HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

DHA İSTANBUL BÜLTENİ - 2

1- 15 TEMMUZ ŞEHİTLER KÖPRÜSÜNDE ŞÜPHELİ PAKET ALARMI (1) Haber-Kamera: Hasan YILDIRIM - Hakan KAYA - İstanbul DHA 15 Temmuz Şehitler köprüsünde şüpheli paket polisi alarma geçirdi.

1- 15 TEMMUZ ŞEHİTLER KÖPRÜSÜNDE ŞÜPHELİ PAKET ALARMI (1)

Haber-Kamera: Hasan YILDIRIM - Hakan KAYA - İstanbul DHA
15 Temmuz Şehitler köprüsünde şüpheli paket polisi alarma geçirdi. Avrupa yönüne geçişte köprünün ortasındaki paket için bomba uzmanı ekip geldi. Köprüde trafik yoğunluğu yaşanıyor.

Görüntü Dökümü:
-----------------
-Köprüden görüntü

==========================

2- YEŞİLYURT APARTMANININ ÇÖKMESİ: 3 KİŞİ GÖZALTINA ALINDI (2)

Haber: Yüksel KOÇ - İstanbul DHA
Kartal Yeşilyurt apartmanının göçmesiyle ilgili yürütülen soruşturmada 3 kişi gözaltına alındı.
21 kişinin öldüğü 14 kişinin yaralandığı çökmeyle ilgili yürütülen soruşturma kapsamında Yeşilyurt binasının projesini oluşturan Suzan Çayır, inşaatın teknik uygulama sorumlusu Uğur Mısırlıoğlu ve yapı ruhsat sürveyanı (İnşaatın sağlık kurallarına uygun olup olmadığını denetleyen kişi) Arzu Keleş Boran'ın "Taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olmak" suçundan gözaltına alındığı öğrenildi.

Görüntü Dökümü;:
---------
-Olayın hemen ardından çekilen görüntüler (arşiv)

=========================

(HAVADAN GÖRÜNTÜYLE)
3- BEYKOZ'DA İSTİNAT DUVARI ARAÇLARIN ÜZERİNE ÇÖKTÜ

Haber-Kamera: Çağrı ÇALIŞKAN - İstanbul DHA
Beykoz Kaymakamlığının arkasında bulunan otoparkta istinat duvarı çöktü. Duvarın altında kalan 3 araçta hasar meydana geldi. İtfaiye ve polisin olay yerinde çalışması sürüyor.
Edinilen bilgiye göre Gümüşsuyu Mahallesi Sümbül Sokak'taki Kaymakamlık binasının arkasında bulunan otopark bölümünde, henüz belirlenemeyen nedenle istinat duvarı çöktü. Çökmeyle birlikte İlçe Sağlık Müdürlüğü'ne ait 3 araç, duvarın altında kaldı. Park halibdeki araçlarda kimsenin bulunmadığı öğrenilirken, olay yerine itfaiye ekipleri sevk edildi. Polis olay yerine güvenlik şeridi çekildi. Ekiplerin çalışmaları devam ediyor.

Görüntü Dökümü:
----------
EK GÖRÜNTÜ- OLAY YERİ HAVADAN GÖRÜNTÜLER

///////
-Olay yerinden görüntü
-Duvarın altında kalan araçlar
-Güvenlik şeridi
-Polis ekipleri
-İtfaiye ekipleri
-Genel ve detaylar

================================

3- BAKAN KOCA: KENTLERDE VAKALARA ULAŞMA HIZIMIZ 10 DAKİKADIR

* Sağlık Bakanı Fahrettin Koca,

"2018 yılında acil sağlık hizmetleri kapsamında ulaştığımız vaka sayısı 5 milyonun üzerindedir. Kentlerde vakalara ulaşma hızımız ise 10 dakikadır. Diğer yandan bildiğiniz gibi, 11 bin gönüllü sağlık personelinden oluşan dünyanın en büyük medikal arama kurtarma ekibini kurduk"

