HABER

DHA İSTANBUL BÜLTENİ-3

(geniş haber)  1- KILIÇDAROĞLU, KEMERBURGAZ KENT ORMANI AÇILIŞINDA KONUŞTU Haber-Kamera: Yüksel KOÇ - Buğra BENLİOĞLU - İstanbul DHA - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kemerburgaz Kent Ormanı'nın açılış töreninde konuştu.

(geniş haber)
1- KILIÇDAROĞLU, KEMERBURGAZ KENT ORMANI AÇILIŞINDA KONUŞTU

Haber-Kamera: Yüksel KOÇ - Buğra BENLİOĞLU - İstanbul DHA - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kemerburgaz Kent Ormanı'nın açılış töreninde konuştu.
Kemerburgaz Kent Ormanı, bugün düzenlenen bir törenle açıldı. Törene, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, CHP milletvekilleri ve partililer ile eski İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanları Nurettin Sözen ve Ali Müfit Gürtuna katıldı.
Kılıçdaroğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun İstanbul'u, İstanbul'un sorunlarını, İstanbulluların beklentilerini bildiğini ve beklentilere uygun olarak İstanbul'un dokusunu bozmadan, tarihini ve kültürünü öne çıkararak hizmet etmek istediğini kaydetti.

"HİÇBİR SİYASİ AYRIM YAPMIYORUM"
Kılıçdaroğlu, "Son yıllarda gelişen bir kavram vardı: Beton ormanı. Çünkü ağaç yok ama her tarafta yüksek binalar var ve yüksek
binaların içinde kaybolan insanlar var. Bu doğru mu? Asla doğru değil. İstanbul'da bazı semtlerde kişi başına düşen yeşil alan 1,9 metrekare. Burada insanlar, çocuklar, yaşlılar yaşamıyor mu? Burada yaşayanların da ağaç görmeye, yeşil alan görmeye hakları yok mu? Çocukların oynayabileceği bir alan elde etmeye hakları yok mu? Bu tanımlamaları yaparken hiçbir siyasi ayrım yapmıyorum. Benim çocuğum da oynayabilmeli, siyasal düşünce olarak benim karşımda olan kişinin de çocuğu oynayabilmeli. Onlara da bu imkanı sağlayabilmeliyiz. O nedenle belediye başkanlarımız 'Bütün kenti kucaklayacağız. Hiçbir ayrım yapmadan herkese eşit hizmet götüreceğiz.' diyorlar" dedi.

"2 YILDIR BENİMLE UĞRAŞIYORLARDI"
Ekrem İmamoğlu'nun, 2 yıldır bu alanın neden açılmadığını sorduğunu belirtilen Kılıçdaroğlu, "Sayın Başkan kimse duymasın, bir sır vereyim. 2 yıldır benimle uğraşıyorlardı. 'Acaba Kılıçdaroğlu ne olacak, Kılıçdaroğlu'nu ne yapacağız?' Ya kardeşim, benimle uğraşmaktan vazgeçin. İstanbul'la uğraşın, İstanbul'u İstanbul yapın. Eğer 6 yıllığına büyükşehre verilmişse, bunun 4 yılı yazık günahtır. 4 yıl niçin buraya gelmedik? Çocuklarımızla, yaşlılarımızla, anne ve babalarımızla, ninelerimizle, dedelerimizle buraya gelebilirdik" diye konuştu.

"İSTANBUL'U, YENİDEN AYAĞA KALDIRMAK ZORUNDAYIZ"
"Bizim yeşilliğe ihtiyacımız var. "Bizim gülmeye ihtiyacımız var. Bizim yürümeye, koşmaya ihtiyacımız var" diyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Bizim çocuklarımızın rahatlıkla oynayabileceği alanlara ihtiyacımız var. Dolayısıyla bütün bu olanakları bize büyükşehir belediye başkanımız ve diğer belediye başkanlarıyla birlikte sağlamaya çalışacaklar. Meclis grubunda iktidar kanadı belediye meclis üyelerinin de 'Her alanı yeşil alan yapalım.' demesi büyük bir memnuniyet yaratmış. Bunu duymaktan
ötürü ben de son derece mutlu oldum, gerçekten keyif aldım. Umarım İstanbul'un her tarafı yemyeşil olur ve biz uçakla geldiğimizde bina değil, her taraftan ağaç görürüz, orman görürüz, park görürüz. Böyle bir imkanımız olursa son derece mutlu olurum. Eğer böyle bir imkanı bize sağlayacaklarsa biz, bunu yapacağız. 'Hayır buraya dokunmayın.' derlerse, biraz zaman alacak. Hiç meraklanmayın. İstanbul'u, İstanbullunun hak ettiği bir şekliyle yeniden ayağa kaldırmak zorundayız" ifadelerini kullandı

