HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

DHA YURT BÜLTENİ -5 

1)MERSİN'DE YATTA CAN PAZARI MERSİN'in merkez Mezitli ilçesinde içinde ikisi çocuk dokuz kişinin bulunduğu yat, kayalıklara çarptı.

1)MERSİN'DE YATTA CAN PAZARI

MERSİN'in merkez Mezitli ilçesinde içinde ikisi çocuk dokuz kişinin bulunduğu yat, kayalıklara çarptı. Su alan ve batmaya başlayan motor yatta bulunanlar çevredekiler tarafından kurtarıldı.
Kaptan Yaşar San'ın kullandığı yat dün öğlen saatlerinde denize açıldı.14 metre uzunluğundaki yat, akşam saatlerinde Soli Halk Plajı'nın 100 metre uzağındaki kayalıklara çarptı. Çarpmanın etkisiyle dümeni kilitlenen yat, kayalıklara oturdu. Yat su almaya başlayınca içindekiler suya atladı. Kafe işleten ve gönüllü cankurtaranlık yapan Oktay Öztürk ile çevredekiler kano ve tekneyle 9 kişiyi kurtararak kıyıya çıkardı. Kurtarılan 9 kişinin sağlık durumlarının iyi olduğu öğrenildi. Kurtarılanlardan Deniz Duman, büyük korku yaşadıkylarını söyledi. Duman, "Patlama sesi gibi şiddetli bir ses duyduk ve savrulduk. Ne olduğunu anlamadık. Sonra kayalıklara oturduğumuzu fark ettik. Çok korktuk. Kızıma sarıldım. Can yeleklerimizi giyerek çocuğumla birlikte denize atladık. Her yerimiz çizildi, kesildi" dedi. Derin sulara atlayanların yardımına kanoyla yetişen Oktay Öztürk ise o anları şöyle anlattı:
"Şiddetli bir sesle irkildik. Yatta bulunanların panik içerisinde denize atladıklarını gördük. Arkadaşlarımızla birlikte kanoyla, deniz bisikletiyle, tekneyle giderek insanları kurtarmaya çalıştık. Bazıları yaralanmıştı. Daha öncede böyle olaylar oldu. Bizler olmasaydık belki birileri ölecekti. Yetkililer, kayalıkların olduğu bölgeye uyarılar, şamandıralar koymalıdır." Daha sonra kayalıklara oturan yatın kurtarılması için sahil güvenlik ekiplerinden yardım istenildi. Olay yerine kısa sürede ulaşan sahil güvenlik ekipleri, yaklaşık 3,5 saat süren kurtarma çalışması sonucunda motor yat kayalıklardan çıkartıldı.

Görüntü Dökümü
-----------------------
-Oktay Öztürk kanoyla yattakileri kurtarmaya giderken
-Kayalıklara oturan yat
-Kanoyla iki çocuk karaya çıkartılırken
-Yüzerek karaya çıkmaya çalışanlar
-Kurtarılan minik kız çocuğunun hamakta uyurken görüntüsü
-Anne Deniz Duman kızına sarılıp öperken
-Deniz Duman ile röportaj
-Oktay Öztürk ile röportaj

(BOYUT: 563 MB) ( SÜRE: 5 DK)

Haber-Kamera: Gülhan DEMİRCİ-MERSİN, (DHA)

====================================================

2)ORDU'DA 150 YILLIK TARİHİ BİNA YANDI

Ordu'nun Ünye ilçesinde yaklaşık 150 yıllık olan tarihi bina yanarak kullanılmaz hale geldi.
Yangın, dün gece saatlerinde Ünye ilçesine bağlı Orta Yılmazlar Mahallesi Ortaokul sokak üzerinde boş olan 3 katlı ahşap binada meydana geldi. Yaklaşık 150 yıllık olan tarihi binadaki yangını söndürmek için Büyükşehir Belediyesi itfaiye ekipleri ile vatandaşlar seferber oldu. Nedeni henüz bilinmeyen bir sebepten dolayı çıkan yangın 3 saatlik süren çalışmanın ardından söndürüldü. Yangında bina tamamen kullanılmaz hale gelirken, polis yangınla ilgili soruşturma başlattı.

