1)RİZE'DE 8 KÖY YOLU KARDAN KAPANDI
RİZE'de kar yağışı ile birlikte yüksek kesimlerdeki köyler beyaza büründü, 8 köy yolu ulaşıma kapandı. Rize'de, bir süredir kurak geçen kış aylarının ardından kar yağışı yeniden etkili odlu. İkizdere, Hemşin ve Çamlıhemşin ilçelerinin yüksek kesimlerindeki köyler beyaza büründü. Yüksek kesimlerde kar kalınlınğın yer yer 20 santimetreye ulaştığı bölgede, 8 köy yolu ulaşıma kapandı. İkizdere ilçesi Sivrikaya köyünde yağan kartla birlikte kartpostallık görüntüler oluştu.
Kardan dolayı ulaşıma kapalı bulunan Rize-Erzurum karayolu Ovit Dağı geçidinde, ulaşım trafiğe açılan Ovit Tüneli'nde tek tüpten kontrollü olarak veriliyor.
Görüntü dökümü
-------------------------
-Kar detayları
-DRONE ile kar detayları
2)DEFİNE ARAYAN 2 KARDEŞ JENERATÖRDEN ZEHİRLENEREK ÖLDÜ
TOKAT’ta define aramak için girdikleri 30 metrelik derinlikteki tünelde jeneratörün egzoz gazından zehirlenen 2 kardeş öldü, 2 kişi ise hastaneye kaldırıldı. Olay, Tokat’a 22 kilometre uzaklıktaki Küçükbağlar köyündeki yığma tepede gece saatlerinde meydana geldi.Tokat’tan Zekai Ak (28), Fatih Danışık (22), Halis Kaya (23) ve Olcay Kaya define aramak için bölgeye geldi. Önceden kazılmış tünel içerisine yanlarında getirdikleri elektrikli su motorunu çalıştırmak için jeneratör indirdi. Yaklaşık 30 metre derinliğindeki tünelde su birikintisini boşaltmaya başladı. Bu sırada jeneratörün egzozundan çıkan gazdan etkilenen 4 kişiden Zekai Ak tünelden çıkarak durumu sağlık ekipleri ve itfaiye ekiplerine haber verdi. Zekai Ak’ın 3 arkadaşı ise tünelin içinde kaldı. Olay yerine gelen itfaiye ve AFAD ekipleri tünel içerisine girerek 3 kişiden baygın haldeki Fatih Danışık’ı çıkardı. Fatih Danışık ve Zekai Ak ambulansla Tokat Devlet Hastanesine kaldırıldı. Tünel içerisinde bulunan Halis Kaya ve Olcay Kaya’ kardeşlerin ise hayatını kaybettikleri tespit edildi. AFAD ve itfaiye ekiplerinin 4 saatlik çalışmasının ardından iki kardeşin cesetleri çıkardı. Olay yerinde yapılan incelemenin ardından Halis Kaya ve Olcay Kaya kardeşlerin cesetleri otopsi yapılmak üzere Tokat Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. Jandarma olayla ilgili inceleme başlattı.
Görüntü Dökümü:
--------------------------
-Olay yerinden görüntü
-Ekiplerin yaptığı çalışmalar
-Cesetlerin çıkarılması
-Detaylar
Haber-Kamera: Fatih YILMAZ/TOKAT, (DHA)-
========================================================
3)SORGUSU BİTEN 4 BOYDAK ADLİYEYE GÖNDERİLDİ
Kayseri'de FETÖ/PDY soruşturması kapsamında, 3 gün önce gözaltına alınan Yusuf, Mehmet Emin, Sami ve İbrahim Boydak sorgularının ardından adliyeye gönderildi.
Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen FETÖ/PDY soruşturması kapsamında, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) tarafından mallarına el konulan Boydak ailesinden geçtiğimiz günlerde gözaltına alınan Boydak ailesinden 4 kişinin sorgulama işlemi Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünde (TEM) tamamlandı. Mehmet Emin, Yusuf, İbrahim ve Sami Boydak kelepçeli olarak Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesinde bulunan Adli Tabipliğe getirildi. Şüphelilerin yapılan sağlık muayenelerinin ardından adliyeye gönderildi. Gözaltına Boydaklarla birlikte yargılanan Merve, Sema ve Ayşe çıkarıldıkları nöbetçi hakimlikte adli kontrol şartı ile serbest bırakılmıştı. Mali Suçlar Araştırma Kurulu Başkanlığı'nca (MASAK), şüphelilerin 17- 25 Aralık sürecinde, örgüt lideri Fetullah Gülen'in çağrısıyla Asya Katılım Bankası'nın likiditesini iyileştirmek amacıyla para yatırdığının ya da hesap açtırdığının belirlendiği öne sürüldü.
4)SİLVAN'DA HASTANE'NİN İSTİNAT DUVARI YIKILDI
DİYARBAKIR Silvan ilçesindeki Dr. Yusuf Azizoğlu Devlet Hastanesinin istinat duvarı sağanak yağış nedeniyle sabaha karşı çöktü. Çökmenin sabah erken saatlerinde meydana gelmesi, olası can kaybının önüne geçti.Silvan ilçesinde iki günden beri etkili olan sağanak yağmur, Silvan ilçesindeki Dr. Yusuf Azizoğlu Devlet Hastanesi istinat duvarının yıkılmasına neden oldu. Bahçelievler Mahallesinde bulunan Dr. Yusuf Azizoğlu Devlet Hastanesine ait istinat duvarının Hastane Caddesi üzerindeki bölümü, sabaha karşı saat 06.30 sıralarında çöktü. Çökme sırasında şans eseri her hangi bir can kaybı yaşanmadı. Çöken istinat duvarının onarımı içi çalışmalar başlatılırken, yıkılan duvarın etrafına güvenlik şeridi çekildi.
Görüntü Dökümü
----------------------
-Sağanak yağmur yağışından görüntüler
-Yıkılan istinat duvarından görüntüler
-Hastaneden görüntüler
-Güvenlik şeridi
-Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: İhsan YILMAZ/SİLVAN (Diyarbakır), (DHA)
=========================================================
(ÖZEL HABER)
5)İLKOKUL MEZUNU TESİSATÇIDAN 'ZEYTİN DALI' KİTABI
GAZİANTEP'te daha önce 3 kitap yazan ilkokul mezunu sıhhi tesisatçı Mehmet Karakaş (43), dördüncü kitabında 'Zeytin Dalı Harekatı'nı yazmaya başladı.
Aslen Kilisli olan 6 çocuk babası Mehmet Karakaş, oturduğu Gaziantep'te inşaatlarda sıhhi tesisat işiyle uğraşırken gönül verdiği edebiyat sevdasından da vazgeçmedi. Daha önce 3 kitap yazan Karakaş, yazmaya başladığı 4'üncü kitabında, Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından Suriye'nin Afrin kentini terör örgütlerinden temizlemeye yönelik başlatılan 'Zeytin Dalı Harekâtı'nı konu aldı. İlkokul mezunu olmasına rağmen yazma sevdasından vazgeçmediğini belirten Karakaş, memleketi harekâtın ortasında yer alan Kilis'in yaşadığı süreci yazıya dökmeye karar verdiğini söyledi. Tüm olumsuzluklara rağmen Kilislilerin birlik ve beraberliği bozmadığını söyleyen Karakaş, "Kilis'te sevgi ve saygıyla yaşayan bir halk olarak vatandaş olarak kalmamızın ülkemizin yanında olduğumuzun askerlerin yanında olduğumuzu gösteren güzel bir roman çalışması yapıyorum" dedi.
