAS - Cansel KİRAZ / İSTANBUL,DHA
Nazi soykırımından kaçan Yahudi göçmenlerini taşıyan 'Struma' adlı geminin Karadeniz'de Sovyet denizaltısı tarafından batırılmasının neden olduğu facianın 76. yıl dönümünde hayatını kaybeden 768 kişiyi anmak için Sarayburnu Limanı'nda tören düzenlendi. Törende konuşan İstanbul Valisi Vasip Şahin, "Hayattan erken koparılan, sevdikleri tarafından toprağa verilemeyen mağdurların aziz hatırasını saygıyla anıyorum" dedi.
İstanbul Valiliği tarafından Türkiye Denizcilik İşletmeleri'ne bağlı Sarayburnu Limanı'nda düzenlenen anma törenine Vasip Şahin'in yanı sıra Hahambaşı Vekili Rav İsak Perez, Türk Yahudi Cemaati Başkanı İshak İbrahimzadeh, Dışişleri Bakanlığı Araştırma ve Güvenlik İşleri Genel Müdürü Aylin Taşhan ile Yahudi cemaati temsilcileri ve davetliler katıldı.
Törende konuşan Vasip Şahin, Struma kurbanları için "Hayattan erken koparılan, sevdikleri tarafından toprağa verilemeyen mağdurların aziz hatırasını saygıyla anıyorum" dedi.

"TÜRK KIZILAY'I VE TÜRK YAHUDİ TOPLUMUNUN İMKANLARI ELVERDİĞİNCE GIDA VE SAĞLIK HİZMETİ SAĞLADI"
Nazi zulmünden kaçmak için 1941 yılında Köstence Limanı'ndan Filistin'e gitmek üzere 769 Yahudi'nin Struma gemisi ile yola çıktığını hatırlatan Şahin, "Struma gemisi, açık denizlerde arızalanan motorunun İstanbul açıklarında tamamen iflas etmesi üzerine Sarayburnu açıklarında demir atmak zorunda kaldı. Denizde mahsur kalan mültecilere 70 gün süren bekleyişleri sırasında Türk Kızılay'ı Türk Yahudi toplumunun imkanları elverdiğince gıda ve sağlık hizmeti sağladı" diye konuştu.

"STRUMA'NIN YOLUNA DEVAM EDEBİLMESİ İÇİN TÜRKİYE BÜYÜK ÇABA GÖSTERDİ"
Struma'nın yoluna devam edebilmesi için Türkiye'nin büyük çaba gösterdiğine vurgu yapan Vasip Şahin, "2. Dünya Savaşı'nın şartlarında bu çabaların neticesinde diplomatik bir muvaffakiyet sağlanamadığını aktardı.
Şahin, "Unutulmamalıdır ki Türkiye Cumhuriyeti'nin savaşa katılması yolundaki diplomatik baskıların yoğun olduğu, Mart 1939 ve Ekim 1942 tarihleri arasında Karadeniz'den Filistin'e ulaşmak için illegal olarak denize açılan ve Yahudi mültecileri taşıyan 21 geminin Boğazlardan geçişine izin vererek, 6 bin 84 Yahudi'nin Filistin'e gitmesine, 159'unun ise Türkiye'de kalmasına yardımcı olmuştur. Aynı dönemde binlerce Yahudi'ye Filistin'e ulaşabilmeleri için transit vize vermiştir" dedi.

"TARİHİN KAYDETTİĞİ EN BÜYÜK İNSANLIK SUÇLARINDAN BİRİSİ İŞLENMİŞTİR"
Vasip Şahin, 24 Şubat 1942'de Karadeniz'de Şile açıklarında Sovyetler tarafından torpillenerek batırılan ve 768 Yahudi'nin hayatını kaybettiği olayın ardından, İstanbul Valiliği tarafından 2015'den itibaren anma töreni düzenlenildiğini anımsatarak şunları söyledi:
"2. Dünya Savaşı sırasında Yahudiler'in maruz kaldığı şiddetin 'Holokost'a evrilmesi sonucunda tarihin kaydettiği en büyük insanlık suçlarından birisi işlenmiştir. Devletlerin temel sorumluluğu, Holokost mağdurlarıyla 2. Dünya Savaşı sırasında kendilerini bekleyen korkunç sondan kaçarken farklı coğrafyalarda hayatlarını kaybeden sayısı insanı sadece anmak değil, aynı zamanda böyle acıların bir daha herhangi bir coğrafyada herhangi bir etnik ya da dini gruba yaşatılmaması için harekete geçmektir."

İNSANİ DRAMLARA KARŞI 'İŞBİRLİĞİ YAPILMASI' VURGUSU
Bu tür elim olayların tekrar yaşanmaması adına devletlerin politikalarında insan odaklı yaklaşım benimsemeleri gerektiğini kaydeden Şahin, insani dramlar karşısında sessiz kalmayarak işbirliği yapmalarının önemine dikkat çekti.

