HABER

Ecdat, Suriye ve Filistin'de 3 bin 886 askeri şehit verdi

Türk Ordusu'nun bugün Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı harekatlarıyla bölgeye huzur ve refah getirmek için mücadele ettiği coğrafyada, tasnif edilen arşiv kayıtlarına göre, 100 yıl önce Birinci Dünya Savaşı'nda Kanal-Sina ve Filistin-Suriye Cephesi'nde 3 bin 886 Türk askerinin şehit düştüğü belirlendi - Arşiv bilgilerinde, tüm illerden gönüllü olarak savaşa katılan askerlerin en büyüğünün 52, en küçüğünün ise 14 yaşında olduğu kaydedildi - Tarihçi Enes Demir: - "Birinci Dünya Savaşında şehit olan ve mezarları da o bölgelerde bulunan Türk askerleri, 100 yılı aşkın süredir oradaki manevi varlıklarıyla bize önemli bir miras olarak bırakmışlardır. 'Bizim Suriye'de ne işimiz var? Bizim Filistin ile ne alakamız var?' diyen zihniyet kendi tarihi gerçeklerinden maalesef bihaber vaziyettedir" - "Esir iken hayatını kaybeden askerlerin durumu ve diğer nedenlerle şehit olan askerlerin sayısı da düşünülerek bu rakamın, 10 bini geçmesi muhtemeldir"

YASEMİN KALYONCUOĞLU - Türk Ordusu'nun Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı harekatlarıyla bölgeye huzur ve refah getirmek için mücadele ettiği coğrafyada, tasnif edilen arşiv kayıtlarına göre, 100 yıl önce Birinci Dünya Savaşı'nda, Kanal-Sina ve Filistin-Suriye Cephesi'nde 3 bin 886 Türk askeri şehit düştü.

Tarihçi Enes Demir, Birinci Dünya Savaşında Ortadoğu coğrafyasında şehit olan askerlere ilişkin arşiv kayıtlardan edindiği bilgileri ve araştırma sonuçlarını AA muhabiri ile paylaştı.

Demir, bugün Türk Ordusu'nun huzur ve güvenlik getirmek için bulunduğu Ortadoğu'da özellikle Suriye, Filistin coğrafyasında 100 yıl önce şehit düşen Türk askerlerinin bulunduğunu belirtti.

Birinci Dünya Savaşı'nda Anadolu'dan bölgeye giderek şehit olan askerlerin, umumi harp sırasında seferberliğin ilan edilmesiyle tüm Osmanlı coğrafyasından gençlerin silah altına alınmasıyla bölgeye gittiklerini söyleyen Demir, Anadolu'nun her ilinden, her yaştan insanın gönüllü olarak cepheye katıldığını aktardı.

Tarihçi Demir, "Birinci Dünya Savaşı'nda Kanal-Sina ve Filistin-Suriye Cephesi ve Şehit Olan Türk Askerleri" adlı kitabında, bu cephedeki şehitlerin bilgi ve künyelerine yer verdiğini söyledi.

Demir kitabında şehitlerin hikayelerinin yanı sıra savaşın başlangıcı ve cepheleri ile birçok istatistiği de paylaştığını söyledi.

Tarihçi Demir, Kanal-Sina ve Filistin-Suriye Cephesi'nde dört yıl boyunca yaşanan çeşitli muharebelerin, Birinci Dünya Harbi'nin başlangıcı, devamı ve sonuçlarından bugüne kadar yansıyan sorunları beraberinde getirecek kadar önemli gelişmelere sahne olduğunu belirterek şunları kaydetti:

"Günümüzde bölgede oynanan oyunlar karşısında Türkiye Cumhuriyeti'nin geleceği ve menfaatleri, Filistin-Suriye bölgesi özelinde olmak üzere ecdat yadigarı geniş Osmanlı coğrafyasından ayrı düşünmemekten geçmektedir. Birinci Dünya Savaşında şehit olan ve mezarları da o bölgelerde bulunan Türk askerleri, 100 yılı aşkın süredir oradaki manevi varlıklarıyla bize önemli bir miras olarak bırakmışlardır. 'Bizim Suriye'de ne işimiz var? Bizim Filistin ile ne alakamız var?' diyen zihniyet kendi tarihi gerçeklerinden maalesef bir haber vaziyettedir."