KİTABIN ADI 'ZEYTİN DALI'
Kilislilerin her türlü zorluğa rağmen Mehmetçiğin yanında olduklarını belirten Karakaş şunları söyledi:
"Mesleğim tesisatçılık inşaatlarda çalışıyorum. İlkokul mezunuyum bu sebepten dolayın içimde her zaman bir okuma aşkı vardı. Gazetelerde köşe yazmayı başladım, daha sonra da kitap yazmaya başladık. İlk kitabım 'Bizim Rakel', daha sonra 'Sınırdaki Aşk', daha sonra da 'Toparlanın Gidiyoruz' diye olay hikayeleri yazdım. Yazdığım kitapların tamamı doğup büyüdüğüm Kilis'i, serhat şehri anlatan o şehrin olaylarını, kentin yaşanmış makus kaderini konu aldı. Ülkemizin saadeti için, daha güzel günleri görmesi için gerçekleşen 'Zeytin Dalı' operasyonu adına bir roman yazmaya başlıyorum. 'Zeytin Dalı' adı altında yazacağım bu romanda ülkemizin karanlık günlerden aydınlık günlere çıkacağını bir Kilisli yazar olarak kaleme alacağım. Kilis'i terk edenler değil de Kilis'te sevgi ve saygıyla yaşayan bir halk olarak vatandaş olarak kalmamızın ülkemizin yanında olduğumuzun askerlerin yanında olduğumuzu gösteren güzel bir roman çalışması inşallah Allah nasip ederse yazmayı düşünüyorum. İlkokul mezunu ve su tesisatçısı olduğumdan dolayı kitap yazdığım için çevremden tepki aldım. 'İlkokul mezunu kitap mı yazar? Gazetede yazı mı yazar?' diyenler oldu. Okumak dünyanın çivisidir. Ben okuyamadığım için azmettim kendimi geliştirdim kitap yazmaya karar verdim. Okusaydım belki daha farklı olurdum. Güzel ülkemin düşüncelerin paylaşarak bir kağıt parçasına, mürekkep aktarabildiysem ne mutlu bana."
Karakaş, kitabını, harekatın tamamlanmasının ardından bitireceğini söyledi.
Görüntü dökümü
---------------------------------
- Mehmet Karakaş'ın bilgisayarda yazı yazması
- Karakaş'ın Zeytin Dalı romanına başlaması
- Karakaş'ın konuşması
- Karakaş'ın daha önce yazdığı kitap
- Karakaş'ın işyerinde tesisat işleriyle uğraşması
- Karakaş'ın kitap okuması
- Genel ve detay görüntüler
(Haber -Kamera: Eyyüp BURUN - GAZİANTEP-DHA)
(278 MB)
================================================================
(ÖZEL)
6)BÜYÜK ŞEHİRLERDEKİ SURİYELİ GETTOLARI ENDİŞESİ
AKDENİZ Üniversitesi'nden Yrd. Doç. Dr. Mustafa Koçancı, büyük şehirlerde Suriyelilerin gettolar oluşturmaya başladığını, bunun sosyal entegrasyonun önünde ciddi bir engel olduğunu belirtti. Ülkelerine dönmeyi düşünen Suriyelilerin oranının yüzde 30 olduğunu kaydeden Yrd.Doç.Dr. Koçancı, bunun en büyük nedeninin ise karşılıklı evlilikler ve Suriyelilerin Türkiye'ye alışması olduğunu vurguladı. Akdeniz Üniversitesi Sosyal Politikalar ve Göç Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (AÜSPGAM) Müdürü ve aynı zamanda İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü Öğretim Üyesi olan Yrd. Doç. Dr. Mustafa Koçancı, Suriyelilerle ilgili orta ve uzun vadede ortaya çıkabilecek tehditler olduğunu, en yaygın problemin ise kentsel yerleşkeler üzerinden gerçekleşeceğini belirtti.