"KİN DUYMADAN, ÖFKE DUYMADAN YAPACAĞIZ"
Kemal Kılıçdaroğlu, "Ekrem Başkanın da görevi sizlere hizmet etmek. Tabii hakkını yemeyelim, iki değerli belediye başkanımız (Nurettin Sözen ve Ali Müfit Gürtuna) da burada, onlara da şükran borçluyuz. Geçmişte de buraya hizmet eden bütün belediye başkanlarına da elbette şükran borçluyuz. Biz, hizmet eden hiç kimsenin hizmetini gözardı etmek istemeyiz. Bütün hizmet, rant için değil halk için olmalı; rant için değil çocuklar için olmalı; rant için değil ağaçlar için olmalı; rant için değil bizimle beraber bu kentte yaşayan diğer canlılar için de olmalı. Biz, hep beraber güzel bir kentte yaşamak isteriz. Bunu da birlikte sağlayacağız. Kararlılıkla, güzellikle, gülümseyerek; kin duymadan, öfke duymadan yapacağız. Güzellikleri İstanbul'dan bütün Türkiye sathına yayacağız. Buna yürekten inanıyorum" şeklinde konuştu.

İMAMOĞLU: EN ÖNEMLİ VİZYON OLARAK İSTANBUL'UN GELECEĞİNE NOT ETTİK. İ
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ise, İstanbul'un ve birçok şehrimizin betonla anılan kentler olduğunu belirterek, "Bugün dünyada, global ısınma, iklim değişikliği gibi belki de en fazla konuşulan ve dünyanın en fazla tehdidi olan bu unsurlara karşılık da bu beton yığını haline dönen kentlerimizde, nefes alabileceğimiz alabileceğimiz alanları büyütmek ve geliştirmek zorundayız. Geleceğe dair vizyonumuzu belirlerken bu şehrin adil bir şehir olması ve aynı zamanda bu şehrin akıllı bir şehir olması, yaratıcı insanlarına fırsat tanıyan bir kent olmasını ifade ettiğimiz gibi, bunun yanına bir yeşil kent var etme çabamızı da ekleyerek, en önemli vizyon olarak İstanbul'un geleceğine not ettik. İstanbul'a seçim döneminde milyonlarca metrekarelik yeşil alanı var edeceğimizi, servis edeceğimizi anlatmıştık. 15 yeni yaşam vadisini İstanbul'un doğusundan batısına, bu kente kazandıracağımızı ifade etmiştik. Bu
yöndeki arayışlarımız halen devam etmekte" dedi.

Kemerburgaz Kent Ormanı'nda gerçekleştirilen Gazi Koşusu'nda dereceye giren sporcular, konuşmaların ardından düzenlenen törenle, madalyalarını ve kupalarını Kılıçdaroğlu ile İmamoğlu'nun ellerinden aldı. Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu, kadınlarda ilk 3'e giren Gamze Altunbaş, Ayça Kaya, Çığıl Uzun ile erkeklerde ilk 3 sırayı paylaşan Halil Yaşın, Gürkan Okul ve Fatih Korkunç'a, madalya ve kupalarını verdi. Madalya töreninin ardından Sözen, Gürtuna ve Kaftancıoğlu da sahneye davet edildi. Sahnedeki 5'li, bisiklet yarışının startını havalı kornalarla verdi. Daha sonra milletvekilleri, ilçe belediye başkanları, İBB yöneticileri ve meclis üyelerinin katılımıyla açılış kurdelesi kesildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-----------
Kılıçdaroğlu'nun İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ve Belediye Başkanı İmamoğlu ile alana gelişi
Törene katılan Ali Müfit Gurtuna'nın Kılıçdaroğlu'nu öperek selamlaması
Kılıçdaroğlu, İmamoğlu ve Kaftancıoğlu'nun protokolde otururken görüntüsü
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı okunurken protokolden görüntü
Gazi koşusunu kazanan bayanlara ve erkeklere Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu tarafından ödülleri verildi
Erkekler koşusunu kazananlara
Kılıçdaroğlu, İmamoğlu, Kaftancıoğlu, Nurettin Sözen ve Ali Müfit Gurtuna, havalı kornalarla bisiklet yarışının startını verdiler.
Protokolün topluca fotoğraf vermesi