Görüntü Dökümü
-----------------------
-Yangından görüntü (cep telefonu)

Haber: Turgut DAĞDEVİREN-ORDU-DHA

======================================================

3)ÜNLÜ FUTBOLCU EMRE CAN'IN ARKADAŞLARINDAN BASIN MENSUPLARINA TEPKİ

İTALYA Serie A şampiyonu Juventus'un Türk asıllı Alman orta saha oyuncusu Emre Can, İzmir'in Çeşme ilçesindeki bir eğlence kulübünde arkadaşlarıyla eğlendi. Ünlü futbolcu mekan çıkışı hızlı adımlarla uzaklaşırken, arkadaşları kendisini görüntüleyen basın mensuplarına tepki gösterdi, çekilen görüntü ve fotoğrafların silinmesini istedi.
Juventus'un yıldız futbolcusu Emre Can da, tatilini Çeşme Alaçatı'da yapan futbolcular arasında yer aldı. Almanya'dan gelen arkadaş grubuyla Alaçatı'nın ünlü bir gece kulübünde eğlenen Emre Can, mekan çıkışı kendisini görüntüleyen basın mensuplarını görünce hızlı adımlarla yürümeye başladı. Bu sırada Emre Can'ın arkadaşları, görüntü ve fotoğraf çeken basın mensuplarına "Napıyorsun. Siler misin kardeşim" diyerek tepki gösterdi. Kameraya elle müdahale eden Emre Can'ın arkadaşları, daha sonra görüntü ve fotoğrafları zorla sildirmeye çalıştı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

- Emre Can'ın mekandan çıkışı ve yürümesi, yanındaki arkadaşların kameraya müdahale etmesi

(Haber- Kamera: Kahraman DURAK / ÇEŞME (İzmir), (DHA)

======================================================

4)HAVUZDA SEBZE YETİŞTİRİYORLAR

Rize Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi (RTEÜ) Su Ürünleri Fakültesinde havuz suyu döngüsünde gübre olarak kullanılan balık dışkısı ile topraksız alanda marul, biber, salatalık gibi sebzeler yetiştiriliyor.
RTEÜ Su Ürünleri Fakültesinde topraksız tarım uygulaması ile sebze yetiştiriciliğine başlandı. Su Ürünleri Fakültesinde havuz suyu döngüsünde gübre olarak kullanılan balık dışkısı ile topraksız alanda marul, biber, salatalık gibi sebzeler yetiştiriliyor. Akuaponik adı verilen tarım yöntemi ile balıkların kirlettiği su, bitkiler sayesinde arıtılıyor, artılan su ise yeniden balıklara veriliyor. Böylece, geleneksel tarım yöntemlerinde kullanılan suyun sadece yüzde 1'i kullanılarak tasarruf sağlanıyor. Bitkiler doğrudan suda yetişirken deneme üretiminde bir bitkiden haftada 2 ila 3 kilo sebze elde ediliyor.
RTEÜ Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. İlker Zeki Kurtoğlu, akuakültür ile hidroponik yöntemlerinin birleştirilmesiyle oluşturulmuş bir bitki-balık yetiştirme yöntemi denediklerini belirterek dünyada bilinen yöntemle balıkların kirlettiği suyun bitkiler tarafından arıtıldığını söyledi. Kurtoğlu, "Türkiye'de akuaponik sistem henüz aktif olarak başlamadı. Bu yeni uygulamayı ve bu sistemi bölgemizde ilk olarak Rize'de uygulamaya başladık. Önemli bir aşama kaydettik. Bu yöntemle hem balığın hem de bitkinin refahını sağlıyoruz. Balıkların salgıladıkları çözünmüş ve çözünmemiş atıklarını mekanik biyolojik bir filtreden geçirdikten sonra devir daim sistemine alıyoruz. Daha sonra tekrar filtreden çıkan suyu boru sisteminin içerisine yerleştirilen bitkilerin üzerinden geçiriyoruz. Bitkilerde suyun içerisindeki bazı elementler bu sayede alabiliyor ve yetiştirilebiliyorlar. Bitkilerin hidroponik sistem ile bitki besin elementlerine enjeksiyon verilerek yetiştirilmesi yaygın bir ticari yöntemdir. Ancak Türkiye'de akuaponik sistem yeni başlayan bir uygulamadır ve bu sistem bölgemizde ilk olarak Rize'de uygulanıyor" dedi.
'BALIKTAN ÇIKAN SUYU DEĞERLENDİRİYORUZ'
İlk olarak marul ve domates üretimi ile işe başladıklarını anlatan Kurtoğlu, "Bu seranın içerisinde birkaç kökten yaklaşık 16 kilogram domates hasadı gerçekleştirdik. Bunun haricinde salatalık, marul, biber, patlıcan, fesleğen gibi bitkileri de akuaponik sistemde gelişim performanslarını inceledik. Asıl hedefimiz su ürünleri yetiştiriciliği sektöründe doğaya bırakılan ve değerli olan bitki besinlerinin değerlendirmek. Doğaya bırakılan bitki besinlerini ekonomiye kazandırmak istiyoruz. Bu sistemle yeni bir başlangıç kapısı açmış olacağız. Bu çok önemsediğimiz bir çalışmadır. Lisansüstü ve proje çalışmaları ile bunu yürütüyoruz. Akuaponik sistem esasında balıktan çıkan suyun değerlendirilmesini hedefler. Aynı zamanda bitkinin içerisindeki nitrojenli bileşikleri sudan alarak tekrar zararlı toksik kimyasallar haline dönüşmesini engeller. Hem balığın hem de bitkinin refahını sağlar" diye konuştu.

