(aktüel görüntülerle)
1- BAŞBAKAN YILDIRIM: BİZ DÜKKANI KAPATTIK
*Başbakan Binali Yıldırım:
*"İhracatımızı artırdığımız zaman cari açığımız azalacak, dolayısıyla ekonomimizdeki iyileşme çok daha belirgin hale gelecek"
*"Türkiye'nin siyasetini kimse dışarıdan dizayn edemez, Türkiye'nin siyasetine karar verecek, milli iradedir"
*"Belki de görevi tamamlamamdan önce umuma açık son konuşmam bu oluyor. Bugüne kadar yaptıklarımız, yapamadıklarımızla
millet değerlendirecek. Biz kendimize paye çıkarmak konumunda değiliz.
*"İhracatçı sayımız 70 bini aştı. Yeterli görmüyoruz, bunu 120 binin üzerine çıkarmayı hedefliyoruz. Çıkarabiliriz"
Haber-Kamera: Cansel KİRAZ-Güven USTA İstanbul DHA
Başbakan Binali Yıldırım, Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen Türkiye İhracatçılar Meclisi 25. Olağan Genel Kurulu ve 2017 İhracat Şampiyonları Ödül Töreni'ndeki konuşmasında, Türkiye'de yönetim sisteminin değiştiğini anımsattı. 16 Nisan'da millettin bir karar verdiğini ve 24 Haziran'da da bu kararın arkasında olduğunu gösterdiğini vurgulayan Yıldırım, "94 yıllık parlamenter sistemden başkanlık sistemine geçişi gerçekleştirdi ve yeni sistemin kurucu cumhurbaşkanı olarak da Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ı seçti." ifadelerini kullandı. Türkiye'nin 2023'e giden yolda yeni bir döneme başladığına işaret eden Yıldırım, yeni dönemin hayırlı ve uğurlu olmasını diledi. Yıldırım, Türkiye'nin 15 yıldır "güven" ve "istikrar" sayesinde kazandığını ifade ederek, millete de güven tazelediği için teşekkür etti. Yeni sistemde başbakanlık olmadığını hatırlatan Yıldırım, "Bizim koltuk elde kaldı." şeklinde espri yaptı.
Yıldırım, Türkiye'nin potansiyelini harekete geçirmek için her türlü altyapısı, insan kaynağı ve mukayeseli üstünlüğü olduğunu belirterek, şöyle devam etti: "Petrolümüz, doğalgazımız yok şimdilik ama mukayeseli üstünlük insandır, genç beyinlerdir. Türkiye'nin geleceği gençleridir. Gençlerimizi en iyi şekilde yetiştirmek, onları donanımlı hale getirmek, dünyayı okuyan, dünyadaki gelişmeleri ıskalamayan gençlik lazım. Bunun için altyapı gerekiyordu. Altyapıya çok yatırım yaptık. Eğitimde kayda değer yatırım yaptık. Bütçeyi 11 milyar
liradan 134 milyar liraya çıkardık. Önce okul olacak yol olacak, geniş bant internet olacak, okullarda akıllı tahta olacak sınıflar olacak, 50 kişilik sınıflardan 20 kişilik sınıflara indireceksiniz, öğretmeniniz olacak. Ondan sonra da kaliteye yöneleceksiniz. Şimdi zaman, kalite zamanı; içeriği ve kaliteyi dünya gelişmelerine uygun şekilde yapma zamanıdır."
"GENÇLER BİZİM GELECEĞİMİZ"
Bugün sınava giren öğrencilere başarılar dileyen Yıldırım, "Gençlerimiz bizim geleceğimiz, geleceğimize çok büyük yatırım yapmamız lazım. Taşa, toprağa, binaya, fabrikaya yapılan yatırımın ömrü bellidir, 50 senedir, 100 senedir ama insana yapılan yatırım ülkenin kaderidir, nesilden nesle devam edecek yatırımdır. Bu konuda hiçbir fedakarlıktan kaçınmamamız ve bu yatırıma hız vererek devam etmemiz lazım." diye konuştu.
