Doktorların yorgunluğu hiç bitmiyor
ANKARA (İHA) - Hekimlerin iş başında geçirdikleri zaman azalmasına rağmen, aşırı yorgunluk durumlarında önemli bir fark gözlenmedi.
ABD'de yapılan bir araştırma, çalışma saatleri azaltılan hekimlerin duygusal yorgunluk, depresyon hali ve kişisel başarı tatmini düzeyinin, eski çalışma tempolarındaki düzeyle neredeyse aynı olduğunu ortaya koydu. Archieves of Surgery dergisinde yayınlanan bir çalışmaya göre, iş başında harcadıkları zaman azaltılmasına rağmen hekimler kendilerini çok yorgun ve bitkin hissediyor. ABD'de zorunlu çalışma saatlerinin yasayla sınırlanmasının sağlık çalışanlarına etkilerini inceleyen araştırma sonucunda, iş saatinde azaltmaya gidilmesinden önceki ve sonraki aşırı yorgunluk durumlarında istatistiksel olarak anlamlı bir değişiklik görülmediği ifade edildi.
Söz konusu sınırlama, uzun çalışma saatlerinin hasta güvenliğini etkileyebileceği gerekçesiyle getirildi. Konu ilk olarak New York'ta bir hastanede hastanın hekimin aşırı yorgunluğuyla ilişkilendirilen ölümü nedeniyle gündeme geldi. Araştırmada, çalışma saati sınırlaması etkilerini göstermeye başladıktan önce ve sonra sağlık çalışanlarından elde edilen ölçümler karşılaştırıldı. Sonuçlar, hekimlerin yeni kurallardan sonra haftada 100 saat yerine 82 saat çalıştıklarında işlerini daha özenle yaptıklarını, evlerini aramak ya da klinik seminer gibi resmi eğitim aktiviteleri için harcadıkları zamanda da azalma olduğunu gösterdi. Ameliyathane ve klinikte geçirilen süre aynı kalırken hekimlerin hastaların tedavisinde hala yeterli deneyimi edindikleri de belirlendi. Aşırı yorgunlukla ilgili ölçümlerde küçük farklılıklar saptandı. Ancak duygusal yorgunluk, depresyon hali ve kişisel başarı tatmini düzeyinin kurallardan önce ve sonra neredeyse aynı olduğu gözlendi.
Araştırmacılar, "hekimin görev saatlerini ameliyathane deneyimi, klinik işler ve hasta bakımı üzerinde büyük çaplı bir uzlaşma planı olmadan da azaltmak mümkün. İş saatinde azaltmaya gidilmesinden önceki ve sonraki aşırı yorgunluk durumlarında istatistiksel olarak anlamlı bir değişiklik görülmedi" görüşünü dile getirdi.