========================

2 - (ÖZEL) - BARAJLARDA KORKUTAN GÖRÜNTÜ; İKİ BARAJ KULLANIM DIŞI KALDI

- Uzmanların kuraklık uyarısının ardından İstanbul barajlarında son durum havadan görüntülendi.
- 2 baraj, su seviyesi baraj kapakları ve tahliye kanallarının altında kaldığı için kullanım dışı kaldı.
- Daha önce balıkların yüzdüğü metrelerce derinlikte suyun bulunduğu bu alanlarda rahatlıkla yürünebiliyor. Üzerleri midyelerle kaplı kayalar ise su seviyesinden metrelerce yukarıda bulunuyor.

Ali AKSOYER-Tolga ILGINER / İSTANBUL(DHA) İSTANBUL'da yağışsız geçen ayların ardından barajlardaki su seviyesi alarm verirken, iki baraj su yokluğu nedeniyle kullanım dışı kaldı. Doluluk oranı yüzde 3'ün altına inen Papuçdere barajı ile doluluk oranı yüzde 5'e inen Kazandere barajı, su seviyesi baraj kapakları ve tahliye kanallarının altında kaldığı için kullanım dışı kaldı.

SU SEVİYELERİ HIZLA DÜŞÜYOR
İstanbul barajlarındaki su seviyeleri yağışsız geçen günlerin ardından düşmeye başladı. Bu yıl en yüksek ölçülen doluluk oranı yüzde 93.32 olarak Mart ayında ölçülmüştü. O tarihten itibaren düşmeye başlayan doluluk oranları Ağustos ayında yüzde 63.37, Eylül ayında yüzde 53.75 olarak kayıtlara geçmişti. Ekim ayının 25'inde yapılan ölçümlerde ise doluluk oranı yüzde 43.20 olduğu tespit edildi.

PAPUÇDERE YÜZDE 3'ÜN ALTINA İNDİ
İstanbul'da kurak geçen sonbahar aylarının ardından en fazla etkilenen iki baraj ise Kazandere ve Papuçdere barajları. Papuçdere barajında doluluk oranı yüzde 3'ün altına inerken, barajda adeta kurudu. Barajda sadece kapakların olduğu bölümde küçük bir su biriktisi var . Baraj kapakları ile tahliye kanalları şu anda su seviyesinden metrelerce yukarısında kaldı. Daha önce balıkların yüzdüğü metrelerce derinlikte suyun bulunduğu bu alanlarda rahatlıkla yürünebiliyor. Üzerleri midyelerle kaplı kayalar ise su seviyesinden metrelerce yukarıda bulunuyor.

KAZANDERE YÜZDE 5
Benzer bir kaderi yaşayan diğer Kazandere barajında ise durum çok faklı değil. Doluluk oranının yüzde 5'in altına indiği barajda şu anda kullanım dışı. Barajın kapaklarının olduğu bölüm dışında kalan alanlarında su kalmadı. Uzmanlar, kış ayının sert ancak kurak çekeceğini belirterek su tasarrufu uyarısında bulunmuştu.

Görüntü Dökümü:
---------
-Pabuçdere barajının havadan görüntüleri
-Su seviyesinin altındaki alandaki midyeler
-Barajlardan görüntü
-Kazandere barajının havadan görüntübü