Görüntü Dökümü
-----------------
Havuz detayları
Sebzelerden detay
Sistemden detay
Zeki Kurtoğlu açıklaması
Detaylar

Haber-Kamera: Aytekin KALENDER RİZE-DHA

=======================================================

5)İŞSİZKEN YEDİĞİ YEMEK FİKİR VERDİ, MADIMAK KONSERVESİ ÜRETTİ

Tokat'ta 4 yıl önce çalıştığı işinden ayrılan Yalçın Tursun (38), evinde akşam yemeğinde dikkatini çekip araştırdığı 'madımak' konservesi işine girdi. Tursun, Tokat İş Geliştirme Merkezi'nde (İŞGEM) kurduğu işletmede madımağın konservesini yapmaya başladı. Madımağın yanı sıra bağ yaprağı, vişne ve pezik turşusunun konservesini de yapan Tursun, yurt dışına da açıldı.
Tokat'ta yaşayan evli ve 2 çocuk babası Yalçın Tursun, 13 yıl boyunca çeşitli gıda firmalarında satış pazarlama sorumlusu olarak çalıştı. 4 yıl önce çalıştığı firmadan ayrılan Tursun, bir süre işsiz kaldı. İş arayışındaki Tursun, ne yapacağını düşünürken, akşam yemeğinde yediği madımak bitkisinin konservesini yapma fikri aklına geldi. Arkadaşlarına danışan ve internetten araştırma yapan Tursun bu işi yapmaya karar verdi. Akrabalarından 30 çeyrek altın toplayan Tursun, 4 bin 770 lira sermayeyle İŞGEM'de yer kiralayarak işe koyuldu. Madımak konservesi yapıp satan Tursun 3 yıl sonra ürün çeşitliliğini artırarak bağ yaprağı, vişne ve pezik turşusunun konservesini de yaptı. Tursun ilk etapta iç pazarda sattığı ürünleri, aracılar vasıtasıyla yurt dışına da ihraç etmeye başladı.

'2 AY İŞSİZ KALDIM'
4 yıl önce işsiz kaldığını ve iş aramaya başladığını söyleyen Yalçın Tursun, "2 ay boyunca işsiz kaldım. Bu arada da tabi ki ne yapabiliriz, endi işimizi yapabilir miyiz? diye aklımızda düşünceler vardı. Bir gün bir iş başvurusu yaptım. Akşam eve gittim. Bizim de çok sevdiğimiz bölgemizin madımak yemeği vardı. O günde biraz moralim bozuktu. Maddi zorluklar da vardı. Madımak yemeğini yerken bir iki kaşık yedikten sonra o anda da aklıma bir fikir geldi. Madımağı Türkiye ve dünya çapında pazarlayabilir miyiz diye düşündüm. İnternet üzerinden araştırma yaptım. Endüstriyel anlamda Türkiye ve dış pazara sunan hiç kimse olmamış. Araştırmalarım sonrasında bu işi yapmaya karar verdim" dedi.