"BİZ DÜKKANI KAPATTIK"
Yıldırım, TİM'de görev devir teslim olacağını hatırlatarak, adaylara "Gayet güzel demokratik bir yarış oluyor, aynen bizim yaptığımız gibi. Geçen hafta da biz bu heyecanı yaşadık. Biz rahatladık, yarın siz de rahatlarsınız. Kazansanız 3 saat sürüyor sevinci, kaybetseniz 1 günde atıyorsunuz. Onun için kazananın stresi daha çok. 3 saat keyfini yaşarsınız ondan sonra 'Ne yapacağız?' diye düşünürsünüz. Kaybeden 1 gün üzülür, ondan sonra 'Allah, dünya varmış.' der. Hiç endişe etmeye gerek yok, biriniz kazanacaksınız. Ama kazanamayan benim koltuğu gelip alabilir. Bir fark var; siz sadece dükkanı devrediyorsunuz, biz dükkanı kapattık." dedi.
"BİZ, BİR BÜTÜNÜZ, BİRLİKTE TÜRKİYEYİZ."
Yıldırım konuşmasını şöyle dürdürdü: "Biz, bir bütünüz, birlikte Türkiyeyiz. Biz 1 birim yatırım yapıyoruz, siz 9 birim yatırım yapıyorsunuz. Özel sektör yatırımı, devlet yatırımının 9 katına çıkmış. 2003'te bu 4 katıydı. Şu anda kalkınmanın kaldıracı özel sektördür. Biz bunun bilincindeyiz. Bizim yapmamız gereken, sizin önünüzdeki taşları kaldırmak, yolunuzu açmaktır. Bundan sonra bizim yapacağımız iş güvenliktir, adalettir. Onun dışındaki her işi artık Türkiye'de yapacak birikim, altyapı, imkan var. Ve denetlemek, ülkenin refahının adil paylaşımını sağlamak. İhracatımız artıyor ama daha çok artması lazım, tekrar ediyorum yeterli değil. İthalatımız da artıyor, daha çok artıyor ama bu seneden itibaren yavaş yavaş denge kurulmaya çalışılacak. İhracatımızı artırdığımız zaman cari açığımız azalacak, dolayısıyla ekonomimizdeki iyileşme çok daha belirgin hale gelecek."
"Türkiye'nin siyasetini kimse dışarıdan dizayn edemez"
Başbakan Binali Yıldırım, seçim kararı açıklandıktan sonra değerlendirme kuruluşlarının alelacele gündem yaptığını ve Türkiye hakkında kararlar aldıklarını belirterek, "Bunlar seçime öyle veya böyle müdahaleye yönelik hareketlerdi ama millet bunları iplemedi, ipini çekti. Bunların işi de bitti. Türkiye'nin siyasetini kimse dışarıdan dizayn edemez, Türkiye'nin siyasetine karar verecek, milli iradedir." dedi.
Türkiye'nin borçlanarak büyüyen bir ülke olduğunu, bunun sır ve yanlış bir şey olmadığını söyledi. Türkiye'nin borçlanmaya devam edeceğini aktaran Yıldırım, ülkenin açığı olduğunu ve bu açığı başka türlü kapatamayacağını anlattı. Teknoloji yoğun işlere, yani akıl terinin olduğu işlere daha çok teşvik ve destek vereceklerine dikkati çeken Yıldırım, "Fark oluşturan alanlarda ihracatımızı geliştirirsek, ihracatımızın kilo değerini bir buçuk dolarlardan 4 dolarlar ve üzerine çıkarırsak, aradaki farkı çok daha kolay kapatabiliriz. Onun için akıl terine daha çok yatırım yapacağız. Diğer yandan da istihdama yönelik bölgesel farklılıkları ortadan kaldıracak, o bölgelerde de ildiğimiz, alışılmış teşviklerimiz devam edecek. Onları da yapacağız." diye konuştu.
İHRACATÇI SAYIMIZ 70 BİNİ AŞTI.YETERLİ GÖRMÜYORUZ, BUNU 120 BİNİN ÜZERİNE ÇIKARMAYI HEDEFLİYORUZ.
Bugün her ilimiz ihracat yapar hale geldi. İhracatı öğrenmeyen il kalmadı. Ne kadardı biz başladığımızda? 12-13 ilimiz vardı ihracat yapan. Iğdır da ihracat yapıyor, Hakkari de ihracat yapıyor ama yetmez. Daha çok ihracatımızın artış hızını yükseltmemiz lazım. Buna ihtiyacımız var. Bunun için kafa yoracağız. Yeni dönemde inşallah bunlar da ele alınacak. İhracatçı sayımız 70 bini aştı.