İstanbul, Ankara, Adana, İzmir, Bursa, Mersin, Gaziantep gibi büyük kentlerde Suriyeli mahalleleri kurulduğunu aktaran Yrd.Doç. Dr. Koçancı, bazı kentlerde yaptıkları araştırma ve gözlemleri anlattı. Büyük kentlerdeki Suriyeli gettolaşmasının pek çok olumsuz etkisi olduğunu kaydeden Yrd.Doç.Dr. Koçancı, şunları söyledi:
"Kente önceden gelen Suriyeliler, sonradan gelenleri yanlarında barındırıyor ve bu bir küme oluşturuyor. Bir gettolaşma başlıyor. Gaziantep başlı başına bir Suriyeli göçmen kenti oldu. Mersin, İstanbul ve Ankara'da Suriyeli mahalleler oluştuğunu biliyoruz. Pek çok büyük kentte var. Bunun uzun ve kısa vadede olumsuz etkileri bizi biraz endişelendiriyor. Bu gettolaşmada tek tip insan, aynı etnik kimlik aynı köken aynı dil üzerinden birleşiyorlar. Eğer bu insanlar burada kalmaya devam ederse, Suriye'de yaşadıkları kültürü burada devam ettirmeye çalışacaklar. Kendi dillerini konuşmaya devam edecekler. Kendi eğitim kurumlarını oluşturmak noktasında karşımıza çıkacaklar. İş hayatında sıkıntılar yaşanacak. Ayrıca aile ilişkileri önemli bir problem, özellikle kadınla ilgili görüşleri. Mesela çok eşlilik onların toplumunda sıradan kabul edilebilir bir şey ama Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında bu mümkün değil."
Yrd.Doç. Dr. Koçancı, birçok kentte kaçak olarak Suriyeli gecekondularının yapılmaya başlandığını da belirterek, bu gettolarda Suriye'deki kuralların görülmesi halinde entegrasyonun zorlaşacağını ifade etti.
GERİ DÖNÜŞÜ ZORLAŞTIRAN UNSURLAR
Türkiye'nin politikasının ilk günden itibaren geri dönüş üzerine olduğunu söyleyen Yrd.Doç.Dr. Koçancı, "Ancak bu insanlar Türkiye'ye alışıyor, çünkü uzun zamandır Türkiye'deler. Burada iş kurmaya, para kazanmaya ve sosyal ilişkiler kurmaya başladılar. Yapılan evlilikler var. Ve bu evliliklerden doğan çocuklar var. Bunların hepsi aslında Türkiye'ye tutunmayı artırıcı unsurlar" dedi. Suriyelilerin ülkelerine dönmelerinde savaş sonunda Suriye'de ortaya çıkacak yapının da etkili olacağını kaydeden Yrd.Doç.Dr. Koçancı, şu ifadeleri kullandı:
"Tamamiyle bilinmez bir durum var ortada. Böyle bir durumda Suriyeliler mümkün olduğu kadar Türkiye'de adaptasyonlarını artırmaya çalışacaklar. Bu da geri dönüşü olumsuz etkileyecek. Şu an herkes yeni bir hayat kuruyor Türkiye'de. Birkaç zaman sonra bunları ardına bakmadan bırakıp gitmesi ne kadar mümkün olacak, tartışmalı bir durum. Bu nedenle tamamı geri dönecektir denilemez. Yapılan saha çalışmaları da geri dönme oranının yüzde 30'larda olacağı yönünde" diye konuştu.
YABANCI DÜŞMANLIĞI ARTABİLİR
Türkiye'de kalma potansiyelleri yüksek olan Suriyelilerin mali yükler getireceğini de sözlerine ekleyen Yrd.Doç. Dr. Koçancı, "Şu anda Suriyelilerin yaşam maliyeti Türkler tarafından karşılanıyor. Uluslararası fonlar var ama az miktarda. Türkler insani destek sunuyor Suriyelilere" dedi. Bazı merkezlerin medyayı kullanarak yabancı düşmanlığı yaratmaya çalıştıklarını da vurgulayan Yrd.Doç. Dr. Koçancı, "Suriyelilerin bir mağduriyeti var tabii ama uzun vadede Türkiye'de kalmaları belli bir yük getirecek. Sınırlı sayıda iş var, ekmek var. Bu pastaya ortak olmaları durumu ortaya çıkacak. Halen önemli yazarlar da bu yabancı düşmanlığından söz ediyor. Şunu unutmamak gerekiyor, bu insanların mağduriyeti var ve bu onların suçu değil" dedi.
