ANKARA (ANKA) - DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, CHP'nin Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkan adayı Murat Karayalçın'ı "DSP İl örgütünün de destekleyeceği" iddialarına ilişkin soruları yanıtlarken, "DSP il örgütünün destekleyeceği doğru haber değil. Çünkü şimdiden ne yapacağımız belli değil" şeklinde cevaplandırdı.
DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, TMMOB Ziraat ve Kimya Mühendisleri Odası'nın Dünya Gıda Günü nedeniyle, Milli Kütüphane'de düzenlediği "Gıda Egemenliği: 21. Yüzyılın Ayıbı Açlık" konulu sempozyumun açılışına katıldı. Sezer, burada, gazetecilerin SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın'ın CHP'nin Ankara Büyükşehir Belediyesi adayı olacağı yönündeki soruları cevaplandırmaktan çekindi. Sezer, "Karayalçın'ı DSP İl örgütünün de destekleyeceği söyleniyor? Nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna ise, "DSP il örgütü'nün destekleyeceği doğru haber değil. Çünkü şimdiden ne yapacağımız belli değil" şeklinde cevap verdi.
Sezer sempozyumla ilgili yaptığı konuşmada da, "Sol politikaları hayata geçirme iddiasında olanlar zenginleşmeyi, üretimi, yatırımı da öne alan bir çalışmayı, sosyal adaletle birlikte sosyal hayata geçirmenin bir yolunu bulmalıdırlar" diye konuştu.
Türkiye'de yoksulluk sınırının bin 200 YTL olarak değerlendirildiğini hatırlatarak, "20 milyon insan bunun altında bir gelire sahipse, bu ülkede gerçekten sosyal adalette bir sorun var demektir" dedi. Kendilerinin sol parti olarak sosyal adaletten, dar gelirlilerden, çiftçilerden yana olduklarını ve başka türlüsünün düşünülemeyeceğini söyleyen Sezer, ancak artık çağımızda sosyal adaletin zenginlikte gerçekleştirilmesi gerektiğine dikkat çekti. Sezer, "Yani sol politikaları hayata geçirme iddiasında olanlar zenginleşmeyi, üretimi, yatırımı da öne alan bir çalışmayı, sosyal adaletle birlikte sosyal hayata geçirmenin bir yolunu bulmalıdırlar. " diye konuştu.
-"TARIM VE GIDA ANA SİYASAL ARAÇLAR OLARAK KULLANILIYOR"
Tarım ürünlerinde ithalat, ihracaat açığının 3,5 milyar dolara yükseldiğini kaydeden Sezer, bu durumdan "tarımla, çiftçilikle zenginleşilmez, başka şeylerle yapalım diyenler"in sorumlu olduğunu söyledi. Sezer, "Avrupa Birliği ülkelerinde 70 milyar avrolara varan, ABD'de 50 milyar dolara varan rakamlarla çifti desteklerken, bizim 4 milyar dolarlık çiftçiye desteğimiz çok görülüyor" dedi.
Sezer, son dönemlerde tarım ve gıdanın ana siyasal araçlardan birisi haline getirildiğini iddia ederek, bunun "gerçekten çok tehlikeli ve hiç de ahlaki olamayan" bir durum olduğunu ifade etti. Güvenli gıdaya ulaşmanın herkesin hakkı olduğunu savunan Sezer, "Ama ülkemizde de dünyada olduğu gibi sosyal adaletsizlik dizboyu. Bu sosyal adaletsizlikle, gelir dengesizliğiyle, gelir ve üretim eksikliği ile güvenli gıdaya ulaşmak ne yazık ki belli kesimli açısından mümkün olmayan hale geliyor" diye konuştu.
-BİLİM İNSANLARINA "YEREL YÖNETİMLERDE GÖREV ALIN" ÇAĞRISI
Sezer, nitelikli gıdaya ulaşmanın öneminin yanı sıra ham maddeden başlayıp tüketiciye kadar bütün aşamalardaki kontrol ve denetimin de önemini vurguladı. Kontrol ve denetimin bilimsel anlamda gerçekleştirilmesinin yanı sıra, yerel yönetimlere de bu anlamda göerev düştüğünü belirten Sezer, bilim insanlarına yerel yönetimlere katılma çağrısı yaptı. Sezer, "Bu noktada ‘yozlaşmış' siyasetimizin bilimle buluşmasının son derece önemli olduğunu düşünüyorum. Önümüzde bir yerel seçim var, bu işin uzmanlarını yerel yönetimlerde yer alması, gıda güvenliğinin sağlanması açısından son derece önemli. Kim hangi siyasal partiyi kendine yakın görüyorsa, orada olsun. Bilim insanlarının siyasette yer alması var olan tıkanıklıkların aşılmasında son derece önemli" dedi.