Haber: Gülseli KENARLI - Kamera: Güven USTA / İstanbul DHA
SAĞLIK Bakanı Fahrettin Koca, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Avrupa Bölge Ofisi tarafından organize edilen, "Avrupa Halk Sağlığı Acil Durumlarına Hazırlıklılık ve Yanıt Bölgesel Eylem Planı Bakanlar Toplantısı"na katıldı.
Beşiktaş'ta bir otelde gerçekleşen toplantıda konuşan Bakan Fahrettin Koca, "Sağlık sorunlarının çözümünde, uluslararası işbirliği ve dayanışmadan daha önce ihtiyacımız olan şeyler var. Bunlar, politik kararlılık, gerçekçi politikalar, iyi yönetişim ve güçlü insan kaynağına dayalı güçlü sağlık sistemleridir. Sağlık sistemlerinin dayanıklılığının geçmişteki başlıca göstergesi, ekonomik sürdürülebilirlikti. Oysa insanî ve sıhhî acil durumların da, sağlık sistemlerinin dayanıklılığını göstermesi bakımından çok önemli olduğu kanaatindeyim. Bu anlayışla öncelikle bildiğimiz, tecrübe ettiğimiz tehditlere karşı önlemler almamız gerekiyor. Elbette beklenmedik tehditlere karşı da hazırlıklı olmalıyız. Bu tehditlere yanıt verme kapasitemizi güçlendirmek ve sağlık sistemimizi hazır hale getirmek için bizlere önemli görevler düşmektedir" dedi. "Sağlık acil durumlarını yalnızca ulusal bir sorun olarak görmek elbette mümkün değildir" diyen Bakan Koca, "Sağlık tehditlerinin sınır aşan niteliği, insani ve vicdani sorumluluklarımız sağlık acillerini küresel bir sorunu haline getirmekte ve uluslararası işbirliğini zorunlu kılmaktadır. İşte bu işbirliğinin merkezinde olup hepimizin ortak değeri olan yapı ise Dünya Sağlık Örgütü'dür. Güçlü bir Dünya Sağlık Örgütüne tüm dünyanın ihtiyacı vardır. Özellikle sağlık acil durumlarına hazırlıklı olma ve yanıt verme konusundaki destek rolü ise tartışmasızdır. Bu çerçevede özellikle Ebola krizinden çıkartılan dersler sonrasında, Dünya Sağlık Örgütü tarafından atılan adımları çok kıymetli buluyorum. Sağlık acil durumları reform sürecinin başlatılmasını, ihtiyat fonu oluşturulmasını, küresel ve bölgesel eylem planlarının hazırlanmasını çok önemli adımlar olarak değerlendiriyorum" ifadesini kullandı.

"KENTLERDE VAKALARA ULAŞMA HIZIMIZ İSE 10 DAKİKADIR"
Bakan Koca, "Yaptığımız çalışmalarla 618 olan ambulans sayısını bugün 4910'a çıkartmış durumdayız. Acil istasyonu sayımız 481 iken bugün 2735'e ulaşmıştır. 2018 yılında acil sağlık hizmetleri kapsamında ulaştığımız vaka sayısı 5 milyonun üzerindedir. Kentlerde vakalara ulaşma hızımız ise 10 dakikadır. Diğer yandan bildiğiniz gibi, 11 bin gönüllü sağlık personelinden oluşan dünyanın en büyük medikal arama kurtarma ekibini kurduk. Dünyanın her yerindeki sağlık acil durumlarına müdahale etme kapasitesine sahip olmanın mutluluğu içerisindeyiz. Ülkemizde ani gelişen halk sağlığı tehditlerine karşı "Erken Uyarı ve Cevap Merkezini" kurduk ve aktif olarak işletiyoruz. Biyolojik, kimyasal, radyolojik ve sebebi bilinmeyen halk sağlığı tehditlerine karşı; Erken Uyarı sistemimiz devrededir. Bu sistemle sahayı sürekli takip ediyoruz, gelen ihbarları ve riskleri değerlendiriyoruz, ülke çapında konulan teşhisleri elektronik ortamda izliyor ve doğrudan müdahalede bulunuyoruz. Bugüne kadar Bulaşıcı Hastalıklarla Mücadele Erken Uyarı Sistemiyle 2018 yılında 2 bin 185 akut halk sağlığı olayına anında müdahale ettik. Bu sistemle olası bir salgını cadde, sokak seviyesinde tespit edebilecek kapasiteye ulaştık. Bu adımları atarken Dünya Sağlık Örgütü'nün "kimseyi geride bırakmaö ilkesinin en güçlü uygulayıcısı olduk. İnsani ve vicdani diplomasi anlayışımızın göstergesi olarak bugün ülkemiz, insani yardım yapan ülkeler sıralamasında 8 milyar dolar ile en üst noktada bulunmaktadır. Bu yardımların içerisinde ise sağlık harcamaları en önemli kalemlerden birisini oluşturmaktadır" diye konuştu.