TÜRKİYE'DEKİ SURİYELİLERİN YÜZDE 7'Sİ ÜNİVERSİTE MEZUNU
Almanya'nın ülkesine aldığı Suriyelilerin yaklaşık yüzde 70'inin üniversite mezunu olduğuna dikkat çeken Yrd.Doç. Dr. Koçancı, şöyle dedi:
"Türkiye'dekiler arasında üniversite mezunlarının oranı ise yüzde 7. Ne yapılacak o zaman? Türkiye, bu insanlar geri dönmeyecekse eğer, onları dönüşüm sürecine sokmak zorunda. Bu insanlar 6 yıldır Türkiye'de yaşıyor ama hala dilimizi onlara öğretememişiz. Dil olmazsa davranışı değiştiremezsiniz. Bu entegrasyon sağlıklı biçimde yapılmalı."
ANTALYA'YA KAYIT DIŞI GİREN SURİYELİLER GERİ GÖNDERİLİYOR
Bazı turizm bölgeleri gibi Antalya'nın da Suriyelilere kapalı bir bölge olduğunu hatırlatan Yrd.Doç. Dr. Koçancı, "Dolayısıyla sınırlı sayıda Suriyeli bulunuyor ama şunu da biliyoruz ki kente kayıt dışı giren epey insan var. Emniyet güçleri yoğun bir geri gönderme işiyle uğraşıyor" dedi.
Görüntü dökümü
-----------------
Yrd. Doç. Dr. Mustafa Koçancı'nın bilgisayar basında görüntüsü
RÖP: Yrd. Doç. Dr. Mustafa Koçancı
Suriyeli mültecilerin ARŞİV görüntüsü
7)51 YIL HAPİS CEZASIYLA ARANAN HÜKÜMLÜ, KEBAPÇIDA YAKALANDI
ADANA'da bankaları dolandırma suçundan kesinleşmiş 51 yıl hapis cezasıyla aranan 30 yaşındaki Bilal Mutlu, kebapçıda yakalandı.
2008 yılında, kendine ait kredi kartlarının limitlerini arttırıp bankaları dolandıran, Mutlu'ya, 'Bilişim sistemleri banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık' suçlamasıyla dava açıldı. 51 yıl hapis cezasına çarptırılan Mutlu, 10 yıl boyunca izini kaybettirdi. Adana Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı Asayiş Şube Müdürlüğü Aranan Şahıslar Büro Amirliği ekipleri Mutlu'nun Yüreğir ilçesindeki Başak Mahallesinde olduğunun ihbarını aldı. Mutlu'yu yakalamak isteyen ekipler, 20 gün boyunca caddede ve sokaklarda izleme yaptı. Bilal Mutlu'nun kaçma ihtamali üzerine polisler sürekli uygun bir an bekledi. Son olarak bir kebapçıya giren Mutlu, tam yemeğini yiyeceği esnada yakalanarak gözaltına alındı. Emniyete götürülen Mutlu, işlemlerinin ardından cezaevine gönderildi.