DHA FEED

=====================

3 - 'HAYALET SİLAH' ŞEBEKESİ OPERASYONUNDA ELE GEÇİRİLEN SİLAHLAR SERGİLENDİ

Çağatay KENARLI İSTANBUL, (DHA)
İSTANBUL merkezli 10 ilde silah üretimi ve ticareti yaptığı belirlenen 4'ü İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü'nde görevli polis toplam 32 kişi adliyeye sevk edildi. Operasyonda ele geçirilen silah ve silah parçaları emniyette sergilendi.
İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerinin 22 Ekim'de İstanbul, Konya, Kocaeli, Aydın, İzmir, Van, Bingöl, Düzce, Sakarya ve Bursa'da 3'ü silah imalathanesi olmak üzere 129 adrese düzenlediği baskında 4'ü polis toplam 83 kişi gözaltına alındı. Polis ekipleri adreslerde yaptığı aramalarda 54 tabanca, 520 gram metamfetamin, yaklaşık 7 bin mermi ile 50 şarjör ele geçirdi. Gözaltına alınan şüphelilerden 51'i Vatan Caddesi'nde bulunan Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'ndeki sorgusunun ardından savcılık talimatıyla emniyetten serbest bırakıldı. Emniyetteki işlemleri tamamlanan Kriminal Daire Başkanlığına bağlı İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü'nde görevli 4 polis, şebeke lideri olduğu iddia edilen Mustafa K. ve Makine Mühendisi ortağı Mustafa A.'nın da aralarında bulunduğu toplam 32 kişi Kartal'da bulunan Anadolu Adliyesine sevk edildi. Polis ekipleri hakkında gözaltı kararı bulunan ve henüz yakalanamayan 23 kişinin yakalanması için çalışmalarını sürdürüyor. Şüphelilerin adreslerine ve silah imalathanelerinde ele geçirilen silah ve silah parçaları sergilendi. Şüphelilerin ürettiği anahtarlık şeklindeki 2 mermi kapasiteli suikast silahı ise silahlar arasında en dikkat çekeni oldu.

Görüntü Dökümü:
------------------------
-Şüphelilerin adliyeye sevk edilmesi
-Şüphelilerin polis araçlarına bindirilmesi
-Ele geçirilen silahlar
-Sergiden görüntü
-Silah parçaları
-Anahtarlık suikast silahı
-Genel ve detaylar

======================

4- ARNAVUTKÖY'DE 3 KİŞİNİN ÖLDÜĞÜ ÇATIŞMAYLA İLGİLİ 9 KİŞİ DAHA GÖZALTINA ALINDI

Çağatay KENARLI İSTANBUL, (DHA) - ARNAVUTKÖY'de Mart ayında minibüsçülük yapan kişiler ve korsan taksiciler arasında çıkan kavgada 3 kişi hayatını kaybetmesinin ardından olayla ilgilisi bulunduğu belirlenen 9 kişi gözaltına aldı.
Arnavutköy Karlıbayır Mahallesi'nde 3 Mart'ta Haraççı Durağında minibüsçülük yapan kişiler ve korsan taksiciler arasında çıkan kavgada Hasan Yıldız, Şahin Yıldız ve Fırat Yıldız hayatını kaybetmişti. İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri yaptığı çalışmalarda silahlı kavgaya karışan 12 kişiyi farklı tarihlerde yaptığı operasyonlarda gözaltına almıştı. Şüpheliler sevk edildikleri mahkemeler tarafından tutuklandı

2 İLÇEDE OPERASYON
Silahlı kavgaya karıştığı tespit edilen ve kavgaya karışan kişilerle birlikte hareket eden şüphelileri beilrleyen Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, Arnavutköy ve Gaziosmanpaşa'da çeşitli adreslere Özel Harekat polislerinin desteğiyle dün baskın düzenlendi. Yapılan baskında G.K., A.Y., B.K., K.K., S.K., S.İ.Ç., Ş.E., M.Ç. ve H.S.K. yakalanarak gözaltına alındı. Şüphelilerin adreslerinde yapılan aramalarda 1'i kurusıkı 2 tabanca, 2 havalı tüfek, 215 mermi, muşta ve çelik yelek ele geçirildi. Gözaltına alınan 9 kişi, Vatan Caddesi'nde bulunan Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğüne götürüldü.

Görüntü Dökümü
-------------
-Özel Harekat ekiplerinden görüntü
-Polis ekiplerinin evlerde arama yapması
-Ele geçirilen silah ve mühimmatlar
-Çatışma görüntüleri (arşiv)
-Genel ve detaylar

==========================

5-(Özel) KAĞITHANE'DE KAÇAK GİDER BORUSU İSYAN ETTİRDİ

Haber-Kamera: Murat DELİKLİTAŞ-Özgür EREN/İSTANBUL,(DHA)
Kağıthane'de, 7 katlı binanın dışına yapılan lağım borusunun sık sık patlayıp, sızdırma yapması, komşu binada oturanları isyan ettirdi. İki bina arasındaki toprağın lağım suyu nedeniyle kaymaya başladığını belirten vatandaşlar, 7 katlı binanın her an üzerlerine çökeceği korkusuyla yaşadıklarını söyledi.
Yahya Kemal Mahallesi'ndeki 7 katlı binanın dışına yapılan lağım borusu, komşu binada oturanların korkulu rüyası haline geldi. Bina sakinleri, proje dışı, kaçak olarak yapıldığı iddia edilen borunun sık sık patlayıp, sızdırma yapması nedeniyle iki bina arasındaki toprağın yumuşayarak kaymaya başladığını belirtti. Zaman zaman yandaki binadan çatırtı sesi duyduklarını da ifade eden vatandaşlar, toprak kayması nedeniyle binanın üzerlerine çökeceği endişesiyle yaşadıklarını söyledi. Bina sakinleri, birkaç yıldır yaşadıkları sorunun çözüme kavuşturulması için yetkililerden yardım istedi.

