HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

EBSO Başkanı Esen'den kriz uyarısı

İZMİR (İHA) - Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Yönetim Kurulu Başkanı Salih Esen, her ay biraz daha artan cari açığın, Türkiye'nin geleceği için ciddi tehdit oluşturduğunu söyledi.

Yazılı bir açıklama yapan EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Salih Esen, ekonominin resmine bakıldığında olumlu gelişmelerin yanı sıra, tüm çabalara rağmen düşürülemeyen cari açığın düşündürücü olduğuna dikkat çekti. Esen, yılın ilk çeyreğinde yüzde 11'lere ulaşan büyümenin, ikinci çeyrekte aynı seviyede gerçekleşmesinin öngörüldüğünü, bu anlamda olumlu sinyaller alındığını belirtti. DİE verilerinin kapasite kullanım oranlarını yüzde 85 olarak gösterdiğine işaret eden Esen, enflasyonun kontrol altına alınarak düşürülmesinin sevindirici ve gelecek için umut verici olduğunu kaydetti. Esen, "Ancak tüm çabalara rağmen giderek büyüyen cari kamuoyunda tartışılır hale gelmesi de ülkemizin geleceğini tehdit edecek boyuta ulaştığının ifadesidir" dedi.

"RAKAMLAR GERÇEKLERİ YANSITMIYOR" İç ve dış borçların toplamının Temmuz ayında yaklaşık 1 katrilyon artarak 304 katrilyon liraya çıktığına ifade eden Esen, "İç borç stoku 212 katrilyon, dış borç stoku ise 63 milyar dolara çıkmış durumda. Yani faiz dışı fazlayı ne kadar verebilirsek verelim, kemerleri ne kadar sıkarsak sıkalım; bu borç yükümüz azalmıyor. Borç yükümüzü çoğaltan en büyük etkenlerin başında ise dış ticaret açığı geliyor ne yazık ki. İlk 6 ayda dış ticaret açığımız 18.6 milyar dolar olarak gerçekleşti. İhracatımız 28.6 milyar dolar iken, ithalat 45.4 milyar dolara ulaştı" diye konuştu.

EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Esen, temmuz itibariyle özellikle dövizdeki yükselmeye bağlı olarak ithalatın azalması nedeniyle dış ticaret açığının da düşmesi gerektiğine dikkat çekti ve "Ancak beklentilerin ötesinde dış ticaret açığımız 3.2 milyar dolar daha artarak 19.4 milyar dolara çıktı. Yıl sonu itibariyle ithalatın 90 milyar dolarlara ulaşacağı göz önüne alınırsa dış ticaret açığımızın da 30 milyarlar civarında gerçekleşeceğini söylemek yanlış olmaz" ifadelerini kullandı.

"2001'İ UNUTMAYALIM"
Türkiye'nin, geçmiş krizlerden dersler çıkarması gerektiğinin altını çizen Salih Esen şöyle devam etti:
"Çabalara, ihracat artışına, turist sayısındaki ve turizm gelirlerindeki artışa rağmen ne yazık ki cari açık dediğimiz illet sürekli olarak günden güne büyümeye devam ediyor. Ve bu ilk 6 ayda 10 milyar dolar seviyesine çıktı. Büyük bir rakam. Daha önce bu rakama ulaşmamış olan Türkiye ekonomisi krize girmişti. Bu cari açığın artık kontrol edilemez duruma geldiğini çeşitli finans kurumları açıklıyor. Döviz de bu açıklamalar nedeniyle yukarıya, aşağıya gidip gelmeye başladı."

Hükümetin ekonomi kanadının kamuoyuna bir yandan "cari açık kriz yaratmaz, korkmayın" derken, diğer taraftan da "Eğer cari açık daha tehlikeli bir duruma gelirse daha sert tedbirler alırız" dediğini hatırlatan Esen, aslında tüketici kredilerindeki KKDF'nin ve ÖTV'nin özellikle otomotiv sektöründe yükseltilmesinin asıl sebebinin cari açık olduğunu iler sürerek, "Son günlerde kredi kartlarının kullanımına ilişkin getirilmek istenen düzenleme de bu sebepten dolayı olmakta. Cari açığı kapatmak, tüketimi kısmak için daha ne gibi tedbirler alınacağı gerçekten bizlerin pek malumu değil. Acaba dış ticaret açığımızı artırıyor diye ithalatı mı yasaklayacaklar?" diye sordu.

Türkiye'nin IMF politikaları uyguladığını, 2001 yılında cari açık 10 milyar dolara ulaşmadan ülkenin krize girdiğini hatırlatan Esen, "O zaman IMF politikalarında sabit kur sistemi vardı; (kriz patlayınca pardon yanlış yaptık) dediler. Şimdi yine IMF programı uyguluyoruz, ama bu kez serbest kur sistemi uyguluyoruz. Ama görülüyor ki, dalgalı kur sisteminin cari açık üzerinde bir etkisi yok. İnancımızı kaybetmek istemiyoruz ama, dış ticaret açığının polisiye tedbirlerle önlenemeyeceği de ortada" dedi.
Türkiye'de ekonomiyi planlarken, sektörel araştırmaların yapılmasının şart olduğunu vurgulayan Esen, üretim ve teşvik planlamasının da buna göre yapılması gerektiğini söyledi, "Negatif değer yaratan sektörler desteklenmemeli" diye konuştu. Esen, böyle bir araştırmayı EBSO olarak önümüzdeki günlerde gerçekleştireceklerini söyledi.

"SANAYİNİN BUGÜNKÜ YAPISI DEĞİLMELİ" Türk sanayiinin bugünkü yapısının mutlaka değişmesi gerektiğinin altını çizen Esen, sözlerini şöyle tamamladı:

"Artık hammaddeyi dışarıdan ithal etmek, makineyi dışarıdan getirip şeklini değiştirip satma devri bitmeli. Mevcut durum bir hamallık olduğu gibi, sıkıntılı ortamlarda de ne üretene, ne de devlete herhangi bir şey kazandırmıyor. Artık sanayiimizin kabuk değiştirmek gibi bir zorunluluğu var. Daha fazla know how patent üretmemiz lazım. Teknolojik ürünlere mutlaka ve mutlaka yüklenmemiz gerekiyor.Araştırma geliştirme merkezlerinin sayısının mutlaka ve mutlaka arttırılması gerekiyor. 'Ben teşvik verdim dolayısıyla ne kurarsan kur, hangi fabrikayı yaparsan yap, hangi sektörle çalışırsan çalış' anlayışı mutlaka son bulmalı. Yoksa krizler yakamızı bırakmaz."

Mynet Youtube


En Çok Aranan Haberler