Görüntü Dökümü:
---------------------
- Bakan Koca'nın açıklamaları
- Toplantıdan görüntüler
- Detaylar

==============================================

4- İSTANBUL VE KOCAELİ'DE DÜZENLENEN DEAŞ OPERASYONUNDA 13 KİŞİ TUTUKLANDI

Haber-Kamera: Çağatay KENARLI/İSTANBUL,(DHA)
İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri terör örgütü DEAŞ'a yönelik İstanbul ve Kocaeli'de 4 Şubat'ta yaptığı operasyonda gözaltına aldığı 24 kişinin emniyetteki işlemleri tamamlandı. Şüpheliler 8 Şubat'ta adliyeye sevk edildi. 13 kişi çıkartıldığı mahkeme tarafından tutuklanırken, 11 şüpheli ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
TEM ekipleri şüphelilerin ders ve sohbetler düzenlediklerini, örgütün propagandasını yaparak Suriye çatışma bölgesine gidip geldiklerini ve gitme arayışında olup örgüte eleman temin etmek amacıyla çalışma yaptığını belirlemişti. Öte yandan şüphelilerin örgüt üyelerinin ailelerine maddi yardım topladıkları ve yasadışı faaliyetlerini gizlemek için AHİD isimli dergi çıkardıkları tespit etmişti.

Görüntü dökümü:
-----------------
-Arşiv

================================

(ÖZEL)
5- DUVARI DELEREK 100 BİN LİRALIK GÜMÜŞ TAKI ÇALDILAR

Haber-Kamera: Emin YEŞİL/İSTANBUL, (DHA)
Sultangazi'de bir gümüşçü dükkanının duvarını delerek içeri giren kişi yada kişiler 100 bin TL değerinde gümüşü çalarak kayıplara karıştı. Sabah işyerini açan dükkan sahibi gördüğü manzara karşısında şaşkına döndü.
Olay, Sultangazi ilçesine bağlı 75. Yıl Mahallesi Fevzi Çakmak Caddesi üzerinde bulunan bir gümüşçü dükkanında yaşandı. Dükkanın arka kısmında devam eden inşaat çalışmasını fırsat bilen kişi yada kişiler, dükkanın duvarını delerek içeri girdi. Sevgililer Günü nedeniyle yüklü miktarda gümüş bulunan dükkana duvarı delerek giren kişi yada kişiler 100 bin TL değerindeki gümüş ve bir adet oyuncak araba çalarak kayıplara karıştı.

"ORTALAMA 100 BİN TL BİR ZARARIMIZ VAR"
Sabah işyerini açan Özbey Yılmaz, gördüğü manzara karşısında büyük bir şaşkınlık yaşadı. Dükkan duvarının yaklaşık 50 santimetre çapında delindiğini fark eden Yılmaz, durumu polis ekiplerine bildirdi.
Yaşanan hırsızlık olayını anlatan iş yeri sahibi Özbey Yılmaz, "Sabah dükkanımızı açtığımızda mallarımızın olmadığını, her tarafın darmadağın olduğunu gördük. Dükkanın biraz ilerisine geldik. Yan inşaattan dolayı duvarı delip öyle içeri girdiklerini fark ettik. Şaşkın haldeyiz. Baya bir zararımız var. Ortalama 100 bin TL bir zararımız var. Daha önce böyle bir şey ile karşılamadık. O yüzden baya bir şaşkınız.

Sevililer Günü'ne hazırlandığımız için borçlanarak tezgahımıza gümüş ürünlerinden oluşan mal koyduk. Tezgahlarımızda ne var, ne yoksa götürmüşler. Bir tane de oyuncak araba çalınmış. Sevgililer Günü'ne özel tüm ürünlerimiz aşağı yukarı çalındı. Eksikliklerimizi tekrar tedarik ettik ki, Sevgililer Günü'ne başlayalım. Sevgililer Günü dolayısıyla şu anda dükkanımızda bulunan tüm ürünleri satsak da zararımızı karşılamamız mümkün değil. İnşallah bunu yapanlar, en kısa zamanda adaletin karşısına çıkar. Bizim de mağduriyetimiz giderilir" dedi.
Polisin olayla ilgili soruşturması devam ediyor.

