Kalın bağırsakta çeşitli nedenlere bağlı olarak meydana gelir. Tedavi edilmediği sürece hem yetişkinler hem de çocuklar için ciddi rahatsızlıklar oluşturabilir. Genelde yetişkinlerde görülen dizanteri, taşıdığı olumsuzluklar yüzünden bazı bağırsak ve mide rahatsızlıklarına zemin hazırlar. Bireylerin sosyal aktivitelerini ve iş hayatlarını, günlük pek çok faaliyeti olumsuz etkiler.
Toplum olarak dizanteriyle ilgili bilinçli olunmalıdır. İlk belirtileri görüldüğü andan itibaren bir doktora gidip gerekli tedavi yönteminin uygulanması gerekir. Eski dönemlere nazaran tıbbın son zamanlarda gelişmesine bağlı olarak hastalığın tedavisi eskiye göre çok daha kolay. Düzgün tedavi yöntemiyle hasta çok kısa sürede normal hayatına geri dönebilir.
Dizanteri, bağırsaklarda iltihaplanma şeklinde meydana gelen bir iç hastalıktır. Bulaşıcı özelliği bulunur ve sindirim sisteminde çeşitli bozukluklar meydana getirir. Hastalık, kanda meydana gelen sulu dışkılama olarak tanımlanır.
Bozulmuş ve mikroplu hale gelmiş yiyecekler ve sular vasıtasıyla yayılır ve çoğalır. Bozulmuş besinlerin vücut tarafından emilmesi çok fazla su ve mineral kaybedilmesine neden olur. Hastalar önce hafif karın ağrıları ve mide krampları hissetmeye başlar. Kana bulaşmış olan bakteri şiddetli şekilde etki gösterir. Enfeksiyon kapılmasından itibaren organizmalar bağırsaklarda yaşamaya başlar ve hastanın dışkısıyla yayılır. Dışkı kanlı ve mukuslu olarak görülür. Tedavi edilmediği zaman ölümcül olabilir.
Basilli ve amipli dizanteri olmak üzere iki çeşit hastalık türü bulunur.
Shigella bakterisinin pek çok çeşidi bulunur ve birbirleriyle oldukça benzer yapıya sahiptirler. Bakteriler ağız yoluyla vücuda girip uygun ortam bulduklarında vücuda yerleşirler. Daha çok kalın bağırsakta bulunan mukozaya yerleşmeyi tercih ederler ve burada zaman içinde çoğalmaya başlarlar. Mikropların çoğalması oldukça hızlı gelişir. Bu durum ise kanda alyuvarların artmasına sebep olur. Bununla birlikte vücutta derin yaralar oluşmaya başlar. Hastalığın bulaşmasına neden olan mikroplar sadece hasta ve taşıyıcı görevindeki insanlarda yer alırlar. Hastalığın iyileşme sürecindeki insanlar taşıyıcıdırlar. Bu süreçte bile hastalardan uzak durmak gerekir. Hastalığın kirli ortam, dışkı ve ağız yoluyla bulaştığı kesin olarak kanıtlanmıştır.
Birçok hastalığın nedeni arasında sayılan kirli sular, dizanterinin ortaya çıkmasındaki en büyük faktörlerden biridir. Hastalığa neden olan bakterilerin kirli sularda bulunma ihtimali oldukça fazladır. Bu suların kullanılması sonucu bakteriler kısa süre içerisinde insan vücuduna yerleşir.
Temiz olmayan yiyecekler de hastalığın başlıca nedenleri arasında yer alır. Özellikle sokaklarda üstü açık biçimde satılan yiyeceklerin üzerine pek çok kanatlı ve bakteri taşıyan hayvanlar konar. Bunun sonucunda da mikroplar o yiyecek üzerine bulaşır. Ayrıca güzelce yıkanmamış sebze ve meyveler de dizanteriye neden olabilir.