'30 KÜÇÜK ALTIN İLE BAŞLADIM'
3 yıl süresince Tokat İş Geliştirme Merkezi'nde üretim yaptıklarını kaydeden Tursun, "Bir arkadaşım İŞGEM'de bu işler için alt yapının olduğunu,. buradan yer kiralayabileceğimi söyledi. İŞGEM'de yer kiralayarak kendi şirketimizi kurduk. Bu işi yapmak için de belli bir sermaye lazımdı. Eşten, dosttan o günün şartlarında 30 tane küçük altın alarak 4 bin 770 lira tutarındaki para ile madımak alımı yaptık ve İŞGEM'dek üretmeye başladık. Yavaş yavaş Türkiye pazarına sunduk. Ankara ve İstanbul'dan talepler geldi. Bu işimizi geliştirdik. Daha sonra İŞGEM'deki yerimiz bize yeterli olmadı. Bu senenin başında da organize sanayideki yerimizde üretime başladık. Türkiye'de 15 ilde bayimiz var. Türkiye'nin bir çok ulusal marketleri ile çalışıyoruz. Çalıştığımız aracı firmalar var. Bu sene başladık. Hollanda ve Belçika'ya göndermek için de anlaşma yaptık" diye konuştu.

Görüntü Dökümü:
--------------------------
-Fabrikadan görüntü
-Madımak konservesinin hazırlanma aşaması
-Diğer ürünler
-Fabrika sahibinin konuşması
-Detaylar

Haber-Kamera: Fatih YILMAZ/TOKAT,(DHA)

==================================================

6)500 TAM PUANI 1 YANLIŞLA KAÇIRDI

MUŞ merkeze bağlı Süznüt köyünde oturan Mesut Kılıç, Liseye Giriş Sınavında 500 soruda 1 yanlışla il birincileri arasına girmeyi başardı. Hediye-Turan çiftinin 7 çocuğundan en küçüğü olan Muş Namık Kemal Yatılı Bölge Okulunda okuyan Mesut köyünün ve ailesinin gururu oldu. 1 yanlışla Türkiye'de 500 tam puan alanlar arasına giremediği için üzgün olduğunu söyleyen Kemal, Muş'ta 500 tam puan alan öğrencinin olmadığını söyledi. Okulların tatile girmesi ile birlikte köyüne dönerek tarla ve ev işyerinde ailesine yardımcı olan Mesut Kılıç, "Bende Türkiye'de tartışmalara neden fen bölümü A kitapçığındaki 9'uncu sorunun kurbanı oldum. MEB sorunun doğru cevabını 'C' olarak yayınladı bin ise B yazdım. Muş'ta bildiğim kadarı ile 500 tam puan alan yok. Benim gibi sadece aynı soruyu yanlış cevaplayan iki kişi varız. Umarım hata düzeltilir ve bizde 500 tam puan alanlar arasına gireriz. Başarımı çok okumaya borçluyum. Amacım iyi bir liseye girerek üniversiteden sonra uçak mühendisi olmak" diye konuştu.
Çocuklarından en büyük kızı Fulya'yı okutamadığı için çok üzgün olduğunu söyleyen baba 55 yaşındaki Turan Kılıç, "Bir baba olarak kızıma mahcubum. O zamanlar 'kız çocuğu okutulmaz' diyen büyüklerimizin sözünü dinledik. Ama pişman olunca diğer 6 çocuğunu okutmak için elimden gelen her şeyi yaptım. Oğlum doktor, kızım hukuk fakültesinde okuyor, bir oğlum hemşir, bir kızım sağlık bölümünde okuyor. Bir oğlum fen lisesinde en küçüğümüz Mesut'ta Muş'un birincisi oldu. Çocuklarımdan sonra Allah ömür verirse torunlarımın da okuması için elimden geleni yapacağım" diye konuştu.