Yeterli görmüyoruz, bunu 120 binin üzerine çıkarmayı hedefliyoruz. Çıkarabiliriz." Türkiye'de artık seçimin bittiğini ve geçim döneminin başladığını ifade eden Yıldırım, işlerin normale döndüğünü ve bundan sonra işlere daha çok
yoğunlaşacaklarını söyledi.
"TÜRKİYE'DEKİ SİSTEM DEĞİŞİKLİĞİ DURUP DURURKEN OLMADI"
Türkiye'ye ilişkin "algı" ile "olgu" arasında bir farkın olduğunu, Türkiye'nin imkanlarının ve fırsatlarının mevcut algının çok üzerinde olduğunu vurgulayan Yıldırım, "Seçim kararı açıklandıktan sonra değerlendirme kuruluşları alelacele gündem yapıyorlar, Türkiye hakkında kararlar alıyorlar. Bunlar seçime öyle veya böyle müdahaleye yönelik hareketlerdi ama millet bunları iplemedi, ipini çekti. Bunların işi de bitti. Türkiye'nin siyasetini kimse dışarıdan dizayn edemez, Türkiye'nin siyasetine karar verecek, milli iradedir. Milli iradenin sahibi de millettir." diye konuştu.
"BELKİ DE GÖREVİ TAMAMLAMAMDAN ÖNCE UMUMA AÇIK SON KONUŞMAM BU OLUYOR"
Kendisinin de Başbakanlık görevini tamamlamak üzere olduğunu hatırlatan Yıldırım, sözlerini şöyle tamamladı: "Belki de görevi tamamlamamdan önce umuma açık son konuşmam bu oluyor. Bugüne kadar yaptıklarımız, yapamadıklarımızla millet değerlendirecek. Biz kendimize paye çıkarmak konumunda değiliz. Eksiğiyle, gediğiyle ülkemiz için, milletimiz için gayret ettik, çalıştık, çabaladık ve bugün 24 Mayıs 2016'da göreve geldiğimde önümüze koyduğumuz hedeflerin hepsini gerçekleştirmiş olmanın gönül rahatlığıyla milletimin karşısındayım. 65. Hükümetin Başbakanı olunca birkaç hedef koyduk. 'Terörü Türkiye'nin gündeminde alt sıralara indireceğiz.' dedik. 'Ekonomik büyümede gerekli yapısal tedbirleri alacağız.' dedik ve Fırat Kalkanı, Afrin Harekatı, bunları planladığımız harekatlardı, başarıyla gerçekleştirdik. Hepsinden ötesi hesabımızda olmayan bir 15 Temmuz vardı. Bizim gündemimizde yoktu. O dışarıdan geldi piyasaya. Onun da üstesinden geldik Elhamdülillah. Cumhurbaşkanımızla, milletimizle, sizlerle beraber ülkeyi, demokrasiyi büyük bir badireden kurtardık ama ondan sonra hedefimizde olan yönetim sistem değişikliğiydi. Bunu da başardık. Ülkenin belki en zor şartlarında başardığımız en önemli işlerden bir tanesidir. Şimdi onun uygulamasını da gerçekleştirdik. Dolayısıyla bize yapacak iş kalmadı. Teşekkür ediyoruz milletimize güveninden, desteğinden dolayı. Bir kez daha şükranlarımı sunuyorum. Bundan sonra ülkemizin, milletimizin gelecek hedefleri için sorumluluğumuz bitmedi. Sorumluluğumuz devam ediyor. Görevimiz bitti ama 'Hangi konumda, hangi şartlarda olursa olsun Cumhurbaşkanımızla beraber milletimize hizmet etmeye,
arkadaşlarımızla devam edeceğiz' diyorum."
Başbakan Yıldırım'a, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ve TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi tablo hediye etti. "2017 Yılı Türkiye İhracat Şampiyonları" ödülleri, Başbakan Yıldırım ve Bakan Zeybekçi tarafından takdim edildi. Genel Kurula, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, Maliye Bakanı Naci Ağbal da katıldı.
