İSTANBUL (AA) - Başbakanlık Kamu Diplomasisi Koordinatörü Doç. Dr. Ali Osman Öztürk, "Yumuşak güç unsurları, sert güçle desteklenirse, ekonomimizle, sosyal yapımızla her şeyi üst üste koyduğunuzda geldiğimiz noktada itibarımızı arttırmak adına önemli oluyor. Hükümet politikalarımız tutarlı olmak durumunda. Artık sadece söz söylemekle insan haklı olmuyor. Dünya gerçekten 5'ten büyük. Bunları yaptıklarınızla yan yana koymanız gerekiyor. Diplomaside yumuşak güç dediğimiz alan Türkiye'de son günlerde ciddi mesafe aldı." dedi.
Başbakanlık Kamu Diplomasisi Koordinatörlüğü tarafından Yıldız Teknik Üniversitesi Davutpaşa Kampüsündeki İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Prof. Dr. Murat Demircioğlu Konferans Salonunda düzenlenen "Üniversite Buluşmaları" etkinliğinde Öztürk, "Yeni Dönem Diplomasi" başlıklı sunum yaptı.
Kamu diplomasisinin üzerinde yoğunlaşılması gereken bir kavram olduğunu dile getiren Öztürk, "Soğuk savaş döneminde, kapitalizm ve sosyalizm arasında 'bizim sistemimiz daha iyi' tartışmalarının yaşanmasıyla ideolojik tartışma ve çift kutuplu dünya oluşmaya başladı. 1990 sonrası küreselleşmeyle bilgi teknolojilerinin gelişmesiyle dünyada sınırlarının kalkmasıyla bilgiler hızla akmaya başlayınca propagandanın çok önemi kalmadı. İki kutuplu dünya başarısız olunca geriye tek kutuplu yeni sistem kaldı. Burada esas mesele küresel medya oldu. Küresel medya ana aksın, ana tartışmalarını belirlemeye başladı." değerlendirmesini yaptı.
Ülkelerin güçlerinin sert ve yumuşak güç unsurları şeklinde tanımlandığını anlatan Öztürk, sert güç unsurlarının temelinde ekonomi, sanayi ve endüstri olduğunu, yumuşak güç unsurlarının da kamu diplomasisi alanları olduğunu söyledi.
Öztürk, yumuşak gücün bir ülkenin kültürel, insani değerleri, uyguladığı hükümet politikalarıyla kendi cazibesini arttırabilmesiyle ilgili olduğunu dile getirerek, şunları kaydetti:
"Ekonomiden spora, sanattan eğitime kadar her alanda bir ülkenin saygınlığı artık bilgi toplumunda takip edilmekte. Üniversitelerimizin yurtdışında tanınması yumuşak gücümüzdür. İnsani değer olarak örnek verirsek, 3,5 milyon Suriyeli aramızda. Bugün Birleşmiş Milletler'in Genel Kurulunda gencecik bir Suriyeli kızımız Türkiye'ye, bizlere teşekkür etti, Türk halkına, Türk milletine... Bu hepimizin belli bir insani değere sahip olduğumuza ve artık uluslararası platformlarda en yüksek notada söyleyebilmemizi sağlıyor. Bu hiç de kolay olmadı. Yumuşak güç unsurları, sert güçle desteklenirse, ekonomimizle, sosyal yapımızla her şeyi üst üste koyduğunuzda geldiğimiz noktada itibarımızı arttırmak adına önemli oluyor. Hükümet politikalarımız tutarlı olmak durumunda. Artık sadece söz söylemekle insan haklı olmuyor. Dünya gerçekten 5'ten büyük. Bunları yaptıklarınızla yan yana koymanız gerekiyor. Diplomaside yumuşak güç dediğimiz alan Türkiye'de son günlerde ciddi mesafe aldı."
Öztürk, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başbakanlığı döneminde 2010'da kurulan Kamu Diplomasisi Koordinatörlüğü'nün 24 Haziran sonrası yeni bir yapıya kavuşacağını ifade ederek, koordinatörlüğün faaliyetleri hakkında bilgi verdi.
Yurtdışı Türkler ve Akraba Toplulukları Başkan Yardımcısı Hüseyin Gündoğar da "Türkiye'nin Yurtdışı Faaliyetleri" başlıklı sunum yaptı.