Görüntü Dökümü
--------------------
-Mesut köyde tarlada çapa yapması
-Mesut odun kırması
-Mesut Bahçeden soğan, maydanoz toplarken
-Mesut ahırda hayvanlara yem su vermesi bakımlarını yapması
-Bahçe sularken
-Röportaj

Haber-Kamera: Mehmet AYDIN / MUŞ, (DHA)

===================================================

7)FAZIL SAY, ANTALYA'DA KONSER VERDİ

- ANTALYA Akra Caz Festivali'nde sahneye çıkan Fazıl Say, piyanodaki güçlü yorumu ve performansıyla hayran bıraktı.
Akra Otel bahçesinde, bu yıl ikincisi düzenlenen Antalya Akra Caz Festivali'nin dün geceki konuğu, dünyaca ünlü piyanist Fazıl Say oldu. Fazıl Say, son eserleri arasında yer alan 'Truva Sonatı' ve 'İzmir Süiti'ni, konsere gelenler için yorumladı. Antalya'da yeniden izleyici ile buluşmaktan mutluluk duyduğunu dile getiren Fazıl Say, "Truva adlı eserimi Türkiye'de birçok şehirde seslendirme imkanım oldu. Antalya'da ilk kez Akra Caz Festivali'nde sizler için çalacağım. Bu sahnede sizlerle bir arada olmak büyük keyif. Bu gece sizlerle bu güzel festivalde olmak güzel" dedi.
Konserin ilk yarısında Say, 'Truva Sonatı'nı seslendirdi. Say, ikinci bölümde ise 'İzmir Süiti'ni çaldı. 'Summertime', 'Paganini Jazz' ve 'Alla Turca' gibi caz eserleri yorumlarken dinleyenler tempo tutarak sanatçıya eşlik edince keyifli anlar yaşandı. Sanatçı konser sonunda dakikalarca alkışlandıktan sonra yeniden sahneye çıktı ve 'Karatoprak' adlı eserini bis parçası olarak çaldı.
19 Haziran'da başlayan 2'nci Antalya Akra Caz Festivali, 28 Haziran'da dünyaca ünlü Rus saksafon sanatçısı Igor Butman ile Moskova Caz Orkestrası'nı ağırlayacak.

Görüntü Dökümü
-----------------------
- Fazıl Say seyircilere Truva ile ilgili bilgi verirken
- Konserden görüntüler
589 MB /// 05.19"

HABER: İbrahim LALELİ- KAMERA: Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA, (DHA)

====================================================
8)YÜZME KURSU BAŞVURUSU SIRASI YOĞUN OLUNCA, KENDİSİNE SIRA GELMEYECEĞİNİ SANIP AĞLADI

AKSARAY'da Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü'nün çocuklar için açacağı yüzme kursu başvurusuna yoğun ilgi oldu. Ailesiyle birlikte yüzme kursuna başvurmak için gelen 7'nci sınıf öğrencisi Zümeyye Gül, yoğunluktan kendisine kayıt sırası gelmeyeceğini sanıp ağladı. Zümeyye Gül'ün gün içinde kaydının yapıldığı öğrenildi.
Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü, Yaz Spor Okulları kapsamında 6-14 yaş arası çocuklara 1 ay süreyle yüzme kursu verecek. 75 lira ücret karşılığında 480 kontenjanın bulunduğu kursun başvuruları dün başladı. Kursa çocukların ilgi göstermesi üzerine kayıt sırasında yoğunluk yaşandı. Aileleriyle birlikte bekleyen çocuklar, saatlerce sırada bekledikten sonra kayıt yaptırabildi.
Kayıt sırasında bekleyen Zümeyye Gül ise yoğunluk nedeniyle kayıt yaptıramayacağını sanıp, gözyaşlarına hakim olamadı. Yüzmeyi çok sevdiğini belirten Gül, "Çok kalabalık, sıra gelmez. Yüzmeyi çok seviyorum. Ben yazılamayacağım. Seneye de yazılmak istemiyorum. Babamla biz buraya karne gününde gelmiştik. Bize 26 Haziran'da kayıtlar başlıyor, dediler. Ben kaç gündür, dört gözle bu günü bekliyordum. Geldik ve çok yoğun. Aksaray’da başka yüzme kursuda yok. Çok kalabalık. Ailemde bu kadar kalabalıkta yazılamayız diyor. Bende havuza çok yazılmak istiyorum." diye konuştu. Başvurular dün tamamen dolarken, Gül'ün isminin de kayıt yaptıranlar arasında olduğu öğrenildi.

Görüntü Dökümü
-----------------------
- Yoğunluktan detay
- Zümmeyye Gül'ün ağlaması
- Zümeyye Gül röp.
-Genel ve detay
(Haber- Kamera: Erkan ALTUNTAŞ AKSARAY DHA)

=====================================================

Mynet Youtube


En Çok Aranan Haberler