(ek görüntüyle geniş haber)
2- ŞARIK TARA SON YOLCULUĞUNA UĞURLANDI
* CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu,
"Şarık Bey Türkiye'nin yetiştirdiği en önemli iş insanlarından birisiydi"
Haber-Kamera: Enver ALAS - İbrahim MAŞE - Yılmaz BEZGİN - İSTANBUL DHA
ENKA Holding'in kurucusu ve Onursal Başkanı Şarık Tara, İstanbul'da son yolculuğuna uğurlandı.
Ekonomiden sanayiye, eğitimden sanat ve spor dünyasına sayısız alanda iz bırakan iş insanı Şarık Tara için Bebek Hümayun-u Abad Camii'nde cenaze töreni düzenlendi. Törende başta Tara ailesi olmak üzere, yakınları, holding çalışanları ile siyaset, iş, spor dünyasından çok sayıda isim hazır bulundu.
Şara'nın Türk bayrağına sarılı tabutunun üzerine 'Lale', 'Evlatların', 'Torunların', 'Küçük torunları' yazılı birer buket çiçek kondu.
Cami avlusunda taziyeleri Tara'nın eşi Lale Tara, oğlu Sinan Tara başta olmak üzere diğer aile üyeleri ve torunları kabul etti. Erken saatlerden itibaren camiye gelenler, taziye için uzun kuyruk oluşturdu.
SİYASET VE İŞ DÜNYASINDAN YOĞUN KATILIM
Törene CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Eski başbakanlardan Tansu Çiller ve Mesut Yılmaz, CHP Genel Sekreteri Akif Hamzaçebi, CHP Milletvekili Gürsel Tekin, TÜSİAD Başkanı Erol Bilecik, Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç, Anadolu Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan, Faruk Süren, İnan Kıraç, Hüsnü Özyeğin, Serdar Bilgili, Eski İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Eski Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül ve 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın oğlu Ahmet Özal da katıldı.
KILIÇDAROĞLU: SADECE TÜRKİYE'DE DEĞİL DÜNYADA SES GETİREN YATIRIMLAR YAPTI
Aileye taziyede bulunduktan sonra basın mensuplarına açıklama yapan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Şarık Bey Türkiye'nin yetiştirdiği en önemli iş insanlarından birisiydi. Önemli bir kurumun başındaydı. Oluşturduğu kurumun kültürünü de oluşturdu. Sadece Türkiye'de değil dünyada ses getiren yatırımlar yaptı. Bugün kendisini sonsuzluğa uğurluyoruz. Allah'tan rahmet diliyoruz. İş dünyasına da başsağlığı dileklerimi iletiyorum" diye konuştu.
BAKAN BAK: BİZ DE ONU ÖRNEK ALIRDIK
Hükümet adına cenazeye katılan Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak ise Şarık Tara'yı kaybetmenin üzüntüsünü yaşadıklarını belirtti. Tara'nın Türk sporuna çok önemli katkısı olduğunu aktaran Bakan Bak, "Türk inşaat sektöründe adını duyuran çok önemli bir büyüğümüzdü. Biz de onu örnek alırdık. Türk müteahhitlik sektörü için bir duayendi, bir vizyondu. Ortaya koyduğu başarılar, eserler, uluslararası müteahhitlik sektöründeki başarıları unutulmayacak. Spor yönüyle de gençlerimize örnek olan, onların sporla buluşmasına katkı sağlayan bir büyüğümüzdü. Mekanı cennet olsun" ifadelerini kullandı.
ESKİ BAŞBAKANLAR TANSU ÇİLLER VE MESUT YILMAZ DA TÖRENE KATILDI.
Eski Başbakan Mesut Yılmaz ise Türk ekonomisinin ve Türk dış politikasının önemli bir ismini kaybettiklerini belirterek Şarık Tara için mekanının cennet olması temennisinde bulundu. Yine eski Başbakan Tansu Çiller ise Tara'nın öncü bir iş adamı olduğunu belirterek, "Ülkemizi yurt dışına açan öncü isimlerdendi. Kendisi aslında eğitimciydi. Çok teknik adam yetiştirdiğini bilirim. Özellikle Rusya'ya, Türki Cumhuriyetlerine çok ciddi açılımları olmuştur. Uzun yıllar komşumuz olmuştur, ülkesini seven duayen bir iş adamıydı. Mekanı cennet olsun. Ülkemiz için büyük bir kayıptır" ifadelerini kullandı.