İVO MOLİNAS: NAZİZM'İN İNSANLIĞIN ORTA HAFIZASINDA ONARILMAZ YARALAR AÇTI
Şalom Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İvo Vedat Molinas ise konuşmasıda, Nazizm'in insanlığın orta hafızasında onarılmaz yaralar açtığını söyledi. Molinas, "Nefret söylemiyle başlayan sürecin sonunda içinde çocukların da bulunduğu milyonlarca masum insan katledildi. Struma ise bu korkunç sürecin simgesi olarak hafızamızda yerini almış durumda" şeklinde konuştu.

KURBANLAR İÇİN DUA EDİLDİ
Konuşmaların ardından Struma faciasının 768 kurbanı için Rav İsak Perez dua yaptırdı. Ardından Vali Şahin ile Rav İsak Perez, Türk Yahudi Cemaati Başkanı İshak İbrahimzadeh hayatını kaybedenler için denize çelenk bıraktı.

76 YIL ÖNCE STRUMA OLAYI
24 Şubat 1942 tarihinde, Romanya'nın Köstence Limanı'ndan Filistin'e gitmek üzere yola çıkan Yahudi göçmenleri taşıyan 'Struma' gemisi, Karadeniz'de, Şile açıklarında, uluslararası sularda bir Sovyet denizaltısı tarafından torpillenerek batırılmış, bir kişi hariç, mürettebatla birlikte gemide bulunan 103'ü çocuk 768 kişi hayatını kaybetmişti.

Görüntü Dökümü
------------------
-Anma törenine katılanlar
-Vali Şahin ve protokol
-Yahudi cemaatinin temsilcileri
-Vasip Şahin'in konuşması
-Molinas'ın konuşması
-Rav Perez'in dua ettirmesi
-Dua edenler
-Çelenk bırakılması
-Kırmızı karanfil bırakanlar
-genel ve detaylar

22.02.2018 - 17.36 Haber Kodu : 180222179

4- BOŞANMAK İSTEYEN EŞİNİ ÖLDÜREN SANIĞIN DAVASINDA KARAR...

MAHKEME AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET HAPİS CEZASI VERDİ, İNDİRİM UYGULAMADI...

Haber-Kamera: Özden ATİK / İstanbul, DHA
Kağıthane'de 7 Aralık 2016'da boşanma davası açan eşi Nisa Ece İnçke'yi, dışarıdan silah sesinin duyulmaması için televizyonun sesini sonuna kadar açtıktan sonra 4 kez kurşunlayarak öldürmekten yargılanan Recep İnçke'nin davasında karar çıktı. Mahkeme, sanık Recep İnçke'yi "Tasarlayarak kasten eşini öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı ve sanığın kişiliği ve suçun işlenmesindeki özellikleri dikkate alarak verdiği cezada takdir indirim uygulamadı.
İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, tutuklu sanık Recep İnçke getirildi. Şikayetçiler öldürülen Nisa Ece İnçke'nin ağabeyi Hasan Ece, Bedrettin Ece ve annesi Caziye Ece ile şikayetçi Aile ve Sosyal ve Politikalar Bakanlığı ile Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) avukatları duruşmada hazır bulundu. Duruşmada söz alan Recep İnçke'nin avukatı, müvekkilinin üzerinde yoğun medya baskısı olması nedeniyle son sözünü kapalı oturumda söylemek istediğini bu nedenle kapalı oturum yapılmasını talep etti. Mahkeme heyeti, kapalı oturum talebini reddetti.

"ÇOK PİŞMANIM"
Son savunması sorulan sanık Recep İnçke, "Onurum, gururum ve şerefim için buradayım. Bunu söylemekte zorlanıyorum. Çok sevdiğim eşim vardı, aldatıldım, ihanet etti. En son kendimi öldürmeye kalktım. Banka kredilerime bakın, geçmişime bakın, bu hale nasıl geldiğime bir bakın. Bir insan bu hale nasıl gelir. Telefon mesajlarında da bu hususları zaten söylemiştim. En son kendimi kaybettim. Cinnet getirdim. Allah kimseye yaşatmasın. Çok zor. Yüce adaletinize sığınıyorum. Çok pişmanım" dedi.

"TASARLAYARAK EŞİNİ ÖLDÜRMEK" SUÇUNDAN AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET HAPİS VERİLDİ
Mahkeme heyeti, Recep İnçke'yi, "Tasarlayarak kasten eşini öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı. Sanığa "Ruhsatsız silah bulundurmak" suçundan da 2,5 yıl hapis cezası ve 2 bin 400 TL adli para cezası veren mahkeme, kişiliği ve suçun işlenmesindeki özellikleri dikkate alarak herhangi bir indirim uygulamadı.

