Vanessa Centeno, vücudunda akciğerlerini tıkayan ölümcül kan pıhtıları oluştuğunu öğrendiğinde çok şaşırmıştı.
Ama asıl şoku, bu kan pıhtılarının neden oluştuğunu öğrendiğinde yaşadı.
Boston'da yaşayan pazarlama uzmanı Vanessa da, dünya genelindeki milyonlarca başka kadın gibi doğum kontrol yöntemi olarak hapları kullanıyordu.
Ama kadınların çoğunun aksine, Vanessa'da hapların nadir görülen yan etkileri belirmeye başladı. Oluşan bu kan pıhtıları da hayatını tamamen değiştirdi.
"Merdivenlerden çıkıyordum, bir anda posta kutusuna tutunmak zorunda kaldım çünkü nefesim tamamen kesilmişti. Daha önce hiç bu kadar nefessiz kalmamıştım. İçime çekebildiğim kadar hava çekmeye çalıştım" diye anlatıyor Vanessa yaşadıklarını.
Nefes almakta zorlanmasına rağmen işe gitti. Erkeç çıkıp yürüme mesafesindeki kliniğe uğradı:
"Hava yollarımı açması için bir nebülizatör verdiler. Biraz daha iyi hissediyordum, nefesim yavaş yavaş normale dönüyordu. Vücudumu taradılar ve akciğerlerimde bir gölge tespit ettiklerini, büyük olasılıkla pnömoni olabileceğini söylediler."
Ama ertesi gün klinik Vanessa'yı aradı ve gördüklerinin pnömoni olmadığını, daha fazla test yaptırması gerektiğini söyledi.
Bir ay boyunca doktorundan randevu alamayan Vanessa'nın nefes alışı giderek kötüye gitti ve kliniğin tavsiyesi doğrultusunda astım spreyi kullanmaya başladı.
"Sonunda olan oldu" diye anlatıyor Vanessa sonrasını:
"Çamaşır yıkarken merdivenlerden inip çıkıyordum ve nefes almaya çalışıyordum. Üstümdeki tulumun fermuarını açtım ve mutfak zeminine düştüm. Çünkü hiç nefes alamıyordum.
"Bedenim ağrıyordu, midem, göğsüm, kollarım ağrıyordu. Kalp krizi geçiriyorum sandım."
Vanessa hemen hastaneye gitmedi ama doktorunu aradı. Hemşireler mümkün olan en kısa sürede gelmesi gerektiğini söylediler.
"Ertesi gün doktoru görmeye gittim. Bütün semptomları anlattım, beni kontrol etti ve CT taraması yaptırmamı istedi. Ben de daha büyük bir hastaneye gittim.
"Sonra hatırladığım, bir sürü kabloyla monitörlere bağlı olduğum ve damarımdan enjeksiyon yapıldığı. Her şey o kadar hızlı oldu kafam karmakarışık oldu.
"Meğer göğüs bölgemde kocaman bir kan pıhtısı varmış, çözülmeye ve akciğerlerimin büyük bir kısmını bloke etmeye başlamış."
Vanessa iki gün hastanede geçirdikten sonra taburcu oldu ama kendi evinde de iki hafta yatalak kaldı.
Doktorlar kan pıhtısının oluşmasının en geçerli sebebi olarak yeni kullanmaya başladığı doğum kontrol hapları olabileceğini söyledi. Çünkü vücuduna giren tek yeni şey bu haplardı.
"Eğer bir gün daha beklemiş olsaydım ölebilirmişim. Durum o kadar kötüymüş" diyor Vanessa.
Çok nadir görülen bir durum. İngiltere Ulusal Sağlık Hizmetleri'ne (NHS) göre, "bir yıl boyunca doğum kontrol hapı kullanan 10 bin kadında kan pıhtısı oluşma vakası 5 ila 12 arasında değişiyor. Hap kullanmayan 10 bin kadın arasında da her yıl damarlarında kan pıhtısı tespit edilen vaka sayısı da 2."
NHS, şüphe duyan kadınların mutlaka doktorlarıyla görüşmeleri tavsiyesinde bulunuyor.
Dünya genelinde doğum kontrol hapı kullanan kadınların sayısı 150 milyondan fazla. Haplar, Avrupa, Avustralya ve Yeni Zelanda'da en yaygın doğum kontrol yöntemi.
Afrika, Latin Amerika ve Kuzey Amerika'da en yaygın ikinci, Asya'da ise en yaygın üçüncü yöntem.
Hormonlarla ilgili her doğum kontrol yönteminde olduğu gibi hapların da yan etkileri var. Bunlara en yaygın görülen ve konuşulan, ruh halindeki ani dönüşümler ve kiloda dalgalanmalar dahil.
Daha nadir görülen yan etkilerden olan kan pıhtısı oluşumu da hayati tehlikeye neden olabilir.
Kan pıhtısının oluşmasında, vücuda verilen hormonlar, yaş, aileden kalıtımsal nedenler ve fazla kilolar ve sigara gibi yaşam tarzıyla bağlantılı faktörler rol oynayabilir.