Görüntü Dökümü
------------------------
- Zanlının Emniyet Müdürlüğünden çıkarılması
- Asayiş Şube Müdürlüğü tabelası
8)ESKİ NİŞANLI CİNAYETİNİN ZANLISI KARDEŞLER YAKALANDI
ADANA'da sosyal medya üzerinde başlayan kavgada tabancayla öldürülen Rafet Ünaldı'nın (20) katil zanlısı kardeşler yakalandı
Olay 16 Şubat'ta Seyhan ilçesine bağlı Tellidere Mahallesi'nde meydana geldi. İddaya göre Mutlu Kürklü (41), Mehmet Güleşçi'nin (38) kız kardeşiyle nişanlandıktan sonra anlaşamayınca bir süre sonra ayrıldı. Kürklü, daha sonra da başka biriyle evlendi. Aradan geçen süre zarfında, Kürklü ve Güleşçi ailesinin yakınları sosyal medya üzerinden Kürklü'nün ayrıldığı nişanlısını çok sevdiğini ve onu unutamadığını söyleyerek yorumlar yaptı. Bu duruma sinirlenen Mutlu Kürklü ve ve kardeşi Süleyman Kürklü ( 35) birlikte Mehmet Güleşçi'nin yanına gitti. Sosyal medyada yapılan yorumlardan rahatsız olduklarını söyleyen kardeşler ve Güleşçi arasında tartışma çıktı. Bu sırada kavgaya Rafet Ünaldı ve İsmail Kul'da (24) karıştı. Sözlü sataşmanın büyümesi üzerine kardeşler tabancayla ateş açtı. Rafet Ünaldı, İsmail Kul ve Mehmet Güleşçi yaralanarak hastaneye kaldırıldı. Yoğun bakıma kaldırılan Rafet Ünaldı, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Cinayet Büro Amirliği ekipleri, olayın ardından zanlıları yakalamak için harekete geçti. Adresleri tespit edilen kardeşler kısa sürede yakalandı. Emniyette sorgulanan 2 kardeş, geniş güvenlik önlemi altında sevk edildikleri adliyede tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Görüntü Dökümü
------------------------
- Asayiş Şube Müdürlüğü tabelası
- Zanlıların emniyetten çıkarılması
- Polis aracına bindirilmeleri
- Polis aracı görüntüsü
9)KABLO HIRSIZLARI KOVALAMACA SONUCU YAKALANDI
KONYA'da son iki ay içerisinde kablo hırsızlıklarına karıştığı tespit edilen 3 şüpheli kovalamaca sonucu yakalandı.
Konya Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesine bağlı Hırsızlık Büro Amirliği ekipleri, kent merkezindeki farklı noktalarda meydana gelen kablo hırsızlıkları ile ilgili çalışma başlattı. Polis, merkez Meram ilçesinde devriye görevi yaparken şüpheli gördükleri 42 BIY 28 plakalı otomobile 'dur' ihtarında bulundu. Polisin dur ihtarına uymayarak kaçan otomobil yaşanan kovalama sonucu yakalandı. Otomobilde bulunan Osman Y. (20), Halil B. (24) ve Emre A. (21) gözaltına alındı. Otomobilde yapılan aramalarda ise 12 bin lira değerinde kablo ele geçirildi. Çeşitli suçlardan poliste suç kaydı bulunan şüphelilerin kabloları erittikten sonra hurdacıya sattıkları belirtildi. Soruşturma sürüyor.
Görüntü dökümü:
----------------------------
- Şüphelilerin sağlık kontrolüne getirilmeleri
10)ABDEST ALMA BAHANESİYLE CAMİDE HIRSIZLIK YAPAN ŞÜPHELİ YAKALANDI
MARDİN'in Nusaybin ilçesinde abdest alma bahanesiyle bir Camiye giren 25 yaşındaki Suriye uyruklu D.A., abdesthanede askıya asılı olan ceketin içerisinden son model cep telefonu çalması güvenlik kamerasına yansıdı. Polisin çalışması sonucu D.A., gözaltına alındı.