GÜLER SABANCI: ULUSLARARASI İLİŞKİLER DE MÜTHİŞ İLİŞKİLERİ VARDIR
Törende bulunanlardan Güler Sabancı, aileye taziyede bulunduktan sonra basın mensuplarına yaptığı açıklamada Türk iş dünyasının olağanüstü bir isminin kaybını yaşamanın üzüntüsü içinde olduğunu söyledi. Sabancı, "Türkiye'yi dünyada temsil etmiş, Türkiye'yi çok yükseklerde temsil etmiş öncü işleri vardır. Uluslararası ilişkiler de müthiş ilişkileri vardır. Japonya'dan Yunanistan'a bütün iş konseylerinin kurucusu olmuş, çok örnek bir abimizdi" dedi.
Tuncay Özilhan da "Çok önemli bir duayenimizi kaybettik. Bunun üzüntüsü içindeyiz. Türkiye'ye müteahhitliği öğreten, Batı ile ilişkiler de çok önemli katkılar sağlayan bir büyüğümüzdü. Allah rahmet eylesin" şeklinde konuştu.
ULUS MEZARLIĞI'NDA TOPRAĞA VERİLDİ
Şarık Tara için öğle namazına müteakip kılınan cenaze namazı kılındı. İş, siyaset, spor ve sanat camiasından çok sayıda katılımın olduğu törende katılımcılardan helallik alındı. Daha sonra Tara'nın tabutu, törenin ardından omuzlarda taşınarak cenaze aracına götürüldü. Şarık Tara'nın cenazesi Ulus Mezarlığı'nda defnedildi.
Görüntü Dökümü (ek görüntülerle geçildi)
----------------------
-Türk Bayrağına sarılı tabut
-Şarık Tara'nın resmi
-Törene katılanlar
-Ailenin taziyeleri kabul etmesi
-Kılıçdaroğlu'nun taziyesi
-Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları
-Bakanın taziyesi
-Osman Aşkın Bak'ın açıklaması
-Tansu Çiller ve Mesut Yılmaz'ın açıklamaları
-Ali Koç'un taziyesi
-Cenaze töreninde saf tutulması
-Cenaze namazının kılınması
-Helallik alınması
-Tabutun omuzlara alınarak taşınması
-Genel ve detaylar
3- İSTANBUL'DA 1 MİLYON LİRALIK GÜMÜŞ TAKI ÇALAN HIRSIZLAR YAKALANDI
Haber-Kamera: Ali AKSOYER/İSTANBUL(DHA)
İstanbul'da camını kırdıkları otomobilin bagajında bulunan yaklaşık 1 milyon lira değerinde gümüş takıyı çalarak 60 bin liraya sattıkları öğrenilen 8 kişi polis tarafından yakalandı. Polis çalınan gümüş takıların büyük bölümünü satıldığı yerde bularak ele geçirdi. Şüpheliler işlemlerinin tamamlanmasının ardından adliyeye sevk edildi. Mallarını teslim almaya gelen Kübra Gül "Polisimiz gece gündüz çalışıp çalınan mallarımızın büyük bölümünü buldu. Geleceğimizi kurtardı." dedi.
Beyoğlu, Kaptan Paşa Mahallesi, Yay Sokak üzerinde 25 Haziran 2018 tarihinde meydana gelen olayda otomobiliyle toptan gümüş takı satışı yapan kurye Emirhan Ş.(30) polise başvurarak yaklaşık 1 milyon lira değerinde gümüş takının aracının bagajından çalındığını söyledi. Emirhan Ş. poliste verdiği ifadesinde aracını mezarlığın kenarına park ettiğini geri döndüğünde arka camının kırıldığını ve bagajda bulunan eşyaların çalındığını fark ettiğini söyledi.