Londra Guy's and St. Thomas Hastanesi tromboz ve hemostasis uzmanı Prof. Beverley Hunt, "Ağızdan alınan karma haplar, kullanılan tipe bağlı olarak kan pıhtısı oluşma riskini dört ila sekiz kat artırıyor. Ama gebelik riski daha yüksek, dolayısıyla karma hap almak, hamile kalmaktan daha iyi" diyor.
Doğum kontrol haplarının içeriğinde, östrojenin sentetik bir versiyonu veya projesteron veya vücudun içinde üretilen her iki hormonun kombinasyonu var.
Güney Afrika'da Pretorya Steve Biko Üniversite Hastanesi'nde kadın doğum uzmanı olan Dr. Zozo Nene, "Östrojen, yumurtaların evi olarak görülen foliküllerin gelişimini sağlıyor. Yumurtalar olgunlaştığında ovülasyon oluyor. Ovülasyon sonrasında da gebelik" diyor ve ekliyor:
"Östrojen çok yüksek olduğunda, folikülleri uyarıcı hormonların üretildiği beyne negatif geri bildirim gidiyor, dolayısıyla folikül gelişmemesi, ovülasyon olmaması için, haplardaki östrojeni verdiğinizde bu hormonu bastırıyorsunuz."
Dr. Nene, projesteronun birkaç şekilde koruma sağladığını anlatıyor: Birincisi, rahim ağzı çevresindeki mukusu kalınlaştırarak spermin penetre olmasını engelliyor. İkincisi, rahim içi dokusunu incelterek impantasyon olmasını engeller. Fallop tüpleri içinde, yumurtalar ile spermin buluşmasını önler. "İki hormon ovülasyon veya impantasyonu önlemek için sinerji içinde çalışır" diyor Dr. Nene.
Ortak yan etkileri de bulantı, kusma, kilo alımı, şişkinlik ve akne oluşumu. Dr. Nene bu etkileri şöyle anlatıyor:
"Bazıları libidonun düşmesinden, baş ağrısından, memelerde hassasiyetten, ruh halindeki ani değişimlerden şikayetçi oluyor.
"Östrojen ve projesteronların içerikleri var. Dolayısıyla yan etkileri bu hormonlarla bağlantılı.
"Yan etkilere neyin sebep olduğunu bilmek önemli. Bulantı ve kusmanın genelde östrojenin yan etkisi olduğunu biliyoruz."
"Kan pıhtılaşmasındaki artan risk faktörünün kimde bulunduğunu bulmak gerekir. Benim deneyimime göre genelde vücut kitle endeksi yüksek kadınlarda görülüyor."
Bir yıldan uzun süre geçmiş olmasına rağmen Vanessa hala eski hayatına dönmekte zorlanıyor ve yaşadıklarıyla ilgili şunları söylüyor:
"Bir anda akciğer embolisi oldum ve altı ay boyunca kan sulandırıcı ilaçlar almak zorunda kaldım. Düşmemeye çalıştım, bir yerimin çizilmemesine dikkat ettim. Çünkü her şey iç kanamaya neden olabilirdi.
"Bu olaydan sonra yaşadığım stres sonrası bozukluk gerçek dışı bir seviyeye ulaşmıştı. Çamaşır yıkamak bunun en büyük tetikçisi.
"Kendime iyi olduğumu, tehlikede olmadığımı hatırlatmam gerekiyor.
"Gerçekten neden böyle bir şey yaşadığımı bilmiyorum. Üniversite yıllarım boyunca da daha önce de hap alıyordum ve geçen yıl yeniden hap almadan önce nexplanon implantasyonu yaptırmıştım."
Kadınların doğum kontrol için hap veya başka yöntemler kullanmasının birçok sebebi var. Mali sebepler de genelde göz ardı ediliyor.
Vanessa kalıcı bir iş bulana kadar Boston'da sözleşmeli personel olarak çalıştı bu nedenle de implantasyonu tercih etti. Yaşadıklarını, nasıl etkilendiğini şöyle anlatıyor:
"Üç ay içinde iş bulamazsam diye Nexplanon implantının doğum kontrol için yeterli olacağını düşündüm. İmplant gayet iyiydi ama benim için bir yan etkisi çok kilo almam oldu.
"Sanıyorum bu ticari reklamların yan etki olabilir veya ölüm riskine neden olabilir uyarılarına karşı yeterince duyarlı davranmıyoruz.
"Her zaman benim başıma gelmez diyoruz. Ama geldi, hayatımı alt üst etti ve dünyamı alt üst etmeye devam ediyor."
Vanessa, 'erkekler için inşa edilen bir dünyada yaşamanın bütün yükü kadınların üstlenmesi anlamına geldiğini ve doğum kontrolünün de buna dahil olduğunu' söylüyor:
"Adet oluyoruz, sürekli ağrı çekiyoruz. Bu ağrıyı çekmemiz gerekiyor, bir şey söylersek 'her ay oluyor alışmış olman lazım' deniyor.
"Kadınların kendileri için iyi olan şeyleri alması lazım, önümüze bu sunuluyor diye, almak zorundayız diye almamalıyız. Daha iyi yollar olmalı. Her şey daha iyi olmalı."