HABER

Dolandırıcılara dava açıldı

İSTANBUL (İHA) - Dubai'de faaliyet gösteren 3 bankayı, kurdukları hayali şirket vasıtasıyla sanal ortamda mal alınmış gibi göstererek dolandırdıkları iddia edilen 2'si İranlı 7 sanık hakkında, 1 ile 25 yıl arasında değişen hapis cezaları talebiyle dava açıldı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, Ankara Aşır Ceza Mahkemesi'nde Perviz Sham ve Nazer Majid Boukani'nin de aralarında bulunduğu bazı kişiler hakkında, kurdukları hayali şirketten, kredi kartı şifrelerini çözdükleri birçok kişinin kartlarını kullanarak sanal ortamda mal satın alınmış gibi gösterip, dolandırıcılık yaptıkları iddiasıyla dava açıldığı belirtildi. Sanıklardan Perviz Sham'ın İran uyruklu Masoud Puresmail Niyazi, Nazer Majid Boukani'nin de İran uyruklu Ata Hamedi Niari olduğunun anlaşıldığı, ayrıca sanıkların dava konusu şirketi sahte kimliklerle satın aldıklarının ortaya çıktığı da iddianamede yer aldı.

Sanıkların Dubai'de gerçekleştirdikleri dolandırıcılık olayına ilişkin evrakın "yetkisizlik kararı" ile İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderildiğinin anlatıldığı iddianamede, Ankara'daki olayın ardından sanıklardan Yavuz Yılmaz'ın, Ata Hamedi Niari ve firari Ghasemail Najafi ile İstanbul'da bir araya gelerek banka dolandırmak konusunda fikir birliğine vardıkları belirtildi. İddianamede, sanıkların yapmayı planladıkları işlemleri Dubai'de daha rahat gerçekleştirebileceklerini anladıkları da kaydedildi.

Sanıkların Ghasemail Najafi'nin kardeşini Dubai'ye gönderdikleri, burada paravan bir şirket kurdurdukları, şirket adına Dubai'de kurulu 3 bankada interaktif hesap açtıkları anlatılan iddianamede, bu arada Yavuz Yılmaz'ın Isparta'ya giderek "hacker" Metin Arıkaya, Pınar Ener ve firari sanık Kadir Veli Karaçetin ile işlemlerin nasıl yapılacağı ve elde edilen paranın nasıl paylaşılacağı konusunda görüştüğü kaydedildi.

Firari sanık Kadir Veli Karaçetin'in sanal ortamda kullanılan yabancı uyruklu şahıslara ait 5 bin kredi kartının kart numaraları, şifresi, son kullanma tarihleri ve 3 rakamlı güvenlik kodlarını ele geçirdiği kaydedilen iddianamede, diğer sanıklar tarafından bu bilgiler kullanılarak Dubai'deki hayali şirketten havyar ve safran alınmış gibi işlem yapılıp, şirketin 3 bankada bulunan hesaplarına para aktarıldığı belirtildi.

İddianamede, ayrıca bu paraların bankalardaki hesaplardan çekilerek Kapalıçarşı'daki bir döviz bürosunun elemanı olan Coşkun Kuvet aracılığıyla elden Yavuz Yılmaz'a teslim edildiği, Yılmaz'ın da paraları payları oranında diğer sanıklara ilettiği, kredi kartı sahiplerinin ve bankaların durumu fark etmesi üzerine olayın ortaya çıktığı ifade edildi.

Teşekkülün Türkiye'de oluşturulmasına rağmen eylemlerin yurtdışında ve yabancı uyruklu kişilere karşı gerçekleştirildiğinin tespit edildiği, kart sahipleri arasında Türk bulunmadığı belirtilen iddianamede, yabancı uyruklu Masoud Puresmail Niyazi ve Ata Hamedi Niari hakkında Dubai'de işledikleri "dolandırıcılık" suçu nedeniyle TCK'nın ilgili maddesi gereğince dava açılamayacağı vurgulandı.

İddianamede, birlikte yaşayan Metin Arıkaya ile Pınar Ener'in evlerinde ele geçirilen CD ve Hard Disk, bir otomobilde ele geçirilen el yazısıyla yazılmış teşekkül üyelerine para dağıtımını gösteren doküman, sanıkların aralarındaki haberleşmeye ait elektronik postalar ve iletişim tespit tutanaklarından sanıkların söz konusu eylemleri gerçekleştirdiklerinin anlaşıldığı ifade edildi.

İddianamede, sanık Yavuz Yılmaz'ın "cürüm işlemek amacıyla teşekkül oluşturmak" ve "dolandırıcılık" suçundan 10 ile 25 yıl arasında, Metin Arıkaya, Pınar Ener, Burhan Yılmaz ve Çoşkun Kuvet'in "cürüm işlemek amacıyla oluşturulan teşekküle üye olmak" ve "dolandırıcılık" suçlarından 10 ile 24'er yıl arasında ağır hapis cezasına çarptırılması istendi. Masoud Puresmail Niyazi ve Ata Hamedi Niari'nin ise "cürüm işlemek amacıyla oluşturulan teşekküle üye olmak" suçundan 1 ile 2'şer yıl arasında hapis cezasına çarptırılması talep edildi.

Sanıkların yargılanmalarına İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlanacak.

En Çok Aranan Haberler