POLİS ADETA İĞNEYLE KUYU KAZDI
Asayiş Şube Müdürlüğüne bağlı ekipler tarafından olayla ilgili başlatılan soruşturmada çevrede hiç güvenlik kamerası olmadığı belirledi. İpucu bulmak için araştırma yapan Hırsızlık Büro Amirliğine bağlı ekipler bölgede benzer suçlara karışmış Selçuk Ç. adlı kişinin ismine ulaştı. Yapılan araştırma sonucu Selçuk Ç.'nin olay tarihinden hemen sonra Beyoğlu'nda bir otelde arkadaşlarıyla birlikte kaldığı belirlendi. Bunun üzerine otele giden polis ekipleri Selçuk Ç. ile birlikte otelde kalan arkadaşının güvenlik kamera görüntülerine ulaştı. Hırsızlık Büro Amirliğine bağlı ekipler Selçuk Ç.'nin hırsızlık olayından hemen sonra arkadaşıyla birlikte 10 günlüğüne 1500 lira ödeyerek bir otomobil kiraladığını tespit etti. Polis araç kiralama şirketine gittiğinde şirket sahibi otomobili kiralayan kişilerin kendisini telefonla aradığını otomobilin bozulduğunu söyleyerek Balat sahilinde kendisini beklediklerini söyledi. Bu sürpriz gelişme üzerine harekete geçen ekipler, Balat sahiline gittiklerinde şüphelileri sahilde çay içerken gözaltına aldı.
Yapılan soruşturmada şüphelilerin hırsızlık olayını gerçekleştirdiklerini malları önce aynı sokakta bulunan hurda bir minibüsün içine sakladıkları ertesi gün gidip aldıkları tespit edildi. Şüphelilerin malların büyük bölümünü Bağcılar'da bir takıcıya 60 bin liraya sattıkları öğrenildi. Bunun üzerine takıcıya giden polis ekipleri çalınan takılara el koydu. Malları satın alan kişinin aldıklarının çalıntı olduğunu bilmediğini söylediği öğrenildi.
Gayrettepe'de bulunan Asayiş Şube Müdürlüğünde işlemleri tamamlanan 8 şüpheli şahıs adliyeye sevk edildi. Öte yandan bulunan mallarını teslim almaya gelen Kübra Gül, polis ekiplerine defalarca teşekkür ederek "Çalışanımızın otomobili yanlış bir yere park etmesi sonucu böyle bir olay yaşanmış. Polisimiz gece gündüz çalışıp çok büyük bir bölümünü buldu. Geleceğimizi kurtardı." dedi.
Görüntü dökümü:
---------------
-Takıların görüntüsü
-Kübra Gül ile röp
-Şüphelilerin emniyetten çıkartılışı
-Genel ve detaylar
30.06.2018 - 15.15 Haber Kodu : 180630098_
=========================
(ek görüntü)
4- İSTANBUL'DA YKS HEYECANI (3)
Haber-Kamera: Funda Gül TEKİN - Doğan GÜNDOĞDU - İSTANBUL (DHA)
Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS)'nın birinci oturumu Temel Yeterlilik Testi için öğrenciler sınava girecekleri okullara akın etti.
Esenler Hasip Dinçsoy İlkokulu'na da çok sayıda öğrenci sınava girmek için geldi. Öğrenciler heyecanlı olduklarını ifade etti.
Sınav için gelen Görkem Varlık da sınava ikinci kez girdiğini ifade etti. Varlık sözleri dikkat çekti. Görkem Varlık, "Amacım falan yok. O yüzden heyecanlı falan değilim. Çünkü okusam aylık 3-3,5 bin lira maaş alacağım, bunun için bu kadar kasmaya gerek yok kafasındayım" dedi.