"O BİZİM CİĞERİMİZİ YAKTI"
Duruşmanın ardından Nisa Ece'nin ailesi ve avukatları adliye önündeki meydanda basın açıklaması yaptı. KADEM avukatı Pınar Hacıbektaşoğlu, "Mahkemenin herhangi bir indirim yapmadan cezanın en üst sınırı ağırlaştırılmış müebbet hapis olarak verdiği ceza, en azından Nisa'yla igili hepimizin yaşadığı, vicdanını yaralayan acıyı, üzüntüyü bir nebze olsun hafifletmiştir. Son günlerde çocuğa yönelik istismar ve kadına yönelik şiddeti bugünlerde çok daha sık konuşuyorken bu kararın verilmiş olması elbette çok mutluluk ve bizim açımızdan da umut vaadetmektedir" dedi. Avukat Mustafa Hadi Okuducu da kararın toplum barışına hizmet eden bir karar olduğunu ifade etti. Ölen Nisa Ece'nin annesi Caziye Ece ise, "Siz benim derdimi biliyorsunuz. Ben hep ağıt yaparak anlattım. Şimdi daha artık mecalim kalmadı söyleyecek çok fazla bir şey. O bizim ciğerimizi yaktı. Kızımı benden aldı. Ama yine de verilen karar nedeniyle içim rahat" dedi.

Görüntü Dökümü
-------------------------
-Pınar Hacıbektaşoğlu açıklama
-Mustafa hadi Okuducu
-Caziye Ece açıklama
-genel ve detaylar...

22.02.2018 - 18.13 Haber Kodu : 180222189

5- ZEYBEKCİ: DÜNYADAKİ EKONOMİK GELİŞMELERİ ETKİLEYECEK VE YÖN VERECEK OLAN BÖLGE AFRİKA OLACAKTIR

* Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci,
"21. yüzyılda dünya büyümesinin, dünya ekonomisinin en önemli dinamolarından ve gelişme motorlarında bir tanesi dünyanın büyümesini etkileyecek, dünyadaki ekonomik gelişmeleri etkileyecek ve yön verecek olan ülke veya bölge ve kıta Afrika olacaktır."

Haber: Gülseli KENARLI - Kamera: Harun UYANIK / İSTANBUL DHA
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) tarafından düzenlenen "Türkiye-Ecowas Ekonomi be İş Forumu"nun basın toplantısına katıldı. Şişli'de bir otelde düzenlenen basın toplantısında, konuşan Bakan Zeybekci, "Türk bankalarının bölge ülkelerinde bankacılık faaliyetlerinde bulunmasıyla ilgili, tasarruf bankalarının yani mevduat bankacılığının oralarda faaliyet göstermesi ile ilgili bölümü konuştuk ve Türk Exim Bank'ının bölge ile olan ilişkilerimizde nasıl öncü olabileceğini projelerinin finansmanı, ihracatın ve ithalatın finansmanıyla ilgili nasıl öncü bir rol üstlenebileceğini konuştuk. Ve bununla ilgili de çalışma sistemlerini oluşturarak yolumuza devam edeceğiz" dedi.
Zeybekci, Afrika kıtasını bir bütün olarak ele alan ve genelleyici bir yaklaşımın her anlamda doğru olmadığına dikkat çekerek, "Her ülkenin ayrı bir özelliği var, farklı nitelikleri, farklı avantajları var. Bunun da bu şekilde değerlendirilmesi gerektiğine inanıyorum. Bugün Ecowas üyesi ülkelerle ülkemiz arasındaki ticaret 2.803 milyar dolar seviyesinde. Ama hedef olarak kısa vadede 5 milyar dolar, orta vadede de 10 milyar dolar hedefi çok hızlı ve kolay bir şekilde erişebileceğimizi bugün tespit etmiş olduk" diye konuştu.

"TÜRKİYE OLARAK AFRİKA'YA GİDİP AFRİKALI OLMAK"
Zeybekci, "Biz inanıyoruz ki 21. yüzyılda dünya büyümesinin, dünya ekonomisinin en önemli dinamolarından ve gelişme motorlarında bir tanesi dünyanın büyümesini etkileyecek, dünyadaki ekonomik gelişmeleri etkileyecek ve yön verecek olan ülke veya bölge ve kıta Afrika olacaktır. Onun için biz Türkiye olarak Afrika'da başka yöntemleri benimsemeyeceğiz. Yani gidip Afrika'nın imkanlarını, kaynaklarını, yer altı, yer üstü zenginliklerini alıp gitmek şeklinde değil. Türkiye olarak Afrika'ya gidip Afrikalı olmak, Afrikalı şirketler haline gelmek, Afrika'daki üretim ve değer zincirlerinin bir halkası olmak, Türkiye olarak o halkalardan güçlü bir halka haline gelmek… Birlikte Cumhurbaşkanımızın dediği gibi kazan-kazan ilkesiyle karşılıklı kazançların maksimize edildiği bir gözle bakıyoruz ve bakmaya da devam edeceğiz" diye konuştu.
Zeybekci'nin açıklamalarının ardından, Türkiye-Ecowas Ticaret ve Yatırım İş Birliği anlaşması imzalandı. İmza törenine Bakan Zeybekci'nin yanı sıra Benin, Burkina Faso, Fildişi Sahili, Yeşil Burun, Gambiya, Gana, Gine, Gine Bisau, Liberya, Mali, Nijer, Nijerya Cumhuriyeti, Senegal, Sierra Leone ve Togo'nun ekonomi ve ticaret bakanları katıldı.

Görüntü Dökümü:
------------------
- Zeybekci'nin açıklamaları
- Detaylar

22.02.2018 - 18.14 Haber Kodu : 180222190

Mynet Youtube


En Çok Aranan Haberler