Görüntü dökümü:
-------------------
-Duvardan detaylar
-Duvarın örülmesi
-Dükkandan detaylar
-Yılmaz ile röp
-Genel ve detaylar

=============================

6- TUZLA'DA FABRİKADA YANGIN

Haber-Kamera: Cengiz ÇOBAN-Ali Kerem BENGİ-İSTANBUL-DHA
Tuzla Organize Deri Sanayi bölgesinde bulunan iki katlı bir fabrikada çıkan yangın paniğe neden oldu. İtfaiye ekiplerinin su ve köpük sıkarak müdahale ettiği yangın kısa sürede söndürülürken fabrikada maddi hasar meydana geldi.
Yangın saat 07.15 sıralarında Tuzla Organize Deri Sanayi Bölgesi 11. Caddede meydana geldi. 2 katlı fabrikanın üst katından çıkan dumanları görenler itfaiye ve polis ekiplerine haber verdi. İhbar üzerine olay yerine çok sayıda itfaiye ekibi sevkedildi. İhbar üzerine olay yerine gelen polis ekipleri de çevre güvenliği aldı. İtfaiye ekipleri su ve köpük sıkarak yangına müdahale etti. İtfaiyenin zamanında müdahalesiyle yangın büyümeden kontrol altına alındı. Yangında ölen yada yaralanan olmazken maddi hasar meydana geldi.

Görüntü Dökümü
-----------
-İtfaiye ve polis ekiplerinden görüntü
-İtfaiyenin yerden ve merdiven aracılığıyla müdahalesi
-Köpük ile müdahale
-Fabrikanın içinden görüntü
-Polis ve sağlık ekiplerinden görüntü
-Bir çalışan ile röp
-Bidon içindeki kimyasal maddelerden görüntü
Genel ve detay görüntüler

==========================

7- PROFESÖR İLE MAVİŞİNİN "HASTALIKTA SAĞLIKTA" GERÇEK AŞKI...

- Sevgililer gününde gerçek aşk hikayesi...
- Prof. Dr. Süleyman Bülent Arman, mavi gözlerine vurulduğu Güliz Arman 49 yıl önce evlendi.
- Arman'ın 'mavişim' diye seslendiği eşi son 5 yıldır yatağa bağımlı halde yaşıyor.
- Prof. Dr. Süleyman Bülent Arman gündüz hastalarını muayene ediyor, ameliyatlarını gerçekleştiriyor. Yoğun mesaisinin ardından eve dönen Prof. Dr. Arman, gözleriyle iletişim kurabilen eşini bir an olsun yanlız bırakmıyor.
- "Hastalıkta sağlıkta" sözünü yerine getiren Prof. Dr. Süleyman Bülent Arman, "Mühim olan sevgiyi 365 gün boyunca hatırlamak" diyor

İlknur SARGUT-Özgür KUMANOVALI/İSTANBUL, (DHA) - YATAĞA bağımlı 49 yıllık eşi Güliz Arman'a 5 yıldır gözü gibi bakan Prof. Dr. Süleyman Bülent Arman'ın sevgisi görenleri duygulandırıyor. Özel bir hastanede göğüs hastalıkları uzmanı olarak çalışan Prof. Dr. Arman, akşamları yoğun bakıma çevirdiği evinde 'Mavişim' diye seslendiği eşiyle ilgileniyor. Sevginin bir günlük bir duygu olmadığını söyleyen Arman, "Mühim olan sevgiyi 365 gün boyunca hatırlamak" dedi.
İstanbul'da yaşayan Göğüs Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Süleyman Bülent Arman (73), 5 yıldır nörolojik hastalığı nedeniyle yatağa bağımlı halde yaşayan eşi Güliz Arman'a (72) bakıyor. Sabahları çalıştığı Medicana Kadıköy Hastanesi'ne giden Prof. Dr. Süleyman Bülent Arman, poliklinikte hastalarını muayene edip, ameliyatlarını gerçekleştiriyor. Yoğun mesaisinin ardından eve dönen Prof. Dr. Arman, 'mavişim' diye seslendiği eşi Güliz Arman ile ilgileniyor. Evini kendi deyimiyle bir yoğun bakım ünitesine çeviren profesörün aşkı, sevginin iyi ve kötü günde bir arada olmak olduğunu hatırlatıyor. Prof. Dr. Arman, üzerine titrediği eşiyle iletişimi sadece gözleriyle kuruyor.
Evin her köşesi Güliz Arman'ın sağlıklı olduğu günlerde yaptığı resimlerle dolu. Prof. Dr. Arman, eşinin resim merakı olduğunu ve bu resimlerin kendisine eski güzel günleri hatırlattığını söyledi.
"BAZI ŞEYLERİ ONA SORARIM GÖZLERİYLE YANIT VERİR"
Eşinin hastalığının küçük bir parmak uyuşması ile başladığını anlatan Prof. Dr. Süleyman Bülent Arman, "Aşağı yukarı 5 yıl geçti. Hastalık, önce bir parmak uyuşması ve yürümede küçük aksaklıklarla başladı. Hastalığın nörolojik kaynaklı olduğunu öğrendik. Eşimin bütün adale sistemi kasıldı, ağzı kapandı, konuşma bitti, yutma ve yeme refleksleri azaldı. Şu an bilinci gayet iyi ancak konuşamıyor. Birçok hatırlamadığım şeyi ona sorarım o da bana gözleriyle yanıt verir" diye konuştu.

