Gaziosmanpaşa'da bir ailenin tek çocuğu olan Birgül Demirova, doğumundan önce annesine verilen Hepatit B virüsü taşıyan kan yüzünden annesi ile aynı kötü kaderi paylaşıyor.
1996 yılında meydana gelen olayda, anne Emine Demirova'nın tedavi gördüğü hastanede kendisi ile aynı ismi taşıyan AIDS hastasının raporları karışmış ve anne ile kızına bu nedenle yanlışlıkla AIDS teşhisi konmuştu. Aradan geçen 10 yılın ardından Emine Demirova'nın en büyük hayali sağlığına kavuşmak. Küçük Birgül'ün (10) en büyük hayali ise okumak ve kendisi ile aynı kaderi paylaşan hastaları kurtarmak için doktor olmak.
1996 yılında Haseki Hastanesi'nde doğuma alınan Emine Demirova'ya (37) sezaryen sırasında aşırı kanama nedeniyle 2 ünite kan verildi. Doğumdan 6 ay sonra mide bulantısı, halsizlik ve yüksek ateş şikayeti olan Emine Demirova eşi tarafından Şişli Etfal Hastanesine kaldırıldı.
Burada tedavi altına alınan ve 20 gün yatan Emine Demirova'ya yapılan tahlillerde, doğumda verilen kan nedeniyle Hepatit B olduğu teşhisi konuldu. Yapılan tahliller sonucu, doğumundan önce anneye hastalıklı kan verildiği için küçük kızın da Hepatit B olduğu anlaşıldı. Bütün bunların üzerine Şişli Etfal Hastanesi'nde yattığı serviste kendisinin ismiyle aynı ismi taşıyan Emine Demirova'nın raporları, adı Emine olan AIDS hastasının raporlarıyla karıştı. Anne ve minik kıza bu kez de AIDS teşhisi konulurken, raporlar üzerine Sağlık Bakanlığı yetkilileri devreye girerek, aileye yardım yapılacağını açıkladı.
Aynı zamanda dönemin İstanbul Valisi Kutlu Aktaş da her türlü imkanın sağlanacağını, hasta olan anne ile küçük kızın Çapa Eğitim ve Araştırma Hastanesinde tedavi altına alınacağını belirtmişti.
O dönemlerde tedavi için Çapa Tıp Fakültesi'ne eşini ve kızını götürdüğünü söyleyen 40 yaşındaki Cevdet Düztaş, "Hastane yetkilileri Vali evrakları onaylamadığı için tedaviyi başlatamayız" dediklerini belirterek "Eşim şimdi siroz oldu. Tüm vücudu yara ve büyük acı çekiyor. Kaşıntı nedeniyle de yaraları kapanmıyor. Kızım Birgül ise sürekli ateşleniyor ve kusuyor. Zaman zaman vücudunda yaralar da çıkıyor. Hastalığı yüzünden okula alınmıyor. Milli Eğitim Müdürlüğü evde eğitime devam etme kararı verdi ve bir öğretmen görevlendirdi. Eğitim vermesi için görevlendirilen öğretmen düzenli olarak gelmiyor ve 2 saat durması gerekirken 10 dakika bir şeyler gösterip gidiyor. Ben hamallık ve ayakkabı boyacılığı yaparak geçimimi sağlıyorum. Yetkililerden tek isteğim eşim ve kızımın tedavisinin yapılması, çocuğumun okuluna gidebilmesi" dedi.
Doğum sırasında anne karnından alınmadan verilen hastalıklı kan sebebiyle Hepatit B olan 10 yaşındaki Birgül, "Okula hiç gidemedim. Evimize gelen öğretmenimi çok seviyorum. Benim kitabım yoktu. Evimize baktı ve bana masa, sandalye, kalem, kitap getirdi. En büyük hayalim okula gidebilmek ve doktor olup hastaları iyileştirmek" şeklinde konuşmak.
Raporların karışması yüzünden AIDS damgasından bir türlü kendilerini aklayamadıklarını söyleyen Cevdet Düztaş ise çaresizliğini göz yaşı ile bastırmaya çalışırken, çaresiz aile 10 yıldır çektikleri çileye bir son verilmesi için yetkilileri duyarlı olmaya çağırıyor.