BİZE ULAŞIN
İSTANBUL (ANKA)- Keriman Halis'in 1932 yılında güzellik kraliçesi seçilmesiyle aynı yıl kraliçe anlamına gelen ‘Ece' adını alarak Atatürk ile İnönü gibi önderler için her yıl adlarına ayrıca özel tasarlanan Ece Ajandası'nın yasal mirasçıları tarafından yürütülen hukuk yolundaki mücadele mutlu sona ulaştı.
Ece Ajandasının yasal mirasçıları olan Rubabe Ar, Pervin Esenkova ve Nermin Muhsinzade ajandanın isim ve haklarını sahte imza ile kendi üstüne tescil ettiren Yavuz Garip Sırlıoğlu aleyhine açtıkları davayı kazandılar. Mahkeme, Ece Ajandası'nın Sırlıoğlu üzerindeki tüm haklarını iptal ederek yasal mirasçılar olan Ar, Esenkova, Muhsinzade ve diğer mirasçılara devredilmesine karar verdi.
1892 yılında Mehmet Sadık Kağıtçı tarafından "Muhtıra" adıyla hayata geçirilen ve Keriman Halis'in güzellik kraliçesi seçilmesiyle ‘Ece Muhtırası' adını alan Ece Ajandası Türkiye'nin ilk yayınlanmış ajandası olma özelliğini taşıyor.
Mehmet Sadık Kağıtçı'nın ölümü üzerine ajandanın tüm hakları yasal varisleri olan oğlu Murtaza Sadık Kağıtçı ile kızları Rubabe Ar, Pervin Esenkova ve Nermin Muhsinzade'ye geçti.
2001 yılında hayatını kaybeden Murtaza Sadık Kağıtçı ölümüne kadar kardeşleri adına Ece Ajandası'nın yayınlanması, satışı ve dağıtılmasını işlemlerini yürüttü.
Kağıtçı'nın vefatı üzerine mirasçılar Ar, Esenkova, Muhsinzade ile Kağıtçı'nın eşi Cahit Uçuk, Kağıtçı Parkinson hastalığına yakalandığı dönemlerde yanında bulunan Yavuz Garip Sırlıoğlu "sahte imza" ile ajandanın satıldığı yer olan Afitap mağazasını almış ve markayı kendi adına tescil ettirmişti.
Bunun üzerine 1'inci İstanbul Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi'ne başvuran yasal mirasçılardan Rubabe Ar, Pervin Esenkova ve Nermin Muhsinzade, Yavuz Garip Sırlıoğlu'nun ağabeyleri Murtaza Sadık Kağıtçı'nın "hastalığından yararlanarak işyerini işgal ettiği, 65 yıldan beri kullanılan markayı da haksız olarak adına tescil ettirdiği gerekçesiyle" tescilin terkini için dava açtılar.
Beş yıl süren davanın ilk etabında mahkeme "Ece Ajanda" ibaresinin ilk kez Mehmet Sadık Kağıtçı tarafından kullanılmaya başlanıp 60 yılı bir süreden beri aynı marka altında aralıksız olarak ajandalarda kullanıldığı yönünde görüş bildirmişti. Ayrıca, markanın uzun süreli kullanım sonucu ayırt edicilik kazanarak tanınmış hale geldiğine ve Murtaza Sadık Kağıtçı'nın yanında bulunan Yavuz Garip Sırlıoğlu'nun, Kağıtçı'ya ait olduğunu bildiği markayı kendi adına tescil ettirmiş olduğunun anlaşıldığına ve tüm hakların yasal varisler olan Ar, Esenkova ve Muhsinzade'ye devredilmesine karar vermişti.
Karar üzerine Sırlıoğlu, temyiz amacıyla Yargıtaya başvurdu ve tashih-i karar (karar düzeltme) talebiyle dosyanın tekrar Yargıtayın incelemesini talep etti. Geçtiğimiz günlerde sonuçlanan yargı süreci sonucunda Yargıtayın Mahkemenin verdiği kararı onaması üzerine yüzyıllık tarihi bir geçmişe sahip olan Ece Ajandası mirasçılarına geri dönmüş oldu.
2008 yılından itibaren tekrar yasal mirasçılarına geçen Ece Ajandası aile geleneği devam ettirileceğini ve "müka matbaacılık" kanalı ile basılarak dağıtılacağı bildirildi.
Kararın ardından büyük bir sevinç yaşadıklarını söyleyen ailenin en büyüğü Rubabe Ar da açıklamasında, "Her şeyin bir ruhu olduğu gibi ailemizde bu ajandanın ruhudur ve biz bu ruhu yaşatmaya devam edeceğiz" dedi. Ajandanın kendileri için ayrıca manevi bir anlam taşıdığını da belirten Ar, bu işin aile geleneklerinde olduğunu, çocukluklarından beri bu işin içinde büyüdüklerini de ifade etti.
-ECE AJANDASI-
Türkiye'de tamamen bir ihtiyaçtan doğan Ece Ajandası tarihe tanıklık eden belgeler niteliğini taşıyor. Osmanlı İmparatorluğu döneminde ülkenin bir ajandaya ihtiyacı olduğunu düşünen Mehmet Sadık Kağıtçı, bu düşüncesini hayata geçirerek "Muhtıra Defteri" adıyla bugünkü Ece Ajandası'nın ilk baskılarını hazırladı. Birinci Dünya Savaşı'nda Atatürk ile İnönü için de özel olarak hazırlanan ve 6 aylık dönemleri içeren ajandalar üst ceket ceplerinde taşıyabilmeleri için ince olarak tasarlandı ve kağıt kıtlığının ön plana çıktığı 1. ve 2. Dünya Savaşlarında da basılan ajandanın sayfalarına alınan notlar tarih açısından önemli birer belge niteliğini taşıdı.