"CAN GÜVENLİĞİMİZ YOK"
Lağım borusunun sık sık patladığını iddia eden Cemile İkier, evlerinin bahçesinin pislik içinde kaldığını belirterek, "Burası 15 gün önce patladı. Yaptılar, yine patladı. Buraya gelip gidiyorlar, 'fotoğraflarını çekin' diyorlar. Gece boru patlıyor. Ben gece nasıl fotoğraf çekeyim. Buranın sorunu 4 senedir var. Gider borusu kaçak çekilmiş. Alın diyoruz almıyorlar. Geçen de iki saat pislik temizledim. Sabaha kadar duvarlardan ses geliyor. Buralara taşlar sıçradı. Bizim can güvenliğimiz yok. Burayı yıkıyorlar mı yapıyorlar mı ne yapıyorlarsa yapsınlar. Uçacak bir gün bu duvar, biliyorum ben. Kokudan binaya girilmiyor. Ben mecbur değilim milletin pisliğini koklamaya" diye konuştu.

"ÇOLUĞUMUZ ÇOCUĞUMUZ PİSLİK KOKUSUNDAN HASTA OLDU"
Cemile İkier'in eşi İbrahim İkier ise, "Bu boruyu çekmeden önce bu binada kaçak vardı. Kendi çabamızla boruyu deldik, kaçağı bulduk. Yandaki binanın borusunu kaçak olarak çektiler buraya. 4 senedir uğraşıyoruz. İSKİ'ye gidiyoruz zabıtaya gönderiyor, zabıtaya gidiyoruz, İSKİ'ye gönderiyor. Bizim burada can güvenliğimiz yok. Çoluğumuz çocuğumuz pislik kokusundan hasta oldu" dedi.
Bir başka bina sakini Mehmet Kılıç ise şunları söyledi:
"Yukarıda bulunan kaçak boru yaklaşık 10 gündür patlıyor.Zabıta geliyor, bakıyorlar, tamam diyorlar. Bu duvarın arkasında beton atılmamış. Bunun arkası toprak. Oradan su aktığı zaman toprak aşağıya kayıyor. Böyle giderse bu bina 1 seneye kadar üstümüze yıkılacak."

Görüntü Dökümü:
----------------------
-Sızıntı olan gider borularından detay görüntü
-Binanın üst tarafından bulunan binadan genel ve yakın detaylar
-Alt taraftaki binanın bahçesine akan çamurlu sudan detay görüntü
-Üst taraftaki binanın duvarından detay görüntü
-Binan sakinlerinden genel ve yakın detaylar
-Zabıta ekiplerinden detay görüntü
-Sokaktan detay görüntü
-Cemile İkier ile röportaj
-İbrahim İkier ile röportaj
-Mehmet Kılıç ile röportaj
-Genel ve yakın detaylar

======================

6- (ÖZEL) 'RÜYA PROJE' GENOM, 29 EKİM'DE BAŞLIYOR

Haber-Kamera:Özlem YURTÇU KARABULUT- Kubilay ÖZEV/ İSTANBUL(DHA)- TÜRK Tıp Dünyası Kurultayı'nın 6'ncısı, 29-31 Ekim tarihleri arasında İstanbul'da, Cumhurbaşkanlığı himayesinde, Sağlık Bakanlığı ev sahipliğinde gerçekleştirilecek. Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı TÜSEB, ana teması 'biyoteknoloji' olarak belirlenen kurultayda, bu yıl 'Rüya Proje' olarak nitelendirdikleri Türkiye Genom Projesi'nin detaylarını açıklayacak. Genom Projesi, kurultay kapsamında, 29 Ekim günü resmi olarak start alacak.

