BİZE ULAŞIN
Gazeteci yazar 71 yaşındaki Doğan Yurdakul, Muğla'nın Datça İlçesi'ndeki evinde yaşamını yitirdi. Doğan Yurdakul, Datça'nın Mesudiye Mahallesi Damarası Mevkii'nde bayram tatilini geçirdiği evde hayatını kaybetti. Sabah saatlerinde gelen temizlik görevlisi tarafından ölü bulunan Doğan Yurdakul'un kalp krizi sonucu yaşamını yitirdiği sanılıyor.
Doğan Yurdakul'un evinde cesedini bulan Fatma Şahin'in, durumu jandarmaya bildirmesi üzerine, Datça Cumhuriyet savcılığı olayla ilgili soruşturma başlattı. Doğan Yurdakul'un cesedinin, ölüm nedeninin belirlenmesi amacıyla Muğla Yerkesik Adli Tıp Kurumu'na gönderileceği öğrenildi. Olay sırasında Doğan Yurdakul'un evinde yalnız olduğu belirtildi. Peki Doğan Yurdakul kimdir?
Doğan Yurdakul, 1946 yılında Aydın'da doğdu. Sivas eşrafından Muhasebecioğullarından Vali Şekip Yurdakul ile Cumhuriyet döneminin öğretmenlerinden Nermin Yurdakul’un oğlu, Doğan Avcıoğlu'nun eşi Sevil Yurdakul'un kardeşidir. Doğan Yurdakul, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunudur. Paris Sorbonne, Vincennes ve Cenevre üniversitelerinde lisansüstü öğrenim qören Doğan Yurdakul, Yenigün, Ulus, Vatan, Aydınlık, Evrensel, Siyah-Beyaz, Günaydın gazeteleriyle; Kim, Yön ve Devrim dergilerinde çalıştı.
Doğan Yurdakul, 32. Gün televizyon programının Ankara temsilciliğini yürüttü. Emekli olduktan sonra çevirmen ve yazar olarak kitap çalışmalarına ağırlık verdi.
ODA TV DAVASINDAN TAHLİYESİ
22 Şubat 2012 tarihinde İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi, "Odatv" davasının tutuklu sanığı gazeteci Doğan Yurdakul’un tahliyesine karar verdi. Mahkemenin verdiği kararı televizyonda geçen son dakikalardan öğrendiğini ifade eden Doğan Yurdakul, "Avukatlarım dün bana söylediler bir umut olduğunu. Tabii içeride umutlanmak iyi bir şey değil. Akşam haberlerinde alt yazıda gördük ve Nedim bana haber verdi" ifadelerini kullandı.
Cezaevinde kaldığı bir senenin nasıl geçtiği sorulan Doğan Yurdakul, "Zor geçti tabii. Benim doktorlarım Ankara'da ve genel bir kontrolden geçmem gerektiğini söyledi. Onun için Ankara'ya gideceğim. Ama fırsatı bulmuşken cezaevi hekimi Çetin Bey'e ve Silivri Devlet Hastanesi'ndeki Ali Karagöz'e çok teşekkür ederim, çok ilgilendiler. Biz onların sayesinde ayakta durduk" dedi. En çok neyi özlediği ve ne yapmak istediği sorulan Yurdakul, yeğenleriyle hasret gidereceğini ve kızıyla telefonda konuşacağını ifade etti.