Hastalığın çeşitli bakteri ve mikroplar tarafından ortaya çıkması dizanteri bulaşır mı sorusunu net olarak cevaplar. Bu tür mikroorganizmaların yaşadığı yerlere yakın yerlerde yaşamak veya hasta biriyle yakın temas halinde olmak hastalığın bulaşmasına sebep olur. Büyük çoğunlukla insan dışkısı, kanalizasyon atıkları, çeşitli pislikler ve ağız yoluyla bulaşır. Tuvaletten çıkınca ellerin yıkanmaması veya düzgün ve yeterli miktarda temizlenmemiş gıdalar hastalığın bulaşmasını kolaylaştırır. Hastanın dışkısına konan uçan kanatlılar da hastalığın bulaşmasına yardım eder. Savaşların ve kıtlıkların neden olduğu kirli sular ve yiyecekler, kalabalık toplumlarım bulunduğu okullar ve yurtlar da hastalığın bulaşması için gayet uygun ortamlardır. Hastalığa neden olan bakteriler hasta ve taşıyıcı bireylerde bulunur. Bu yüzden hasta ve taşıyıcı insanlarla temas halinde olduktan sonra ellerin güzelce yıkanması gerekir.
Dizanteri hastaları tipik olarak, gittikçe şiddeti artan karın ağrılarından şikayetçi olur. Dizanteri, tedavi edilmediği durumlarda ise hayati tehlike oluşturan bir hastalık olma özelliğine sahiptir ve kas kramplarının yaşanmasına neden olur. Genellikle; kanlı, sulu, iltihaplı ve mukuslu ishal, ateş ve titreme hali, bulantı ve kusma, halsizlik, aralıklı olarak kabızlık ve sürekli olarak tuvalete çıkma isteği gibi belirtiler yaşanır.
Semptomlar, hastalığa sebep olan mikroorganizmanın vücuda girişinden sonra 1 ile 3 gün arasında bir sürede ortaya çıkar. Fakat semptomların ortaya çıkması bazen haftalar ya da ayları bulabilir. Bu durum bağırsak harici diğer bazı iç organların da hasar görmesine neden olur.
Dizanteri, kolon ve bağırsakları doğrudan etkiler. Karın boşluğunda şiddetli kramp ve ağrıların ortaya çıkmasına neden olur. Burada yaşanan karın ağrılarının oluşum nedeni de bağırsaklarda veya kolonda, şiddetli iltihaplanma yaşanmasıdır. Hastalığı ortaya çıkaran bakterilerin iltihap yapıcı özelliği bulunur.
İshal karın boşluğunun ağrımasına neden olur ve dizanteri sırasında normal seyrinden çok daha farklı ilerler. Hastalarda ishal, iltihaplı, mukuslu ve kanlı şekilde kendini gösterir. Bağırsaklarda iltihaplanma yaşandığı ve bağırsaklar enfeksiyon kaptığı için, dışkı bir miktar iltihap ve kan içerebilir. Hastalar ishal ile beraber çok fazla su ve mineral kaybeder. Tedavi edilmediği zaman tehlikeli sonuçların oluşabilir.
Vücut dışarıdan gelen, parazit, bakteri gibi mikroorganizmalar ile mücadele içine girer. Dizanteri bakteri temelli bir hastalık olduğu için organizmalar yüksek ateş ve titreme gibi sorunlara neden olabilir. Ateş yükselmesinin yaşanması gayet normal karşılanır.
Vücutta zehirlenmelere de yol açabilir. Bu nedenle vücudun bir tepkisi olarak mide bulantısı ve kusma gözlenebilir. Bazı kişilerde kusma sorunu ortaya çıkmayabilir. Hastalıkta genel olarak mide bulantısı ve iştahsızlık gözlenir.
Pek çok bakteri kökenli hastalıkta halsizlik yaşanır. Bakteriler vücudun kendini yorgun hissetmesine yol açar. Ayrıca yaşanan karın ağrıları, ishal, yüksek ateş de yorgunluk ve halsizliğe neden olur.