Kurultay öncesi Demirören Haber Ajansı'na (DHA) bilgi veren TÜSEB Genel Sekreteri Prof. Dr. Hasan Türkez, bu yıl Türkiye'de en sık görülen kanserlerden akciğer, meme ve prostat kanseri başta olmak üzere, toplam 22 farklı kanser türü için hastalardan alınan örnekler ile haritalama çalışması yapılacağını anlatarak, şöyle konuştu:

"Ayrıca kronik ve nadir hastalıklar da proje kapsamına alınarak, 100'e yakın hastalığa ait toplam 12 bin 500 kişiden kan, idrar, dışkı ve tükürük örnekleri toplanacak. Elde edilen veriler, yeni ilaçlar ve tanı kitleri geliştirmek için kullanılacak. Bu konulardaki dışa bağımlılığı azaltmak için çalışmaların 2,5-3 yıl gibi kısa sürede tamamlanması planlanıyor. Dokular, Ankara Bilkent Şehir Hastanesi Kampüsü Aziz Sancar Araştırma Merkezi'nde inşaa edilecek olan biyobankada saklanacak.ö

TEK BİR NUMUNEDEN HEM KORUNMA HEM TEDAVİ

"Bu projenin dünyadaki projelerden en temel farkı, tek bir numuneden yola çıkarak hem korumaya hem tanıya hem de tedaviye dair fikir elde edebilmekö diyen Prof. Dr. Türkez, "Henüz tedavisi bulunmayan pek çok kanser türüne karşı yenilikçi tedavi yaklaşımları önerebileceğiz. Özellikle kanserin erken tanısını mümkün hale getirebilecek yeni marker ya da biyobelirteçlerin keşfine olanak sağlanabileceği gibi, daha çok tanıya yönelik tanı kitlerinin geliştirilmesi, hatta görüntülemeye yönelik cihazların geliştirilmesi açısından da tüm gerekli kritik bilgilerin bu projeler aracılığı ile sağlanacağı kanaatindeyiz. Türkiye Genom Projesi kapsamında işbirliği yapılacak kurum ve kuruluşlar ile proje ekiplerini, bu yılki Türk Tıp Kurultayı'nın ilk gününde açıklayacağız. Dolayısıyla bu projenin resmi başlangıç tarihi 29 Ekim 2019 olacaktır. Bu tarih ülkemiz sağlığı, bilimsel geleceğimiz ve prestijimiz açısından çok önemli bir tarihtir" dedi.

'DIŞA BAĞIMLILIĞI BİTİRECEK'

Türk Tıp Kurultayı'na bu yıl 30'a yakın bakan ve bakan yardımcısı düzeyinde dış ülkelerden katılım olacağını ifade eden Prof. Dr. Türkez, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yaklaşık 3 gün sürecek kurultayımızda uluslararası saygınlığı bulunan yerli ve yabancı toplam 25 bilim insanını konuk edeceğiz. Güncel raporlar, 2030 yılına kadar dünya genelinde 25 milyon yeni kanser vakasının oluşacağını işaret ediyor. Her ülke tedbir almaya çalışıyor ve ulusal stratejiler geliştiriyor. Türkiye'de bu konuda alınacak önlemlerin belki de en önemlisini TÜSEB çatısı altında gerçekleştireceğiz. Bu Genom Projesi ile özellikle ülkemizde yaygın olan kanser türlerine ait geniş bir çalışma başlatmış olacağız. Devasa büyüklükteki bu rüya projede bireysel ve dönüşümsel tıp projelerine ilaveten, 8 proje çağrısına daha çıktık. Ülkemizin özellikle dışa bağımlılığının bulunduğu sağlık ürünlerinde yerlileşme ve millileşmeyi sağlamaya yönelik önemli adımlar atıyoruz. Bu bağlamda TÜSEB tarafından fonlanacak projelerle yerli milli ilaç, tanı kiti ve cihazların üretiminin de önü açılmış olacak.ö

27 FARKLI KURUMLA İŞBİRLİĞİ

Prof. Dr. Hasan Türkez, "İlk etapta 27 farklı kurum ve kuruluşun katılacağı, toplamda 60 farklı bilimsel araştırma grubunun işbirliği ile son derece geniş, kapsamlı, kusursuz ve üstün nitelikte bilimsel çıktıların sağlanması hedefleniyor. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın başlattığı yerlileşme ve millileşme hamlesinin sağlık teknolojilerine uygulanmasını, TÜSEB'e vizyon olarak kazandıran Sağlık Bakanımız Dr. Fahrettin Koca'nın talimatlarıyla bu çalışmaları gerçekleştirebiliyoruz" dedi.

Götüntü dökümü
- TÜSEB Genel Sekreteri Prof. Dr. Hasan Türkez röportaj
-Genel ve detay görüntüler

En Çok Aranan Haberler