"NÖRON HASTALIĞI OLARAK BİLİNİYOR"
Eşinin hastalığının nörolojik kaynaklı olduğunu belirten Prof. Dr. Arman, "Bu bir nörolojik hastalık. Sinir hastalıklarının bir branşı. Doktorlar Parkinson dışı nörolojik hastalıklardan biri olduğunu belirtti. Nöron hastalığı olarak biliniyor, çekirdek skleroz hastalığı denen bir hastalık. Hastalığın bir ilacı yok arada Parkinson ilaçlarını kullanıyoruz. Ancak fayda etmezse o da kesiliyor. Bu hastalarda depresyon da oluyor. Biz çok şükür o depresyon tedavilerini atlattık. Şu anda depresyonumuz yok. Tabi ki konuşamadığı için eminim çok sıkıntıdadır. Ancak kendisi de çok özverili, durumunu tolere ediyor" ifadelerini kullandı.

"HASTANIN BAKIMI HAYATİ ÖNEM TAŞIYOR"
73 yaşında olmasına rağmen hem hastalarıyla hem de eşiyle ilgilenen Arman, "Ben hem ayakta durmak, hem de eşime bakmak zorundayım. Bunun yanında çalışmam gerekiyor. Çünkü bu masraflı bir hastalık. Hastaneye gidiyorum, çalışıyorum, ameliyatlara girip çıkıyorum, poliklinik muayenelerim oluyor. Gün bitince de doğrudan eve geliyorum. Evimi eşimden sonra yarı yoğun bakıma çevirdim. Evde bir solunum cihazı, mideden beslenme aygıtlarımız var. Benim avantajım doktor olmam. Ben burada eşimin sağlığıyla ilgili birçok şeyi yürütebiliyorum. Ama ailesinde bu işlerden uzak olan kişilerin bulunduğu hastalar maalesef bakımsız kalabiliyorlar. Hastalar hatta bakımsızlıktan erken yaşta hayatlarını kaybedebiliyorlar" dedi.

"SEVGİ PAYLAŞMAK DEMEK"
Sevginin bir gün değil her gün hatırlanması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Süleyman Bülent Arman sevgiye dair şunları söyledi:
"Mühim olan sevgiyi 365 gün boyunca hatırlamak. Paylaşmak lazım, sevgi paylaşmak demek ve paylaşılmayan sevgi bir işe yaramaz. Paylaşılan sevgi her zaman yükseliyor. Paylaşılmadığı zaman ufalır ufalır ve yok olur. Günümüzde evlilikler nasıl hızlı oluyorsa boşanmalar da öyle hızla gelişiyor. Bizim de kavga ettiğimiz günler oldu ama 49 yıldır beraberiz. Zaten bana göre sevginin tanımı bu. İmza atarken iyi ve kötü gün deniyor ancak çoğunluk kötü günde karşısındakini unutuyor."
Eşiyle aynı durumda olan hastalar için son isteğinin gerekli bakım şartlarının sağlanması olduğunu dile getiren Arman, "Hastalarda kronik tıkayıcı akciğer hastalığı görülüyor. O nedenle solunum, beslenme ve hemşire bakımı gerekiyor. Bakım evleri bu hastaların gideceği yerler değil. Bu hastaların bakılacağı özel klinikler olmalı ki. Evde olması lazım bu hastaların çünkü sevgi evde" tavsiyesinde bulundu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-Prof. Dr. Bülent Arman ve eşi Güliz Arman'ın evinden eski fotoğraflar
-Prof. Dr. Bülent Arman'ı eşi Güliz Arman ile ilgilenmesi
-Prof. Arman'ın eşinin elini tutması
-Prof. Dr. Arman'ın röportajı
-Arman'ın eşinin sağlıklı günlerde yaptığı resimleri göstermesi
-Prof. Arman'ın hastaneden görüntüleri
-Hastanede hastaları ile ilgilenmesi

Mynet Youtube


En Çok Aranan Haberler