Hastalıkta yaşanan şiddetli ishal nedeniyle hastalarda sürekli olarak tuvalete çıkma isteği ortaya çıkar. Dışkılama olmasa bile sürekli bir tuvalete gitme isteği olur. Bu durum diğer hastalıkların da belirtisi olabilir.
Hastalığın belirtileriyle karşılaşıldığı takdirde mutlaka bir doktora gidilmesi gerekir. Tedavinin geç yapılması durumunda dizanteri ile beraber pek çok ciddi hastalık da gözlenebilir. Bu nedenle hastalığın belirtisi hissedildiği andan itibaren vakit kaybetmeden bir hekime başvurulmalıdır. Doktor hasta kişilere ilk olarak fiziksel muayene yapar. Sonrasında dışkı ve kan tahlili isteyerek dizanteri tanısı koyabilir. Yakın zamanda tropikal bölgelere gidilip gidilmediğini sorarak hastanın dizanteri olma riskini araştırır. Bunun dışında hastanın gösterdiği semptomların şiddetine göre ultrason ve endoskopi analizlerini de isteyebilir.
Hastalığın tedavisi hem ilaçlarla hem de ilaçsız yöntemlerle yapılabilir. Tedavide rehidrasyon terapisi, antibiyotik tedavisi ve antiromatizmal ilaçlar kullanılabilir.
Oral rehidrasyon kullanılarak terapiye başlanır. Hasta bol bol sıvı kullanımına teşvik edilir, bu sayede kaybedilen sıvı miktarı ve mineral oranı artırılmaya çalışılır. Eğer ishal ve kusma çok fazlaysa, damar yoluyla sıvı değişimi gerçekleştirilir.
Laboratuvar testlerini bekleme sürecinde dizanterinin yok edilmesi için ilaç tedavisi uygulanır. Eğer bu durum mümkün olmuyorsa, semptomların şiddetine göre hastalar antibiyotik ve amip öldürücü ilaçlarla rahatlatılır.
Eğer semptomların şiddeti çok fazla değilse doktor basilli dizanteri olduğuna karar verir ve hastaya ilaç vermez. Çünkü hasta çok büyük ihtimalle ilaçsız bir şekilde iyileşir. Bu türün örneklerinde yer alan hastalar bir hafta gibi bir sürede iyileşmeye başlar. Burada ağız yoluyla alınan rehidrasyon oldukça önem kazanır.
Amibik bir hastalık türünün teşhisi konulmuşsa hasta 10 gün boyunca antimikrobiyal ilaçların tedavisine başlar. Bu ilaçlarla hastalığın belirtisi azaltılır ve aynı zamanda amibinin vücut içinde hayatta kalmaması sağlanır.
Antiromatizmal ilaçlar da kullanılır. Bu ilaçlar daha hafif düzeyde ve daha ekonomik ilaçlardır. Hastalığın seyrine göre doktor tarafından önerilir. Amip enfeksiyonunun neden olduğu tür için kullanılır. İlaçlar laboratuvar ortamında denenmiştir.
Dizanteri kaç günde geçer sorusu kişinin özelliklerine ve hastalığın şiddetine göre değişkenlik gösterir. Dizanterinin 2 safhası bulunur. 2. safhada tedavi süreci 10-15 gün arası değişkenlik gösterir. 15 günün sonunda hasta normal hayatına devam etmeye başlayabilir. Hastalık 1. safhada ise bu süre 7-10 gün arasında değişebilir. 1. safha tedavi edilmediği durumda hastalık ikinci safhaya ilerler.
Hastalık çok şiddetliyse tedavinin hastane koşullarında yapılması gerekebilir. Enfeksiyonun bağırsaklarda olması nedeniyle, hastanın beslenmesi engellenir ve bu süreç hastalığın iyileşmesini geciktirir. Hastaların yüksek kalorili besinlerle ve küçük lokmalarla beslenmesi gerekir. Ağız yoluyla beslenemeyen hastalar damar yoluyla beslenmelidir. Bağırsaklarda enfeksiyon oluşmasını engelleyen antibiyotikler kullanılırsa bunların tedavi süresi ise 10-15 gün arasında değişebilir.