Varlık'ın "Kapasitem belli. Kendimi biliyorum. İnsanların burada kasmasını da anlamıyorum. Yok işletme okuyacağım; yok yapamazsam, sınava giremezsem hayatım biter. Bu insanları anlamıyorum. İnsanlar o kadar bunalmış ki hayalleri yok. Ben futbol kafasındayım. Bunun için uğraşıyorum. Hayatımı ona adamışım. Bu sınava adayacak durumda değilim" diye konuştub
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
Öğrenciler ve okul detay
Görkem Varlık röportaj
===========================
5- ONUR YÜRÜYÜŞÜ İÇİN YARIN BU YOLLAR KAPALI
Erhan TEKTEN - İSTANBUL DHA
Taksim'de yarın LGBTİ'liler tarafından yapılacak "Onur Yürüyüşü" için bazı yollar güvenlik gerekçesiyle kapatılacak.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada saat 14.00'dan itibaren trafiğe trafiğe kapatılacak yollar ve alternatif güzergâhlar şöyle açıklandı
Trafiğe Kapatılacak Yollar;
-Zambak Sokak ve Meşelik Sokak kesişimi
-Sadri Alışık Sokak - Atıf Yılmaz Caddesi kesişimi
-Balo Sokak - Turnacıbaşı Caddesi kesişimi
-Yeni Çarşı Caddesi - Hamalbaşı Caddesi kesişimi
-Kumbaracı Yokuşu - Asmalı Mescit Caddesi kesişimi
-Taksim Tünel kesişimi
Alternatif Güzergâhlar;
-Tarlabaşı Bulvarı,
-Gümüşsuyu,
-Kazancı Yokuşu istikameti
========================
6- EŞİNİ VE BALDIZINI ÖLDÜREN MÜZİSYENE MÜEBBET HAPİS CEZASI
Haber: Özden ATİK - Şengüler YEŞİL / İstanbul, DHA
Kağıthane'de 14 Eylül 2017'de eşi Zerrin Demir Güvener ve baldızı Betül Demir'i vurduktan sonra intihara kalkıştığı iddiasıyla yargılanan müzisyen Emre Güvener hakkındaki dava karara bağlandı. Mahkeme heyeti, takdiri indirim uygulayarak sanık Emre Güvener'e eşini öldürmekten müebbet hapis, baldızını öldürmekten ise 25 yıl hapis cezası verdi. Üye hakim oy çokluğuyla alınan karara muhalefet şerhi düştü.
İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen karar duruşmasına, tutuklu sanık Emre Güvener getirildi. Sanık avukatları, olayda araştırılması gereken hususlar olduğunu belirterek ve sanığın sağlık durumu nedeniyle cezanın infazının ertelenmesini talep etti. Mahkeme heyeti, iki talebi de reddetti.
BERAATİNİ TALEP ETTİ
Sanık Emre Güvener ise son savunmasında, "Ben işlediğim iddia edilen suçları işleyip işlemediğimi hatırlamıyorum" dedi. Güvener, lokantada çalıştığı ve üzerimde yüklü miktarda para bulundurduğu için yanımda tabanca taşıdığını, bu nedenle eve tabancalı gittiğini öne sürdü. Güvener, "Olay günü eşimin yanına mahkeme kağıdını vermek için gittim. Başka bir amacım yoktu. Ben bu suçu işlemişsem herkesten özür dilerim. Ancak dediğim gibi olayı hatırlamıyorum. Eğer gerçekten bu suçu işlemişsem çok pişmanım. Benim tahminim orada başka türlü olaylar olmuş olabilir. Kayınbiraderimin olay günü salona bile girmeden evden kaçmasına anlam veremiyorum. Benim sağlık durumum cezaevi şartlarına uygun değildir. Kurşunun çıktığı yerden sürekli sıvı kaybı yaşamaktayım. Beraatime ve tahliyeme karar verilmesini talep ederim" dedi.
KARAR OY ÇOKLUĞUYLA ALINDI
Mahkeme heyeti, sanık Emre Güvener hakkında eşi Zerrin Demir Güvener'i kasten öldürme suçundan önce ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdiyse de geleceği üzerindeki etkilerini dikkate alarak cezayı müebbet hapis cezasına indirdi. Sanığa, baldızı Betül Demir'i kasten öldürmek suçundan da önce müebbet hapis cezası veren heyet, yine indirim uygulayarak 25 yıl hapis cezası verdi. Heyet, sanık hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulanmasına yer olmadığına hükmetti. Sanığa "Ruhsatsız silah taşıma" suçundan ise 2 yıl 1 ay hapis ve bin TL adli para cezası verildi. Oy çoğunluğuyla alınan karara üye hakim Enver Üstün muhalefet şerhi düştü. Üye hakim Üstün, "sanığın suç işlemeye yatkın kişiliği ve olayda iki kişinin öldürülmüş olması nedeniyle" takdiri indirim hallerini düzenleyen TCK 62. maddesinin uygulanmasına karşı olduğunu bildirdi.
Görüntü dökümü:
--------------
(ARŞİV)
-Olay yeri
-Mahalleli ile röp
-Evin görüntüsü
-Polisler
-Genel ve detaylar