Onlar yaptıklarıyla adlarını tarih kitaplarına yazdırdılar. Yaşadıkları aşklar da yaptıkları gibi dilden dile dolaşıp adeta destanlaştı. İşte dünyanın en ünlü 12 aşk hikayesi...
Öyle güçlü bir aşk yaşadılar ki ayrılmaları için savaş başlatıldı. Mark Antony, Kleopatra’ya olan aşkı yüzünden karısı Octavia’dan ayrılınca, Octavia’nın erkek kardeşi Octaivan roma ordusunu onları yok etmek için Mısır’a getirmiştir. Fakat iki aşık ayrılmak yerine intihar etmeyi tercih ettiler; gerçek Romeo ve Juliet hikayesi!
Napolyon güzel Josephine’i görür görmez vurulmuş ancak kendini ifade etmesi seneler sürmüştür. Bir kez bir araya geldikten sonra, ihanet ve dramla dolu gerçekten fırtınalı bir aşk yaşadılar. Josephine bir varis doğuramayınca, Napolyon onu başka bir kadın için terk etti ve Josephine kalp kırıklığından öldü. Napolyon Josephine’i asla unutamadı.
Juan Domingo ve Evita inanılmaz politik güce sahip aşıklardı. Kendisini fakir hayatından kurtarıp, Juan’ı baştan çıkaran Evita, kendisini ade şık olmaktan alıkoyamadı. Birlikte Arjantin hükümetinin tüm faaliyetlerini değiştirdiler ve dönemin en çok sevilen politik çiftlerinden birisi oldular. Büyük zaferlerinin birinin hemen ardından Evita trajedik bir şekilde kanserden öldü.
Edward, son derece çekici ve evli olan Wallis Simpson’a aşık olduğunda İngiliz monarşisi için son derece önemli değişiklikler yaptı. Wallis, İngiltere kraliçesi olamayan bir Amerikalı olarak 1934’de kocasından ayrıldı ve ikili son derece vahşi bir romans yaşamaya başladı. Edward 1936’da İngiltere kralı oldu ama çok geçmeden sevdiği kadınla evlenebilmek için tacını iade etti.
Voltaire Fransız kraliyet ailesi tarafından son derece sevilen bir yazardı ve Emilie de genç, akıllı bir sosyete. Emilie, Marquis du Chatelet’le evli olmasına rağmen kendisi gibi Voltaire de insanların ne düşündüğünü önemsemiyordu. Emilie ölene kadar 15 yıl boyunca sevgili olarak yaşadı ve bilindiler. Hatta Emilie’nin kocası trarafından alınan bir evde yaşadılar. Birbirlerine karşı sadece fiziksel bir çekim duymuyor, birbirlerinin zekasından da son derece etkileniyorlardı.
Nicholas, Rusya’nın gelecekteki Sezar’ı, güzel Alman prensesi Alexandra’ya aşık oldu. Tarafların aile baskılarına rağmen birlikteliklerini kimseden saklamadan yaşamaktan çekinmediler. Bolşevikler Rus kraliyet ailesini esir aldığında, Alexandra ve Nicholas birlikte idam edildi.
Richard Burton ve Elizabeth Taylor, Mark Antony ve Klopatra’nın aşk hikayesini anlatan film de dahil olmak üzere pek çok eserde birlikte rol aldılar. Ve birbirlerine hissettikleri kimyasal ve cinsel çekime daha fazla dayanamayıp, ikisi de evli olduğu halde aşk yaşamaya başladılar. Daha sonra evlendiler, ama fırtınalı aşkları çabuk söndü ve boşandılar… Sadece 16 ay sonra Afrika’da tekrar birbirletriyle evlenmek için!
Ünlü ressam George Romney’nin pek çok tablosuna figür ve kendisine ilham olan güzelliği ile ünlüydü Emma. Emma, Sir William Hamilton ile Lord Nelson da Lady Fanny Nelson ile eviliolmasına rağmen, ikili tanıştığında Emma Lord Nelson’dan o kadar etkilendi ki “Aman Tanrım, bu mümkün mü?” diyerek bayıldı. Ne karşılaşma ama! Tüm Londra’yı büyüleyen bir aşkla cüretkar bir şekilde Emma’nın kocasıyla birlikte bir kaç yıl yaşadılar.
Tristan çok sevdiği amcası Kral Mark’ın karısı Isolde’ye aşık olur. Bir çeşit üçlü ilişki başlar, herkesin birbirine gerçekten değer verdiği. Fakat Tristan ve Isolde birbirlerine hissettikleri tutkuyu inkar edemez ve zina işlerler. Kral Mark bunu öğrenince, yeğeni Tristan’ı zehirli bir kılıçla öldürür. Isolde Tristan’ıun ölüğünü öğrenip cesedini gördüğünde kahrından hayata veda eder.
Babil İmparatorşluğu’ndak,I en yakışıklı erkek Pyramus ve en güzel bakire Thisbe idi Komşu ve çocukluk arkadaşları oldukları için aileleri tarafından evlenmeleri yasaklanmıştı. Bir gece, buluşup birlikte kaçmayı planlıyorlardı. Ama bir gün bir dağ aslanı Thisbe’ye saldırdı. Kız kaçabildi ama aslan peçesini kapmıştı.
Pyramus aslanın ağzında kızın kanlı peçesini görünce, öldürüldüğüne inandı ve kendisini kılıcı ile öldürdü. Ve Thisbe Pyramus’un öldüğünü görür görmez kılıcı yerden alıp o da kendini öldürdü.
Prens Khurrum (daha sonra Shah Jahan olan) genç, zarif Arjumand Banu Begum (daha sonra Mumtaz Mahal olarak adlandırılan)’a daha henüz 14 yaşında iken aşık oldu. Halihazırda iki karısı olmasına rağmen, Mumtaz Mahal prensin hayatının aşkı idi. Birlikte heryere seyahat ettiler, ve Mumtaz 14. çocuklarını doğururken ölünce, Shah Jahan Taj Mahal’in onun anısına inşa ettirdi.
Moğol Hükümdarı Akbar’ın oğlu olan Prens Saleem, güzel köle kızı Anarkali’ye aşık olur. Akbar ve eşi Jodha, oğullarının sıradan bir uşağa olan aşkından utanç duyarlar ve kızı görmesini yasaklarlar. Prens bunu kabul etmek yerine babasına savaş açtığını bildirir.
Savaştan sonra, oğlunu mağlup eden Akbar , Anarkili’den vazgeçmesini ya da öldürülmesini ister. Prens Saleem ölümü seçer, ama buna razı gelmeyen Anarkali, prensle geçireceği tek geceye karşılık kendi hayatından vazgeçer. Arzu ettiği geceden sonra Akbar zavallı kızı diri diri tuğla bir mezarın içine gömülmesini sağlar.