Nusaybin'in merkez Selahaddin Eyyubi Mahallesi'nde bulunan Şeyh Reşit Cami'sinin abdest alma yerinde yaşanan hırsızlık olayı saniye saniye güvenlik kamerasına yansıdı. Görüntülere göre, abdest almak isteyen bir vatandaş, son model akıllı telefonunu içerisine koyduğu ceketini abdesthanedeki askılığa astı. Bu sırada cami içerisine abdest alma bahanesiyle giren bir kişi de üzerindeki montu soyarak ceketlerin asılı olduğu askılığa astı. Abdest alma ve yüzündeki suyu kurutma bahanesiyle askılığın orada bekleyen şüpheli asılı olan ceket içerisindeki telefonu almak için uğraşmaya başladı. İlk denemesi başarısız olan şüphelinin, bu kez kendi montunu kalkan gibi kullanarak cep telefonunu alıp Cami'den ayrıldı.
Telefonu çalınan kişinin polise başvurması ile cami içindeki ve çevredeki güvenlik kameralarına ait görüntülerini inceleyen Nusaybin ilçe Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı Asayiş Büro Amirliği ekipleri, cami içerisinde cep telefonu çalan hırsızı yakaladı. Şüphelinin Suriye uyruklu 25 yaşındaki D.A. olduğu ve emniyetteki işlemlerinin sürdüğü belirtildi.
Görüntü Dökümü
------------------------
-Şüphelinin abdeshanede olması
-Yüzünü kurutması
-Askıkta beklemesi
-Telefonu çalması
-Genel ve detay görüntüler
11)NAZİLLİ'DE DEVE GÜREŞİ KEYFİ
AYDIN'ın Nazilli ilçesinde bu yıl 9'uncusu düzenlenen deve güreşleri, heyacanla izlendi.
Sümer Deve Güreş Arenası'nda 180 deve, Nazilli Belediyespor yararına güreşti. Develer, Afrin'deki harekat nedeniyle zeytin dallarıyla süslenerek güreş arenasına çıktı. Nazilli Belediyesi mehteran takımının gösterileri ve çaldığı marşlarla güreş başladı. Kurban kesiminin ardından dualar okundu, saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu.
Nazilli Belediye Başkanı MHP'li Haluk Alıcık, "Şu anda Nazillimize bölgenin en büyük ve modern bir deve güreşi arenasını kazandırdık. Burada sadece deve güreşleri değil at yarışları ve boğa güreşleri de yapılacak. Çeşitli gösteriler ve etkinlikler düzenlenecek. Düğünler yapılacak. Son derece modern bir spor kompleksi kazandırmanın sevincini yaşıyoruz. Bu arenayı 3 ay gibi kısa bir zaman içinde tamamlayıp güreşlerimize yetiştirdik. Her yıl güreşlerimizi eğitim amaçlı olarak düzenliyorduk. İlk kez bu yıl güreşlerimizi Nazilli Belediyespor yararına düzenledik. Ege, Marmara ve Akdeniz bölgelerinden 180 seçkin deve güreşti. Biz eski Yörük kültürümüzü yaşatmak için çaba sarf ediyoruz" dedi.
Güreşlere girişte çocuklardan ücret alınmazken, yetişkinlerden 15 lira giriş ücreti alındı. Günün erken saatlerinden itibaren vatandaşların akın ettiği güreşlerde Zeytin Dalı Harekatı'nda şehit düşen askerler nedeniyle davul ve zurna çalınmadı.
Görüntü dökümü
---------------------
- Güreşmek için Nazilli'ye gelen develerden görüntü
- Nazilli Belediyesi Mehteran takımının güreş arenasına gelişi ve saha içindeki gösterileri
- Güreş arenasının yeni yapılması nedeni ile dua yapılması, kurban kesimi.
- İstiklal marşının okunması.
- Nazilli Belediye Başkanı Haluk Alıcık'ın festival ile ilgili konuşması
- Deve güreşlerinden görüntü
(Haber- Kamera: Bahattin ALBAYRAK / NAZİLLİ (Aydın), (DHA)
================================================================