Dünya tarihinin en eski ticaret merkezi olan Kültepe, Kaniş-Karum ören yerinde 2014 yılı kazı çalışmalarını önümüzdeki günlerde başlatacaklarını belirten Prof.Dr. Kulakoğlu, kazı alanında bulunan eserlerle ilgili bilgi verdi.
Prof.Dr. Kulakoğlu, kazı alanında dönemine göre büyük bir medeniyetin varlığı ve yerel halk ile Asur'dan gelen tüccarlar arasında çok ciddi bir ticaret ilişkisinin bulunduğundan söz etmenin mümkün olduğunu ifade ederek sözlerini şöyle sürdürdü: ''1948 yılından itibaren Kültepe’de yapılan kazılarda 25 bine yakın tablet keşfedildi. Bu tabletlerin büyük bir çoğu ticari, ekonomik konulara ilişkin tabletler, vesikalar. Bunlar içinde o zaman Anadolu’ya gelmiş tüccarların yaptıkları bütün harcamalar, ödemeler, sattıkları malların karşılıkları ve buna benzer her türlü iktisadi konu kaydedilmiş.
Aslına bakarsanız bu kayıtlar, para ile ilgili her konuyu içeriyor. Bu konuların arasında çok ilginç olaylar da var. Bunların arasında en azından söylenebilir ki, günümüzde de halen kullanılan muska benzeri ya da kötü ruhlara karşı yazılmış metinler de var. Onlardan bir tanesinde insanların kara göze karşı, kara büyüye karşı yaptıkları bir çeşit dua metni var. Orada, insanların sağlıklı yaşayabilmeleri için kötü gözlerden uzak durmasından bahsedilir ki aynı şekilde 'kötü gözler', 'kem gözler' diye başlayan bir çok deyiş vardır Anadolumuzda.''
Prof.Dr. Kulakoğlu, günümüzden 4 bin yıl önce yapılan büyü ya da yazılan muskalarda hiç bir zaman bir kişi için kötülük amaçlanmadığını da vurgulayarak sözlerini şöyle sürdürdü: ''Anadolu’da ya da Kültepe’de ele geçirilen metinlerin hiç birisi, kötülük yapmak üzerine kurulmamıştır.
Hiç birisinde birisinin kötülüğü üzerine metin yoktur. Hepsi insanların kendilerini korumak için yaptıkları şeylerdir. Örneğin kara köpeğe karşı yaptıkları büyüden bahsedilir ya da doğum sırasında annenin rahat doğum yapabilmesi için metinler vardır. Bunlar belki de evlerin duvarlarında, evlerde bir şekilde saklanıyordu. Şimdi günümüzde insanların nasıl boyunlarına taktıkları muskalar varsa o dönemde de bizim bildiğimiz Kültepe’den çıkarılan üzerinde çivi deliği dahi bulunan tabletler var. Onlar da büyük olasılıkla evin duvarlarında ya da rafında duran, evi kötü ruhlara karşı korumak için yapılmış büyü ya da muskalar idi''
KÜLTEPE'DEKİ BÜYÜ TABLETLERİ
Kültepe, Kaniş-Karum Kazı Başkanı Prof.Dr. Fikri Kulakoğlu, kazılarda bulunan muska ya da büyü metinleriyle ilgili şu bilgileri verdi:
''Kültepe’de ele geçirilen büyü uygulamalarının Eski Babil veya sonraki Hitit metinlerinde örneklerini gördüğümüz, bağlama büyüsü ya da kara büyü gibi kötü niyetle yapılan büyüler olmadığı görülmektedir. Bunlar daha çok hastalıklara ve kötü cine karşı koruma amaçlı yapılmış pozitif büyülerdir.
Yukarıda bahsettiğimiz büyü metinlerinden Kt. 94/k 821, biçim olarak da günümüzdeki muskalara benzer bir şekle sahiptir. Üst kısmında delikli bir çıkıntı bulunan tablet, hastanın iyileşmesine yardımcı olması amacıyla veya evdeki kötü ruhu kovmak için odanın duvarına asılmış olmalıdır.
1948 yılı kazılarında ele geçirilen tabletlerden Kt. a/k 611, muhtemelen ana kervandan ayrılmış küçük kervandaki insanları bir kara köpeğe karşı korumak için yapılmış büyüyü içermektedir.
Kt. 90/k 178 numaralı belgede iki büyü kayıtlıdır. Bunlardan ilki, ay ilahı Sin’in ineğine benzetilen, doğum aşamasındaki bir anneye yardımcı olmak amacıyla; diğeri de yeni doğan bebeklerin yakalandığı sarılık hastalığına karşı yapılmıştır.Kt. 94/k 520 numaralı belgenin konusu ise kötü göze karşı yapılmış bir büyüdür.''
(İHA)