Demir, bölgede 3 bin 886 şehidin, bugüne kadar tasnifi yapılan ordu-kolordu zayiat cetvellerindeki şehitleri kapsadığını belirterek, ilgili kurumların yapacağı çalışmalar ve sonraki yıllarda ortaya çıkacak yeni bilgilerle şehit sayısının artabileceğini kaydetti.

Tarihçi Enes Demir, şu bilgileri verdi:

"Şüphesiz bu 3 bin 886 şehit, bugün sınırlarımızda yer alan şehirlerde, cephede şehit düşen askerlerin sayısını ifade etmektedir. Bugün sınırlarımız dışında kalan Osmanlı vatanı ve İslam coğrafyasından olan şehitlerle bu sayı 5 bini aşmaktadır. Bununla birlikte tasniflerin tamamlanması başta olmak üzere bölgedeki şehitliklerde bulunan askerlerin sayısı da göz önüne alındığında, esir iken hayatını kaybeden askerlerin durumu ve diğer nedenlerle şehit olan askerlerin sayısı da düşünülerek bu rakamın, 10 bini geçmesi muhtemeldir."

Demir, 3 bin 886 şehitten, 184'ünün subay sınıfına mensup olduğunu, subayların rütbe dağılımına bakıldığında bir yarbay, 3 binbaşı, 20 yüzbaşı, 25 üsteğmen, 82 teğmen ve 53 asteğmen bulunduğunu dile getirdi.

Ayrıca asteğmen adayı, çavuş, başçavuş, onbaşı rütbesindeki şehitlerin toplam sayısının 219 olduğunu, er rütbesindeki askerlerin ise şehitlerin büyük bir çoğunluğunu oluşturduğunu söyleyen Demir, 3 bin 318 erin şehadet şerbetini içtiğini, 165 askerin ise rütbe ve sınıfının belirsiz olduğunu söyledi.

- En küçüğü 14, en büyüğü 52 yaşında

Kanal-Sina ve Filistin-Suriye Cephesi'nde şehit düşen askerlerin ülkenin bütün illerinden geldiğine işaret eden Demir, "Bugün Türkiye sınırlarında yer alan 76 il, 450 ilçe, 181 bucak, bin 23 farklı köyden savaş bölgesine giderek, birçoğumuzun büyük dedesi olan Türk askeri oralarda şehit düştü ve oraya defnedildi." dedi.

Şehitlerin yaşça en büyük olanın 1865 doğumlu, en genç olanın ise 1903 doğumlu olduğunu aktaran Enes Demir, şöyle devam etti:

"Şehitlerden yaşça en büyüğü, Bolulu Üsteğmen Sait oğlu Mehmet Efendi olup 1917 yılında Filistin Cephesi'nde 52 yaşında şehit olmuştur. 1866 doğumlu olup 51 yaşında şehit olan 4 asker bulunmaktadır. Yaşça en genç şehit ise 1903 doğumlu Şanlıurfalı Piyade Er Ramazan oğlu Hasan'dır. Nisan 1917'de Filistin Cephesi'nde henüz 14 yaşındayken şehit düşmüştür. 1902 doğumlu ve Çankırılı şehit Piyade Er Ali Osman oğlu Halil de 1917 yılında henüz 15 yaşında iken şehit olmuştur. Yine 1901 doğumlu 1917 ve 1918 yılında şehit olan 16-17 yaşındaki 4 şehit daha bulunmaktadır. Tüm bu askerler gönüllü olarak orduya yazılmış ve vatan uğruna canlarını feda etmişlerdir."

- 3 bin 12 asker Filistin cephesinde şehit düştü

Enes Demir, künyeleri verilen 3 bin 886 şehitten 754'ünün Kanal-Sina Cephesi'ndeki harpler neticesinde, 36'sının Suriye Cephesi'ndeki çarpışmalarda, 84'ünün cephe gerisindeki çeteler ile mücadelede, 3 bin 12'sinin ise Filistin Cephesi'ndeki savaşlarda, Lübnan'ın güneyi, Ürdün ve İsrail sınırları içerisinde yer alan bölgelerdeki muhtelif savaşlarda şehit olduklarını kaydetti.

En Çok Aranan Haberler